Gelişen sosyal ağlar ne getiriyor?
Sosyal ağdaki bilgilerin güvenliği ve iş dünyasına zarar mı yoksa fayda mı getireceği gibi konular tartışılıyor.
The Economist, yayımladığı bir analizde küresel çapta sosyal ağların çektiği ilgiye örnek olarak internette bir fenomene dönüşmüş olan Facebook'u işaret ediyor.
Toplamda 350 milyonun üzerindeki üye sayısıyla, Facebook en kalabalık sosyal topluluk olma özelliği taşıyor. Her gün, 55 milyon defa güncellenen ve her hafta tam 3.5 milyar verinin transfer edildiği Facebook üyelerinin yüzde 70’i ABD dışında yaşıyor.
Sosyal ağların en çok ilgi çekmelerinin nedenlerinden bir tanesi, insanların kişisel ilişkilerini daha gözle görünür ve hiç olmadığı kadar ölçülebilir kılmaları olarak gösteriliyor.
Örneğin, gündemdeki haberler hakkında güncellemeler yapan Twitter gibi sosyal ağlar, büyük haber kaynakları için önemli bir araç haline geldi.
Twitter ve Facebook, ABD Başkanı Barack Obama’nın kazandığı başkanlık seçimleri kampanyasının internet ayağında çok önemli rol oynadı.
Sosyal ağlar, getirdikleri büyük yenilikler ve olanaklar kadar büyük sorumluluk da yükleniyorlar. Economist, sosyal ağların bu sorumlulukları gereğince, hem yapılan yatırımların sürekliliğinin sağlanması hem de kişisel bilgilerin güvenliği konusunda tatmin edici önlemlerin alınması konusuna ağırlık vermesinin önemine dikkat çekiyor.
İŞ DÜNYASINA FAYDALARI
İş hayatında yeni duyulmaya başlanan “Girişim 2.0” terimi, sosyal ağlar ve blog gibi teknolojileri iş yerlerine taşımak anlamına geliyor.
Bu düşünceyi destekleyenler, sosyal ağların işyerlerine dahil olmasıyla şirketlerin çok büyük kar elde edeceklerini düşünüyor. Bu eğilimin ilk örnekleri arasında Twitter’ın şirket modeli olmayı amaçlayan Yammer ve salesforce.com tarafından geliştirilen sosyal ağ hizmeti Chatter bulunuyor.
Economist, kullanıcıların bir sosyal ağa bağlı kalma konusunda çabuk fikir değiştirdiklerine de değinerek, bunun kârlılığı etkileyen önemli bir unsur olduğu konusunda da uyarıda bulunuyor.
Buna örnek olarak, Facebook öncesi internetin fenomeni olan ancak geçen yıl girdiği kriz nedeniyle çalışanlarının neredeyse yarısını işten çıkaran MySpace gösteriliyor.
Analizde, bununla birlikte, sosyal ağların iş yerlerinde verimli çalışmayı engelleyip bir anlamda “sosyal kaytarma” ortamı yaratabileceğine de dikkat çekiliyor.
Economist bu nedenle birçok şirketin, bu tür uygulamalara mesai saatlerinde erişimi engellediğini de hatırlatıyor.
SOSYAL AĞLARIN GELİŞİMİ
Sosyal ağların sunduğu özgürlük ve bilgi paylaşım kolaylığı, 1990’ların ortalarında sürekli takma isim kullanan kullanıcı trendini de ortadan kaldırdı. Bugün on milyonlarca insan üye oldukları sosyal ağlarda gerçek kimliklerini, hatta özel bilgilerini çekinmeden paylaşabiliyor.
İnsanların bu sitelerde kendilerine özel bir alan oluşturarak paylaşım yapma istekleri inanılmaz boyutlara ulaşıyor. Piyasa araştırma şirketi ComScore’a göre, geçtiğimiz ay içinde internetteki sosyal ağlar küresel çapta 800 milyon ziyaretçi çekti.
Soysal ağlar en büyük başarılarını, kendilerini kitle iletişimin mükemmel araçlarına çevirerek başarıyor. Bugün Facebook’taki sayfalarını güncelleyerek veya Twitter üzerinden haber beslemesi atarak, kullanıcılar dünyada ne olup bittiğinden haberdar olabiliyor.
Kullanıcılar, sadece birkaç tıklama ile resim, video ve daha birçok veri transferi yapabilirken, sosyal ağlar sayesinde birbirleriyle olan iletişimlerinde sürekli bir gelişimin sağlıyor.
Toplamda 350 milyonun üzerindeki üye sayısıyla, Facebook en kalabalık sosyal topluluk olma özelliği taşıyor. Her gün, 55 milyon defa güncellenen ve her hafta tam 3.5 milyar verinin transfer edildiği Facebook üyelerinin yüzde 70’i ABD dışında yaşıyor.
Sosyal ağların en çok ilgi çekmelerinin nedenlerinden bir tanesi, insanların kişisel ilişkilerini daha gözle görünür ve hiç olmadığı kadar ölçülebilir kılmaları olarak gösteriliyor.
Örneğin, gündemdeki haberler hakkında güncellemeler yapan Twitter gibi sosyal ağlar, büyük haber kaynakları için önemli bir araç haline geldi.
Twitter ve Facebook, ABD Başkanı Barack Obama’nın kazandığı başkanlık seçimleri kampanyasının internet ayağında çok önemli rol oynadı.
Sosyal ağlar, getirdikleri büyük yenilikler ve olanaklar kadar büyük sorumluluk da yükleniyorlar. Economist, sosyal ağların bu sorumlulukları gereğince, hem yapılan yatırımların sürekliliğinin sağlanması hem de kişisel bilgilerin güvenliği konusunda tatmin edici önlemlerin alınması konusuna ağırlık vermesinin önemine dikkat çekiyor.
İŞ DÜNYASINA FAYDALARI
İş hayatında yeni duyulmaya başlanan “Girişim 2.0” terimi, sosyal ağlar ve blog gibi teknolojileri iş yerlerine taşımak anlamına geliyor.
Bu düşünceyi destekleyenler, sosyal ağların işyerlerine dahil olmasıyla şirketlerin çok büyük kar elde edeceklerini düşünüyor. Bu eğilimin ilk örnekleri arasında Twitter’ın şirket modeli olmayı amaçlayan Yammer ve salesforce.com tarafından geliştirilen sosyal ağ hizmeti Chatter bulunuyor.
Economist, kullanıcıların bir sosyal ağa bağlı kalma konusunda çabuk fikir değiştirdiklerine de değinerek, bunun kârlılığı etkileyen önemli bir unsur olduğu konusunda da uyarıda bulunuyor.
Buna örnek olarak, Facebook öncesi internetin fenomeni olan ancak geçen yıl girdiği kriz nedeniyle çalışanlarının neredeyse yarısını işten çıkaran MySpace gösteriliyor.
Analizde, bununla birlikte, sosyal ağların iş yerlerinde verimli çalışmayı engelleyip bir anlamda “sosyal kaytarma” ortamı yaratabileceğine de dikkat çekiliyor.
Economist bu nedenle birçok şirketin, bu tür uygulamalara mesai saatlerinde erişimi engellediğini de hatırlatıyor.
SOSYAL AĞLARIN GELİŞİMİ
Sosyal ağların sunduğu özgürlük ve bilgi paylaşım kolaylığı, 1990’ların ortalarında sürekli takma isim kullanan kullanıcı trendini de ortadan kaldırdı. Bugün on milyonlarca insan üye oldukları sosyal ağlarda gerçek kimliklerini, hatta özel bilgilerini çekinmeden paylaşabiliyor.
İnsanların bu sitelerde kendilerine özel bir alan oluşturarak paylaşım yapma istekleri inanılmaz boyutlara ulaşıyor. Piyasa araştırma şirketi ComScore’a göre, geçtiğimiz ay içinde internetteki sosyal ağlar küresel çapta 800 milyon ziyaretçi çekti.
Soysal ağlar en büyük başarılarını, kendilerini kitle iletişimin mükemmel araçlarına çevirerek başarıyor. Bugün Facebook’taki sayfalarını güncelleyerek veya Twitter üzerinden haber beslemesi atarak, kullanıcılar dünyada ne olup bittiğinden haberdar olabiliyor.
Kullanıcılar, sadece birkaç tıklama ile resim, video ve daha birçok veri transferi yapabilirken, sosyal ağlar sayesinde birbirleriyle olan iletişimlerinde sürekli bir gelişimin sağlıyor.