Bakan Atalay: 'Gündeme Getirilen Söylemleri Yürüyen Süreçleri Baltalamak Olarak Görüyorum'

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, "Türkiye'nin resmi dili Türkçedir, bu tartışılmaz. Hiçbir ihtiyaçtan doğmayan bu tür iki dil söylemlerinin uygulamada, pratikte hiçbir manası yok, sadece siyasi propaganda. Bu tür söylemlerin gündeme getirilmesini ancak yürüyen süreçleri baltalamak olarak görüyorum. Üniter yapı, resmi dil, tek bayrak bunlar Türkiye'nin tartışmaya açık konuları değil" dedi.
Çırağan Sarayı'nda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Beşir Atalay, iki dil tartışmasına ilişkin sorular üzerine, Türkiye'nin resmi dilinin Türkçe olduğunu ve bunun tartışılamayacağını söyledi. Atalay, "Bu manada iki dil veya benzer söylemlerin hiçbir değeri yoktur ama bizim zenginliğimiz olan, vatandaşlarımızın konuştuğu ana diller vardır ve bu dillerin rahat öğrenilmesi, öğretilmesi, konuşulması, günlük hayatın içinde kullanılması için de biz elimizden gelen bütün çözümleri getirdik, bütün
kararlar alındı, bütün uygulamalar yapılıyor. Çok kısa süre önce bunların kendi aralarında konuşulması bile yasakken, bugün hangi safhalara geldik. Türkiye giderek demokratikleşiyor" dedi. Türkiye'nin, insani hakların her vatandaşa verildiğine inanan bir ülke olduğunu belirten Atalay, bunun vatandaşların hakkı olduğunu ve devletin kimseye de bir şey lütfetmediğini söyledi. Beşir Atalay, "Türkiye, bu konuda çok ileri adımlar attı. Bu dönemde, bu demokratikleşme süreci hızla gidiyor. Bizim AB hedefimiz var.
Türkiye'deki demokrasiyi daha da geliştirme yönünde hamlelerimiz devam ediyor. Hiçbir ihtiyaçtan doğmayan bu tür iki dil söylemlerinin uygulamada, pratikte hiçbir manası yok, sadece siyasi propaganda" diye konuştu.
Özerklik konusuna da değinen İçişleri Bakanı Atalay, bu konuda yapılan açıklamaların birbiriyle çeliştiğini söyledi. Atalay, "Bütün buradaki konuşmalar birbiriyle çelişen, içi doldurulmamış, kendilerinin de ne olduğunu bilmediği açıklamalar. Sayın Genel Başkan Demirtaş meclis başkanıyla görüşmeden sonra diyor ki, 'bizim söylemek istediğimiz yerel yönetimlerin güçlendirilmesi.' Yerel yönetimler reformunu AK Parti yaptı. Biz ta hükümet olduğumuz ilk yıllarda yerel yönetimlerin bütün mevzuatını değiştirdik.
Belediyecilikten gelen bir başbakanımız var ve belediyelerin rahat çalışması için en ileri adımları attık. Bu bizim kendi projemiz zaten. Bunun dışında bu konuda talepler varsa, bunlar başka maksatlar taşıyordur. Eğer açık söylemek istemeyip de böyle kapalı söyleniyorsa açık söylesinler. Üniter yapı, resmi dil, tek bayrak bunlar Türkiye'nin tartışmaya açık konuları değil. Bunların tartışılmasına da gerek yok. Biz bütün çalışmaları bütünlüğümüz artsın diye yapıyoruz. Şu ortamda, bir süreç yürürken, seçim
ortamındayken, seçimden sonra bir yeni anayasa hazırlanacakken bu tartışmaların gündeme getirilmesini ancak yürüyen süreçleri baltalamak olarak görüyorum" açıklamasında bulundu.