Başbakan Erdoğan, konuk devlet başkanları onuruna yemek verdi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 11. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesine katılmak üzere İstanbul'da bulunan dev

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 11. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesine katılmak üzere İstanbul'da bulunan devlet başkanları onuruna akşam yemeği verdi. Yemekte konuşma yapan Erdoğan, "Bölgemizdeki meseleleri geride bırakıp, barış, adalet ve huzuru pekiştirdiğimizde; kültürel ortak paydaları daha fazla işlettiğimizde, inanıyorum ki bu bölge dünyanını cazibe merkezine dönüşecek." dedi.

Erdoğan, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde verdiği yemekte, konuklarını kapıda karşıladı. Yemeğe; Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai ve Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin de aralarında bulunduğu devlet ve hükümet başkanları katıldı. Yemekte, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile zirveye katılan ülkelerin dışişleri bakanları da hazır bulundu.

Başbakan Erdoğan, konuk devlet başkanlarına hitaben yaptığı konuşmada, iki yıla yakın bir süre ECO dönem başkanlığını yürüten İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ı tebrik ederek, şunları söyledi: "Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, eşsiz jeo-stratejik konumu ve doğu-batı arasındaki birleştirici özelliği nedeniyle tüm dünyada dikkat çeken bölgesel-ekonomik oluşum konumuna yükseldi. Örgütümüz 8 milyon kilometrekarelik bir alanda 400 milyon nüfusu temsil ediyor. Bu bölge geniş tabii kaynakları ve dinamik işgücü ile büyük bir kalkınma potansiyelini, muhteşem bir ekonomik potansiyeli barındırıyor. Bu avantajlarımızı özellikler ülkelerimiz ve halklarımız için bir fırsata dönüştürmek noktasında ECO'nun önemli bir imkan olduğuna inanıyorum."

Erdoğan, "Umarım, yarın kabul edilecek İstanbul Bildirisi, örgütümüzün geleceğe dönük vizyonuna zengin katkı sağlayacak ve işbirliği temelinde hedeflerimize ulaşmakta bize yol gösterecektir.'' dedi. "Türkiye ekonomik krizi en az etki ile atlatan ülkelerden biri oldu. Aldığımız tedbirler krizde Türkiye'yi farklı bir konuma taşıdı." diyen Erdoğan, Türkiye'nin büyüme rakamları ile dünyada ilk sıralarda, Avrupa'da da birinci sırada yer aldığını hatırlatarak, "İhracatın hızla arttığı turizm gelirlerinin yükseldiği yatırım ortamının daha da iyileştiği ülkemiz katılım müzakerelerini yürüttüğü Avrupa birliğinin ülkelerinden daha iyi performans sergiliyor." şeklinde konuştu.

"ÇOK BÜYÜK ÖZGÜVENE SAHİBİZ"

Türkiye'nin çok büyük bir özgüvenle geleceğe doğru ilerlediğini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi: "ECO üyesi tüm ülkelerinde böyle bir özgüvene sahip olmasını; küresel ekonomide bugünkünden çok daha etkin olmalarını gönülden arzu ediyoruz. Hiç kuşkusuz bölgemizin istikrarı, huzuru, barışın, işbirliği ve dayanışmanın daha da artırılmasından geçiyor. Bölgemizdeki tüm meseleleri geride bıraktığımızda, barış, adalet ve huzuru geliştirdiğimizde, kültürel ortak paydaları daha fazla işlettiğimizde inanıyorum ki bu bölge dünyanın ekonomik cazibe merkezine, ekonomik güç merkezine dönüşecektir. Türkiye olarak barış huzur ve adaletin ekonomik kalkınmada önemli bir faktör ve itici güç olduğuna inanıyor, bunun için de çaba harcıyoruz."

"SIFIR SORUN İLKESİNİ BENİMSEMENİZ HALKLARIMIZIN YARARINA OLACAKTIR"

8 yıl önce göreve gelen hükümetin sıfır sorun politikasını benimsediğini anlatan Erdoğan, "Sekiz yıl önce hükümetimiz 'dış politikada sıfır sorun' ilkesini benimsedi ve bunun gereklerini yerine getirdi. Bugün bu çabalarımızın çok ciddi ve yararlı sonuçlar verdiğine; bölgesel işbirliklerinin çok geliştiğine, bölge ülkelerinin hep birlikte şahit oluyoruz. Türkiye'nin mücadelesi verdiği 'sıfır sorun' politikasının ECO bölgesinde de benimsenmesi, ülkelerimizin ve halklarımızın geleceği adına mutlaka yaralı sonuçlar doğuracaktır. Bizim ülkelerimiz refahı da, huzur ve istikrarı da, demokrasi ve evrensel insan haklarını da fazlasıyla hak ediyor. İnsanımıza en güzel hizmeti verebilecek potansiyele ziyadesi ile sahibiz. Yeter ki buna inanalım, yeter ki bu noktada özgüvenimiz olsun."