Brüksel'de Ab Ülkeleri, Kalıcı İstikrarı Koruma Mekanizması Üzerinde Anlaştı
AB Devlet ve Hükümet Başkanları, başkent Brüksel'de avronun istikrarını ve borç krizindeki ülkeleri kurtarma mekanizmalarını üzerine anlaşmayı sağladı
AB Devlet ve Hükümet Başkanları, başkent Brüksel'de avronun istikrarını ve borç krizindeki ülkeleri kurtarma mekanizmalarını üzerine anlaşmayı sağladı. Brüksel'de devam eden zirvede Euro bölgesi ve AB ekonomisinin geleceği ile ilgili son derece önemli olan kalıcı istikrar mekanizmasına onay kararı çıktı.
AB ülkeleri son dönemlerde ekonomilerinde sıkıntı yaşayan, iflasın ve politik krizlerin eşiğine gelen Yunanistan ve İrlanda gibi ülkelere yüksek miktarlarda para rezerve etmiş ve bu şekilde istikrar paketleri oluşturarak milyarlarca avroluk fon yaratılmıştı. Bu fonların büyük kısmı Almanya ve Fransa gibi Euro bölgesinin ekonomik liderliğini yürüten büyük ülkelerden geliyor. Kendi uyguladıkları hatalı ekonomi politikaları nedeniyle tüm avro bölgesini krize sokma potansiyeline sahip ülkelere karşı daha sıkı
denetim ve yaptırım talep eden üye ülkeler Lizbon antlaşmasında değişiklik yapılmasını istemişlerdi. Bu değişiklik Brüksel'deki zirvede 27 ülkenin onayıyla kabul edilerek antlaşmanın birliğin işleyişi ile ilgili 136. maddesine 2 cümle eklenmesiyle gerçekleşti.
Antlaşmada yapılan bu değişikliklerin teknik detayları belirlendikten ve bu detaylar da onaylandıktan sonra 2013 yılının Ocak ayı itibarı ile Euro bölgesinde bulunan herhangi bir ülke Euro bölgesinin tamamının istikrarını sağlamak için gerekli mekanizmaları oluşturup fon yardımı alan ülkelerin bu fonlarının sıkı koşullara bağlanmasını ve ekonomilerinin gözetlenerek denetlenmesini sağlayabilecek. Ekonomik dar boğaza giren Euro bölgesi ülkelerinin ekonomik ulusal bağımsızlıklarını bir süreliğine sınırı
henüz net çizilmemiş bir düzeye kadar kaybedebilecek olmaları ele alındı.
Lizbon antlaşmasına yapılan bu ekleme 'küçük ve basit bir değişiklik' kapsamına alınarak İrlanda gibi ülkelerin bunu referanduma götürmesi de engellendi. Basın toplantısı düzenleyen Avrupa Konseyi Başkanı Herman Van Rompoy ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso konuyla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladılar. İstikrar mekanizması çerçevesinde şimdilik özel sektör ve özel sektörü denetim veya müdahalenin öncelikli planlar arasında yer almadığını ifade eden Rompoy, bu tarz detayların
önümüzdeki yıl Mart ayına kadar netleşeceğini belirterek "Euro'nun istikrarı için üye ülkeler yapılması gereken ve yapılabilecek her şeyi görüşmeye ve hayata geçirmeye hazırdır" diyerek yeni mekanizmanın bahsedildiği kadar 'küçük değişiklik' olmayabileceği konusuna dikkat çekti.
"Bu AB için çok iyi bir gün" diyen Barroso ise şunları söyledi: "Artık kalıcı bir istikrar mekanizmamız olacak ve bugün sadece bunu kararlaştırmış olmadık aynı zamanda Lizbon Antlaşması'nda da bir değişiklik yapma konusunda anlaşmış bulunuyoruz. Bu gerçekten çok büyük ve önemli bir durum aslında. Bu tüm üyelerin bu konudaki gayretini ve azmini kanıtlıyor. Şunu görmeliyiz ve kabul etmeliyiz ki Avrupa Para Fonu (EMU) tek başına yeterli değil. AB'de daha fazla işbirliğine ve uyuma ihtiyacımız var. Bu
olanlar radikal değişikliklerdir aslında" şeklinde konuştu. AB Devlet ve Hükümet Başkanlarının Brüksel'deki zirvesi bugün de devam edecek.
AB ülkeleri son dönemlerde ekonomilerinde sıkıntı yaşayan, iflasın ve politik krizlerin eşiğine gelen Yunanistan ve İrlanda gibi ülkelere yüksek miktarlarda para rezerve etmiş ve bu şekilde istikrar paketleri oluşturarak milyarlarca avroluk fon yaratılmıştı. Bu fonların büyük kısmı Almanya ve Fransa gibi Euro bölgesinin ekonomik liderliğini yürüten büyük ülkelerden geliyor. Kendi uyguladıkları hatalı ekonomi politikaları nedeniyle tüm avro bölgesini krize sokma potansiyeline sahip ülkelere karşı daha sıkı
denetim ve yaptırım talep eden üye ülkeler Lizbon antlaşmasında değişiklik yapılmasını istemişlerdi. Bu değişiklik Brüksel'deki zirvede 27 ülkenin onayıyla kabul edilerek antlaşmanın birliğin işleyişi ile ilgili 136. maddesine 2 cümle eklenmesiyle gerçekleşti.
Antlaşmada yapılan bu değişikliklerin teknik detayları belirlendikten ve bu detaylar da onaylandıktan sonra 2013 yılının Ocak ayı itibarı ile Euro bölgesinde bulunan herhangi bir ülke Euro bölgesinin tamamının istikrarını sağlamak için gerekli mekanizmaları oluşturup fon yardımı alan ülkelerin bu fonlarının sıkı koşullara bağlanmasını ve ekonomilerinin gözetlenerek denetlenmesini sağlayabilecek. Ekonomik dar boğaza giren Euro bölgesi ülkelerinin ekonomik ulusal bağımsızlıklarını bir süreliğine sınırı
henüz net çizilmemiş bir düzeye kadar kaybedebilecek olmaları ele alındı.
Lizbon antlaşmasına yapılan bu ekleme 'küçük ve basit bir değişiklik' kapsamına alınarak İrlanda gibi ülkelerin bunu referanduma götürmesi de engellendi. Basın toplantısı düzenleyen Avrupa Konseyi Başkanı Herman Van Rompoy ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso konuyla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladılar. İstikrar mekanizması çerçevesinde şimdilik özel sektör ve özel sektörü denetim veya müdahalenin öncelikli planlar arasında yer almadığını ifade eden Rompoy, bu tarz detayların
önümüzdeki yıl Mart ayına kadar netleşeceğini belirterek "Euro'nun istikrarı için üye ülkeler yapılması gereken ve yapılabilecek her şeyi görüşmeye ve hayata geçirmeye hazırdır" diyerek yeni mekanizmanın bahsedildiği kadar 'küçük değişiklik' olmayabileceği konusuna dikkat çekti.
"Bu AB için çok iyi bir gün" diyen Barroso ise şunları söyledi: "Artık kalıcı bir istikrar mekanizmamız olacak ve bugün sadece bunu kararlaştırmış olmadık aynı zamanda Lizbon Antlaşması'nda da bir değişiklik yapma konusunda anlaşmış bulunuyoruz. Bu gerçekten çok büyük ve önemli bir durum aslında. Bu tüm üyelerin bu konudaki gayretini ve azmini kanıtlıyor. Şunu görmeliyiz ve kabul etmeliyiz ki Avrupa Para Fonu (EMU) tek başına yeterli değil. AB'de daha fazla işbirliğine ve uyuma ihtiyacımız var. Bu
olanlar radikal değişikliklerdir aslında" şeklinde konuştu. AB Devlet ve Hükümet Başkanlarının Brüksel'deki zirvesi bugün de devam edecek.