Aydın Tema'dan Yermi Malı Haftası Açıklaması

TEMA Vakfı Aydın İl Temsilcisi Mehmet Özdemir 12-18 Aralık tarihlerini kapsayan "Yerli Malı Haftası" nedeniyle basın açıklaması yaptı

Aydın Tema'dan Yermi Malı Haftası Açıklaması
TEMA Vakfı Aydın İl Temsilcisi Mehmet Özdemir 12-18 Aralık tarihlerini kapsayan "Yerli Malı Haftası" nedeniyle basın açıklaması yaptı. Özdemir açıklamasında; ". Ekonomik darboğazdan çıkmanın yolu; ülkemizin toprak, orman ve su kaynakları başta olma üzere doğal varlıklarımıza ve kaynaklarımıza sahip çıkmak, her alanda tutumlu olmak, israftan kaçınmak, yerli ürünlerimizin kalitesini yükseltmek,yerli malı kullanmaktan geçtiği unutulmamalıdır" dedi.
TEMA Vakfı Aydın İl Temsilcisi Mehmet Özdemir, yaptığı açıklamada şunları kaydetti: "Türkiye'nin ilk ve orta dereceli bütün okul ve kurumlarında her yıl 12-18 Aralık tarihleri arasında, "Yerli Malı Haftası" etkinlikleri yapılır. Öğrenci,veli ve öğretmenlerimizle birlikte, sınıflarımızda yerli ürünlerimizin bulunduğu sofralar oluşturulur, sofralarda ülkemizde yetişen meyveler, çerezler, ülkemiz ürünlerinden yapılmış yiyecekler sofraları süsler, hep beraber yenir, içilirdi. Hafta ile ilgili olarak, öğrencilerimizin sunuları izlenir, öğretmenlerimiz katılımcıları bilgilenirdi. "Tutum ve Yerli Malları kullanılmasının önemine" dikkat çekilirdi. Günümüzde de "Tutum ve Yerli Malı Haftası"nın artan dikkat ve canlılıkla kutlanması gerektiğine inanıyorum. Ülkemizde her sektörde çalışan işçilerimiz, İş verenlerimiz ve çiftçilerimiz, alın terinin karşılığını alabilmeleri için, tüketicilerimiz, yurtseverlik ve ülkemiz insanımızın emeğine saygı ve sorumluluk duygusuyla "Yerli Malı Yurdun Malı Herkes Onu Kullanmalı." Sloganıyla "Yerli Malı" kullanmalıdır. Türkiye'de üretilen ürünlerin ve en temel maddelerin bile dışarıdan ithal edildiği, ekonomik hayatımıza baktığımız zaman, dış alımın dış satımdan çok fazla olduğu, yabancı markaya ilginin her geçen yıl biraz daha arttığı günümüzde; üreticilerin üretim yapamaz hale geleceği, gıda, su ve tohum güvenliğinin tehlikeye gireceği, işyeri ve işletmelerin birer birer kapanarak işsizliğin, bireyler üzerindeki ekonomik ve sosyal baskının hızla artacağı endişesi yaşanmaktadır. Ekonomik darboğazdan çıkmanın yolu; ülkemizin toprak, orman ve su kaynakları başta olma üzere doğal varlıklarımıza ve kaynaklarımıza sahip çıkmak, her alanda tutumlu olmak, israftan kaçınmak, yerli ürünlerimizin kalitesini yükseltmek,yerli malı kullanmaktan geçtiği unutulmamalıdır. Üreticilerimiz ürünlerini yüksek kalitede üretmeli, "Türk Malı" aranan bir marka olmalı, üretilen mal ve hizmetler iç ve dış piyasalarda kendine ilk sırada yer bulabilmelidir. İşsizliğin, yoksulluğun, sosyal ve toplumsal olayların önlenmesinin yolu; çevreyi, eko-sistemi dikkate alan sürdürülebilir bir ekonomik sistemden, sağlıklı ve yüksek kaliteli üretimden, toprağı, suyu, israf etmeden, kirletmeden, bozmadan, kullanmaktan, değişen iklim koşulları altında yaşamayı, tarım yapmayı, tutmlu su kullanmayı öğrenmekten geçer.Sağlıklı üretim, sağlıklı beslenmeyi, sağlıklı bir toplumu oluşturur. Temel dayanağımız;
topraklarımız, su, hava, orman varlıklarımız, meralarımız; gerekli, yeterli, kaliteli ve sürdürülebilir beslenme için mutlaka korunmalıdır.konomik dar boğazı aşmanın yolu; tutumlu olmak, yerli malı kullanmak, ihtiyacımız kadar tüketmek, her kaynağımızı tutumlu ve verimli kullanmak, yeteri kadar harcamaktan geçer. Sanayi tesislerimiz, fabrikalarımız, tarım işletmelerimiz, topraklarımız, sularımız, doğal kaynaklarımız ve madenlerimiz milli imkanlarımızla israf edilmeden işletilmeli ve değerlendirilmeli, yabancılaşması önlenmelidir"
Yerli malı tüketmek; kendi köylümüze, çiftçimize, esnafımıza, sanayicimize destektir.
Kendi fabrikalarımızın çalışması; o fabrikalarda çalışan işçilerimizin işi, aşı, mutluluğu demektir. Yerli malı tüketmek; temiz gıda tüketmek, daha az enerji tüketmektir"