Ato Başkanı Şaban Baş: 'Ab Kaynaklı Krediler Sağlıyoruz'

Adana Ticaret Odası (ATO) Başkanı Şaban Baş, oda olarak, Avrupa Birliği'ne uyum sürecinin en iyi şekilde değerlendirilmesi için başından beri yoğun çaba içerisine girdiklerini belirterek, "Odamız, 2000 yılından bu yana, Avrupa Birliği Türkiye Komisyonu ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) faaliyetlerinin yanı sıra, bünyesinde faaliyet gösteren

Ato Başkanı Şaban Baş: 'Ab Kaynaklı Krediler Sağlıyoruz'
Adana Ticaret Odası (ATO) Başkanı Şaban Baş, oda olarak, Avrupa Birliği'ne uyum sürecinin en iyi şekilde değerlendirilmesi için başından beri yoğun çaba içerisine girdiklerini belirterek, "Odamız, 2000 yılından bu yana, Avrupa Birliği Türkiye Komisyonu ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) faaliyetlerinin yanı sıra, bünyesinde faaliyet gösteren Avrupa Birliği Bilgi Merkezi, Avrupa İşletmeler Ağı ve Avrupa Birliği İş Geliştirme Merkezi (ABİGEM) ile birçok proje ve programa katılım sağlamıştır" dedi.
Baş, Avrupa Komisyonu başta olmak üzere, Birleşmiş Milletler, Avrupa Odalar Birliği, Merkezi Finans ve İhale Birimi gibi birçok kaynaktan projeler kanalıyla bölgeye ve ülkeye fon sağladıklarını kaydederek şunları söyledi:
"Odamızın AB konusundaki istek ve duyarlılığının net şekilde konulduğu çalışmalarına finans ayağını da eklemesine katkı sunan Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye Direktör Yardımcısı Şevki Acuner ve bu toplantının Adana'da düzenlenmesini sağlayan Sayın Dr. Güler Manisalı Darman ile çalışma arkadaşlarına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Odamız, geçtiğimiz hafta, gerek Adana, gerekse Çukurova açısından gelecekte yeni vizyon oluşturulmasına yönelik önemli bir organizasyona ev sahipliği yaptı. Avrupa'nın tümünde çalışmalarını sürdüren ve özellikle yenilenebilir enerji konusundaki yatırımlara yönelik ciddi kredi olanakları sağlayan Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD)Türkiye Direktör Yardımcısı Şevki Acuner'in yanı sıra konularında uzman banka yetkililerini üyelerimizle buluşturduk. Amacımız, dünyada hızla büyüyen ve gelişen, önemli pazarlar arasında yer alan, stratejik önemi, nitelikli işgücü, altyapı olanakları ile önemli bir ticaret ve ulaşım bağlantı koridoru olarak yükselen Türkiye'nin dinamik iç pazar, serbest ticaret ve uygun yatırım olanaklarını AB sermayesi ile tanıştırmak, yatırım olanaklarının irdelenerek hayata geçmesini sağlamaktı."
Ortaya çıkan veri ve görüşlerin, bu amaca pek uzak olmadıklarını ortaya koyduğunu ifade eden Baş, "Çünkü, hem biz, hem de EBRD bu konuda oldukça istekli. Çünkü EBRD, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 60 ülkenin ortaklığındaki bir banka ve 1991'den bu yana Avrupa'dan Asya kıtasına kadar 29 ülkede özel sektör projelerini destekliyor. Türkiye de, özel sektör projelerinin desteklendiği 30. ülke oldu. EBRD, yatırımcılara yılda ortalama 8 milyar Euro kredi kullandırıyor ve bu miktar her geçen gün daha da artıyor. Şu anda EBRD'nin sunduğu kredi olanağını en iyi şekilde değerlendiren ülkenin Rusya'daki yatırımcılar olması da ayrıca dikkat çekici. Ruslar, sunulan kredinin üçte birini kullanarak bu alanda oldukça yol kat etmiş durumdadır" diye konuştu.
Baş, EBRD'nin Türkiye'de Akbank, Denizbank, Garanti Bankası ve Vakıfbank aracılığı ile yürüttüğü çalışmaların genelde, yenilenebilir enerji ve enerji etkinliği başta olmak üzere tarım, yiyecek ve içecek sektörleri ile belediye hizmetleri ve altyapı işlerinde faaliyet gösteren firmalara yönelik olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
"2023 yılında istikrar içinde büyüyen, gelirini daha adil paylaşan, küresel ölçekte rekabet gücüne sahip, bilgi toplumuna dönüşen, AB'ye üyelik için uyum sürecini tamamlamış bir Türkiye hedeflenmektedir. Bu vizyona ulaşılırken Türkiye'nin küreselleşen dünyada işletmelerinin uluslararası rekabet gücünü yükseltmeye yönelik esas alması gereken ilkeler ise, makroekonomik istikrarın kalıcı hale getirilmesi, enerji ve ulaştırma altyapısının geliştirilmesi, çevrenin korunması, Ar-Ge ve yenilikçiliğin geliştirilmesi, bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygınlaştırılması olarak görülmektedir. Bu çizgiye ulaşılabilmek doğrultusundaki en doğru adres, hiç kuşkusuz Avrupa Birliği'dir. Bu nedenle içerisinde bulunduğumuz son dönemde her ne kadar geri planda kalmış olsa da, her kurum ve kuruluşun AB'ye entegrasyon sürecinde elinden gelenin en iyisini yapması, ülkemizin geleceği bakımından son derece önemli bir görev olarak algılanmalıdır."