Erdoğan'a 'Yılın lideri' ödülü verildi

Başbakan Erdoğan'a, Lübnan ziyareti çerçevesinde Arap Bankalar Birliği tarafından 'Yılın Lideri' ödülü verildi.

Erdoğan'a 'Yılın lideri' ödülü verildi
Başbakan Erdoğan, Lübnan ziyareti çerçevesinde Arap Bankalar Birliği toplantında bir konuşma yaptı. Erdoğan'a '2010 Liderlik Öngörü Ödülü' ödülü verilen törene Lübnan Başbakanı Saad Hariri, devlet erkanı, banka yöneticileri ve çok sayıda davetli katıldı.

Başbakan Erdoğan toplantıda yaptığı konuşmada İsrail'e yüklendi. Konuşmasında Mavi Marmara'a gemisine yapılan saldırıya da değinen Erdoğan, bankalar birliği toplantısında neden bu konulara değindiğini açıkladı. Erdoğan, hak ve hukukun egemen kılınmadığı bir yerde paradan söz etmenin bir anlamı olmadığını kaydetti.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;

SUSMAYACAĞIZ


Bir Türk atasözü der ki ev alma komşu al. Biz vizeleri kaldırmadık aslında halklarımız arasındaki yüz yıllık hasreti kaldırdık. Şimdi insanlar akın akın birbirleri ile kucaklaşıyor. Tüm bu bölge ve bölgenin insanları hep birlikte kazanıyor.

Şimdi tüm bunlardan kimse gocunmasın hiç kimse rahatsızlık duymasın hiç kimse bu yakınlaşmayı kucaklaşmayı farklı yerlere çekmeye kalkışmasın. Bizim bölgede yegane hedefimiz vardır. Biz bölgede refah, huzur istiyoruz. Biz komşularımızla 0 problem diyoruz. Türkiye yönünü Batı'ya dönüyor. AB ile müzakereleri yürüten bir Türkiye. Komşu ülke komşu bölge ne kadar istikrarlı ise sen de o kadar istikrarlısın demektir.

Akdeniz'de devlet terörü uygulayacaksın, benim 9 vatandaşımı hunharca katledeceksin sonra da bizden çıkıp susmamızı bekleyeceksin. Susmayacağız, var gücümüzle gerçekleri hakkı, hukuku haykıracak, savunacak ve arayacağız.

O ZİRVE'DE BİR ÜLKENİN İSMİ TELAFUZ EDİLDİ Mİ?


Şimdi diyeceksiniz ki bu Bankalar Birliği toplantısında bu konunun ne alakası var Değerli kardeşlerim eğer hak egemen olursa para değer ifade eder. O zaman bir hukuk ilişkisi olur. Biz bu bölgede çocuklar öldürülmesin istiyoruz. Hiç kimse bunu başka yerlere çekemez. Bakın son günlerde benzer şekilde NATO füze savunma sistemini istismar ediyorlar. Bunu bir kara propagandaya çekmek isteyenler var. O zirvede herhangi bir ülkenin adının tehdit olarak anıldığını duydunuz mu? Eğer Türkiye orada veto hakkı varsa ki bir ülkeye veto hakkı kullanma hakkı var. Bizim savunma sistemleri ile ilgili her an tüm ülkelerle bölge ülkeleri ile istişare içinde olduk. Türkiye daima komşularının hakkını arayan bir ülke olmuştur, Türkiye barışın egemen olması için elinden gelen tüm gayreti bu bölgede göstermiştir. Barış adına seslendirmeye devam edeceğiz.

Lübnan'lı şair der ki 'Şimdi ne söylüyorsam tek yürekten, yarın söylenecektir binlerce yürekten' diyor üstad. Biz hakkı hukuku savunduğumuz, tahriklere rağmen adaletten şaşmadığımız sürece biliniz ki yarın tüm dünya zulme karşı tek yürek olacaktır. Önceki hafta Kore'nin Başkenti'nde G-20 zirvesi gerçekleştirildi. Biz zirvelerde Türkiye olarak bir hususun altını özellikle çizmeye gayret ediyoruz. Diyoruz ki adaletin olmadığı bir dünyada adalet duygusunun yüreklerde tesis edilmediği bir sistemde bu krizler kaçınılmaz olacaktır.

BU TÜR ORTAMLARDA KRİZLER KAÇINILMAZ OLUR


Zenginin daha zengin, yoksulun daha yoksul olduğu bu ülkelerde daha krizler yaşanacak ve bedeller daha ağır olacaktır. son bir ay içerisinde Pakistan'ın sel afetinden etkilenmiş bölgelerinde temaslarda bulundum. Afrika'nın kimi ülkelerinin durumunu benim kadar sizler de biliyorsunuz. Biz bu çelişik fotoğrafın birbirine zıt manzaranın gelecek için çelişki oluşturduğuna inanıyor gelişmiş ülkelerin bu meseleye daha fazla eğilmelerini istiyoruz. Biz kanaat kavramlarına dikkatleri çekiyoruz. Bizim medeniyetimizin bize emrettiği de tam olarak budur. Komşusu aç iken sen tok yatmayacaksın. Bencillik bizim kitabımızda kendisine yer bulamaz. Eğer bu krizler küresel finans krizi Lübnan'da çıkmadı, Türkiye'de çıkmadı veya bu bölgenin bir eseri değil.

BAŞBAKAN HAKLI DEMEYE BAŞLADILAR


Kaynağı ABD'dir. Oradan çıktı ve dünyaya yayıldı. Gerçek bu! Kimler adeta iflasa gitti? Dünyanın devleri çöktü, dünyanın dev sigorta şirketleri çöktü. Neden engellenemedi neden durdurulamadı? Bu öyle bir akıntıdır ki alır götürür. Biz bunlardan gereken dersleri çıkartamazsak, gerçekleri görmeyi ertelersek inanın bir sonraki krizin faturası çok ağır olacaktır. Hükümet olarak görevde bulunduğumuz son 8 yıl boyunca göreve gelmeden önce 21 banka fona devredilmişti. Bunun bedelini kim ödüyor halk! Ne yapıyorlar karşılıksız paralar basıyorlar. Ve adeta delikli kuruşa muhtaç hale getirilen bir ülke konumundaydı. Ama ekonomide çok köklü yapısal reformlar geliştirdik. Türkiye ekonomisi krizlere karşı dirençli bir yapıya kavuştu. Kriz başladığı zaman bu kardeşinizin bir ifadesi oldu 'Küresel finans krizi Türkiye'yi teğet geçecek' dedim. O zaman sektörler adeta bu ifademle dalga geçtiler. Nasıl olacak da teğet geçecek? Tabii zararımız olacak ama en az zararla atlatacağız dedim. Şimdi teğet geçince ha Başbakan haklı demeye başladılar. Eğer siz güven ve istikrarı ekonomide hedef alırsanız, mali disiplinden taviz vermezseniz bunu tabii ki yakalarsınız. Bu benim adamımdır, bu benim akrabamdır deyip bankanın kaynaklarını bir yerlere hortumlarsanız o zaman da çökersiniz. Faiz sürekli yükseltilmiştir. Burada bir şeyi söylemek durumundayım. Enflasyon faizin sebebi değildir, tam aksine faiz enflasyonun sebebidir. Faizi ne kadar yükseltirseniz enflasyonu o kadar arttırırsınız. Faizi ne kadar aşağı çekerseniz enflasyonu da o kadar düşürürsünüz.

SİYASETİN DÜRÜST OLANINI YAPACAKSIN


Maliyet girdilerinden en önemlisi faizdir. Ben bir siyasetçi olarak gerçeği söylemek zorundayım. Bunun bedelini zengin ödemez fakir öder. Dünyada da bunun bedelini hep fakire ödetmişlerdir. Şu anda 2009 yılı son çeyreğinde başlayan büyüme eğilimi 2010 yılı ilk çeyreğinde de devam etmiştir. Yani bu yılın ilk 6 ayında yüzde 10'luk bir artış var. Bu oran Türkiye'nin en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olduğun ortaya koymuştur. Dün FİTCH Türkiye'yi BB+'ya yükseltti. Devamlı bir artış var. Başbakanlığım döneminde 5 seçim geçirdim hiçbir zaman seçim ekonomisi uygulamadık. Çünkü bunu uygularsam halkıma zulmetmek demektir. Bazıları çıkıyor öğretmene şu kadar emekliye şu kadar vereceğiz diyor. Her zaman siyasetin dürüst olanını yapacaksın. Yoksa sonra altında ezilirsin.

TÜRKİYE’NİN CAZİBESİ ARTACAK


2010 Yılı ilk 6 ayında hızla geriledi ve geriliyor. Ağustos ayında kriz öncesi seviyesine yaklaşarak önümüzdeki dönemde de bu eğilimi büyümeye paralel olarak düşeceğine inanıyoruz. Krize 3/1 bankacılık sistemi ile giren Türkiye zafiyet yaşamamış ilave baskı önlenmiştir. Bu noktada ben Arap sermayesine doğrudan yatırım ve portföy yatırımı olarak davetimi yenilemek istiyorum. Küresel krizi başarı ile ve hızla atlatan Türkiye önümüzdeki günlerde cazibesini daha da arttıracaktır. Yatırım noktasında her türlü desteği ve kolaylığı özellikle ben garanti ederim. Ülkemizde reel sektöre girmek isteyenlere her aşamada rehberlik etmekten çekinmeyeceğiz.