Tikad'ın Başörtüsüne İlişkin Kamuoyu Araştırmasından 'Uzlaşı' Çıktı

Türkiye İş Kadınları Derneği'nin (TİKAD) Türkiye'de toplumun başörtüsü sorunu ve bu sorunla bağlantılı olarak eğitim ve iş hayatındaki yansımalarını doğru tespit edip çözüm platformu oluşturabilmek için yaptığı araştırmaya göre; toplumda her konuda bir uzlaşı var ve aslında sorun siyasette

Türkiye İş Kadınları Derneği'nin (TİKAD) Türkiye'de toplumun başörtüsü sorunu ve bu sorunla bağlantılı olarak eğitim ve iş hayatındaki yansımalarını doğru tespit edip çözüm platformu oluşturabilmek için yaptığı araştırmaya göre; toplumda her konuda bir uzlaşı var ve aslında sorun siyasette.
TİKAD, Türkiye'de toplumun başörtüsü sorunu ve bu sorunla bağlantılı olarak eğitim ve iş hayatındaki yansımalarını doğru tespit edip çözüm platformu oluşturabilmek için 26 ilde başını örten kadın, başı açık kadın, eşinin başı örtülü olan erkek ve eşinin başı açık olan erkek olmak üzere toplam 3 bin 52 denek üzerinde kamuoyu araştırması yaptı. Araştırmanın sonuçları, Hilton Otel'de düzenlenen toplantıyla basına duyuruldu. Toplantıda konuşan Prof. Dr. Doğu Ergil, siyasette deprem olduğunu belirterek,
"Başörtüsü gibi konuları da cephane olarak kullanıyorlar. Aslında toplumda başı örtülü kadınla başı açık kadın arasında bir fay hattı yok. Bu fay hattı siyasette söz konusu" dedi.
İHA muhabirine açıklamalarda bulunan TİKAD Başkanı Nilüfer Bulut da toplumda her konuda uzlaşı olduğuna dikkat çekti. Bulut, "Aslında bu araştırmayla toplumda bu sorunun çözüldüğünü görüyoruz. Demokratik açılım süreci, Alevi-Sünni gibi konular, Türk-Kürt ayrışımına baktığımızda da aslında hiçbir sorun yok. Bizim araştırmamızdan uzlaşı çıktı. Aslında sorun siyasette. Siyasi dildeki kavganın nedeni de erkek egemenliğinin olması. O nedenle bu grupları kadınlara açmamız gerekiyor. Kadınlar dahil olduğunda
siyasi dilin de toplumsal dil gibi değişeceğine inanıyorum. Başörtüsünü yalnızca istihdamdaki kadın sayısının azlığının nedeni olarak gösteremeyiz. Aslında bu azlığın birçok nedeni var. Bir tanesi de erkek egemen grupların kadınları kendi arasına almamaları" dedi. Kadının enerji ve birikimlerinin yalnızca kadınsal alanlarda kullanılmasının söz konusu olduğunu belirten Nilüfer Bulut, "Maalesef siyasette ve diğer ticaret odalarında kadınları sadece kadınsal şeylerde kullanıyorlar. Başörtüsünden dolayı kadın iş
hayatından men edilemez. Eğer çalışmak istiyorsa, eğitim almak istiyorsa, başına taktığı örtünün kendisini modern ve çağdaş hayattan uzak tutmasını bir engel olarak görmüyorsa, muhakkak bunun yolu açılmalı. Bu anketteki en etkili yan, toplumda uzlaşının çıkması, toplumda bir kavganın olmayışı. Başörtüsü hep bir siyasi simge olarak algılanıyordu. Bu ankette de bunun bir siyasi simge olmadığını, kadının inancından dolayı taktığını gördük" diye konuştu.