Pınar Selek davası yılan hikayesi...
Mısır Çarşısı davasında Yargıtay Ceza Genel Kurulu beraat kararını bozdu, bombayı Sosyolog Pınar Selek'in koyduğuna karar verdi. Gelişmeleri Almanya'da değerlendiren Pınar Selek, hukuk mücadelesinin devam edeceğini söyledi. Babası Alp Selek de, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracağız" dedi.
Mısır Çarşısı davasında Yargıtay Ceza Genel Kurulu beraat kararını bozdu, bombayı Sosyolog Pınar Selek'in koyduğuna karar verdi. Gelişmeleri Almanya'da değerlendiren Pınar Selek, hukuk mücadelesinin devam edeceğini söyledi. Babası Alp Selek de, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracağız" dedi. 9 Temmuz 1998'de tarihi Mısır Çarşısı'nda büyük bir patlama meydana geldi.
7 kişi öldü, 127 kişi yaralandı.
İlk anda olayın adı "tüp patlaması" olarak kondu. Polisin ilk raporunda da "patlamanın nedeni bomba değil" denildi. Ancak aynı gün Sosyolog Pınar Selek'in aralarında bulunduğu 15 kişi gözaltına alındı.
Zanlılardan Abdülmecit Öztürk iki kez değişen ifadesinde Selek ile bombayı yerleştirdiklerini söyledi ama daha sonra bu ifadeyi kabul etmedi. Bu yönde başka ifadeler de soruşturma dosyasına girdi.
Selek savunmasında devletin komplosuna uğradığını savundu. Sosyolog olarak PKK'yı incelemek için Abdullah Öcalan'la görüşmek üzere temas kurduğunu ve bu yüzden hedef olduğunu iddia etti.
Selek ve 14 sanık hakkında "devleti bölme girişimi" suçlamasıyla idam ve 31 yıla kadar varan hapis istemiyle dava açıldı.
Ancak 2000 yılının aralık ayında davaya gönderilen bilirkişi raporunda patlamanın tüp gaz kaynaklı olduğu belirtilince Selek tahliye edildi.
Yerel mahkemenin iki kez beraat kararı verdiği Pınar Selek için Yargıtay Genel Kurulu bu kararı bozdu.
Kurul, "Mısır Çarşısı'ndaki patlamanın nedeni yurtdışında yaşayan Berzan Öztürk'ün telefon talimatıyla Pınar Selek ve Abdülmecit Öztürk tarafında konulan bombaydı" dedi.
Yargıtay'ın kararını Almanya'da değerlendiren Pınar Selek, hukuk mücadelesini sürdüreceğini söyledi.
CNN TÜRK yayınına katılan Pınar Selek'in babası Alp Selek de, yargı sürecinin devam ettiğini vurguladı. Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurduklarını belirtti.
7 kişi öldü, 127 kişi yaralandı.
İlk anda olayın adı "tüp patlaması" olarak kondu. Polisin ilk raporunda da "patlamanın nedeni bomba değil" denildi. Ancak aynı gün Sosyolog Pınar Selek'in aralarında bulunduğu 15 kişi gözaltına alındı.
Zanlılardan Abdülmecit Öztürk iki kez değişen ifadesinde Selek ile bombayı yerleştirdiklerini söyledi ama daha sonra bu ifadeyi kabul etmedi. Bu yönde başka ifadeler de soruşturma dosyasına girdi.
Selek savunmasında devletin komplosuna uğradığını savundu. Sosyolog olarak PKK'yı incelemek için Abdullah Öcalan'la görüşmek üzere temas kurduğunu ve bu yüzden hedef olduğunu iddia etti.
Selek ve 14 sanık hakkında "devleti bölme girişimi" suçlamasıyla idam ve 31 yıla kadar varan hapis istemiyle dava açıldı.
Ancak 2000 yılının aralık ayında davaya gönderilen bilirkişi raporunda patlamanın tüp gaz kaynaklı olduğu belirtilince Selek tahliye edildi.
Yerel mahkemenin iki kez beraat kararı verdiği Pınar Selek için Yargıtay Genel Kurulu bu kararı bozdu.
Kurul, "Mısır Çarşısı'ndaki patlamanın nedeni yurtdışında yaşayan Berzan Öztürk'ün telefon talimatıyla Pınar Selek ve Abdülmecit Öztürk tarafında konulan bombaydı" dedi.
Yargıtay'ın kararını Almanya'da değerlendiren Pınar Selek, hukuk mücadelesini sürdüreceğini söyledi.
CNN TÜRK yayınına katılan Pınar Selek'in babası Alp Selek de, yargı sürecinin devam ettiğini vurguladı. Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurduklarını belirtti.