Türkiye'nin ithalata harcadığı paranın yüzde 72'si hammaddeye gitti

Türkiye'nin, 2010 yılının ilk dokuz ayında toplam 130.5 milyar dolarlık ithalat yaptığı belirtilen Raporda, bunun 94.1 milyar dolarını hammadde ithalatı oluşturduğu kaydedildi.


Ankara Ticaret Odası(ATO) ortak pazara giremeyen Türkiye’nin, Rusya, Çin, Almanya, ABD, İtalya, Fransa, İran, İspanya, İngiltere ve Güney Kore’nin açık pazarı haline geldiğini belirterek, Türkiye, ithalatının yarıdan fazlasını bu 10 ülkeden gerçekleştirdiğine dikkat çekti. ATO’nun hazırladığı “Açık Pazar Türkiye” raporuna göre, Türkiye 2010 yılının ilk dokuz ayında toplam 130.5 milyar dolarlık ithalat yaptı, bunun 94.1 milyar dolarını hammadde ithalatı oluşturdu.

Ankara Ticaret Odası’nın Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Dış Ticaret İstatistikleri verilerinden yararlanarak hazırladığı “Açık Pazar Türkiye” raporunu açıkladı. Raporda, hammaddede Rusya’nın, yatırım ve tüketim mallarında ise Çin’in lider olduğunu ortaya koyuldu. Türkiye’nin, 2010 yılının ilk dokuz ayında toplam 130.5 milyar dolarlık ithalat yaptığı belirtilen Raporda, bunun 94.1 milyar dolarını hammadde ithalatı oluşturduğu kaydedildi. “Bir başka deyişle Türkiye’nin ithalata harcadığı paranın yüzde 72’si hammaddeye gitti” denilen Raporda, ithalatın 18.9 milyar dolarını yatırım malları, 17.1 milyar dolarını tüketim malları, 386 milyon dolarını da diğer malların oluşturduğu ifade edildi. Raporda, “Bir başka deyişle Türkiye’nin ithalata harcadığı paranın yüzde 13.1’i tüketim, yüzde 14.5’i yatırım, binde 3’ü de başka yerde belirtilmeyen diğer mallara gitti” denildi. Türkiye’nin, 1999 ve 2009 yıllarında hammadde ithalatının yarısını 7 ülkeden yaptığı belirtilen Raporda, “Sıralama değişse bile her iki yılda da Rusya Federasyonu, Almanya, İtalya, ABD ve Fransa ilk 7 ülke arasında yer aldı. 1999 yılında ilk 7 ülke içinde bulunan İngiltere ve Hollanda’nın yerini 2009 yılında İran ve Çin aldı. 2009 yılında olduğu gibi 2010 yılının ilk dokuz ayında da ‘Rusya, Almanya, ABD, Çin, İran, İtalya ve Fransa’ 7’lisi değişmedi” ifadeleri kullanıldı.

-EN HIZLI ÜLKE ÇİN-

Son 10 yılda Türkiye’nin hammadde ithalatında özellikle Çin, İran ve Rusya’nın payının belirgin bir biçimde arttığına dikkat çekilen Raporda, ancak, bu 3 ülke arasında en hızlısının Çin olduğu vurgulandı. 1999 yılında Türkiye’ye 491 milyon dolarlık hammadde satan Çin’in, 2009 yılında satışını 5.4 milyar dolara yükselttiği ifade edilen Raporda, geçen 10 yılda hammadde pazarında 11 kat (yüzde 1000) büyüyen Çin’in, yüzde 1.8 olan payını yüzde 5.4’e çıkardığı kaydedildi. Bu performansıyla Çin’in, Türkiye’nin hammadde pazarı içinde 18’inci sıradan 4’üncü sıraya yükseldiği belirtilen Raporda, “Çin, 2010 yılının ilk dokuz ayında da dördüncülüğünü korurken Türkiye’nin toplam ithalatı içinde ikinciliği ele geçirdi. 1999 yılında 632 milyon dolarlık satış ile hammadde ithalatımızda 12’inci sırada yer alan İran ise son 10 yılda satışını yüzde 430 artırarak 2009 yılında 7’inci sıraya, 2010 yılı Eylül ayı itibariyle de 5’inci sıraya yükseldi” denildi.

-HAMMADDE PAZARI RUSYA VE ALMANYA’NIN ELİNDE-

Türkiye’nin hammadde olarak en fazla sanayi için işlenmiş hammadde ile işlenmemiş yakıt ve yağ satın aldığı kaydedilen Raporda, işlenmiş hammadde pazarının Almanya’nın, yakıt ve yağ pazarının ise Rusya’nın elinde olduğu ifade edildi. İşlenmiş hammadde pazarında 1’inciliği yıllardan beri hiç kimseye kaptırmayan Almanya’nın, yüzde 10 pay ile liderliğini koruduğu belirtilen Raporda, “Son 10 yıldır hammadde ithalatının yaklaşık yarısını sanayi için işlenmiş hammaddeler teşkil ediyor. Türkiye’nin en fazla ithal ettiği işlenmiş hammaddeler, altın ve bakır katotlar gibi ‘ana metal sanayi ürünleri’, sıcak mamul demir, çelik rulo gibi ‘demir çelik ürünleri’ ve PVC gibi ‘sentetik kauçuk ve plastik hammaddeler’den oluşuyor” ifadeleri kullanıldı.

-DOĞALGAZ VE PETROLDA İRAN İLE RUSYA KAPIŞIYOR-

Türkiye’nin hammadde ithalatında son 10 yılda yüzde 270’in üzerinde artış gerçekleştiğine dikkat çekilen Raporda, ithalatı en fazla artan hammaddenin ise yüzde 479 ile ham petrol, doğalgaz ve taşkömürü gibi hammaddelerden oluşan işlem görmemiş yakıt ve yağlar olduğu belirtildi. Türkiye’nin doğalgaz ve petrol pazarının İran ve Rusya arasında büyük bir kapışmaya sahne olduğu kaydedilen Raporda, “1999 yılında işlem görmemiş yakıt ve yağlar pazarının yüzde 18’i İran’ın elinde iken, 2009 yılına gelindiğinde Rusya hakimiyeti ele geçirdi. 1999 yılında işlem görmemiş yakıt ve yağlar pazarından yüzde 14 pay alan Rusya, 2009 yılında yüzde 55 ile pazarın lideri oldu. Ancak, 2010 yılının ilk dokuz ayında İran yeniden hamle yaparak pazar payını büyüttü. Hakimiyet hala yüzde 42 ile Rusya’nın elinde olsa da İran 2009 yılında yüzde 17 olan pazar payını, 2010 yılının ilk dokuz ayında yüzde 31’e yükseltti” denildi. Doğalgaz ve petrol pazarında payını en çok artıran bir diğer ülkenin de Irak olduğu kaydedilen Raporda, 2009 yılında ham yakıt ve yağ pazarının yüzde 4.7’sini eline geçiren ve 4’üncü sırada olan Irak’ın, ilk dokuz ayda da satışını artırdığı ve yüzde 5.4 pay ile 3’üncü sıraya yerleştiği ifade edildi. Raporda, 10 yıl öncesi pazarda daha fazla ülke bulunurken, 2010 yılında pazarı Rusya, İran ve Irak’ın ele geçirdiği kaydedildi.

-YATIRIM VE TÜKETİM MALLARINDA LİDER ÇİN-

1999 yılında tüketim malları pazarında yüzde 5’lik pay ile 7’nci sırada yer alan Çin’in, her geçen yıl hamlesine devam ettiği belirtilen Raporda, şu ifadeler kullanıldı:

“Çin’in ihracat hamlesi 2000’li yıllardan itibaren Türkiye’yi kıskacına aldı. Çin 2009 yılında tüketim mallarında pazar payını yüzde 14’e çıkartarak 2’nci sıraya yerleşti. 233 milyon dolar olan satışı 2.7 milyar dolar oldu. 10 yılda Çin Türkiye’ye tüketim malları satışını tam 11 kat artırırken, 2010 yılının ilk dokuz ayında da Almanya’yı geçerek yüzde 17 pay ile liderliğini ilan etti. Yatırım malları pazarının da hakimi Çin oldu. 1999 yılında 157 milyon dolarlık ihracatı ile 13’üncü sırada olan Çin, 2009 yılında yüzde 21 pay ile pazarın lideri oldu. Türkiye’ye 4.6 milyar dolarlık yatırım malı sattı. On yılda tüm piyasalara hakim olan Çin en büyük atağını yatırım malında yaptı, pazar payını 29 kat artırdı. İlk dokuz ayda da pazar payı ve liderliği değişmedi.”

-KİME, NE SATTIK?-

Raporda, Türkiye 2010 yılının ilk dokuz ayında 130.5 milyar dolarlık ithalatına karşılık 81.9 milyar dolarlık ihracat yaptığı anımsatılarak, ihracatın 40.7 milyar dolarını hammadde, 32.2 milyar dolarını tüketim malları, 8.5 milyar dolarını da yatırım mallarının oluşturduğu belirtildi. Raporda, en fazla hammadde satmamıza rağmen bu gruptaki dış açığımız 53.4 milyar dolar, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 43.2 oldu. Diğer bir deyişle 100 dolarlık hammadde alışına karşılık sadece 43 dolarlık satış yapabildik. En fazla hammadde sattığımız ülke 3 milyar dolar ile Almanya oldu. Irak’a 2.2 milyar dolarlık, İtalya’ya ise 2 milyar dolarlık hammadde sattık. Yatırım mallarında dış açık 10.4 milyar dolar olurken, her 100 dolarlık alıma karşılık 45 dolarlık satış yapabildik. Yatırım mallarını en çok sattığımız ilk üç ülke AB ülkelerinden İtalya, Fransa ve İngiltere olurken, her üç ülkeye olan ihracatımız birer milyar doların altında gerçekleşti. Bu ülkelere ilk dokuz ayda sırası ile 799, 701 ve 694 milyon dolarlık yatırım malı satabildik” ifadeleri kullanıldı. Türkiye’nin dış fazla verdiği tek grubun tüketim malları olduğu belirtilen Raporda, bu grupta dış ticaret fazlasının 15.1 milyar dolar olurken, 100 dolarlık alıma karşılık 189 dolarlık mal satıldığı, tüketim malları ihracatında en büyük pazarın Almanya, İngiltere ve Fransa olduğu kaydedildi. Raporda, Türkiye’nin Almanya’ya 4.5, İngiltere’ye 2.7, Fransa’ya ise 2.6 milyar dolarlık tüketim malı sattığı belirtildi.

-"TÜRKİYE DIŞA BAĞIMLILIK NEDENİYLE HER YIL DAHA KABARIK BİR FATURA ÖDÜYOR"-

ATO Başkanı Sinan Aygün, Türkiye’nin sanayi üretiminde dışa bağımlılık nedeniyle her yıl daha kabarık bir fatura ödediğini vurgulayarak, “Büyümek, milli gelirimizi ve halkımızın refah seviyesini artırmak istiyorsak ekonomik bağımsızlık savaşı başlatmamız lazım” dedi. 1999 yılında 40.7 milyar dolar olan ithalatın 2009 yılında 141 milyar dolara çıktığını, 2010 Eylül ayı itibariyle de 130.5 milyar dolara ulaştığını belirten Aygün, geçen 10 yılda Türkiye’nin ithalata kaynak aktarımının yüzde 247 arttığına dikkati çekti. En yüksek artışın yüzde 300 ile tüketim malları ithalatında yaşandığını, buna karşılık yatırım malları ithalatındaki artışın yüzde 146’da kaldığını vurgulayan Aygün, “Ekonomik büyüme için gerekli olan yatırım malları yerine tüketim mallarına ve ülkemizde üretebileceğimiz sanayi hammaddelerine kaynak aktarıyoruz” dedi.(ANKA)