Alman panzeri Leh ve Türk dişlileriyle üstümüzden geçti

Almanya, Türkiye'yi Polonya asıllı Klose'nin iki Türk asıllı Mesut Özil'in golleriyle 3-0 yenerek üçte üç yaptı. Maç boyu üstün bir oyun sergileyen Almanya bir çok gol pozisyonundan yararlanamadı


BENER ONAR

Maç öncesi notlarımı okuduğunuzu farz ederek direkt sahaya dalıyorum. Almanlar sinsi sinsi gelmede ustalar biliyorsunuz. Özellikle Sabri'nin savunduğu sol kanatta hep Lahm'ın yanına birini soktular. Servet de çok ağır kalınca o kanattan çok açık verdik. 7. dakika Klose'nin kafası yandan dışarı gitti. 10'da Lahm'ın arka direğe ortasında Gökhan Gönül iki Alman'dan önce araya girdi. 12'de Servet'ten yürüyerek sıyrılan Khedira aynı bezginlikte içeri çevirince Volkan için kolay bir top oldu.

16. dakikaya ayrı bir paragraf açmak lazım. Yine ani yakalandığımız bir anda Mesut Özil cepheden kaleyi gördü. Şahsen nefesimi tuttum ve Volkan'ın çok da hızlı olmayan bir şekilde köşeye giden topu çıkarmasıyla rahatladım. 1)Biz gol yemedik. 2) Mesut daha fazla küfür yemekten kurtuldu! Mesut'u görünce aklıma Cartel'in efsane albümündeki Da Crime Posse şarkısı geliyor: Vatanımızda
Almancı burada yabancı, bu duyguyu çekmek inan ki çok acı...

Dörtte birlik ilk bölümde bizim sadece iki cılız şutumuz (Emre ve Hamit'ten) bir de Gökhan'ın ön direkte takılan ortaları vardı. Almanlar 24'te yine tehlikeli geldi. Kroos, Volkan'la yarımından karşı karşıya kalırken top çaprazda Podolski'nin önünde kaldı 'Polomanyalı'nın volesi fezaya gitti! 36'da taktik planımızda yer alan ofsayt bozdurma hamlesi ilk kez işe yaradı. Halil, Mertesacker'den önde olmasına rağmen önce sırtı dönük stop, akabinde kafasıyla önüne almayı deneyince Alman stoper hamlesini yapmakta zorlanmadı.

42'de beklediğimiz gol geldi. Golü atan taraf Almanlardı! Müller'in kafasında Volkan parmaklarıyla dokunsa da çatal direklerinden dönen bu şutu tamamlayan Klose'ydi: 1-0. Beş dakikalık uzatmada biraz dağıldık. Konuk ekip (bilinçli bir tabir) ikiyi de bulabilirdi.

İkinci yarıya çok çok önemli bir pozisyonla başladık. 52'de Ömer Erdoğan'ın ortasında Halil Altıntop Almanların ofsayt diye duraklamasıyla Neuer ve üç direkle karşı karşıya kaldı. Frankfurt'lu oyuncu çok kötü bir plaseyle köşeyi gördü ama Schalke kalecisinin ayağına çarpan top dışarı çıktı (Almanların çıkarken Halil'i ıslıklaması değil alkışlaması lazımdı!). Köşe vuruşunda Ömer Erdoğan, Bursaspor'da sıkça yaptığı işlerden birini yaptı ama Almanya kökenli stoper biraz fazla yükselince topa istediği gibi vuramadı.

69'da çok net fırsatı harcayanlar bu kez Panzerlerdi. Mesut'un ceza sahası içindeki pasında Podolski boş kaleyi bulamadı ve top direğin dibinden dışarı gitti. Almanya akın akın gelirken kısık gözlerle sahaya bakıyordum! Her an ikiyi yiyebilirdik. Dört dakika içinde Mesut'un pasına benzer biçimde iki pozisyon daha yakaladılar. Önce Klose'nin sol çaprazdan pasında savunma araya girdi. Akabinde Khedira'nın karıştırdığı göbekte Müller'in şutu Volkan'ın üstüne gitti.

Mesut kaderden kaçamadı
Kaderden kaçılmaz derler... Mesut er ya da geç yaşayacağı bir şeyi  gece yaşadı. Belki de hayırlı oldu. Kazanmayı bırakalım puan almaya bile hak etmediğimiz bir maçta gol atması çok göze batmadı sanırım. 79'da Lahm'ın pasında Almanların deyimiyle 'Özil', Volkan'a ters köşe yaptı: 2-0. Gurbetçiler, 'auf wiedersehen' tezahüratına bozulurken açılışı yapan Klose kapanışta da baş roldeydi. Savunmanın hatasında topu kapan 'herr tor' Volkan'ın bacak arasından skoru belirledi: 3-0.

MAÇTAN NOTLAR
Berlin Atatürk Olimpiyat Stadı
Mücadelenin sabahında Türk taraftarlar başkent Berlin’i bayram yerine çevirdi. Karşılaşmadan yaklaşık 12 saat önce, Almanya’da yaşayan Türkler ve çevre ülkelerden gelen taraftarlar Berlin’in belirli yerlerinde toplanarak, Türkiye lehine tezahürat yaparak, maç saatini bekledi. Taraftarlar saat 18.00'den itibaren de Berlin Olimpiyat Stadı çevresinde toplanarak, milli takım lehinde gösteriler yaptılar. Yaklaşık 40 bin Türk taraftar maçın oynandığı Olimpiyat Stadı’nda Milli Takım’a destek verdi. 75 bin kapasiteli statta tüm biletlerin satıldığı bildirildi.

Erdoğan, Merkel'le izledi
Karşılaşmayı, evsahibi ülkenin Cumhurbaşkanı ile iki ülkenin başbakanları birlikte izledi. Berlin Olimpiyat maçta, Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Başbakanı Angela Merker’in yanı sıra Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Devlet Bakanları Faruk Özak ve Faruk Çelik de mücadeleyi takip etti.

Hiddink'ten dört değişiklik
Milli Takım Teknik Direktörü Guus Hiddink, Belçika maçına göre 'ilk 11’de dört değişik isme yer verdi. İstanbul’daki Belçika karşılaşmasında farklı olarak kaleci Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Özer Hurmacı ve Nuri Şahin ilk 11’de forma şansı buldu.
Hollandalı teknik adam, kaleci Hakan Arıkan, Hakan Balta, Semih Şentürk, Tuncay Şanlı, Sercan Yıldırım, Selçuk İnan ve İbrahim Toraman’a ise yedek kulübesinde yer verdi. Tuncay, Aurelino'nun sakatlığıyla 25. dakikada oyuna dahil oldu.

Mesut ıslıklandı
Alman Milli Takımı forması giyen Türk kökenli Mesut Özil, karşılaşma boıyunca ayağına her otp alışında Türk seyirciler tarafından ıslıklandı. Real madrid forması giyen Mesut, maç boyunca vasat bir performans sergiledi.

Aurelio sakatlandı
Türkiye'nin orta sahadaki yükünü taşıyan isimlerden Mehmet Aurelio, mücadelenin 23. dakikasında sakatlandı. Aurelio'nun yerine oyuna Tuncay Şanlı dahil oldu. 28. dakikadaki bir başka bir pozisyonda ise Nuri Şahin'in sağdan yaptığı yüksek ortada, topa çıkan Servet, kaleci Neuer'le çarpıştı ve yere düştü. Servet'in çarpışmadan dolayı burnu kararken teknik kadronun bu pozisyonda yüreği ağzına geldi. Servet'in tedavisi saha kenarında yapılırken Türkiye bu esnada beş dakika oyuna 10 kişi devam etti.

'Siz de üç'
Mücadeleyi NTV naklen yayımlarken spiker Ercan Taner, yorumcu da Rıdvan Dilmen'de. Maçın ilk dakikalarında Alman rejisi iki takımım teknik direktörleri Joachim Löw ve Guus Hiddink'i aynı kare içinde ekrana getirince, Dilme "İki eski Fenerbapçe teknik direktörü" yorumunda bulundu. Taner de bu yoruma katkı yaptı: "Siz de üç."

'Yayına laf etmeyin'
Naklen yayının ilk dakikalarında ses görüntüden hızlı gelince, birçok pozisyon daha başlarken nasıl biteceğini anlaşılır oldu. Bu esnada 'eksisözlük'e düşen yorumlardan bazıları şöyleydi: Dakikalar yediyi gösteriyor, ses, görüntüyle arasındaki farkı açmakta. (Nick Blender); Rıdvan Dilmen sırf birkaç saniye önceden "Gol olur" diyebilsin diye görüntüsü sesten geç gelen maçtır. Birileri uyarsa da birkaç saniye geriden anlatsalar (Latino); Yayındaki senkronizasyon sorunu sesi kısınca düzeliyor. (Kuja); Almanlar sesi erken verince biz de erken vermiş olduk. (Futurama).
NTV ailesinden Mirgün Cabas ise olaya ilişkin 'tweeter'ından şu yorumu yapıtı: "Yayına laf etmeyin. Yayıncılıkta bir ilki gerçekleştiriyoruz.. Ses hızının ışık hızını geçtiği bir yayın." Ardından ekledi: "Ses düzelemiyor. Futbolculara söyledik daha hızlı oynayacaklar." NTV, maçın 26. dakikasından itibaren bu senkronizasyon problemi nedeniyle yayınına, İstanbul'daki stüdyolarından devam etti.