Kahraman Sadıkoğlu: 'Bütün Dünyaya Rezil Olduk'

Armatör Kahraman Sadıkoğlu, fuhuş skandalıyla gündeme gelen Savarona yatında basın açıklaması yaptı

Armatör Kahraman Sadıkoğlu, fuhuş skandalıyla gündeme gelen Savarona yatında basın açıklaması yaptı. Kazandığı paranın yüzde 70'ini Savarona'ya yatırdığını belirten Sadıkoğlu, "Her gelen hanımefendiye evlilik cüzdanı mı soracağız" dedi. "Savcı bana bir telefon açsaydı onun istediği yere bu yatı demirlerdik, bu olayı da sessizce hallederdik" diyen Sadıkoğlu, Türkiye'nin tüm dünyaya rezil olduğunu söyledi.
Savarona'nın kiracısı Kahraman Sadıkoğlu, jandarmanın fuhuş baskınından sonra Maliye Bakanlığı'nın sözleşmenin feshedileceğini açıklamasının ardından ilk kez kameraların karşısına geçti. Kuruçeşme'de demirleyen yatta basın açıklaması yapan Sadıkoğlu, ilk olarak yazılı açıklamasını okutturdu. Okunan yazılı açıklamada, "Savarona yatına yapılan operasyonla ilgili basında bazı haberler çıkmıştır. Bununla ilgili gizlilik kararı verilmiştir. Hukuki sürece ilişkin bir açıklama yapmamız mümkün değil. Tarihimizde
yer tutan, manevi mirasımız Savarona'nın yıllar önce alınan kararla hurdaya çıkartılmasına razı olmayan biri olarak son günlerde yaşanan gelişmelerden dolayı büyük üzüntü duyduğumuz belirtmek isterim. 7 ay öncesine dayanan bir soruşturmada adı geçen kişilerle alakalı operasyonun Savarona ile tek bağlantısı, bu kişilere 5 günlüğüne kiralanmış olmasıdır. Kötü bir tesadüften öteye hiçbir bağlantısı olmayan, öncesi ve sonrası olmadığı halde mirasımızın ve şahsımın bu şekilde basında yer alması inciticidir.
Savarona'ya aynı hassasiyetle sahip çıkmaya devam edeceğim" ifadelerine yer verildi.
Yazılı açıklamanın ardından kendi açıklamalarına yer veren Sadıkoğlu, çıkan haberlerden dolayı basına kızgın olduğunu dile getirdi. Baskın sonrası tutulan tutanakla basında çıkan haberlerin alakası olmadığını savunan Sadıkoğlu, "Aksaray'da basılan kadınların görüntülerini Savarona'da basılmış gibi verdiniz. Savarona bu ülkenin imajını değiştirdi. Monarco'da Türk bayrağını dalgalandırdı. Galatasaray ve Real Madrid arasındaki süper kupa finali sonrası Monarco'da 850 kişilik bir davet verdik. Yurt dışında
Türk bayrağına hiçbir leke sürülmesin diye uğraştık ama Türkiye'de Atatürk'ün yatına leke geldi" dedi.

"BİZ ÜZERİMİZE DÜŞENİ FAZLASIYLA YAPTIK"
Yatı kiralayanlar hakkında 7 aydır süren bir tahkikat olduğuna değinen Sadıkoğlu, bu kişilerin Türkiye'ye uçakla geldiklerini, ardından Yeşilköy'den Bodrum Havalimanı'na geçtiklerini kaydetti. Bu kişilere geçtikleri yerlerde hiçbir şey sorulmadığını vurgulayan Sadıkoğlu, şöyle devam etti:
"Otelde kalıyorlar, orada da bir şey olmuyor. Fettah Bey'i çok iyi tanıyorlar. Bende bu kişileri iyi tanıyorum. Sonunda Göcek'te kıyıya 500 metre kala jandarma ve sahil güvenlik operasyon düzenliyor. Benim oğlum gibi baktığım yata bu şekilde baskın düzenlenip, tutanak tutuluyor. Hiçbir yerinde hiçbir şey yapılmadı diye tutanak tutuldu. Ben kırmızı pasaportlu birine sen giremezsin diyemem. Üstelik diğer teknelerde duranlara veya otelde kalanlara bir şey söyleniyor mu? Bu kişilerden birinde Türk pasaportu
var. Ben jandarma ve sahil güvenliğe yardımcı olan personelime teşekkür etmek istiyorum. Bugün buraya yanaşmak için günlük 100 dolar ödüyoruz. Yani Atatürk'ün yatı 100 dolar ödüyor. O zaman nerede Atatürk?"
Armatör Kahraman Sadıkoğlu, 21 senedir Atatürk'ün yatını ayakta tutmak için uğraştığını belirterek, "Savarona'yı müze yapalım diyorlar. Kültür Bakanımız ilk defa 1.5 sene önce bu yata geldi. O zaman 28 seneliğine kiralayacak Kazak bir müşteri vardı. Bu müşteriyle anlaşma durumuna geldiğinde, bu anlaşmayı imzalamadım. Durumu Bakan'a anlattım. Çünkü Ruslar ve Kazaklar yatları kiralıyor. Bunlar burada balık tutmuyor, karpuz toplamıyor. Hanım arkadaşlarını çağırıyorlar. Daha sonra Bakan Bey ile toplantı
yaptık. Daha sonra Başaran Ulusoy ile görüştüm. Bu toplantıdan sonra Ankara'dan bir yazı geldi. Hatta fiyatta pazarlık yaptık. 1 sene 4 ay geçti ama bir ses çıkmadı. Biz üzerimize düşeni fazlasıyla yaptık. Zamanında rahmetli Sakıp Sabancı'ya 'TÜSİAD olarak alın' dedim. Sakıp Amca 'Bu para kazanmaz' dedi. Atatürk olmasaydı TÜSİAD olur muydu?" şeklinde konuştu.

"SAVARONA'DAN 4.5 TON FARE ÇIKARDIK"
Savarona'yı Dolmabahçe'nin önüne çekip, halka açmak için daha önce Bakan Ertuğrul Günay ile görüştüğünü de aktaran Sadıkoğlu, bu konuda Günay'dan bir cevap gelmediğini söyledi. Sadıkoğlu, 6 bin dolara hurdaya çıkartılan Atatürk'ün yatını Japon ortağıyla birlikte 40 milyon dolar harcayarak bu hale getirdiklerini vurgulayarak, "Eğer ben bu parayı bankaya yatırsaydım oğlumun oğlu rahat yaşardı. Bu gemiden 4.5 ton fare çıkardık. 600 işçi Savarona yatında çalıştı. Daha sonra TOBB Başkanı ile görüştük. Rifat
Bey gemiye geldi. Başaran Ulusoy Bey'in verdiği fiyatın altında söyledi, anlaştık, el sıkıştık. Hatta 'Dua edelim' dedi. Atatürk'ün yatında dua soytarılığı yaptık. Ama 2.5 ay ses gelmedi" diye konuştu.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun kendisini arayıp, "Çabuk gel işi bitirelim" dediğini kaydeden Kahraman Sadıkoğlu, bu görüşme sırasında Irak'ta olduğunu, Türkiye'ye döndüğünde ise TOBB binasının kapısının açılmadığını öne sürdü. Sadıkoğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü;
"Ben istesem bir casino kiralardım. Kimse de 'Atatürk'ün yatını kumarhane yaptın' diyemezdi. Ama öyle bir şey yapmadım. Kültür Bakanımızın yanına gittim ve Bakan Bey Rifat Hisarcıklıoğlu'nu aradı. O da 'basın yat hakkında kötü şeyler yazdı o yüzden vazgeçtik' dedik. Halbuki o dönemde kötü bir şey yazılmamıştı. Ben kazandığım paranın yüzde 70'ini buraya yatıyorum. Savarona'yı yine de ayakta tutarım. Her gelen hanımefendiye evlilik cüzdanını sormamız mı lazım. Prenses Diana ilk önce Prens Charles ile
geldi. Ondan sonra Dodi ile geldi. Şimdi ben ona evlenme cüzdanını mı soracağım? 21 sene boyunca bütün denizleri dolaştık, böyle bir şey başımıza gelmedi. 2 sene Türkiye'ye geldik, başımıza gelmeyen kalmadı. Daha önce de Süreyya Yalçın'ın bu yatta seks partisi yaptığı söylendi. Halbuki Süreyya Yalçın'ın bu yata ayak bastığı yok. Böyle haberler çıkınca Türk hükümeti soruyor."
Sadıkoğlu, hükümet yetkilerini arayıp Atatürk'ün yatına sahip çıkmak için destek isteyeceğini belirterek, "Kimsenin bana söyleyeceği söz olamaz. Çünkü kimsenin bu yata bir lira katkısı yok" dedi.

"BÜTÜN DÜNYAYA REZİL OLDUK"
Fuhuş skandalı ortaya çıktığında "devlet para vermeden almak için mi yaptı" diye düşündüğünü anlatan Sadıkoğlu, "Ama Türkiye Cumhuriyeti bu şeyleri geçti, ekonomi patlağı var. Daha sonra Kazakların arasında mı böyle bir şey var diye düşündüm. Tevfik Bey'in Antalya'da oteli var. New York'ta evlerinde kaldım. 10 milyonluk sermaye getirmiş. Yanında buraya gelenler hep bakan. Bu olay olduğunda çok moralim bozuldu ama bunun da altından kalkarım" şeklinde konuştu.
Sadıkoğlu, "Savcı bana bir telefon açsaydı onun istediği yere bu yatı demirlerdik, bu olayı da sessizce hallederdik" diyerek Türkiye'nin bütün dünyaya rezil olduğunu söyledi. Yurt dışından kendisini arayan arkadaşlarının, "Fransa'da açıkta Rusların kaldığı yatlar var. Sahil güvenlik gelip baskın yapsın" diye dalga geçtiklerini ifade eden Sadıkoğlu, "Bu haberi yapan basın mensuplarına dava açacağım. Kazakları da mahkemeye vereceğim. 300 bin dolar için bu lekeyi Savarona'ya atmaya gerek var mıydı? Ama
teknenin hanımsız keyfi olmaz. Ruslar da yatları bu şekilde kullanıyor. Gemimiz olsun diyorlar. Yaşayan gemi müze yapılmaz, o zaman çürür. İsterseniz Atatürk'ün yatını Dolmabahçe açıklarına çekelim, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın yatı olsun, halka da açalım. Maalesef Kraliçe Elizabeth geldiğinde Savarona tamirdeydi. Koskoca kraliçeyi Beşiktaş-Üsküdar arası sefer yapan tekneye bindirdik" dedi.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nu "şov yapmakla" suçlayan Sadıkoğlu, "Kültür Bakanımız da yetersiz kaldı. Ben burada çıkıp, Maliye Bakanı ile görüşeceğim" diye konuştu. Sadıkoğlu, açıklamalarının ardından Savarona'nın eski ve yeni fotoğraflarını basın mensuplarına gösterdi. Ardından basın mensupları, Atatürk'ün kaldığı odayı görüntüledi.
(EY-ÇK-CC-Y)