Asimed Başkanı Eğilmez: Ermeniler Karabağı'ı Sistematik Olarak Yok Ediyor
Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) Başkanı Yrd
Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) Başkanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, 18 yıldır işgal altında tuttuğu Dağlık Karabağ'daki doğal çevreyi, yer altı - yerüstü kaynaklarını sistematik bir şekilde yok eden Ermenistan'ı hazırladıkları CD'lerle başta ABD Başkanı Barack Obama olmak üzere batılı devlet adamlarına şikayet ettiklerini belirtti.
Ermenistan'ın 1992'den beri işgal altında tuttuğu bölgenin büyüklüğünün 145 bin 647 hektar olduğunu ifade eden ASİMED Başkanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, kendine özgü doğal site ve kaynaklarıyla eskiçağlardan beri yerleşim görmüş olan Hocalı, Hankenti ve Şuşa bölgelerinin değerli madenlere sahip olduğunu söyledi.
Yrd. Doç. Dr. Eğilmez, "Bu bölgeler 2 bin 34 milyon metreküp büyüklüğünde bir gabbro (Amfibol, piroksen, olivin gibi renkli minerallerden oluşan bir tür iri taneli kaya) ve 989 bin ton kireç taşı rezervine, ayrıca günlük 90 bin 330 metreküplük kapasiteye sahip su kaynaklarına sahip. Ermeniler, yeraltı ve yerüstü kaynakları yönünden oldukça zengin olan bu bölgeyi bütün güçleriyle sömürmeye devam ediyor. Ermenistan'ın bölgedeki bilinçli çevre politikasına bir an önce son vermesi yönünde bütün uluslararası çevre örgütlerinin harekete geçmesi gerekiyor. Ermenistan bölgedeki, başta Aras Nehri olmak üzere nehirleri, gölleri, su kaynaklarını bilinçli bir şekilde kirletiyor ve adım adım yok ediyor. Ağaçları kesiyor ve ormanlık alanlara kurşun enjekte ediyor. Dernek olarak bu sorunları anlatan CD hazırlayıp başta ABD Başkanı Barack Obama olmak üzere batılı devlet adamlarına göndermeye başladık. Siyasi politikalar ne olursa olsun, bütün kavimler insanlığın geleceği adına, çevreye saygı göstermelidir. Ama ne yazık ki işgalci Ermeniler'in insanlara olduğu gibi çevreye de saygıları yok" diye konuştu.
Ermenistan'ın bölgede kenevir yetiştirerek uyuşturucu üretip sattığını iddia eden Yrd. Doç. Dr. Eğilmez, "Yine işgal altındaki bölgelerde kundaklama yoluyla çıkardıkları yangınlarla bitki örtüsünü yok ediyorlar. Bu yangınlarda 47 tür bitki - çiçek ve 19 tür ağaç şimdiden yok olmuş durumda. Hankenti civarında meşe, incir, dut ve nar ağaçlarının da bulunduğu büyük bir orman yangınlarla yok edildi. Dünya bu katliama daha ne kadar seyirci kalacak" dedi.
Ermenistan'ın 1992'den beri işgal altında tuttuğu bölgenin büyüklüğünün 145 bin 647 hektar olduğunu ifade eden ASİMED Başkanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, kendine özgü doğal site ve kaynaklarıyla eskiçağlardan beri yerleşim görmüş olan Hocalı, Hankenti ve Şuşa bölgelerinin değerli madenlere sahip olduğunu söyledi.
Yrd. Doç. Dr. Eğilmez, "Bu bölgeler 2 bin 34 milyon metreküp büyüklüğünde bir gabbro (Amfibol, piroksen, olivin gibi renkli minerallerden oluşan bir tür iri taneli kaya) ve 989 bin ton kireç taşı rezervine, ayrıca günlük 90 bin 330 metreküplük kapasiteye sahip su kaynaklarına sahip. Ermeniler, yeraltı ve yerüstü kaynakları yönünden oldukça zengin olan bu bölgeyi bütün güçleriyle sömürmeye devam ediyor. Ermenistan'ın bölgedeki bilinçli çevre politikasına bir an önce son vermesi yönünde bütün uluslararası çevre örgütlerinin harekete geçmesi gerekiyor. Ermenistan bölgedeki, başta Aras Nehri olmak üzere nehirleri, gölleri, su kaynaklarını bilinçli bir şekilde kirletiyor ve adım adım yok ediyor. Ağaçları kesiyor ve ormanlık alanlara kurşun enjekte ediyor. Dernek olarak bu sorunları anlatan CD hazırlayıp başta ABD Başkanı Barack Obama olmak üzere batılı devlet adamlarına göndermeye başladık. Siyasi politikalar ne olursa olsun, bütün kavimler insanlığın geleceği adına, çevreye saygı göstermelidir. Ama ne yazık ki işgalci Ermeniler'in insanlara olduğu gibi çevreye de saygıları yok" diye konuştu.
Ermenistan'ın bölgede kenevir yetiştirerek uyuşturucu üretip sattığını iddia eden Yrd. Doç. Dr. Eğilmez, "Yine işgal altındaki bölgelerde kundaklama yoluyla çıkardıkları yangınlarla bitki örtüsünü yok ediyorlar. Bu yangınlarda 47 tür bitki - çiçek ve 19 tür ağaç şimdiden yok olmuş durumda. Hankenti civarında meşe, incir, dut ve nar ağaçlarının da bulunduğu büyük bir orman yangınlarla yok edildi. Dünya bu katliama daha ne kadar seyirci kalacak" dedi.