Ücretler En Çok Programcılık Sektöründe Geriledi İstanbul  - 24.10.2010

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR), TÜİK Sanayi İşgücü Girdi Endeksleri 2010 Yılı II.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR), TÜİK Sanayi İşgücü Girdi Endeksleri 2010 Yılı II. Dönem verilerine dayanarak hazırladığı 'Hizmet ve Ticaret Sektörlerinde İstihdam ve Reel Ücretler Raporu'nda, Reel ücretlerde en ciddi gerilemenin yüzde 35 ile Programcılık ve Yayıncılık sektöründe yaşandığı, bu sektörü yüzde 28 ile Büro Yönetim ve Büro Destek işleri, yüzde 21 ile Reklamcılık ve Piyasa Araştırmalarının takip ettiği bildirildi.
Raporda, krizin başlangıcı olarak kabul edilen 2008 yılının III. Dönemi (Temmuz, Ağustos, Eylül) baz alındığında, krizin sadece sanayi sektöründe çalışan işçilerin (ücretlilerin) değil aynı zamanda ticaret ve hizmet sektörlerindeki işçilerin de gelirlerini önemli oranda etkilediğinin görüldüğü belirtildi.
Raporda, Ticaret ve Hizmet sektöründe reel ücretlerin, söz konusu dönemde ortalama yüzde 1,31 oranında azaldığı kaydedildi. 
Toptan ve perakende ticarette, reel ücretlerde gerilemenin yaşandığı sektörün, yüzde 5,85 ile Motorlu Kara Taşıtları ve Motosiklet Satışı olduğu belirtilen raporda, Ulaştırma ve Depolamada reel ücretlerde gerilemenin yüzde 14,47 ile Posta ve Kurye faaliyetlerinde, yüzde 9,30 ile Su Yolu Taşımacılığında ve yüzde 3,38 ile Kara Taşımacılığında yaşandığı vurgulandı.
Konaklama ve Yiyecek Hizmetleri sektöründe reel ücretlerin yüzde 9,19 oranında azaldığı, Telekomünikasyon sektöründe çalışanların krizden yüzde 9,25, Yayımcılık sektöründe çalışanların yüzde 7,77 oranında olumsuz etkilendiği bildirilen raporda, 'Buna karşın reel brüt ücretler, aynı dönem için Havayolu Taşımacılığında yüzde 44, Motorlu Kara Taşıtları hariç Ticaret işlerinde yüzde 4,23, Hukuk, Muhasebe ve İdari Danışmanlık faaliyetlerinde yüzde 11 artmıştır' denildi.

-'İSTİHDAM, KRİZ ÖNCEKİ RAKAMLARA ULAŞAMADI'-

Ticaret ve hizmet istihdamının da kriz öncesi rakamlarına ulaşamadığı vurgulanan raporda, şunlar kaydedildi:
'Kriz öncesi (2008 III. Dönem) çalışan her 100 kişiye karşın bugün (2010 II. dönem) 95 kişi bu sektörlerde çalışmaya devam etmektedir. Bu rakam Reklamcılık ve Piyasa Araştırmaları sektöründe her 100 kişiye karşın 77 kişi olarak görülmektedir. İstihdam faaliyetleri alanında çalışanların yüzde 30'u işsizlikle yüzleşmek zorunda kalmıştır. Konaklama işlerinde yüzde 14, Bilgisayar Programlama işlerinde yüzde 8, Büro Yönetimi, Büro Destek ve İş Destek faaliyetlerinde yüzde 30'luk istihdam kaybı bulunmaktadır. 
Buna karşın Havayolu Taşımacılığı sektöründe yüzde 8, Bilgi Hizmet faaliyetlerinde yüzde 13'lük istihdam artışı yaşanmıştır.'

-'ÇİN TİPİ BİR ÇALIŞMA REJİMİ...'-

'Krizin sonuç olarak Türkiye'de gerek sanayi gerekse hizmet sektörleri açısından yıkıcı bir etki yarattığı reel ücretlerde ve istihdam oranlarında yaşanan düşüşün bunun somut göstergeleri olduğunun' ifade edildiği raporda, 'Emekçilerin yoğun çalışma sürelerine karşın, düşük ücretlerle çalışmak zorunda bırakıldığı, yaratılan zenginliğin, halka geri dönmediğinin açık olduğu' savunuldu.
Türkiye'nin dünya genelinde sendikal haklar ve özgürlüklerin en fazla kısıtlandığı ülkelerden biri durumunda bulunduğu da ileri sürülen raporda, 'Türkiye halkına Çin tipi bir çalışma rejimini uygun görenler, ülkeyi açık sömürü alanı haline getirmeye çalışmaktadır. Birileri sürekli zenginleşirken, diğerlerinin yoksullaştığı bir sistem ile övünülecek bir şey yoktur' görüşüne yer verildi.
'Esnekliğin yaygınlaştığı, istihdamın yarısının kayıt dışında olduğu, reel ücretlerin gerilediği, işsizliğin büyük rakamlara ulaştığı bir süreçte krizin etkileriyle mücadelede şirketlere kaynak aktarmanın dışında ortaya somut bir şey konulmadığı' ifade edilen raporda, 'Türkiye'nin adil bir gelir dağılımı ve insanca bir çalışma yaşamına ihtiyacı bulunduğu' vurgulandı.
24.10.2010 12:13:32