Diyarbakır'da Kck Davası Öncesi Açıklamalar
Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu Başkanı Souhayr Belhassen, yarın Diyarbakır'da başlayacak KCK duruşması öncesi açıklamalarda bulundu
Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu Başkanı Souhayr Belhassen, yarın Diyarbakır'da başlayacak KCK duruşması öncesi açıklamalarda bulundu. Belhassen duruşmayı bir sembol olarak gördüklerini belirterek, "Yarın mahkeme kapılarını tamamen açık tutmalı, adil yargılanma yapılmalıdır. Eğer Türkiye uluslararası alana açılmak istiyorsa, insan hakları ve demokrasi konusunda ciddi adımlar atmalıdır" diye konuştu.
Yarın görülecek olan KCK davasına yoğun ilgi devam ederken, davayı gözlemek amacıyla Diyarbakır'a gelen Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) Başkanı Souhayr Belhassen ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, davaya ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. İHD Diyarbakır Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısına FIDH Başkanı Souhayr Belhassen, beraberindeki İnsan Hakları Savunucularının Korunması İçin Gözlem Programı Başkanı Alexandra Pomeon. Avukat Martin Pradel, İHD
Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici katıldı.
İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan'ın kısa konuşmasının ardından söz alan Belhassen, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde insan hakları savunucularının durumundan ve insan hakları ihlallerinden endişe duyduklarını belirterek, yaşanan hak ihlallerinden birinin de yarın görülecek KCK davası olduğunu iddia etti. Belhassen, "Özellikle İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Av. Muharrem Erbey'in bizim açımızdan çok farklı bir yeri var. Erbey bizim için semboldür. Ancak yarın yargılanacak 151 kişi de
bizim için semboldür. Özgür konuşma yapan insanlar hakkından mahrum edilmeye çalışıyor. Bütün dünyanın gözü şu an Diyarbakır'da ve özellikle de bu mahkemenin üzerinde. Bizim görevimiz, burada yaşanan durumu uluslararası alana taşımak" şeklinde konuştu.
"Kendini özgürce ifade etme ve kültürel hak talep etme bu ülkede suç olarak görülüyor" ifadelerini kullanan Belhassen, "Oysa ki suç olarak görülmesi gereken şey, insanların kendi dilleriyle konuşamamalarıdır. Bu tutuklamalar, ifade özgürlüğüne karşı bir uygulamadır. Yarın yargılanacak insanların birçoğu örgütlenme hakkını kullandıkları için yargılanıyor. Biz insan hakları savunucuları olarak, son yapılan referandumdan sonra çok umutlandık. Bu referandum sonucunda Türkiye kendini barışçıl bir ülke olarak
tanıtabilir belki ama hükümet bu referandum sonuçlarını tamamen hayata geçirip, Anayasa reformu üzerinde ciddi çalışmalar yapılmalı ve hayata geçirmelidir" şeklinde devam etti.
Yarın görülecek duruşmanın çok önemli olduğunu kaydeden Belhassen, şunları söyledi:
"Mahkeme yarın kapılarını tamamen açık tutmalı, adil yargılanma yapılmalıdır. Eğer Türkiye uluslararası alana açılmak istiyorsa, insan hakları ve demokrasi konusunda ciddi adımlar atmalı. İleriki zamanlarda hükümet temsilcileriyle de sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle de görüşeceğiz. Diğer ülkelerde başlattığımız dayanışmayı burada da gerçekleştirmek istiyoruz. Sivil kuruluşların ve halkın taleplerini İHD aracılığıyla elde ederek raporlaştıracağız ve bunu uluslararası kamuoyu ile paylaşacağız."
Yarın görülecek olan KCK davasına yoğun ilgi devam ederken, davayı gözlemek amacıyla Diyarbakır'a gelen Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) Başkanı Souhayr Belhassen ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, davaya ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. İHD Diyarbakır Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısına FIDH Başkanı Souhayr Belhassen, beraberindeki İnsan Hakları Savunucularının Korunması İçin Gözlem Programı Başkanı Alexandra Pomeon. Avukat Martin Pradel, İHD
Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici katıldı.
İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan'ın kısa konuşmasının ardından söz alan Belhassen, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde insan hakları savunucularının durumundan ve insan hakları ihlallerinden endişe duyduklarını belirterek, yaşanan hak ihlallerinden birinin de yarın görülecek KCK davası olduğunu iddia etti. Belhassen, "Özellikle İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Av. Muharrem Erbey'in bizim açımızdan çok farklı bir yeri var. Erbey bizim için semboldür. Ancak yarın yargılanacak 151 kişi de
bizim için semboldür. Özgür konuşma yapan insanlar hakkından mahrum edilmeye çalışıyor. Bütün dünyanın gözü şu an Diyarbakır'da ve özellikle de bu mahkemenin üzerinde. Bizim görevimiz, burada yaşanan durumu uluslararası alana taşımak" şeklinde konuştu.
"Kendini özgürce ifade etme ve kültürel hak talep etme bu ülkede suç olarak görülüyor" ifadelerini kullanan Belhassen, "Oysa ki suç olarak görülmesi gereken şey, insanların kendi dilleriyle konuşamamalarıdır. Bu tutuklamalar, ifade özgürlüğüne karşı bir uygulamadır. Yarın yargılanacak insanların birçoğu örgütlenme hakkını kullandıkları için yargılanıyor. Biz insan hakları savunucuları olarak, son yapılan referandumdan sonra çok umutlandık. Bu referandum sonucunda Türkiye kendini barışçıl bir ülke olarak
tanıtabilir belki ama hükümet bu referandum sonuçlarını tamamen hayata geçirip, Anayasa reformu üzerinde ciddi çalışmalar yapılmalı ve hayata geçirmelidir" şeklinde devam etti.
Yarın görülecek duruşmanın çok önemli olduğunu kaydeden Belhassen, şunları söyledi:
"Mahkeme yarın kapılarını tamamen açık tutmalı, adil yargılanma yapılmalıdır. Eğer Türkiye uluslararası alana açılmak istiyorsa, insan hakları ve demokrasi konusunda ciddi adımlar atmalı. İleriki zamanlarda hükümet temsilcileriyle de sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle de görüşeceğiz. Diğer ülkelerde başlattığımız dayanışmayı burada da gerçekleştirmek istiyoruz. Sivil kuruluşların ve halkın taleplerini İHD aracılığıyla elde ederek raporlaştıracağız ve bunu uluslararası kamuoyu ile paylaşacağız."