Arınç'a suikast girişimi sanki Aşk-ı Memnu dizisi

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin haftalık grup toplantısında milletvekillerine, gündemde yaşanan konular hakkında açıklamalarda bulundu.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın grup toplantısında yaptığı konuşmanın satır başları şöyle:



İKTİDAR GÜCÜNÜ KAYBEDİYOR


Önümüzde daha sıcak ve gerilimli günler var. Toplum henüz siyasal huzura ulaşamadı. Bu konuda yeni gerginlikler yatıyor. Bunun altında iktidar gücünü kaybediyor. Bunu değiştirmek için toplumu sarsacak yöntem deneniyor. Milletin gözünde kendilerini mağdur olarak gösteriliyor: çaresiz mağdur bir konuma parti yerleştirilirse tepkiler kontrol altına alınabilir mi diye düşünülüyor.

Gerekli gereksiz bir gerilim yaratma arayışı dikkati çekiyor. Halk desteğini yanlış politikalardan dolayı kaybediyor. Ortaya çıkan tablo Türkiye ekonomik bakımdan yanlış yönetildi. Ekonomik sıkıntılar her yerde ağırlaşmaktadır. Türkiye Cumhuriyet tarihinde son 7 yılda tama iki katı borç kullandı. Kendine emanet edilen Cumhuriyet eserlerini dağıttı. İnsanların işsiz kepenklerin kapandığı borçların arttığı yeni manzara çıktı. Çiftçinin durumu ailelerin durumu ortadadır. Dünün en değerli sanayicileri intihar eder hale gelmiştir. Böyle tablodan dolayı iktidar güç kaybediyor. Olmadık gündemler yaratıldı. İnsanların etnik kimlikleri sorgulanır hale geldi. Yargıtay huzursuz, TSK huzursuz. Böyle bir manzaranın içerisinde yeni arayışlarla düzeltmek yerine tehlikeli yaklaşımlar içerisine giriyorlar.

AKP İKTİDARINA DUR DEYİN

Türkiye artık yeni bir başlangıç yapmalıdır. Bu iktidara destek verenlerin de yeter dediği bir noktadayız. Mutlaka yeni bir başlangıç denenmelidir. Türkiye'nin bünyesini güçlendirecek tedbirler bir an önce uygulanmalı. Türkiye'de işin önemini kavrayan iktidar gelmelidir.

8 yılı geçen bu AKP iktidarına dur demek zamanı gelmiştir. AKP'ye oy veren vatandaşlarımızın da yeter demesi gerektiğine inanıyorum. Nelere ihtiyaç var altını çizmek istiyorum. Yeni bir ekonomi politikasına ihtiyaç var. Arabayı atın arkasına yerleştirmeliyiz, atın önünden almalıyız. Arabayı atın çektiği hale gelmeliyiz. Önce kalkınma.

Öncelikle yeni bir ekonomi politikasına ihtiyaç var. Bütün ekonomik kararlarını kur ve faiz politikasını değiştirmelidir. Borçlanma ihtiyacını azaltıp, Türkiye'nin önünü açmaya yönelik, rekabete yönelik bir iktidara ihtiyaç var.

Türkiye'yi kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayan bir politika yürürlüğe koymalıdır.
Türkiye'nin yetiştirdiği en kapsamlı iktisatçılar Türkiye'ye yeni bir ekonomi politikası uygulayacaktır. Türkiye'nin yeni iktidar politikasının önceliği tarım olmalıdır. Tarıma mutlaka gereken teşvik ve destek verilmelidir.

Tarımı ayağa kaldırmadan Türkiye'de en ekonomiyi, en toplumu huzuru ne de siyasal huzuru sağlamak mümkün değildir.

Türkiye genel siyasetteki eksenlerini geliştireceğiz. Türkiye'nin kaynaklarını benimsenmesinin, kalkınmasını sağlayacak yeni bir iktidara ihtiyaç vardır.

ÖĞRETMENLERE MÜJDE

Hiçbir unsur olmada da eğitimin yapılmasını sağlayan en temel unsur öğretmendir. O yüzden öğretmenlere çok ciddi sahip çıkmak gerekir. Sözleşmeli, yarım zamanlı gibi sorumsuzluklardan çıkaracak en etkili şekilde görev yapmasını sağlayacak bir eğitim politikasına ihtiyaç vardır. Önümüzdeki bir CHP iktidarında öğretmenlere sahip çıkılacak ve sorunlarına mutlaka çözüm üretilecektir.

CHP 4/C'Yİ KALDIRACAK

CHP iktidarında sürekli çalışan işçilerimizden hiç birisi 4/C uygulamasına mahkum edilmeyecektir. Uygulama kaldırılacaktır. Çünkü sosyal devletin çalışma yaşamına göre standartların inkarı anlamına gelmektedir.

YOKSULLUKLA MÜCADELE


Yoksullukla mücadele için bir yoksulluk haritası çıkarılacaktır. Sosyal hizmetliler eliyle, çocukların yoksulların durumu, yerleşme yerlerine göre devlet tarafından tespit edilecektir. Bu ailelere yönelik iki temel destek olacaktır.

Birincisi: Aile yardımı.Ailedeki kadın üzerinden yapılacaktır. Sosyal yardım anlamında kadın temsilci olarak kabul edilecek.

İkincisi; Her ailede bir kişinin iş sahibi olması için devletin tüm imkanlarının kullandırılması sağlanacak.

Yoksulluklarla mücadele yeni iktidarın en temek hedefi olacaktır. Milletvekilliği dokunulmazlıkları kaldırılacaktır. Vatandaşın hukuki konumuna girmeyi kendimiz için şeref, onur bileceğiz. İmtiyazlı olmayı övünmek için değil utanmak için gerekçe sayacağız. Milletvekilimiz Atilla Kart'ın "Benim milletvekilliğimi istediğim halde kaldırmıyorlar" şikâyetini AHİM'e kadar götürmesini bir örnek olarak sunuyorum.

ARINÇ'A SUİKAST AŞI-I MEMNU

Acaba darbe söylemi bana bir yarar getirir mi? bekleyişi içinde yerli yersiz adımlar atılıyor. Bu konuda biz dahil hepimiz bu konuyu ne zaman ciddiye aldık?

İrtica eylem planıyla ilgili iddiaları Başbakan konuşmaya başlayınca. Geçen yılın yaz aylarında. Sonra da dava açtı. Böyle bir şey varsa gereği yapılsın dedik. Genelkurmay'ın bilgisi dışında mı, bilgisi dâhilinde mi? Birisi bir mektup yazdı; "Islak imza bende. "

"Tanıklık yaparım" dedi. Mektup yazdı. Bu belgeyi de postayla gönderdi. Ne mutlu rastlantı ki o mektup İstanbul savcısının eline geçti. "Belge elimizde" dediler. Adli Tıbba sevk edildi. Böyle olması muhtemeldir diye bir yazı çıktı. Meğer Adli Tıp bir hafta önce oluşturulmuş. Altında imzası olan albay o belgeyi tutmadı. Parmak izi çıkmasın diye. "Bakın" dedi, kimse bakmadı. Eldivenle tuttu.

Başbakan Yardımcısına suikast girişimi Sanki Aşk-ı Memnu dizisi. Her hafta yeni heyecan. Gerilim. Herkes işi gücü bıraksın bizi izlesin. Yeni bir senaryo. Birileri oturup yazıyor. Biz de oturup bekliyoruz. Başbakan yardımcısına suikast denildi. 8 kişi gözaltına alındı. İncelendi sonra da bu kişiler serbest bırakıldı. Bunların fos çıkması. Birer fiyasko haline dönüşmesi bir anlam taşımıyor mu? Bize hatırlattığı bir gerçek yok mu?

Sonrasında Kozmik Oda arandı. Didik edildi. Ardından resmi açıklama yapıldı. Yasalara aykırı hiç bir şeye rastlanmadı. Şimdi ise daha gerilimli bir plan çıktı. Neymiş Fatih Camii bombalanacakmış Türk jetini düşürülecek Yunanlılar düşürdü denilerek savaş çıkarılacakmış. Efendim bu devletin resmi planıymış. TSK'nın resmi planlarının, tatbikatlarının içinde, tepeden tırnağa herkesi itham eden bir olaya dönüşüyor.

Bu plan ne zaman yapılmış 2003'ün martında. 7 yıl geçmiş. Bu sürede kaç tane komutan gelmiş geçmiş. O plan TSK'nın planı. Bunca komutan gelip geçiyor, kimse böyle bir plan yakalamıyor.

Ayrıntılar birazdan....