Elkatmış: Askerler yalan ve yanlış bilgiler verdi

Eski Susurluk Komisyonu Başkanı Elkatmış, gizli askeri örgütlenmeler hakkında çarpıcı yorumlarda bulundu.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yönelik suikast iddiaları kapsamında, sivil savcıların Ankara'da Özel Kuvvetler'e bağlı Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda arama yapmaları kontrgerilla tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.

CİHAN'a konuşan eski Susurluk Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda arama yapılıyor olmasının ve bazı belgelere el konulmasının çok büyük bir aşama olduğunu söyledi.

Bu kurum hakkında çeşitli rivayetler, çeşitli ihtimaller olduğunu hatırlatan Elkatmış, "Buranın halk arasında bilinen ismi gladyo ya da kontgerilla. Geçmişte gladyo ve kontrgerillanın neler yaptığı da bir gerçek. Bütün bu şaibelerden kurumun da arınması için, kamuoyunun da rahatlaması için tamamen elden geçirilmesi ve incelenmesi, bulunabilecek bir takım şeylerin de hesabının sorulması gerekliydi. Bugün bu kısmen yapılabiliyor. Tabi ne çıkacak, onu bilemiyorum. Olumlu bir gelişme olarak görüyorum." diye konuştu.

Susurluk Komisyonu'na askerlerin yalan ve yanlış bilgiler verdiğini anlatan Elkatmış, JİTEM'in olmadığının söylendiğini ama bugün varlığının ortaya çıktığını belirtti. Milli Güvenlik Kurumu'na (MGK), Genelkurmay Başkanlığı'na bir takım bilgiler sorduklarını dile getiren Elkatmış, "MGK ve Genelkurmay bu bilgileri vermediler, ifade vermeye de gelmediler. Jandarma Genel Komutanlığı 'JİTEM diye bir kuruluş yoktur' diye yalan bilgi verdi. Tabi o zamanki şartlar ortadaydı. Yargı kararı olmadan tabi bunları araştıramazdın. Meclis iç tüzüğü açık, 'Devlet sırları ve ticari sırlar araştırma kapsamı dışındadır' diyor. Biz araştırma komisyonuyduk, böyle bir şeye girmemiz söz konusu değildi. Ona rağmen sorduğumuzda veya çağırdığımızda da gelinmedi, yanlış bilgi verildi ya da hiç bilgi verilmedi." şeklinde konuştu.

"MECLİS'TE ÖZEL KOMİSYON KURULSUN"

Özel Kuvvetler'e bağlı Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda inceleme yapılmasının zor olduğuna dikkat çeken Elkatmış, şöyle devam etti: "Yargıdan evvel devletin bir takım organları, Başbakanlık Teftiş Kurulu veya Devlet Denetleme Kurulu böyle bir şeyi yapabilirdi. Ama şimdiye kadar yapmadı. İş yargıya kaldı. Yargının yapacağı da sınırlıdır. Ama 'böyle bir yapı nasıl yürüyor, kanuna uygun mu değil mi, illegal mi legal mi çalışıyor, bir takım suç işliyor mu, suç örgütü gibi mi?' tüm bunların araştırılması gerekiyor. Bunu da Devlet Denetleme Kurulu, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun ya da Meclis'te kurulacak özel bir komisyon yapabilir."

Bir takım soruşturmalarda o konulara değindiklerinin altını çizen Elkatmış, ama 28 Şubat'ın karanlık döneminde yaptırım güçleri olmamasından dolayı üzerlerine gidemediklerini kaydetti.

"ECEVİT CUMHURBAŞKANINA ANLATMIŞTI"

34 kişnin ölmesine ve yüzlerce insanın yaralanmasına yol açan 1 Mayıs olaylarının hep bir sır olarak kaldığına işaret eden Elkatmış, kimlerin ve neden bu katliamı gerçekleştirdiklerinin hiç anlaşılamadığını vurguladı. Dönemin ana muhalefet lideri Bülent Ecevit ise 1 Mayıs'ın üzerindeki gölgeleri şöyle anlatmıştı:

"Bu ateşin nereden açıldığı belli olduğu halde, ateşi açanlar belli olduğu halde sorumluları bir türlü yakalanmadı. Biz bir araştırma kurulu kurmuştuk, fakat onun da önüne aşılmaz engeller çıkıyordu. Ben 1 Mayıs olaylarında çok kaygılandım. Ve daha önce Özel Harp Dairesi'nin sivil uzantıları üzerine aldığım bilgiler ışığında duyduğum kaygılarımı zamanın Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e sözlü olarak ilettim. 'Elimde kanıt yok ama, bana öyle geliyor ki bu Özel Harp Dairesi'nin sivil uzantıları, onun içinde yer alan ömür boyu görevli birtakım siviller bunu yapmış olabilir' diye o konuda bilgilerimi kendisine aktardım."

Susurluk kazasının ardından ortaya çıkan ilişkiler ve iddialarla ilgili TBMM'de kurulan komisyon raporuna muhalefet şerhi koyan Fikri Sağlar ise "Türkiye'de 1952 yılında Seferberlik Tetkik Kurulu'nun kurulması, daha sonra da Özel Harp Dairesi ve Özel Kuvvetler Komutanlığı olarak adlandırılan oluşumun irdelenmesi zorunluyken, bu konu göz ardı edilmiştir." demişti.