Kazada Ölen Eşini 'Kasten Öldürme' Suçundan Tutuklanan Sanığa Tahliye
Uzundere ilçesinde 5 yıl önce minibüsün Tortum Gölü'ne düştüğü trafik kazasında eşi Fatma Gürgen'in kasten ölümüne sebebiyet verdiği iddiasıyla tutuklanan İsmail Gürgen'in yargılanmasına devam edildi Tutuklu sanık Gürgen, 'kasten öldürme' suçuna dair kuvvetli suç şüphelerini gösteren somut delillerin toplanması ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak tahliye edildi.
Erzurum'un Uzundere ilçesinde 5 yıl önce minibüsün Tortum Gölü'ne düştüğü trafik kazasında eşi Fatma Gürgen'in kasten ölümüne sebebiyet verdiği iddiasıyla tutuklanan İsmail Gürgen'in yargılanmasına devam edildi.
1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık avukatı Muharrem Akçay ile tanık A.C. katıldı. Tutuklu sanık İsmail Gürgen ise duruşmaya Artvin Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı.
Cinayete kurban gittiği iddia edilen Fatma'nın kardeşi Tanık A.C. beyanında, olay günü Erzincan'da çalıştığını ve eşinin araması üzerine kazadan haberi olduğunu söyledi.
Olay yerine hiç gitmediğini anlatan A.C, "Çevreden duyduğuma göre İsmail ihtiyaç sebebiyle yol kenarında durmuş. Kaza o şekilde meydana gelmiş. Ben olayla ilgi fazla bir şey bilmiyorum. Ayrıca öz çocukları Babacan, Osman ve Ömer'i evin okula uzak olması, evde su olmaması sebebiyle yurda vermişlerdi." dedi.
Sanık İsmail Gürgen ise savunmasında, tanık A.C'nin beyanına bir diyeceği olmadığını belirterek, "Tanık A.C'nin beyanında geçtiği gibi devlet evime gelmişti. Su ve evin içinde tuvalet yok, çocuklar burada duramaz dediler. Bu sebeple çocukları kuruma verdik. Önceki savunmalarımı aynen tekrar ediyorum. Uzun süredir tutukluyum, tahliyeme karar verilmesini talep ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Sanık avukatı Akçay da beyanında, olayın 2013'ün son günlerinde olduğunu hatırlattı.
2014'te alınan Adli Tıp Kurumu raporunda Fatma'nın ölüm sebebinin suda boğulma olarak yazdığını anlatan Akçay, şunları kaydetti:
"Aracın içerisindeki urgan, müvekkilin aracın üzerinde malzeme taşımak için kullandığı bir iptir. Dolayısıyla maktulü bağlaması söz konusu değildir. İp kullanılsaydı maktulün vücudunda ipin kullanıldığını gösteren emareler olurdu. 2015'de bu rapora istinaden 'Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı' veriliyor. İhbar mektubundaki hususlar gerçekleri yansıtmamaktadır. Zaten ihbarı yapana 3 celsedir ulaşılmıyor. Kendisine ulaşılıp, yeniden zorla getirme çıkarılmasını talep ediyoruz. Ayrıca Ferdi Gürgen sanığın yeğeni oluyor ve aralarında husumet mevcuttur. Müvekkilimin öldürme kastı olsaydı 20 yıl evli kalmazdı. Müvekkil 70 yaşındadır ve yaklaşık 9 aydır tutukludur. Tüm bu hususlar dikkate alınarak en ağır adli kontrol tedbirleri uygulanarak tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz."
İddia makamı mütalaasında, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini ve sanık hakkında "akıl hastalığı" kapsamında rapor aldırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, "kasten öldürme" suçuna dair kuvvetli suç şüphelerini gösteren somut delillerin toplanması ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak İsmail Gürgen'in tahliyesine karar vererek, eksikliklerin tamamlanması amacıyla duruşmayı erteledi.
- İddianameden
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Tortum Cumhuriyet Başsavcılığınca sanık İsmail Gürgen hakkında eşine yönelik "taksirle ölüme sebebiyet vermek" suçundan soruşturma yapıldığı, Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı (KYOK) üzerine eylemin "tasarlayarak öldürme" olduğu konusunda sanığın yeğeni Ferdi Gürgen'in Yusufeli Cumhuriyet Başsavcılığına göndermiş olduğu ihbar yazısı üzerine kesinleşen KYOK kararına karşı Tortum Cumhuriyet Başsavcılığınca Erzurum Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğinden kaldırma kararı talep edildiği ve KYOK kararının kaldırıldığı belirtiliyor.
Sanık hakkında emniyet ve savcılıktaki ifadeleri arasında çelişki bulunması üzerine soruşturma yürütüldüğü ve gözaltına alındığı anlatılan iddianamede, Gürgen'in "Eşim, 'Arabayı biraz ben kullanabilir miyim' dedi. Ben de arabayı durdurdum ve tuvaletimi yapmak için çıktım. Arabayı şimdi elleme, ben gelince binersin dedim. Boş bir alanda tuvalet ihtiyacımı giderdikten sonra döndüğünde arabanın göle uçtuğunu gördüm. Ben tuvalet ihtiyacım için gittiğimde eşim, şoför koltuğuna geçip arabayı kullanmaya çalışırken araç düşmüş" ifadelerine yer verildi.
İddianamede, yapılan olay yeri incelemesinde direksiyonda herhangi bir kan izine rastlanılmadığı ve sol şoför kapısının açık olduğu, maktule ait kan izlerinin aracın sağ üst köşesinin iç kısmının tavan bölümünde olduğunun tespit edildiği, bu haliyle maktulün şoför koltuğuna geçmediğinin anlaşıldığı ve şüphelinin ifadesinin çelişkili olduğunun anlaşıldığı kaydediliyor.
Olay yeri tespit tutanağında, aracın kontak anahtarının açık, birinci viteste, el freninin inik vaziyette, aracın sağ ön yolcu kapısının açılmadığı ve dış tarafta bulunan kapı kolu ve kilidinin kırık olduğu tespit edildi.
İddianamede, sanık Gürgen'in "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Kaynak: AA
1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık avukatı Muharrem Akçay ile tanık A.C. katıldı. Tutuklu sanık İsmail Gürgen ise duruşmaya Artvin Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı.
Cinayete kurban gittiği iddia edilen Fatma'nın kardeşi Tanık A.C. beyanında, olay günü Erzincan'da çalıştığını ve eşinin araması üzerine kazadan haberi olduğunu söyledi.
Olay yerine hiç gitmediğini anlatan A.C, "Çevreden duyduğuma göre İsmail ihtiyaç sebebiyle yol kenarında durmuş. Kaza o şekilde meydana gelmiş. Ben olayla ilgi fazla bir şey bilmiyorum. Ayrıca öz çocukları Babacan, Osman ve Ömer'i evin okula uzak olması, evde su olmaması sebebiyle yurda vermişlerdi." dedi.
Sanık İsmail Gürgen ise savunmasında, tanık A.C'nin beyanına bir diyeceği olmadığını belirterek, "Tanık A.C'nin beyanında geçtiği gibi devlet evime gelmişti. Su ve evin içinde tuvalet yok, çocuklar burada duramaz dediler. Bu sebeple çocukları kuruma verdik. Önceki savunmalarımı aynen tekrar ediyorum. Uzun süredir tutukluyum, tahliyeme karar verilmesini talep ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Sanık avukatı Akçay da beyanında, olayın 2013'ün son günlerinde olduğunu hatırlattı.
2014'te alınan Adli Tıp Kurumu raporunda Fatma'nın ölüm sebebinin suda boğulma olarak yazdığını anlatan Akçay, şunları kaydetti:
"Aracın içerisindeki urgan, müvekkilin aracın üzerinde malzeme taşımak için kullandığı bir iptir. Dolayısıyla maktulü bağlaması söz konusu değildir. İp kullanılsaydı maktulün vücudunda ipin kullanıldığını gösteren emareler olurdu. 2015'de bu rapora istinaden 'Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı' veriliyor. İhbar mektubundaki hususlar gerçekleri yansıtmamaktadır. Zaten ihbarı yapana 3 celsedir ulaşılmıyor. Kendisine ulaşılıp, yeniden zorla getirme çıkarılmasını talep ediyoruz. Ayrıca Ferdi Gürgen sanığın yeğeni oluyor ve aralarında husumet mevcuttur. Müvekkilimin öldürme kastı olsaydı 20 yıl evli kalmazdı. Müvekkil 70 yaşındadır ve yaklaşık 9 aydır tutukludur. Tüm bu hususlar dikkate alınarak en ağır adli kontrol tedbirleri uygulanarak tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz."
İddia makamı mütalaasında, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini ve sanık hakkında "akıl hastalığı" kapsamında rapor aldırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, "kasten öldürme" suçuna dair kuvvetli suç şüphelerini gösteren somut delillerin toplanması ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak İsmail Gürgen'in tahliyesine karar vererek, eksikliklerin tamamlanması amacıyla duruşmayı erteledi.
- İddianameden
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Tortum Cumhuriyet Başsavcılığınca sanık İsmail Gürgen hakkında eşine yönelik "taksirle ölüme sebebiyet vermek" suçundan soruşturma yapıldığı, Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı (KYOK) üzerine eylemin "tasarlayarak öldürme" olduğu konusunda sanığın yeğeni Ferdi Gürgen'in Yusufeli Cumhuriyet Başsavcılığına göndermiş olduğu ihbar yazısı üzerine kesinleşen KYOK kararına karşı Tortum Cumhuriyet Başsavcılığınca Erzurum Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğinden kaldırma kararı talep edildiği ve KYOK kararının kaldırıldığı belirtiliyor.
Sanık hakkında emniyet ve savcılıktaki ifadeleri arasında çelişki bulunması üzerine soruşturma yürütüldüğü ve gözaltına alındığı anlatılan iddianamede, Gürgen'in "Eşim, 'Arabayı biraz ben kullanabilir miyim' dedi. Ben de arabayı durdurdum ve tuvaletimi yapmak için çıktım. Arabayı şimdi elleme, ben gelince binersin dedim. Boş bir alanda tuvalet ihtiyacımı giderdikten sonra döndüğünde arabanın göle uçtuğunu gördüm. Ben tuvalet ihtiyacım için gittiğimde eşim, şoför koltuğuna geçip arabayı kullanmaya çalışırken araç düşmüş" ifadelerine yer verildi.
İddianamede, yapılan olay yeri incelemesinde direksiyonda herhangi bir kan izine rastlanılmadığı ve sol şoför kapısının açık olduğu, maktule ait kan izlerinin aracın sağ üst köşesinin iç kısmının tavan bölümünde olduğunun tespit edildiği, bu haliyle maktulün şoför koltuğuna geçmediğinin anlaşıldığı ve şüphelinin ifadesinin çelişkili olduğunun anlaşıldığı kaydediliyor.
Olay yeri tespit tutanağında, aracın kontak anahtarının açık, birinci viteste, el freninin inik vaziyette, aracın sağ ön yolcu kapısının açılmadığı ve dış tarafta bulunan kapı kolu ve kilidinin kırık olduğu tespit edildi.
İddianamede, sanık Gürgen'in "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep ediliyor.