Van Gölü Havzasi'nda Mevsimler Yer Degistirdi

Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Cografya Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoglu, Van Gölü Havzasi’nda küresel iklim degisikliginin bir sonucu olarak mevsimlerin arasindaki dengenin bozuldugunu belirterek, “Sonbaharda bekledigimiz yagislar artik düsmüyor. Bu yagislar kis aylarina ama büyük ölçüde de bahar aylarina kayiyor” dedi.

Van Gölü Havzasi'nda Mevsimler Yer Degistirdi
Van Gölü Havzasi, 2019-2023 yillari arasinda küresel iklim degisikliginin etkisiyle büyük ölçüde su kaybi yasamisti.2024 yilinda ise her ay bir önceki aya göre daha fazla yagis aldi. Son olarak mayis ayinda ise yaklasik 120 milimetrelik bir rekor yagis gerçeklesti. Ancak havzada daha önceki dönemlerde Ekim ve Kasim aylarinda düsen yagisin düsmemesi ve bu yagislarin Mart, Nisan ve Mayis aylarinda gerçeklesmesi de mevsimlerin degistigini gösterdi. Uzmanlar, gerçeklesen bu yagislarin ise yönetilmesi gerektigini söylüyor.

“Mevsimlerin arasindaki denge bozuldu”

IHA muhabirine konusan Van Yüzüncü Yil Üniversitesi (Van YYÜ) Edebiyat Fakültesi Cografya Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoglu, küresel isinmanin bir sonucu olarak yasanan iklim degisikliginin bütün dünyayi derinden etkilemeye devam edecegini belirtti.

Bu durumdan Türkiye de olmak üzere orta enlemlerde yer alan ülkelerin olumsuz etkilenecegini ifade eden Prof. Dr. Alaeddinoglu, “Içinde bulundugumuz havzada da iklim degisikliginin ciddi yansimalari oldu. Biz uzun yillik periyotlara baktigimiz zaman Van Gölü Havzasi’nda iki yagis ekstremi karsimiza çikiyor. Bunlardan biri Ekim ve Kasim aylari, digeri de Mart ve Nisan aylariydi. Yani bu iki ayda da ortalamasi yaklasik 100 milimetreler civarindaydi. Oysa iklim degisikligi ile birlikte havzada yaklasik son 10 yildir sicakliktaki artis, yagistaki düsüs mevsimlerin arasindaki dengeyi bozdu. Sonbaharda 100 milimetreler civarinda bekledigimiz uzun yillik periyotlarda düsen yagislar artik düsmüyor. Bu yagislar kis aylarina ama büyük ölçüde de bahar aylarina kayiyor. Dolayisiyla Mart, Nisan ve Mayis aylarinda çok eksen yagislar aldik. Süphesiz bunlar büyük oranda havza açisindan olumlu bir etki ama diger taraftan sonbaharda düsmesi gereken yagislar gerçeklesmedi. Bunu da kaçirmayalim. Dolayisiyla biz bir bütün olarak yili düsündügümüzde sicakliktaki artis ve buharlasmanin siddetinde bir azalma yok” diye konustu.

Bu yil düsen rekor yagislarin Van Gölü ile birlikte havzadaki irili ufakli diger gölleri de besleyecegini hatirlatan Alaeddinoglu, “Yani bir taraftan buharlasmayla su kaybederken, diger taraftan o topraga sizan suyun yeraltindan gölleri beslemesiyle göl seviyeleri belli ölçüde kendini koruyacak. Yani geçmis yillarda ki gibi Van Gölü’nde çok siddetli bir çekilmeyle belki karsilasmayacagiz. Bunu havza açisindan düsündügümüzde ciddi bir sonuç aslinda” seklinde konustu.



“Süreci yönetmek durumundayiz”

Su yönetimini bir bütün olarak ele alinmasi gerektiginin altini çizen Alaeddinoglu, sözlerini söyle sürdürdü:

“Tabii su yönetimiyle kastettigimiz sadece suyun yönetimi degil, havzada tarimla ugrasan insanlarin sulama suyu konusu, kullanma ve içme suyu sorunlarini da beraberinde planlayacagimiz bir yaklasimi gelistirmek durumundayiz. Aksi takdirde belki önümüzdeki yillarda da ciddi bir su sorunu karsimiza çikmayacak ancak biz bu havzada 1,2 milyon insan yasiyor. Bu insanlar 2030’dan sonra buradan göç etmeyecek ve nüfus artmaya devam edecek. Dolayisiyla bugün yagisli olabilir ve düsen yagislar, havzada ihtiyaç duydugumuz suyu karsilamis olabilir ama önümüzdeki yillarda bizi ne bekliyor sorusunu tam olarak bilmiyoruz. Bilmedigimiz bir kavram, bir olgu üzerinden hareket etmeyip süreci yönetmek durumundayiz.”
Kaynak: İHA