Karin Agrisiyla Geldigi Hastanede, 8 Saatlik Ameliyatla Hayata Tutundu

Istanbul’da yasayan 52 yasindaki Aytunç Demirtas, 5 ay önce karninda hissettigi siddetli agri nedeniyle hastaneye basvurdu. Ilk gittigi hastanede yapilan tetkiklerde herhangi bir bulguya rastlanmadigi için kendisine “Sonuçlarinizla birlikte birkaç gün sonra tekrar gelin” dendi. Demirtas, hem agrinin siddeti, hem de sag tarafinda baslayan uyusukluk nedeniyle baska bir hastaneye gitmeye karar verdi.

Demirtas, Biruni Üniversite Hastanesi’nde acil servise basvurdu. Burada yapilan tomografi çekiminde aort damarinda yirtilma, sah damarinda pihti, kalp damarinda ise tikaniklik tespit edildi. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmani Prof. Dr. Murat Ugurlucan ve ekibi tarafindan acil ameliyata alinan Demirtas, 8 saat süren komplike bir ameliyat geçirdi. Ugurlucan, aort yirtilmasi durumunda saatlerin hatta dakikalarin bile risk açisindan çok önemli oldugunu söylerken, Demirtas ise “Ilk hastanenin dedigini yapsaydim eger, haberlerde duydugumuz gibi, ‘bir seyin yok denildi evine gitti, sabah öldü’ denilen haberlerdeki kisi olacaktim” dedi.



“Karin agrisi dikkate alinmali, geçen saatler ölüm riskini arttiriyor”

Aort yirtilmasinin tipik belirtilerinden biri olan karin agrisinin her zaman görülmeyebilecegini belirten Prof. Dr. Murat Ugurlucan, agrinin her zaman dikkate alinmasi gerektigini vurguladi. Prof. Dr. Ugurlucan acil müdahalelerle baslayan ve basarili bir sekilde sonuçlanan Aytunç Bey’in süreci hakkinda, “Hastamiz acil servisimize çok siddetli karin agrisi sikayetiyle basvurmustu. Yapilan tetkiklerde aort damarinda diseksiyon dedigimiz içten yirtilma, katmanlarin ayrilmasi hadisesini tespit ettik. Aortun içten yirtilmasi olayi gelisen hastalarda genellikle gögüste ya da sirtta biçak batmasi tarzi agri olur. Nadiren de olsa çok siddetli karin agrisiyla da karsilasabiliriz. Saatler hatta dakikalar içinde müdahale edilmezse bu hastalik ölümcül olabilir. Hatta her geçen saat bu hastalikta %1-3 arasinda ölüm ihtimalini arttiracaktir. Aytunç Bey’in sikâyetleri ögleden sonra 14.00’da civari baslamisti. Bizim hastamizi görmemiz aksam saat 22.00’di. Üzerinden yaklasik 8 saat geçmisti ki bu da yaklasik %25 oraninda ölüm riski demekti. Risk faktörleri minimum seviyede olan ve kalp damarlarina baypas geçirecek Aytunç Bey ile ayni özelliklerdeki bir hastanin riskinin %1-3 oraninda oldugunu düsünürsek, Aytunç Bey için bu risk hemen hemen 25 kat daha yüksekti. Bunun disinda Aytunç Bey’de ek olarak baska bulgular da tespit ettik. Mesela bir ayagi çok soguktu. Muayene esnasinda ayagina giden atar damar nabzinin elimize gelmedigini gördük. Aortun içten yirtilmalari durumunda kapanip açilan nabizlar ile siklikla karsilasilabilir. Büyük ihtimalle aorttun içten yirtildigi bölüm sag bacagindaki damari da etkilemisti ve oraya yeterince kan gitmiyordu. Bunlarin teshisi için acil servisteki arkadaslar tomografi çekmislerdi. Enteresan bir diger bulgu da sol tarafindaki sah damarinda hem yirtilma vardi hem de damarin içinde pihtilar olusmustu. Yani durum daha da ciddiydi” dedi.



“Ameliyati riskli hale getiren baska sorunlarla da karsilastik”

Aytunç Bey’in yapilan tetikler sonucunda acil olarak ameliyata hazirlandigini söyleyen Ugurlucan, ayni zamanda ameliyat ile ilgili de, “Hazirliklarin tamamlanip ameliyata baslamamiz gece 00.00’i buldu. Bu ameliyatin açik kalp ameliyati sartlarinda yapilmasi gerekiyor. Hastayi kalp akciger makinesine bagladiktan sonra kalbini durdurduk. Ameliyat esnasindan bir de aort kapaginin da bozuk oldugunu tespit ettik. Kalbin sag tarafini besleyen sag kalp damarinda da yirtilma ve tikaniklik vardi. Bu durumlar olayin riskini daha da arttiriyordu. Aytunç Bey’in aort kapagini degistirdik, kalbin sag tarafindaki damara-sag koroner arterine bacaktan çikardigimiz damarla baypas yaptik. Yirtilmis olan aort damarinin genislemis ve bozulmus kismini suni damar ile degistirdik. Yine soldaki etkilenmis olan sah damarini baska bir suni damar ile degistirdik. Ayrica bir kasigindan diger kasigina da baypas yaptik ki sag bacaginda az olan kan akimini artirabilelim. Böylelikle basarili kombine bir ameliyat yapmis olduk. Ameliyat yaklasik 7-8 saat sürdü. Sorunsuz bir sekilde yogun bakima çikardik. Yogun bakim takibimiz 2 gün sürdü, hastamizda herhangi bir problem ile karsilasmadik. Servise aldiktan 6 gün sonra da Aytunç Bey’i taburcu ettik” diye konustu.



“En büyük sebep tansiyondur”

Aort damarinda yirtilmaya sebep olan en büyük sorunun genelde yüksek tansiyon oldugunu da hatirlatan Ugurlucan, “Ani tansiyon yükselmelerinde veya uzun süre tansiyon hastaligi olan insanlarda bu rahatsizlikla karsilasabiliyoruz. Ayrica aort damarinda genisleme olan insanlarda aortun içten yirtilma hadisesi daha sik olarak görülebilir. Bunun disinda kalp ve damar hastaliklari ile ilgili bilinen risk faktörleri bu hastalik için geçerli ama en önemli sebepleri, yüksek tansiyon ve aortun genislemesidir. 21. yüzyildayiz. Kalp ve damar hastaliklari artik tedavi edilebilir hastaliklar. O yüzden düzenli kontrollerimizin yapilmasi, risk faktörlerimiz varsa önlemler alinmasi, spor yapilmasi ve sigaradan uzak durulmasi çok önemli” diyerek sözlerini sonlandirdi.

“Etrafimdakiler ‘gaz’ dedi, ilk hastane de ‘evine git sonra gel’ dedi.

Iyi ki dinlemedim”

Yasadigi siddetli agrinin kendisini tetikledigini ve ne etrafindakileri ne de ilk hastaneden söylenenleri dikkate almadigi için sansli oldugunu söyleyen Demirtas basindan geçenler hakkinda söyle konustu:

“Karin kismima çok siddetli yani tahmin edilebilecek siddetten daha yüksek bir agri saplandi. Etrafimdaki insanlar agrinin gaz olabilecegini söylediler ama ben daha farkli ve yüksek bir agri hissettigim için doktora gitmeye karar verdim. Hafta sonu oldugu için özel bir hastanenin acil servisinden giris yaptim. Yalniz yaptiklari tetikler ve muayene sonucunda hiçbir sey bulamadilar ve ‘Pazartesi günü sonuçlarla birlikte tekrar gelirsin’ diyerek beni eve göndermek istediler. Yalniz agrinin disinda sag tarafimda uyusma da basladigi için ben eve gitmedim ve Biruni Üniversite Hastanesi’ne geldim. Burada yine tetkikler yapildi, tomografi çekildi ve hemn aort damarimla ilgili bir sorun oldugunu anladilar. Riskli bir durum ile karsi karsiya kaldigimiz için de Murat doktorumuz acil olarak geldi ve hemen, acilen ameliyat oldum. Iyi ki de ilk gittigim hastaneyi dinlememisim. Yoksa belki de haberlerde duydugumuz gibi ‘Bir seyin yok eve git denildi, sabah öldü’ haberlerindeki kisi ben olacaktim. Ameliyat sonrasi da iyilesme sürecim gayet iyi oldu. Çünkü ben bu yasima kadar kendime çok iyi baktim ve sporumu hiç aksatmadim. O yüzden hem ameliyatimin daha basarili geçtigi hem de iyilesme sürecim. 1 ay sonunda da normal hayatima oldugu gibi devam ettim. Herkese de kendisine iyi bakmasini ve sporu önemle tavsiye ediyorum.”