Siyonist rejimin alçak projesi: Başkan Erdoğan 'İsrail gözünü Türkiye'ye dikecek' sözleriyle işaret etmişti
Katil İsrail, kirli planları için başta Gazze olmak üzere Suriye, Lübnan ve diğer bölgelere alçak saldırılar düzenliyor. Soykırım şebekesine ABD ve Batı bloğu ses çıkarmazken; Gazze Kasabı Netanyahu son olarak, BM kürsüsünden 'arz-ı mevud' yani 'vaat edilmiş topraklar' haritasını gösterdi. Başkan Recep Tayyip Erdoğan da TBMM'deki yaptığı konuşmasında tarihi nitelikte bir vurgu yaparak, "İsrail gözünü Türkiye'ye dikecek" dedi.
Siyonist İsrail rejimi alçak emelleri için Ortadoğu'yu ateşe atıyor. Gazze Kasabı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun kirli planı ise hayali var.
Siyonist İsrail rejiminin başındaki Binyamin Netanyahu, katliamlarını BM kürsüsünden 'arz-ı mevud' yani 'vaat edilmiş topraklar' haritasıyla savundu.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın da dün 'İsrail gözünü Türkiye'ye de dikecek' diye işaret ettiği 'arz-ı mevud', siyonistlerin İsrailoğullarına vaat edilmiş bölge olarak gösterilen Musevilik'teki dini referansları çarptırarak idealize ettiği 'Büyük İsrail' projesi...
Türkiye'nin güneydoğusunda 11 ili ve Kıbrıs'ı da içine alan bu sinsi plan 1948'deki Filistin işgalinden bu yana katliamlara sözde haklı gerekçe olarak sunuluyor.
'İSRAİL GÖZÜNÜ TÜRKİYE'YE DİKECEK!'
Başkan Erdoğan TBMM'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:
Susmak, vahşeti görmezden, duymazdan gelmek hiç kimseyi, hiçbirimizi, bölgedeki hiçbir ülkeyi bu soykırım şebekesinin saldırganlığından kurtaramayacak. Bu tembelliğin, bu ataletin, bu tepkisizliğin, duygusuzluğun sona ermesi için Türkiye olarak hakkı cesaretle söylemeye, hakkı savunmaya, zalimler karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz. Siyonist lobinin şahsımızı ve hükümetimizi hedef alan itibar suikastlerine asla boyun eğmeyeceğiz.
'Vadedilmiş topraklar' hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin, tamamen dini bir fanatizm ile Filistin ve Lübnan'dan sonra gözünü dikeceği yer, açık söylüyorum, bizim vatan topraklarımız olacaktır. Şu anda bütün hesap bunun üzerindedir. Türkiye içindeki bazı İsrail dostlarının, bazı siyonist severlerin, gönüllü veya paralı siyonizm propagandası yapan aparatların anlamadığı işte budur.'
'ANTAKYA İLE GAZZE ARASI, ANKARA İLE AYDIN ARASI KADARDIR'
Başkan Erdoğan, Netanyahu hükümetinin, Anadolu'yu da içine alan bir ham hayal kurduğunu ve ütopya peşinde koştuğunu kaydederek, 'Bu niyetlerini çeşitli vesilelerle ifşa etmektedir. 7 Ekim'den beri yaşanan her gelişme, bu tehdidin boyutunu biraz daha artırmaktadır. İsrail'in, Filistin ve Lübnan'daki saldırılarını çok yakından takip ederken, Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde, bölücü örgütü maşa olarak kullanmak suretiyle, nasıl birer küçük uydu yapı kurmak istediğini de çok net görüyoruz.' diye konuştu.
Hatay'ın Yayladağ ilçesindeki Suriye sınırından Lübnan sınırının 170 kilometre uzaklıkta olduğunu; Türkiye-Lübnan arasındaki mesafenin ise sadece 2,5 saatte katedilebildiğini anlatan Erdoğan, 'Antakya ile Gazze arası, Ankara ile Aydın arası kadardır. Yani işgal, terör, saldırganlık hemen yanı başımızdadır. 'Türkiye İsrail'in yanında dursun.', 'Türkiye bu işlere karışmasın.', 'Türkiye tarafsız olsun.' diyenlere sesleniyorum, özellikle 'Hamas bir terör örgütüdür.' diyenlere sesleniyorum, 360 gündür yaşanan barbarlığı 7 Ekim vakasıyla meşrulaştırmaya çalışanlara sesleniyorum: Karşımızda hukukla mukayyet bir devlet değil, kandan beslenen, işgalle semiren bir katil sürüsü var.' ifadelerini kullandı.
Siyonist İsrail rejiminin başındaki Binyamin Netanyahu, katliamlarını BM kürsüsünden 'arz-ı mevud' yani 'vaat edilmiş topraklar' haritasıyla savundu.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın da dün 'İsrail gözünü Türkiye'ye de dikecek' diye işaret ettiği 'arz-ı mevud', siyonistlerin İsrailoğullarına vaat edilmiş bölge olarak gösterilen Musevilik'teki dini referansları çarptırarak idealize ettiği 'Büyük İsrail' projesi...
Türkiye'nin güneydoğusunda 11 ili ve Kıbrıs'ı da içine alan bu sinsi plan 1948'deki Filistin işgalinden bu yana katliamlara sözde haklı gerekçe olarak sunuluyor.
'İSRAİL GÖZÜNÜ TÜRKİYE'YE DİKECEK!'
Başkan Erdoğan TBMM'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:
Susmak, vahşeti görmezden, duymazdan gelmek hiç kimseyi, hiçbirimizi, bölgedeki hiçbir ülkeyi bu soykırım şebekesinin saldırganlığından kurtaramayacak. Bu tembelliğin, bu ataletin, bu tepkisizliğin, duygusuzluğun sona ermesi için Türkiye olarak hakkı cesaretle söylemeye, hakkı savunmaya, zalimler karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz. Siyonist lobinin şahsımızı ve hükümetimizi hedef alan itibar suikastlerine asla boyun eğmeyeceğiz.
'Vadedilmiş topraklar' hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin, tamamen dini bir fanatizm ile Filistin ve Lübnan'dan sonra gözünü dikeceği yer, açık söylüyorum, bizim vatan topraklarımız olacaktır. Şu anda bütün hesap bunun üzerindedir. Türkiye içindeki bazı İsrail dostlarının, bazı siyonist severlerin, gönüllü veya paralı siyonizm propagandası yapan aparatların anlamadığı işte budur.'
'ANTAKYA İLE GAZZE ARASI, ANKARA İLE AYDIN ARASI KADARDIR'
Başkan Erdoğan, Netanyahu hükümetinin, Anadolu'yu da içine alan bir ham hayal kurduğunu ve ütopya peşinde koştuğunu kaydederek, 'Bu niyetlerini çeşitli vesilelerle ifşa etmektedir. 7 Ekim'den beri yaşanan her gelişme, bu tehdidin boyutunu biraz daha artırmaktadır. İsrail'in, Filistin ve Lübnan'daki saldırılarını çok yakından takip ederken, Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde, bölücü örgütü maşa olarak kullanmak suretiyle, nasıl birer küçük uydu yapı kurmak istediğini de çok net görüyoruz.' diye konuştu.
Hatay'ın Yayladağ ilçesindeki Suriye sınırından Lübnan sınırının 170 kilometre uzaklıkta olduğunu; Türkiye-Lübnan arasındaki mesafenin ise sadece 2,5 saatte katedilebildiğini anlatan Erdoğan, 'Antakya ile Gazze arası, Ankara ile Aydın arası kadardır. Yani işgal, terör, saldırganlık hemen yanı başımızdadır. 'Türkiye İsrail'in yanında dursun.', 'Türkiye bu işlere karışmasın.', 'Türkiye tarafsız olsun.' diyenlere sesleniyorum, özellikle 'Hamas bir terör örgütüdür.' diyenlere sesleniyorum, 360 gündür yaşanan barbarlığı 7 Ekim vakasıyla meşrulaştırmaya çalışanlara sesleniyorum: Karşımızda hukukla mukayyet bir devlet değil, kandan beslenen, işgalle semiren bir katil sürüsü var.' ifadelerini kullandı.