İstanbul'da depreme FOTDES önlemi: Gaz akışını kesip ikincil felaketlerin önüne geçilmesini sağlayacak
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve İGDAŞ'ın ortak çalışmasıyla geliştirilmekte olan yeni deprem erken uyarı sistemi 'FOTDES', ses dalgalarını yapay zeka öğrenmesiyle algılayarak, olası depremin yıkıcı dalgaları ile ilgili saniyeler öncesinde uyarı iletecek.
Projenin detayını anlatan İGDAŞ Genel Müdürü Mithat Bülent Özmen, '5 bin sensör hassasiyetinde bilgi verecek bu sistemin, üstünlüğü ışık hızıyla çalışması. Örneğin, olası deprem; Eskişehir ya da Bayramiç'te olursa 30 saniye, Yalova'da olursa 6,8 saniye, Adalar'da olursa 3 saniye önceden biz yıkıcı dalganın geleceğini bileceğiz' dedi. Özmen, 'Erken uyarı sisteminin en önemli özelliği deprem olduğunda doğal gaz akışını kesip ikincil felaketlerin önüne geçmek' ifadelerini kullandı.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki İstanbul Gaz ve Doğal Gaz Dağıtım A.Ş (İGDAŞ)'ın ortak çalışmasıyla geliştirilen yeni deprem erken uyarı sistemi; Fiber Optik Tabanlı Deprem Erken Uyarı Sistemi (FOTDES), Marmara Denizi tabanındaki fay hattına paralel, 10'ar metrelik arayla ses dalgalarını algılayabilen, 50 kilometrelik fiber optik bir hat üzerinde geliştirildi. Sisteme ilişkin bilgi veren İGDAŞ Genel Müdürü Mithat Bülent Özmen, “5 bin sensör hassasiyetinde bilgi verecek bu sistemin üstünlüğü ışık hızıyla çalışması. Örneğin, olası deprem; Eskişehir ya da Bayramiç'te olursa 30 saniye, Yalova'da olursa 6,8 saniye, Adalar'da olursa 3 saniye önceden biz yıkıcı dalganın geleceğini bileceğiz. Sistem şu anda çalışıyor ama sistemin özelliği yapay zeka ile öğrenme ve şu anda hangi sesin depreme ait olup olmadığını öğrenme sürecinde. 2024 yılı sonuna kadar bu öğrenme sürecinin tamamlanmasını öngörüyoruz' dedi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ile gerçekleştirilen ortak çalışma sonucu belirlenen yıkıcı eşik değerlerin olası bir depremle aşıldığında, mevcut sistemin doğal gaz akışını durdurma kabiliyetine sahip olduğunu belirten Mithat Bülent Özmen, “İGDAŞ'ın halihazırda, Kandilli Rasathanesi'nin sensörleri ile koordineli olarak çalışan ve doğal gaz akışını durdurabilen bir erken uyarı sistemi de aktif. Olası bir depremi bizler Marmara Denizi'nde bekliyoruz ve deprem belirli dalgalar eşliğinde geliyor. Birinci dalga uyarıcı-haberci, ikinci ve üçüncü dalgalar ise yıkıcı dalgalar oluyor. Mevcut sistemimiz İGDAŞ ve Kandilli Rasathanesi'nin birlikte yönettiği bir yapı. Kandilli Rasathanesi'nin Marmara Denizi kıyılarında 10 tane aktif sensörü var. Bu sensörler anlık sarsıntı verilerini şu anda bulunduğumuz İGDAŞ SCADA Merkezi'ne aktarıyor. Marmara Denizi'nde deprem olursa, 10 sensörden uydu aracılığıyla alınan bilgiler, İstanbul'un tamamına yayılmış İGDAŞ'a ait 832 adet kuvvetli yer hareketi-ivme ölçer cihazlarımıza, birinci uyarıcı-haberci deprem dalgaları denizden kıyıya vurduğunda iletiliyor' değerlendirmesinde bulundu.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ile bilimsel çalışmalar sonucu hazırlanan iki adet eşik değer bulunduğunu anlatan Özmen, “Bu değerler hız, ivme ve SI bileşenlerinden oluşuyor. Bu uyarı, belirlediğimiz eşik değerleri geçiyor ise sistem deprem gerçekleştiğini algılıyor ve önce alarm durumuna geçiyor. Sistemin kapatma yapması için ise ikinci bir uyaran gerekiyor. Bu da bahsettiğimiz depremin kıyıya vuran, ikinci yıkıcı dalgalarıyla oluyor. Bu durumda deprem eşik değerin üstündeyse sistemimiz İstanbul'un tüm sathına yayılmış 832 noktada depremin eşik değerine göre nerede yıkıcı olabileceğini belirleyerek, doğal gaz akışını o noktalarda kesebiliyor. Sistemimiz eğer bölgelerde yıkıcı hasar oluşmayacağına karar verip, o şekilde öngörürse, o noktalarda ise kapatma-durdurma uygulamıyor. Birincil felaketler, afetin kendisi oluyor; örneğin, depremler. Eğer, doğal gazı kesmezseniz, bir gaz kaçağına, patlamalara, yangınlara bu da ciddi manada can kayıplarına sebep olabilir. İGDAŞ'ın erken uyarı sisteminin en önemli özelliği deprem olduğunda doğal gaz akışını kesip ikincil felaketlerin önüne geçmek' dedi.
YENİ SİSTEM 5 BİN SENSÖR HASSASİYETİNDE VE IŞIK HIZIYLA ÇALIŞIYOR
Özmen, “Yeni FOTDES Sistemi'nde ise, (Fiber Optik Tabanlı Erken Uyarı Sistemi) fark şu olacak. Biz mevcutta Kandilli Rasathanesi'nin bahsettiğimiz 10 sensörünü kullanıyoruz. Bu sistemde ise Marmara Denizi tabanındaki fay hattına paralel giden fiber optik bir hat var. İGDAŞ olarak bu hattan bir kıl aldık, Ambarlı'dan giriyor ve Pendik'ten çıkıyor. Biz bu hattı bir sensör gibi kullanacağız ve bununla ilgili sistemi de kurduk. Bu hat 10'ar metre arayla akustik ses dalgalarını alarak, 'Bu bir depremdir' bilgisini Pendik'teki cihaza bildirecek. Bu da ne demek oluyor 50 km uzunluğundaki bir hattan bahsediyoruz, bu da aslında halihazırda kullandığımız 10 sensöre karşılık 5 bin sensör hassasiyetinde bilgi verecek. Bunun dışında diğer bir üstünlüğü ise ışık hızıyla çalışması. Çok hızlı bir şekilde analiz yapıp, depremin şiddetini de görüp bize sağlayacağı en önemli kritik şey şu, henüz depremin ikinci yıkıcı dalgası kıyıya ulaşıp yıkıcı etkisini göstermeden biz İGDAŞ olarak depremin olduğunu ve şiddetini öngörebilmiş olacağız. Bu ne demek? Deprem olmadan önce değil ama olduğunda depremin kıyıya doğru uzaklığına göre; örneğin deprem Bayramiç (Çanakkale) ya da Eskişehir'de olursa 30 saniye önceden, Tekirdağ'da olursa 15 saniye önce, Yalova'da olursa 6,8 saniye önce, Adalar'da olursa şehir merkezine çok yakın olduğu için 3 saniye önce, biz depremin olduğunu ve biraz sonra yıkıcı dalganın kıyıya geleceğini bileceğiz' diye konuştu.
MESELEYE SADECE DOĞAL GAZ KESİLMESİ OLARAK BAKILMAMALI
“Bu sistemin en önemli özelliği ve önceliği ise şu; örneğin deprem oldu ve henüz kıyıya ulaşmadı ve biz bunu örneğin 6,8 saniye önce biliyoruz. Akıllı şehir konseptini düşündüğünüzde aslında bambaşka şeyleri sağlayacak' ifadelerini kullanan Özmen, “Meseleye sadece doğal gaz kesilmesi olarak bakılmaması gerek. Elektrik kesilmesi gerekiyorsa kesilmesi, su akışının durması gerekiyorsa durması, ağır sanayi bölgelerinde valflerin kapatılması gerekiyorsa bunların otomatik olarak kapatılmasının sağlanması, acil müdahale ekiplerine 3 saniye 5 saniye önce haber verilmesi-alarm gönderilmesi, uçaklar kalkacaksa kalkmasının, inecekse inmesinin durdurulması, daha kritiği; metroların ya durmasını ya hızını yavaşlatmasını sağlayabilir. Hastanelerde, yoğun bakımlarda ameliyatlar başlayacaksa belki de durması gerekecek ya da jeneratörlerin devreye girmesi gerekiyorsa bu daha önceden bilinecek. İtfaiyeyi daha hızlı harekete geçirebilmek için itfaiye kapılarının otomatik açılmasını sağlanabilecek. Hayatın her alanına dokunuyor' dedi.
2024 YILI SONUNA KADAR TAMAMLANACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ
Sistemin faaliyete başlayacağı tarih ile ilgili bilgi veren Özmen, “Bizim FOTDES için öngörümüz 2024 yılının sonuna kadar sistemi tamamen çalışır hale getirmek. Sistem şu anda çalışıyor ama sistemin özelliği yapay zeka ile öğrenme. Suyun altındaki gürültü ve seslerden neyin deprem olduğunu neyin deprem olmadığını ayrıştırma süreci devam ediyor. Şu anda cihaz öğreniyor. Dolayısıyla, Kandilli Rasathanesi yetkilileriyle yaptığımız çalışmayla 2024 yılı sonuna kadar bu öğrenme sürecinin tamamlanmasının öngörüyoruz' şeklinde konuştu.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki İstanbul Gaz ve Doğal Gaz Dağıtım A.Ş (İGDAŞ)'ın ortak çalışmasıyla geliştirilen yeni deprem erken uyarı sistemi; Fiber Optik Tabanlı Deprem Erken Uyarı Sistemi (FOTDES), Marmara Denizi tabanındaki fay hattına paralel, 10'ar metrelik arayla ses dalgalarını algılayabilen, 50 kilometrelik fiber optik bir hat üzerinde geliştirildi. Sisteme ilişkin bilgi veren İGDAŞ Genel Müdürü Mithat Bülent Özmen, “5 bin sensör hassasiyetinde bilgi verecek bu sistemin üstünlüğü ışık hızıyla çalışması. Örneğin, olası deprem; Eskişehir ya da Bayramiç'te olursa 30 saniye, Yalova'da olursa 6,8 saniye, Adalar'da olursa 3 saniye önceden biz yıkıcı dalganın geleceğini bileceğiz. Sistem şu anda çalışıyor ama sistemin özelliği yapay zeka ile öğrenme ve şu anda hangi sesin depreme ait olup olmadığını öğrenme sürecinde. 2024 yılı sonuna kadar bu öğrenme sürecinin tamamlanmasını öngörüyoruz' dedi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ile gerçekleştirilen ortak çalışma sonucu belirlenen yıkıcı eşik değerlerin olası bir depremle aşıldığında, mevcut sistemin doğal gaz akışını durdurma kabiliyetine sahip olduğunu belirten Mithat Bülent Özmen, “İGDAŞ'ın halihazırda, Kandilli Rasathanesi'nin sensörleri ile koordineli olarak çalışan ve doğal gaz akışını durdurabilen bir erken uyarı sistemi de aktif. Olası bir depremi bizler Marmara Denizi'nde bekliyoruz ve deprem belirli dalgalar eşliğinde geliyor. Birinci dalga uyarıcı-haberci, ikinci ve üçüncü dalgalar ise yıkıcı dalgalar oluyor. Mevcut sistemimiz İGDAŞ ve Kandilli Rasathanesi'nin birlikte yönettiği bir yapı. Kandilli Rasathanesi'nin Marmara Denizi kıyılarında 10 tane aktif sensörü var. Bu sensörler anlık sarsıntı verilerini şu anda bulunduğumuz İGDAŞ SCADA Merkezi'ne aktarıyor. Marmara Denizi'nde deprem olursa, 10 sensörden uydu aracılığıyla alınan bilgiler, İstanbul'un tamamına yayılmış İGDAŞ'a ait 832 adet kuvvetli yer hareketi-ivme ölçer cihazlarımıza, birinci uyarıcı-haberci deprem dalgaları denizden kıyıya vurduğunda iletiliyor' değerlendirmesinde bulundu.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ile bilimsel çalışmalar sonucu hazırlanan iki adet eşik değer bulunduğunu anlatan Özmen, “Bu değerler hız, ivme ve SI bileşenlerinden oluşuyor. Bu uyarı, belirlediğimiz eşik değerleri geçiyor ise sistem deprem gerçekleştiğini algılıyor ve önce alarm durumuna geçiyor. Sistemin kapatma yapması için ise ikinci bir uyaran gerekiyor. Bu da bahsettiğimiz depremin kıyıya vuran, ikinci yıkıcı dalgalarıyla oluyor. Bu durumda deprem eşik değerin üstündeyse sistemimiz İstanbul'un tüm sathına yayılmış 832 noktada depremin eşik değerine göre nerede yıkıcı olabileceğini belirleyerek, doğal gaz akışını o noktalarda kesebiliyor. Sistemimiz eğer bölgelerde yıkıcı hasar oluşmayacağına karar verip, o şekilde öngörürse, o noktalarda ise kapatma-durdurma uygulamıyor. Birincil felaketler, afetin kendisi oluyor; örneğin, depremler. Eğer, doğal gazı kesmezseniz, bir gaz kaçağına, patlamalara, yangınlara bu da ciddi manada can kayıplarına sebep olabilir. İGDAŞ'ın erken uyarı sisteminin en önemli özelliği deprem olduğunda doğal gaz akışını kesip ikincil felaketlerin önüne geçmek' dedi.
YENİ SİSTEM 5 BİN SENSÖR HASSASİYETİNDE VE IŞIK HIZIYLA ÇALIŞIYOR
Özmen, “Yeni FOTDES Sistemi'nde ise, (Fiber Optik Tabanlı Erken Uyarı Sistemi) fark şu olacak. Biz mevcutta Kandilli Rasathanesi'nin bahsettiğimiz 10 sensörünü kullanıyoruz. Bu sistemde ise Marmara Denizi tabanındaki fay hattına paralel giden fiber optik bir hat var. İGDAŞ olarak bu hattan bir kıl aldık, Ambarlı'dan giriyor ve Pendik'ten çıkıyor. Biz bu hattı bir sensör gibi kullanacağız ve bununla ilgili sistemi de kurduk. Bu hat 10'ar metre arayla akustik ses dalgalarını alarak, 'Bu bir depremdir' bilgisini Pendik'teki cihaza bildirecek. Bu da ne demek oluyor 50 km uzunluğundaki bir hattan bahsediyoruz, bu da aslında halihazırda kullandığımız 10 sensöre karşılık 5 bin sensör hassasiyetinde bilgi verecek. Bunun dışında diğer bir üstünlüğü ise ışık hızıyla çalışması. Çok hızlı bir şekilde analiz yapıp, depremin şiddetini de görüp bize sağlayacağı en önemli kritik şey şu, henüz depremin ikinci yıkıcı dalgası kıyıya ulaşıp yıkıcı etkisini göstermeden biz İGDAŞ olarak depremin olduğunu ve şiddetini öngörebilmiş olacağız. Bu ne demek? Deprem olmadan önce değil ama olduğunda depremin kıyıya doğru uzaklığına göre; örneğin deprem Bayramiç (Çanakkale) ya da Eskişehir'de olursa 30 saniye önceden, Tekirdağ'da olursa 15 saniye önce, Yalova'da olursa 6,8 saniye önce, Adalar'da olursa şehir merkezine çok yakın olduğu için 3 saniye önce, biz depremin olduğunu ve biraz sonra yıkıcı dalganın kıyıya geleceğini bileceğiz' diye konuştu.
MESELEYE SADECE DOĞAL GAZ KESİLMESİ OLARAK BAKILMAMALI
“Bu sistemin en önemli özelliği ve önceliği ise şu; örneğin deprem oldu ve henüz kıyıya ulaşmadı ve biz bunu örneğin 6,8 saniye önce biliyoruz. Akıllı şehir konseptini düşündüğünüzde aslında bambaşka şeyleri sağlayacak' ifadelerini kullanan Özmen, “Meseleye sadece doğal gaz kesilmesi olarak bakılmaması gerek. Elektrik kesilmesi gerekiyorsa kesilmesi, su akışının durması gerekiyorsa durması, ağır sanayi bölgelerinde valflerin kapatılması gerekiyorsa bunların otomatik olarak kapatılmasının sağlanması, acil müdahale ekiplerine 3 saniye 5 saniye önce haber verilmesi-alarm gönderilmesi, uçaklar kalkacaksa kalkmasının, inecekse inmesinin durdurulması, daha kritiği; metroların ya durmasını ya hızını yavaşlatmasını sağlayabilir. Hastanelerde, yoğun bakımlarda ameliyatlar başlayacaksa belki de durması gerekecek ya da jeneratörlerin devreye girmesi gerekiyorsa bu daha önceden bilinecek. İtfaiyeyi daha hızlı harekete geçirebilmek için itfaiye kapılarının otomatik açılmasını sağlanabilecek. Hayatın her alanına dokunuyor' dedi.
2024 YILI SONUNA KADAR TAMAMLANACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ
Sistemin faaliyete başlayacağı tarih ile ilgili bilgi veren Özmen, “Bizim FOTDES için öngörümüz 2024 yılının sonuna kadar sistemi tamamen çalışır hale getirmek. Sistem şu anda çalışıyor ama sistemin özelliği yapay zeka ile öğrenme. Suyun altındaki gürültü ve seslerden neyin deprem olduğunu neyin deprem olmadığını ayrıştırma süreci devam ediyor. Şu anda cihaz öğreniyor. Dolayısıyla, Kandilli Rasathanesi yetkilileriyle yaptığımız çalışmayla 2024 yılı sonuna kadar bu öğrenme sürecinin tamamlanmasının öngörüyoruz' şeklinde konuştu.