Başkan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti seçim beyannamesini duyurdu! Türkiye Yüzyılı için çarpıcı mesajlar

14 Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri'ne sayılı günler kala Başkan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti seçim beyannamesini açıkladı. Türkiye Yüzyılını 17 temel başlığın üzerine inşa edileceğini açıklayan Başkan Erdoğan, AK Parti seçim beyannamesine yazılan her maddenin uzun hazırlıklar sonucunda ortaya çıkarıldığını ifade etti. AK Parti seçim beyannamesinin ilk maddesinde "Afetlere karşı risk ve kriz yönetimi" başlığı yer alıyor. Peki AK Parti'nin seçim beyannamesinde neler var? İşte son dakika haberinin detayları...

Başkan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti seçim beyannamesini duyurdu! Türkiye Yüzyılı için çarpıcı mesajlar
Başkan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti seçim beyannamesini duyurdu! Türkiye Yüzyılı için çarpıcı mesajlar
AK Parti seçim beyannamesi açıklandı. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Spor Salonu'ndaki programda partisinin seçim vaatlerini tek tek sıraladı. AK Parti seçim beyannamesinde dikkat çeken maddeler yer aldı. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, üniversite öğrencilerine bir defaya mahsus telefon ve bilgisayar alımlarında vergi muafiyeti getirileceğini duyurdu. Erdoğan'ın bir başka müjdesi ise gençlere 10 GB internetin ücretsiz verilmesi oldu. AK Parti seçim beyannamesi içinde kamudaki personel alımlarında mülakatın kaldırılması yer aldı. İşte AK Parti'nin seçim beyannamesi ve Başkan Erdoğan'ın son dakika açıklamaları...

BAŞKAN ERDOĞAN: KARŞIMDAKİ TABLO TÜRKİYE YÜZYILI'NIN MUŞTUSU

Başkan Erdoğan'ın konuşamasından satır başları:

Aziz milletim, Cumhur İttifakı'nın kıymetli temsilcileri, değerli kardeşlerim sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Şu karşımdaki tabloyu gerek salon dışında, gerek salon içinde Türkiye Yüzyılı'nın muştusu olarak görüyorum. Sevginiz, coşkunuz, ahdevefanız, düşmana korku salan aslan yürekleriniz için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum.

'MİLLETİMİZ TERCİHİNİ İSTİKRARDAN YANA KULLANDI'

Allah'ın izni ile yine bir 14 Mayıs arefesinde, bir kez daha, 'Yeter söz milletindir' demek için bir aradayız. Bizim yeter dememiz Bay Bay Kemal'in yeter demesine benzemez. Kardeşlerim, hayatlarını bu mücadeleye adamış devlet adamlarının mücadelesi dar ağacında bitmiş olsa da, kalkınma ateşi hiç sönmedi. Darbeciler bu ateşi söndürmeyi başaramadı. Vesayetçilerin tepeden bakan kibirleri bu ateşi söndirmeyi başaramadı. Siyasi ve sosyal mühendislik hesapları ile girilen çok sayıda teşebbüş bu ateşi söndürmeyi başaramadı. AK Parti, bu kutlu mirasın son 21 yıldaki temsilcisi olarka milletimiz ile kol kola, omuz omuza kalkınma mücadelesi yürütüyor. 2002 seçimlerinde ne dedik, tek başına, iş başına diyerek gittik. Milletimiz bizi tek başına başa getirdi. 2007'de durmak yok yola devam dedik. 2011'de istikrar sürsün, Türkiye büyüsün dedik. Milletimiz tercihini istikrardan yana kullandı.

2014 seçimine, sen, ben yok, Türkiye var diyerek gittik. 2018 seçimine vakit Türkiye vakti diyerek gittik. Türkiye Yüzyılı'nın kapısını aralamak için buradayız. Var mıyız bu yürüyüşe. Durmak yok, yola devam. 14 Mayıs'ta inşallah sandıkları hep birlikte patlatacağız. Kadın kollarımızda, gençlerde, ana kademede bu cesareti görüyorum. Sağ olun, var olun. AK Parti'nin 14 Mayıs'ta milletimizin huzuruna çıkacak kadrosu için bir aradayız. Şarkımız ne diyor, doğ ey güneş, üstümüze dök ışıklarını, dağılsın bulutlar, mazlumlar söylesin şarkılarını, başlasın Türkiye Yüzyılı. Yarın değil, hemen şimdi. Türkiye Yüzyılı'nı yarın değil, hemen şimdi başlatmak için bugün buradayız.

İzmir, bu defa ben inanıyorum ki, sandıklardan bir başka çıkacak. İzmir, buna hazır mı?

'TÜRKİYE SADECE 780 BİN KİLOMETREKAREDEN İBARET DEĞİL'

14 Mayıs seçimlerini sadece Türkiye değil, tüm İslam dünyası takip ediyor. İslam dünyasının bu heyecanını ben inanıyorum ki, bu kadro aynen paylaşacak. Türkiye, sadece 780 bin kmkareden ibaret bir ülke değil.

Şu Ramazan ayında İslam dünyasından bir ülke 200 ton hurma gönderiyor. Nereye, deprem bölgesine. Niçin, oradaki depremzede kardeşlerimiz orucunu hurma ile açsın diye. Bir diğer 100 ton, bir diğeri de 100 ton. Bu bir anlayışın, yaklaşımın ifadesidir. Biz depremzede kardeşlerimizi bu Ramazan'da yalnız bırakamayız demek. Ayni ve nakdi olarak her şeyleri ile yanımızda yer aldılar. Türkiye, bu karrdeşleri ile bu yolda beraber yürüdü.

'AK PARTİ'Yİ FARKLI KILAN BUDUR'

Yaşadığımız her saldırı, bilhassa da 6 Şubat depremleri birliğimizi daha da sıklaştırmamızı, kardeşliğimizi daha da artırmamız gerektiğini gösteriyor.

Ülkemizin bir köşesindeki insanların evleri başlarına yıkılmışken, diğer hiçbir insanımız hiçbir şey olmamış gibi hayatlarını sürdüremez. Milletimizin samimi gayreti, binlerce yıldır bizi ayakta tutan şeyleri dimdik ayakta olduğunu gösterdi. Devletimiz, tüm gücü, kurumları ve imkanları ile deprem bölgesinde vaziyet aldı. Devletin, milleti için var olduğunu bu tablo tamamen işledi. Kovid-19 salgını insanlığın ne büyük tehditlerle karşı karşıya kalabileceğini hepimize göstermiştir. İnsana hizmet etmeyen hiçbir kuralın, programın bizim dünyamızda yeri yoktur. AK Parti'yi farklı kılan da budur.

İnsana hizmet etmeyen hiçbir kuralın, programın bizim dünyamızda yeri yoktur. AK Parti'yi farklı kılan da budur.

'GEÇMİŞTE BU COĞRAFYADA 'TEŞEBBÜS EDİLEMEZ' DENİLEN NE VARSA YAPTIK'

Her şeyden önce AK Parti, klasik manada bir parti olmanın ötesinde, hayal sahibi, vizyon ve vicdan sahibi bir harekettir. Partimiz bu vasfı ile milletimizin 2 asırdır süren arayışta en önemli toplanma yeridir. 12 milyon üyeye sahip bir başka parti yok.

Biz asıl devrimi zihinlerde yaptık. Geçmişte bu coğrafyada 'Teşebbüs edilemez' denilen ne varsa hepsinin de gerçekleşebileceğini gösterdik.

'TÜRKİYE YENİDEN SİYASİ VE EKONOMİK ESARET ÇUKURUNA DÜŞMEMELİ'

Bağcılar'da 40 bin kişi vardı, Pendik'te açılış töreni yaptık, 60 bin kişi vardı. İstanbul gümbür gümbür sandığa yürüyor. Geldiğimiz noktada Türkiye'nin siyasi ve ekonomik esaret çukuruna düşmemek için gücünü artırmaktan başka çaresi yoktur.

Dünya 5'ten büyüktür itirazımıza her geçen yıl destek daha fazla büyüyor. Bu sayede Rusya-Ukrayna savaşında 2 tarafla da görüşebiliyoruz. Barış ihtimalini masada tutabiliyoruz.

Batı artık kendi derdine düşmüş durumda. Emperyalistlerin terör örgütleri üzerinden yürüttükleri vesayet savaşlarının da sonu geliyor. Türkiye'nin üstlendiği, adale, hakkaniyet ve vicdan üzerine kurulu düzenini ikame edemiyor ve edemez. Türkiye'nin ve 21 yıldır AK Parti'nin vizyonu ve davası olmasa bunları konuşabilir miydik? Birileri gibi, Karabağ'da, Libya'da Suriye'de, Balkanlar'da, Afrika'da ne işimiz var deseydik, bu kadar aracı, konutu ne yapacaksınız deseydik, bu kadar konutu toprağa mı gömeceksiniz deseydik, vesayetin, darbecilerin koltuğunun altından kalkmasaydık, karşımızdakiler gibi olsaydık, milletimizin karşısına alnımız ak, başımız dik çıkabilir miydik? Önümüzdeki dönemde ülkemizi hak ettiği yere getireceğiz. Değerli kardeşlerim, görüldüğü gibi tarihi seyrimiz, AK Parti'nin dün ve bugün değil, yarının da partisi olduğunu gösteriyor.

'BUNLARIN SİYASET DERİNLİĞİ ERTESİ GÜNLERİNİ GÖREMEYECEK KADAR SIĞDIR'

Bundan 12 yıl önce 2023 hedeflerimizi açıkladığımızda bize birileri dudak bükmüştü. 2053 ve 2071 vizyonumuzu duyunca tümden zıvanadan çıkmışlardı. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tarihi bir reformu hayata geçirince de aynı tepki ile karşılaştık. Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ni yerden yere vuranlar, bugün ruhuna uygun olmayan şekilde sistemi at pazarlığı ile tepe tepe kullanmaya çalışıyor. Bunların siyaset derinliği ertesi günlerini göremeyecek kadar sığdır, sığ...

Cumhur İttifakı olarak, Osmaniye'den farklı ses bekliyoruz.

'CUMHUR İTTİFAKI İLKELER İTTİFAKIDIR'

Son Elazığ'daki ziyaretimde Elazığ'ı çok farklı gördüm. Depremden sonraki yaptığımız konutlarla Elazığ başka bir güzel olmuş. Sivas siz ne alemdesiniz, yakında Sivas'tayız. Kocaeli, grupta da lidersiniz galiba he. Biz 2023 hedeflerimizde milletimize ilan ettiğimiz projelerin çoğunu hayata geçirdiğimiz gibi şimdi daha geniş ufuklara yelken açıyoruz. Cumhur İttifakı bir ilkeler ittifakıdır. Hiçbir ayrım olmaksızın milletimizin her bir ferdinin bu aydınlıkta yeri vardır diyoruz.

Etnik, dini, kültürel siyaset ile ülkemizi eski günlerine döndürmenin peşinde koşanlar, birlik, beraberlik ve kardeşlik siyasetini asla anlamadı.Biz farklılıklarımızı zenginliklerimiz olarka görmeyi sürdüreceğiz. Siyasete başladığımız günden beri vesayet odakları ile çarpışa çarpışa yürüdüğümüz bu yolda milim sapmadan devam edeceğiz.

'TERÖRİSTLERİ SERBEST BIRAKMA SÖZÜ VEREN ALÇAKLAR BİTMEZ'

Bay bay Kemal niçin HDP Genel Merkezi'ne gitmedi de, Meclis'te bunlarla görüştü? Kapalı kapılar ardında ne görüştüler, açıklayabildi mi? Yargının cezaevine tıktığı teröristleri serbest bırakma sözü veren alçaklar bitmez. Ülkesini yabancı devletlere şikayet edenler bitmez. Biz Türkiye'yi her alanda ileri götürdük ama muhalefeti zerre miskal ileri götüremedik.

Seçimin sandıkta kazanıldığını unutmayacağız. Sizlerden seçim gününe kadar geçecek her anı değerlendirmenizi istiyorum.

17 TEMEL BAŞLIKTA TÜRKİYE YÜZYILI

Türkiye Yüzyılı, şefkatin, üretimin, verimliliğin, istikrarın, kalkınmanın, sürdürülebilirliğin, huzurun, iletişimin, istikbalin, gücün, haklının, değerlerin, dijitalin, gençliğin, barışın, başarının ve bilimin yüzyılıdır.

Evet, seçim beyannamemizi de işte bu temeller üzerinde şekillendirdik. Seçim beyannamemizde, altı ayrı bölüm altındaki onlarca başlık ve binlerce maddede, hem ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetlerin özeti, hem de Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz yer alıyor.

'Türkiye Yüzyılı için doğru adımlar' yaklaşımıyla hazırladığımız, oldukça hacimli bir esere dönüşen beyannamemizde yer alan tüm hususları, burada tekrarlamayacağım. Beyannamemiz kitap olarak sizlere ulaştırıldı, dijital mecralar vasıtasıyla da milletimizle paylaşıldı.

Burada sadece kısa hatırlatmalarla yetinerek, asıl işi, hep birlikte evlerde, sokaklarda, mahallelerde insanımızla ruberu, yüz yüze yapacağımız çalışmalara bırakmak istiyorum.

Bugüne kadar milletimize yapmayacağımız, yapamayacağımız hiçbir şeyi söylemedik, söylediğimiz hiçbir şeyden de geri dönmedik. Meydanlarda ağzına geleni söyleyip, iş başına gelince hepsini unutanların, inkâr edenlerin, tersini yapanların, vaatlerinin üzerine beton dökenlerin ülkemize ne büyük zararlar verdiğini biliyoruz.

Biz ne kendimizi, ne milletimizi asla böyle bir zelil duruma düşürmedik, düşürmeyiz. Bunun için verdiğimiz her sözü, beyannamemize yazdığımız her maddeyi uzun hazırlıklar sonunda ortaya çıkardık. Önümüzdeki dönemde önceliğimiz elbette, 6 Şubat depremlerinin yıktığı şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmak olacaktır. Allah'ın izniyle, 319 bini bir yılda teslim edilecek şekilde, toplam 650 bin yeni konut yaparak, afetin 11 ilimizde ve mücavirinde açtığı yaraları tamamen saracağız.

'TÜRKİYE ULUSAL RİSK KALKANI MODELİ'

Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeliyle, ülkemizin 81 ilinin tamamını, afetlere dirençli şehirler haline dönüştüreceğiz. Vatandaşımızın can ve mal güvenliği bizim için her şeyin önünde gelir. Bütüncül risk yönetimiyle, ülkemizi sadece depreme karşı değil, her türlü afete, felakete, tehdide karşı, tüm boyutlarıyla hazırlayacağız.

Varlığımızın teminatı olan değerlerimizi, 'Tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet' ilkeleri etrafında, insanımızın refahı, huzuru ve mutluluğunun evreni, diğer çalışmalarımızın temeli olarak görüyoruz.

Biliyorsunuz, 2002 yılında iktidara gelirken ülkemizi eğitim, sağlık, emniyet ve adalet üzerinde yükselteceğimizi söylemiştik. Eğitimde, okulundan öğretmenine, üniversitesinden yurduna tüm unsurlarıyla güçlü bir altyapı kurduk. Şimdi bu altyapı üzerinde değerler eğitiminin esas olduğu bir anlayışla kaliteyi artıracak çalışmalara yöneliyoruz. Bu çerçevede çocuklarımızın yeteneklerinin, eğitimin ilk kademelerinden itibaren keşfedilerek, becerilerine uygun yönlendirmeyi sağlayacak bir sistem kuracağız.

Sağlıkta, hastaneleriyle, personeliyle, genel sağlık sigortasıyla, hizmete erişimin kolaylığıyla, dünyaya örnek olan bir seviyeye geldik. Hani bu sizin büyükşehir belediyeleriniz vardı. Tuttunuz çadırların içinde 'sahra hastanesi kurduk' diye. Araştırdık ve böyle hastane olmadığını gördük.Salgın ve deprem döneminde, bu güçlü sağlık sisteminin işlerliğini hep beraber tecrübe ettik, gördük, hakkını verdik. Yeni dönemde, ülkemizin ilaç ve tıbbi sektörlerindeki geliştirme ve üretim kapasitesini artırarak, savunma sanayindekine benzer bir atılımı hayata geçireceğiz.

Aile sağlığı, aile diş hekimliği, evde bakım, palyatif bakım gibi hizmetleri ülke sathında güçlendireceğiz. Sağlık turizminde, dönem sonunda 3 milyon misafir ve 10 milyar dolar gelir hedefliyoruz. İktidarlarımız döneminde ülkemize sağladığımız kazanımların en başında, her bir vatandaşımızın huzurla evinde oturacağı, işini yapacağı, çocuğunu okuluna göndereceği güvenli Türkiye iklimi geliyor.

Terör örgütlerinin başını sınırlarımız dışında bile ezerek, suç çetelerine göz açtırmayarak, asayişten taviz vermeyerek, insanlarımızın geleceklerine güvenle bakabilmelerini temin ettik.

Dünyanın ve bölgemizin yaşadığı sınamaların giderek ağırlaştığı bir dönemde, önleyici güvenlik çalışmalarıyla, Türkiye'nin huzur ve güven adası olarak istikrarla yoluna devam etmesini sağlayacağız.

Partimize de adını verdiğimiz adaletin, tüm kurum ve kurallarıyla, vicdanları mutmain edecek şekilde tecellisi için çok büyük mücadele verdik. Vesayetin ve FETÖ'cü hainlerin tasallutundan kurtardığımız adalet sistemimizin fiziki imkânlarını ve insan kaynağını geliştirdik. Türkiye Yüzyılının anahtarı olarak gördüğümüz yeni sivil Anayasa sözümüzü tutmak için çalışmayı sürdüreceğiz. Hukuk devletimizi güçlendirecek reformları kesintisiz devam ettirecek, kapsamlı bir yasama reformu için uzlaşma zemini arayacağız. Yüksek standartlı demokrasi için dönüştürücü reformlar ve koruyucu reformlar döneminden tamamlayıcı reformlar dönemine geçeceğiz.

Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, toplumumuzun hiçbir kesimine hayat biçimi ve kimlik dayatılmasına izin vermeyeceğiz. Demokratik siyasetin önündeki engelleri kaldırmaya devam ederken, terör örgütlerinin ve vesayet odaklarının siyasete müdahalesine de göz yummayacağız.

'AİLE YAPIMIZI SAPKIN AKINLARDAN KORUYACAĞIZ'

Bilhassa Kürt kardeşlerimizi, ne CHP faşizminin, ne HDP sapkınlığının, ne PKK zulmünün, ne de geçmişte acı örnekleri yaşanan baskı düzeninin karanlığına asla ve asla teslim etmeyeceğiz. Aile yapımızı, tüm sapkın akımlardan koruma yanında, her türlü maddi-manevi destekle güçlendireceğiz. Hayata geçireceğimiz 'gelir tamamlayıcı aile destek sistemiyle', hiçbir hanenin gelirinin belirli bir seviyenin altına düşmemesini temin edeceğiz.

Aile Koruma Kalkanı Programıyla, ev hanımlarının emekliliğine destek vermekten, her ailede en az bir çalışan olmasını sağlamaya kadar pek çok uygulamayı başlatacağız. Gençlerimizi aile kurmaya teşvik etmek için, eğitiminden istihdamına, evliliğinden çocuk bakımına kadar her alanda kendilerine maddi katkı vereceğiz. Bu hedeflere ulaşmak için, kaynağı ülkemizin kendi ürettiği doğalgaz ve petrol gelirlerinden sağlanacak bir Aile ve Gençlik Bankası kuracağız.

Yükseköğrenimdeki gençlerimize bir defaya mahsus olmak üzere cep telefonu ve bilgisayar ediniminde vergi muafiyeti sağlayacağız, ayrıca aylık 10 cigabayt ücretsiz internet vereceğiz.

Sosyal yardımlarımızı, yoksul insanlarımıza destek vermenin ötesinde, insanlarımızın yoksulluk seviyesine düşmesini önleyecek bir yaklaşımla yeniden yapılandıracağız.

ENFLASYON TEK HANEYE DÜŞECEK

Sahip olduğumuz kültür-sanat değerlerimizin, her alanda işlenmesini sağlayacak mekanizmalar kurarak, ülkemizin potansiyelini en üst düzeyde harekete geçireceğiz. Ekonomimizi; yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütmeyi sürdüreceğiz.

Enflasyonu yeniden tek haneli rakamlara düşürerek, ülkemizi bu sorundan mutlaka kurtaracağız. Memurundan emeklisine ve işçisine kadar çalışanlarımızın ücretlerini daima enflasyonun üzerinde artırarak, refah düzeylerini yükselteceğiz.

Turizmde 90 milyon turist ve 100 milyar dolar turizm geliri hedefiyle, yatırımı ve tanıtımı hızlandıracağız. Ülkemizin halen 300 bin civarında olan uluslararası öğrenci sayısını, 1 milyonun üzerine çıkartarak, küresel pazarın yüzde 10'unu elde edeceğiz.

Bilişim ihracatında 15 milyar dolara ulaşarak, ülkemizi bu alanda küresel bir merkez haline dönüştüreceğiz. Ülkemizi 1 trilyon dolar dış ticaret hacmine ulaştırmaya yönelik hedefimize ulaşana kadar yatırıma, üretime, ihracata yükleneceğiz.

Önümüzdeki dönemde yıllık 5,5 büyüme oranıyla, milli gelirimizi bu dönemde 1,5 trilyon dolara, ardından da asıl hedefimiz olan 2 trilyon dolara çıkartacağız. Kişi başına düşen milli gelirimizi 3 bin 600 dolardan 10 bin 600 dolara yükselttiğimiz gibi, önümüzdeki dönemde önce 16 bin dolara, ardından da daha yüksek seviyelere ulaştıracağız.

İŞE ALIMLARDA MÜLAKAT KALKIYOR

Bu büyüme sayesinde 5 yılda 6 milyon yeni istihdam oluşturarak, işsizlik oranımızı yüzde 7 seviyesine gerileteceğiz. Kadın ve genç istihdamına özel önem vermeyi sürdüreceğiz. Kamuya işe alımları, görevin getirdiği zorunluluklar dışında mülakatı kaldırarak, gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre yapacağız.

Girişimcilerimize verdiğimiz destekle ülkemizden en kısa sürede 15 adet milyar dolar ve 5 adet on milyar dolar değerinde şirket çıkmasını sağlayacağız.

DİJİTAL TÜRK LİRASI PROJESİ

Üretimin tabana yayılmasında çok önemli görev ifa eden KOBİ'lerimizi, büyüyen ekonomimizin lokomotifleri olarak, finansmandan istihdama her alanda daha güçlü şekilde destekleyeceğiz. Bugüne kadar hassasiyetle devam ettirdiğimiz bütçe disiplininden önümüzdeki dönemde de taviz vermeyeceğiz. Tasarım ve kriptoloji altyapısını kurduğumuz yeni nesil Dijital Türk Lirası projemizi hayata geçireceğiz.

Kalkınmanın temel altyapısı olan enerjideki atılımlarımızı kesintisiz sürdüreceğiz. Yerli ve yenilenebilir enerji yatırımlarımızla, önümüzdeki dönemin sonunda enerji ithalatımızı yarıya düşüreceğiz. Karadeniz Doğalgazının ve Akkuyu Nükleer Güç Santralinin tam kapasite devreye girmesi, ülkemizin enerji bağımsızlığında bir milat olacaktır.

Elektrikte halen 100 cigavat olan kurulu gücümüzü, 136 cigavata yükselteceğiz. Doğalgaz kullanamayan ilçemiz kalmamasını temin edeceğiz. Milletimize en çok eser kazandırdığımız alanlardan biri olan ulaşımda, otoyol ve bölünmüş yol projelerimiz ile havalimanı inşaatlarımızı tamamlarken, yeni dönemde ağırlığı raylı sistemlere vereceğiz.

2053 vizyonumuz çerçevesinde hızlı tren hattımızı 13 bin 400 kilometreye, toplam demiryolu ağımızı 28 bin 600 kilometreye ulaştırmayı planlıyoruz. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde, halen inşası süren hızlı demiryolu hatlarına ilave olarak yeni projelerin yapımına da başlayacağız.

Ülkemizin, Ankara-Kırıkkale-Yozgat-Sivas hattının da açılmasıyla 11 ili, birbirine hızlı tren ağıyla bağlı hale geliyor. İzmir-Ankara hattı başta olmak üzere tüm projelerimizi tamamladığımızda bu sayıyı 52'ye çıkartacağız. Ayrıca, Ankara-İstanbul arasında süper hızlı tren hattı kuracağız.

Tekirdağ, Mersin, İskenderun ve Kocaeli'nde yapacağımız yeni limanlarla, lojistik gücümüzü artıracağız. Çok modlu kuzey-güney ve doğu-batı ulaşım koridorlarıyla, yatırımın ve üretimin ülkenin her köşesine yayılmasını sağlayacağız.

6-G HAZIRLIKLARI BAŞLIYOR

Kanal İstanbul'un bağlantı yolları ve altyapı çalışmalarının yapımını sürdüreceğiz. Önümüzdeki dönem internette 5-G teknolojisinin nüfusumuzun tamamı tarafından kullanılabilmesini temin edecek altyapıyı kuracak, 6-G teknolojisinin hazırlıklarına başlayacağız. Dünyanın en büyük 10 uydu operatöründen biri haline getirdiğimiz Türkiye'nin uzaydaki gücünü daha da artıracağız.

Küresel rekabet ve küresel yenilik endekslerindeki yerimizi daha da yukarılara taşıyacağız. Ülkemizi kritik teknolojilerin pazarı değil üreticisi yapacak Milli Teknoloji Hamlemizi kesintisiz sürdüreceğiz. Milli gururumuz TOGG'un üretime ve satışa başlamasıyla duyduğumuz sevinci, önümüzdeki 7 yılda 1 milyon aracı yollarda görmemizi temin ederek, daha da güçlendireceğiz. Elektrikli araç şarj altyapısını ilk etapta 142 megavat gücüne çıkartarak, bu yöndeki yatırımları ülke genelinde destekleyeceğiz.

'TARIMSAL ÜRETİM MİLLİ BİR MESELE'

Tarımsal üretimin geliştirilmesini, sadece ekonomik değil, milli bir mesele olarak görüyoruz. Bunun için önümüzdeki dönemde bitkisel üretimi 132 milyon tona, su ürünleri üretimini 750 bin tona çıkaracak adımları atacağız. Üretim güvenliği amacıyla sertifikalı tohum, fide ve fidan üretimlerini artıracağız.
Ekonomik ömrünü tamamlamış çaylıklarımızı daha nitelikli çeşitlerle yenileyeceğiz.

Arazi toplulaştırma çalışmalarında 100 milyon dekara çıkarak, vakit, enerji, alet ve ekipman kullanımında verimliliği artıracağız. Ülkemizin şartlarına uygun bir üretim planlamasıyla hem verimi, hem çiftçilerimizin gelirini yükseltecek bir sistem kuracağız. Su depolama hacmimizi 193 milyar metreküpe çıkartarak, 80 milyon dekar araziyi sulayacak, 37 bin megavat enerji üretecek hale geleceğiz.

Mera, yaylak ve kışlak alanları ıslah ederek, hayvancılığımızı destekleyeceğiz. Dönem sonunda büyük baş hayvan varlığımızı 19 milyona, küçük baş hayvan varlığımızı 68 milyona çıkartarak, vatandaşlarımızın ekonomik fiyatlarla ete erişimini kolaylaştıracağız.

Orman alanlarımızı, topraklarımızın yüzde 30'unun üzerine, verimli orman alanı miktarını da 14,5 milyon hektara ulaştıracağız. Yeşil kalkınma hedeflerimizle, ülkemizin doğal kaynaklarını, bize uluslararası alanda da avantaj kazandıracak şekilde sürdürülebilir bir anlayışla değerlendireceğiz.

Bölgelerimizin sahip oldukları özelliklere ve imkanlara göre farklı alanlarda geliştirilmesini sağlayacak Bölgesel Gelişme Ulusal Strateji ve Bölge Planlarını uygulamaya koyacağız. Bu yaklaşımla, bölgelerimizi ülke ekonomisi ve sosyal hayatıyla bütünleştirecek şekilde kalkınma planları yapacağız.

Dünyaya model olarak sunduğumuz insani ve vicdani dış politikamızı, istikrar, denge ve atılım hedefleriyle, girişimci, etkin ve sonuç alıcı bir şekilde geliştirmeyi sürdüreceğiz. Hem ülkemizin, hem bölgemizin, hem insanlığın huzur ve istikrar bulacağı bir dış politikayla, çok taraflılık, daha fazla işbirliği, barış, istikrar ve insani diplomasiyle Türkiye eksenini inşa edeceğiz.

Son 5 yıldaki uygulama tecrübesine ve değişen ihtiyaçlara göre Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini restore ederek, Türkiye Yüzyılı hedeflerimize daha fazla katkı verecek şekilde geliştireceğiz.

Bu ülkenin dününü beraber inşa etmiştik, yarınını da birlikte inşa edeceğiz. Milletimizin hiçbir kesimi yok ki, AK Partinin hizmet siyaseti hayatına dokunmamış, hayatını olumlu yönde değiştirmemiş olsun. Vatan topraklarının tek bir karışı yok ki, AK Partinin eser siyasetinden nasibini almamış olsun. Kadını ve erkeğiyle, genci ve yaşlısıyla her vatandaşımıza geçmişten bugüne asırlık hizmetler sunduk.