(Özel) ATM'ye Kartini Kaptiranlar Dikkat.....

Yargitay, bankamatik arizasi yasayan müsterileri ilgilendiren emsal bir karara imza atti. Yargitay Hukuk Genel Kurulu, "Banka kartinin ATM cihazinda sikisip iade alinamamasindan sonra zamaninda bankaya bildirimde bulunmayan kart sahibi, ortaya çikacak zarardan sorumludur" dedi.

Içtihat bülteninden edinilen bilgiye göre, “Davaci L.Ö. para çekmek için müsterisi oldugu banka kartini bir baska bankanin ATM cihazina yerlestirdi, ancak kart ATM içine girdikten sonra ekran arizasi kodu verdi. Cihaz tarafindan karta el konuldu. Rahatsiz olan esini hastaneye yetistirmesi gereken L.Ö. kartini iade alamayip, kartina el konulmasiyla iptal islemine iliskin olarak bankaya herhangi bir bildirimde yapamadi. 2 gün sonra internet hesabina giren L.Ö. kartindan 10 bin 500 TL nakit çekim ile 8 bin 660 TL harcama olmak üzere toplam 19 bin 160 TL’nin iradesi disinda çekildigini fark etti. Bunun üzerine bankayla irtibata geçen L.Ö. Cumhuriyet Savciligina da suç duyurusunda bulundu.

L.Ö.’nün avukati araciligiyla davali bankaya ihtarname gönderilse de banka tarafindan herhangi bir ödeme yapilmadigindan; davali banka aleyhine Istanbul 32. Icra Müdürlügünün 2012/38.4 E. sayili dosyasi ile icra takibi baslatildi. Davalinin haksiz itiraz etmesi üzerine takibin durdugunu ileri sürerek itirazin iptali ile takibin devamina, davalinin alacagin yüzde 40’i oraninda icra inkâr tazminatina mahkûm edilmesine karar verilmesini” talep ve dava etti.

Davali bankanin avukati cevap dilekçesinde; “ATM cihazina sikisan karti L.Ö.’nün iade alamadigi ifade edilse de sifrenin diger sahislarin eline geçmeden kartin kullanilmasinin mümkün olmadigini, davacinin 17.01.2012 tarihinde kartin kapatilmasi için basvurdugunu ve müvekkili banka tarafindan kartin hemen kapatildigini, hatanin davacidan kaynaklandigini, kart ve sifrenin birlikte kullanilmasi nedeniyle nakit islemlerdeki sorumlulugun davaci kart hamiline ait oldugunu belirterek davanin reddini” savundu.

Asliye Ticaret Mahkemesi her iki tarafi esit kusurlu saydi

Istanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi, “08.05.2015 tarihli ve 2014/816 E., 2015/340 K. sayili karari ile; taraflar arasinda imzalanan sözlesmenin 75. maddesine göre davacinin söz konusu durumu vakit geçirmeksizin bankaya bildirmekle yükümlü oldugu, bu madde ile 5464 sayili Banka Kartlari ve Kredi Kartlari Kanunu’nun 16. maddesi birlikte degerlendirildiginde, davacinin vakit geçirmeksizin davali bankayi durumdan haberdar etmemesinin ve ayrica kart sifresini geregi gibi muhafaza etmemesinin davaci yönünden müterafik kusur teskil edecegi, davali bankanin ise ATM cihazinda yeterli önlem ve tedbir alinmayarak banka kartinin kötü niyetli kisilerin elde etmesine ve kullanmasina imkan vermesiyle davaci hesabindan nakit para çekilmesi ve alisveris yapilmasinda kusurunun bulundugu, ortaya çikan zarardan sorumlulugunun dogacagi, olayin olusumuna göre davaci ile davali bankanin müterafik kusurlu görüldükleri, taraflarin müterafik kusur oranlari yüzde 50 kabul edilerek karar verilmesinin hakkaniyete uygun olacagi, bu nedenle davali bankanin icra takibine yaptigi itirazin kismen iptalinin gerektigi, alacak likit olmadigindan, varligi ve miktari yargilamayi gerektirdiginden davaci lehine icra inkâr tazminatina hükmedilemeyecegi gerekçesiyle davanin kismen kabulüne” karar verdi. Mahkemenin kararina karsi süresi içinde davali banka vekili ve katilma yoluyla davaci vekili temyiz isteminde bulundu.

Yargitay 19’uncu Hukuk Dairesi (kapatilan) karari bozdu

Yargitay 19. Hukuk Dairesi, “Dava, bankanin kusuru nedeniyle banka karti harcamalarinin davalidan tahsili için baslatilan icra takibine itirazin iptaline iliskindir. Olayda banka kartinin ATM’ de sikismasi nedeniyle davaci kartin elinden iradesi disinda çiktigini, harcama yapildigini belirterek zararinin tazminini istemistir. Ancak kartin elinden çikmasindan sonra hemen bankaya ihbarda bulunmamis, 3 gün sonra ihbarda bulunmustur. Harcamada bu 3 günlük süre içerisinde yapilmistir. Davaci tam kusurlu kabul edilerek bankaya herhangi bir kusur izafe edilemeyeceginden davanin reddine karar verilmesi gerekirken, yazili sekilde karar verilmesi dogru olmamis,” gerekçesiyle karari bozdu.

Istanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi, “20.09.2019 tarihli ve 2019/163 E., 2019/532 K. sayili karari ile; önceki karar gerekçesi yaninda, davacinin ATM’de sikisan kartini bulundugu yerden çikartip ilgili bankaya teslim edecek olan ATM’nin sahibi olan T.I. Bankasi çalisanlari oldugu, davacinin kartinin ATM’de sikismasindan üç gün sonra durumun davali bankaya bildirmis olmasinin yapilan limit disi harcamalarda davali bankanin kart sahibine bilgi verme yükümlülügünü ortadan kaldirmadigi ve bu durum da davali bankanin meydana gelen zararda hukukî sorumlulugunun en az davaci kadar bulundugu” gerekçesiyle direnme karari verdi. Direnme karari süresi içinde taraf vekilleri tarafindan temyiz edildi.

Yargitay Hukuk Genel Kurulu: "Bankaya bildirimde bulunmadigi için kart sahibi sorumludur"

Yargitay Hukuk Genel Kurulu, “L.Ö. kartin elinden çikmasindan sonra hemen bankaya ihbarda bulunmamis, üç gün sonra ihbarda bulunmus ve belirtilen harcamalarda bu üç günlük süre içerisinde kredi karti limiti dahilinde yapilmistir. Oysa ki taraflar arasinda imzalanan sözlesmenin 75. maddesine göre davaci söz konusu durumu vakit geçirmeksizin bankaya bildirmekle yükümlüdür. Bu madde ile birlikte 5464 sayili Banka Kartlari ve Kredi Kartlari Kanunu’nun “Bildirim zorunlulugu” baslikli 16. maddesindeki; "Kart hamili, kendisine tevdi edilen karti ve kartin kullanilmasi bir kod numarasi, sifre veya kimligi belirleyici baska bir yöntemin kullanilmasini gerektiriyorsa bu bilgileri güvenli bir sekilde korumak ve baskalari tarafindan kullanilmasina engel olacak önlemleri almak, kartin kaybolmasi, çalinmasi veya iradesi disinda gerçeklesmis herhangi bir islemi ögrenmesi halinde kart çikaran kurulusu derhal haberdar etmek zorundadir" hükmü birlikte degerlendirildiginde davaci kart hamili eldeki davada agir kusurlu olup, davali bankayi sorumlu tutmak mümkün degildir.

Zira; 5464 sayili Kanun’un 15. ve 16. maddelerine göre, banka kartinin ve banka kartina ait sifrenin korunmasi yükümlülügü kart hamiline yüklenmistir. Kart hamili kart ve sifre ile hesabi üzerinde belirlenen limit dahilinde islem yapabilecek ve tasarrufa bulunabilecektir.

Her ne kadar bir güven kurumu olmasi nedeniyle en hafif kusurundan dahi sorumlu tutulan bankanin ATM cihazinda yeterli önlemi almadigindan kusurlu oldugu ve dogan zarardan sorumlu tutulmasi gerektigi düsünülse bile, olayda sifrenin üçüncü kisilerce ele geçirilmesinde davaci kart hamilinin agir kusuru bulundugundan, davali banka bakimindan dogan zarar ile kusur arasinda bag kesilmis olup davanin reddine karar verilmesi gerekir” diyerek yerel mahkemenin direnme kararini bozdu.
Kaynak: İHA