Yargitay'dan Ölümlü Kazada Emsal Tazminat Karari
Yargitay, tek tarafli ölümlü trafik kazasindan kaynakli tazminat davasinda, on bes yillik zamanasimi süresi uygulanacagina hükmetti. Yüksek mahkeme; tek tarafli ölümlü trafik kazasinda sürücü tam kusurlu olsa bile destekten mahrum kalan yakinlarinin tazminata hak kazanacagina dikkat çekti.
Trafik kazasinda hayatini kaybeden sürücünün yakinlari, aracin zorunlu trafik sigorta poliçesini düzenleyen sirket aleyhine tazminat davasi açti. Davaci aile, babalarinin kazada öldügünü, kazanin ayni zamanda is kazasi olup isverenin de kusurunun bulundugunu açiklayip fazlaya dair haklari sakli kalmasi kaydiyla 90 bin liralik tazminat talep etti.
Sigorta sirketi davanin öncelikle zamanasimi nedeni ile esastan reddini diger davali isveren ise kazada sürücünün tam kusurlu oldugunu öne sürdü. Mahkeme; kazada destegin kusurlu oldugu, davacilarin ise destegin kusurundan faydalanamayacaklari gerekçesi ile davanin reddine karar verdi. Karara karsi davacilar istinaf yoluna müracaat etti. Bölge Adliye Mahkemesi, mahkeme kararinin ortadan kaldirdi. Davacilar temyiz yolunu gidince devreye Yargitay 17. Hukuk Dairesi gridi. Yüksek mahekme, tek tarafli kazalarda ölen sürücünün tam kusurlu olmasi durumunda bile geride kalan ailesine tazminat ödenmesi gerektigine hükmetti.
Kararda söyle denildi: "Kaza 09.09.2006 tarihinde gerçeklesmis, davaya konu trafik kazasi sonucunda davacilarin destegi vefat etmistir. Bir kisinin ölümüyle sonuçlanan söz konusu trafik kazasi 5237 sayili Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 85/1.maddesi çerçevesinde bir fiil niteligindedir ve sürücü/davacilarin desteginin vefat etmis olmasi ve murisin kusurlu olmasi sonuca etkili degildir. Yasa koyucunun amaci Karayollari Trafik Kanunu uyarinca tehlike sorumlulugunu doguran olaylarda sorumlulara karsi daha uzun zamanasimi süresi içerisinde yönelmeyi saglamaktir. Buna göre eylem için kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayili TCK’nin 85/1 ve 66/1-d maddelerinde öngörülen ceza zamanasimi süresi 15 yil olup, bu zamanasimi süresi dikkate alindiginda dava tarihinde zamanasimi süresinin dolmadigi anlasilmaktadir. Açiklanan nedenlerle, eldeki davada zamanasimi süresinin dolmadigi dikkate alinmak suretiyle isin esasina girilip, davacilarin ölenin salt mirasçisi sifatiyla degil, destekten yoksun kalan üçüncü kisi sifatiyla dava açtigi, ölüm nedeniyle dogrudan davacilar üzerinde dogan destekten yoksunluk zararinin olusumundaki kusurun davacilara yansitilamayacagi ortadadir. Dolayisiyla araç sürücüsünün tam kusurlu olmasi halinde, desteginden mahrum skalan davacilari etkilemeyecegine; 2918 sayili Karayollari Trafik Kanunu ve Karayollari Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasi genel sartlarina göre, aracin zorunlu mali sorumluluk sigortacisi olan davali sirketinin, isletenin üçüncü kisilere verdigi zararlari teminat altina aldigi ve olayda sürücü tam kusurlu olsa bile, destekten yoksun kalan davacilarin da zarar gören üçüncü kisi konumunda bulundugu, davali sirketinin destegin ölümü ile ortaya çikan zarardan sorumlu olacagi ortadadir. Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin kararinin bozulmasina oy birligi ile hükmedilmistir."
Kaynak: İHA
Sigorta sirketi davanin öncelikle zamanasimi nedeni ile esastan reddini diger davali isveren ise kazada sürücünün tam kusurlu oldugunu öne sürdü. Mahkeme; kazada destegin kusurlu oldugu, davacilarin ise destegin kusurundan faydalanamayacaklari gerekçesi ile davanin reddine karar verdi. Karara karsi davacilar istinaf yoluna müracaat etti. Bölge Adliye Mahkemesi, mahkeme kararinin ortadan kaldirdi. Davacilar temyiz yolunu gidince devreye Yargitay 17. Hukuk Dairesi gridi. Yüksek mahekme, tek tarafli kazalarda ölen sürücünün tam kusurlu olmasi durumunda bile geride kalan ailesine tazminat ödenmesi gerektigine hükmetti.
Kararda söyle denildi: "Kaza 09.09.2006 tarihinde gerçeklesmis, davaya konu trafik kazasi sonucunda davacilarin destegi vefat etmistir. Bir kisinin ölümüyle sonuçlanan söz konusu trafik kazasi 5237 sayili Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 85/1.maddesi çerçevesinde bir fiil niteligindedir ve sürücü/davacilarin desteginin vefat etmis olmasi ve murisin kusurlu olmasi sonuca etkili degildir. Yasa koyucunun amaci Karayollari Trafik Kanunu uyarinca tehlike sorumlulugunu doguran olaylarda sorumlulara karsi daha uzun zamanasimi süresi içerisinde yönelmeyi saglamaktir. Buna göre eylem için kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayili TCK’nin 85/1 ve 66/1-d maddelerinde öngörülen ceza zamanasimi süresi 15 yil olup, bu zamanasimi süresi dikkate alindiginda dava tarihinde zamanasimi süresinin dolmadigi anlasilmaktadir. Açiklanan nedenlerle, eldeki davada zamanasimi süresinin dolmadigi dikkate alinmak suretiyle isin esasina girilip, davacilarin ölenin salt mirasçisi sifatiyla degil, destekten yoksun kalan üçüncü kisi sifatiyla dava açtigi, ölüm nedeniyle dogrudan davacilar üzerinde dogan destekten yoksunluk zararinin olusumundaki kusurun davacilara yansitilamayacagi ortadadir. Dolayisiyla araç sürücüsünün tam kusurlu olmasi halinde, desteginden mahrum skalan davacilari etkilemeyecegine; 2918 sayili Karayollari Trafik Kanunu ve Karayollari Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasi genel sartlarina göre, aracin zorunlu mali sorumluluk sigortacisi olan davali sirketinin, isletenin üçüncü kisilere verdigi zararlari teminat altina aldigi ve olayda sürücü tam kusurlu olsa bile, destekten yoksun kalan davacilarin da zarar gören üçüncü kisi konumunda bulundugu, davali sirketinin destegin ölümü ile ortaya çikan zarardan sorumlu olacagi ortadadir. Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin kararinin bozulmasina oy birligi ile hükmedilmistir."