Sair Yahya Kemal Beyatli Hakkinda Sohbet Düzenlendi
Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Ögretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Tunç, ‘Türk Siirinde Yahya Kemal Beyatli’ konulu sohbete katildi.
Programda konusma yapan Prof. Dr. Gökhan Tunç, 1884 yilinda dogan ve 1958 yilinda vefat eden Yahya Kemal Beyatli’nin gerek baskin karakteriyle gerek kaleme aldigi siirlerle gerekse poetik bilinciyle modern Türk siirinin kurucu isimlerinden biri olarak kabul gördügünü söyledi.
Yahya Kemal’in önemini ve devrindeki kiymetini ortaya koymasi bakimindan yasadigi dönemin otorite elestirmenlerinden biri olan Nurullah Ataç’in sözlerinin dikkat çekici oldugunu ifade eden Tunç, “Ataç’a göre Yahya Kemal’in belki yüz küçük sayfayi ancak dolduran eserinde zamanindaki sairleri ezen bir büyüklük vardir ve Halit Fahri’den Nâzim Hikmet’e kadar bir neslin muvaffakiyetinde onun büyük bir tesiri vardir. Benzer sekilde Tanpinar, ‘Siirde ve fikirde ilk ve galiba yüzünü gördügüm son hocam Yahya Kemal oldu’ der. Yahya Kemal’in siirsel etkisinin bahsedilen boyutu, 1920 ve 1930’lu yillarda giderek artmis, nihayetinde Mustafa Sekip Tunç ona ‘tanri sair’ gibi abartili bir unvan atfetmistir” dedi.
"Yahya Kemal siirde yapmak istedikleriyle dönemindeki birçok sairden ayrilan bir özellik gösterir"
Rifki Melûl Meriç’in 1950 yilinda kaleme aldigi ‘Üstadimiz Yahya Kemal’ adli siirin bahse konu saire nasil bir konum atfedildigini somutladigini dile getiren Tunç, “Benzer sekilde Halit Fahri Ozansoy, Yahya Kemal’e olan hayranlikla ilgili, ‘Karsisinda hepimiz, hayranliktan agzimiz bir karis açik, elpençe divan duruyor, öksürdügü zaman ‘Ne musiki!’ lütfedip kendi siirlerinden bir misra okursa ‘Ne harika!’ diye iki yana bas salliyorduk’ der. Yahya Kemal’i idealize eden sairlerin yani sira ona karsi çikanlarin da sanatçinin önemini ve Türk siirinin temel taslarindan biri oldugu gerçegini inkâr edemedikleri gözlemlenmektedir. Peki bu durumun nedeni nedir? 1913 yilinda Istanbul’a dönen Yahya Kemal, siirde yapmak istedikleriyle, tarih suuruyla dönemindeki birçok sairden ayrilan bir özellik gösterir. Fransa’da Camille Jullian ve Albert Sorel’in tarihe bakislarindan etkilenen Yahya Kemal, bilhassa Camille Jullian’in ‘Fransa topragi bin yilda Fransiz milletini olusturdu’ savini kendisine çikis noktasi yapmistir. Bu baglamda Yahya Kemal’in tarih bilinciyle birçok sairi etkiledigi vurgulanmalidir. Ayni sekilde basta siir dili olmak üzere poetik görüsleriyle kendisinden sonra gelen sairler üzerinde büyük tesirde bulunmustur” seklinde konustu.
Çok sayida sorulan soru ve cevaplardan sonra Türk Ocagi Baskani Prof. Dr. Nedim Ünal, konusmaci Prof. Dr. Gökhan Tunç’a ‘Sükran berati’ takdim etti.
Kaynak: İHA
Yahya Kemal’in önemini ve devrindeki kiymetini ortaya koymasi bakimindan yasadigi dönemin otorite elestirmenlerinden biri olan Nurullah Ataç’in sözlerinin dikkat çekici oldugunu ifade eden Tunç, “Ataç’a göre Yahya Kemal’in belki yüz küçük sayfayi ancak dolduran eserinde zamanindaki sairleri ezen bir büyüklük vardir ve Halit Fahri’den Nâzim Hikmet’e kadar bir neslin muvaffakiyetinde onun büyük bir tesiri vardir. Benzer sekilde Tanpinar, ‘Siirde ve fikirde ilk ve galiba yüzünü gördügüm son hocam Yahya Kemal oldu’ der. Yahya Kemal’in siirsel etkisinin bahsedilen boyutu, 1920 ve 1930’lu yillarda giderek artmis, nihayetinde Mustafa Sekip Tunç ona ‘tanri sair’ gibi abartili bir unvan atfetmistir” dedi.
"Yahya Kemal siirde yapmak istedikleriyle dönemindeki birçok sairden ayrilan bir özellik gösterir"
Rifki Melûl Meriç’in 1950 yilinda kaleme aldigi ‘Üstadimiz Yahya Kemal’ adli siirin bahse konu saire nasil bir konum atfedildigini somutladigini dile getiren Tunç, “Benzer sekilde Halit Fahri Ozansoy, Yahya Kemal’e olan hayranlikla ilgili, ‘Karsisinda hepimiz, hayranliktan agzimiz bir karis açik, elpençe divan duruyor, öksürdügü zaman ‘Ne musiki!’ lütfedip kendi siirlerinden bir misra okursa ‘Ne harika!’ diye iki yana bas salliyorduk’ der. Yahya Kemal’i idealize eden sairlerin yani sira ona karsi çikanlarin da sanatçinin önemini ve Türk siirinin temel taslarindan biri oldugu gerçegini inkâr edemedikleri gözlemlenmektedir. Peki bu durumun nedeni nedir? 1913 yilinda Istanbul’a dönen Yahya Kemal, siirde yapmak istedikleriyle, tarih suuruyla dönemindeki birçok sairden ayrilan bir özellik gösterir. Fransa’da Camille Jullian ve Albert Sorel’in tarihe bakislarindan etkilenen Yahya Kemal, bilhassa Camille Jullian’in ‘Fransa topragi bin yilda Fransiz milletini olusturdu’ savini kendisine çikis noktasi yapmistir. Bu baglamda Yahya Kemal’in tarih bilinciyle birçok sairi etkiledigi vurgulanmalidir. Ayni sekilde basta siir dili olmak üzere poetik görüsleriyle kendisinden sonra gelen sairler üzerinde büyük tesirde bulunmustur” seklinde konustu.
Çok sayida sorulan soru ve cevaplardan sonra Türk Ocagi Baskani Prof. Dr. Nedim Ünal, konusmaci Prof. Dr. Gökhan Tunç’a ‘Sükran berati’ takdim etti.