AK Parti Sözcüsü Çelik Açiklamasi 'Türkiye Olmadan Rusya-Ukrayna Savasinin Konusulmasi Egzersiz Düzeyinde Kalir'

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Türkiye olmadan Rusya-Ukrayna savasinin konusulmasi egzersiz düzeyinde kalir” dedi.

AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Cumhurbaskani ve AK Parti Genel Baskani Recep Tayyip Erdogan baskanliginda toplandi. Toplanti sonrasi AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik basin mensuplarina açiklamalarda bulundu. Sözcü Çelik, cumhuriyetin gelecege emin adimlarla ilerledigini ve 29 Ekim’de cumhuriyetin 100. yilini görkemli bir sekilde kutlayacaklarini belirtti.

Çelik, “Zorluklarin bir kismi disaridan, bir kismi içeriden kaynaklandi. Vesayet, askeri darbe dönemleri, demokrasi ve gelecegimizden çalan dönemlerdi. En son 7 Subat MIT krizi, 17-25 olaylari, FETÖ darbe tesebbüsü bu cumhuriyet ve demokrasimize yönelen iç tehditlerde en kirli ve en alçaklardan biri olarak kayda geçti. Ama büyük millet iradesi her zaman bu girisimi altüst etti. ’Egemenlik kayitsiz sartsiz milletin’ ilkesine güçlü bir sekilde sahip çikti. Dünyada bütün meclisler bir kurtulus savasinin sonunda kurulmustur. TBMM’nin ise bütün dünyadaki meclislerden bir farki vardir. O da bizzat istiklal savasina emir komuta etmistir. Iki kere gazi olmus bir meclistir” diye konustu.

Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in basbakan ve cumhurbaskani oldugu dönemlerde pek çok sessiz devrim gerçeklestigini vurgulayan Çelik, "Egemenlik kayitsiz sartsiz milletindir ilkesine tehdit teskil eden vesayetlerin, kurumsallasmalarin zihniyetinin hepsi ortadan kaldirildi. Büyük hizmet siyasetiyle milletimiz bulusturuldu. Geçmis yillarda yasadigimiz krizlerin en büyüklerinden bugün de devam eden, aslinda arkasinda siyasi proje beslenen PKK terör örgütünden DEAS ve FETÖ’ye kadar çok yönlü bir terör saldirisi milli egemenligimizi tehdit etmeye çalisiyor. Buna en güçlü ve kararli durusu vermeye devam ediyoruz” açiklamasinda bulundu.

Çelik, “Türk siyasetini felç eden, her zaman içeriden sabote eden, içeriden suikast girisimleri düzenleyen yaklasim, sürekli olarak sistem tartismalari yaptigimizda, siyaset üretmeye çalistigimizda rejim krizi üretmek için kurumsallasmis bazi yapilarin olmasiydi. Bunlar siyasi parti görünümünde olabiliyordu, askeri bürokrasi olarak vardi. TBMM’de bir yasa görüsürsünüz, tarim, sanayiyle ilgili, onu bile rejim krizine dönüstürmeye çalisirlar. Hukuku hepimizin semsiyesi olmaktan çikararak, bir siyasi kamçi gibi kullanmaya çalisirlar. Halbuki Türkiye’nin kendi kendiyle rejim problemi yoktur. Karsi karsiya kaldigimiz olaylar içerisinde Türkiye Cumhuriyeti, laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olarak odaklasmistir. Geçmiste hukuku geriye çekerek kanun devleti anlaminda kullanilan vesayet girisimleri ve daha birçok konu geçtigimiz dönemde sona ermistir” seklinde konustu.

Cumhurbaskani Erdogan’in yilbasi vesilesiyle 2022 yilina özet olacak bir açiklama yaptigini hatirlatan Çelik, “TOGG’un yakinda yollarda görülecek olmasindan, ülkemizin bagimsizligi açisindan, enerjisi açisindan, gelecegin Türkiye Cumhuriyeti’nin kerteriz noktasi olmasi açisindan -bunlar dogalgaz, petrol rezervleri- çok önemli dönüm noktalarini teskil ediyor. Dördüncü sondaj gemimiz Abdülhamidhan görevinin basindadir. EYT düzenlemesinden 3600 ek göstergeye kadar pek çok konuda, Gabar’daki petrol kesfine kadar güçlü adimlar atildi. KYK borçlarinin silinmesine kadar hizli davranildi. En son Yusufeli Baraji’yla ortaya çiktigi gibi Türkiye’nin yeni yüz yilina damga vurmaya devam ediyoruz. Artik Türkiye disaridan yapilan birtakim girisimlerle ya da içeride bünyesinin zayiflatilmasiyla manipüle edilecek bir ülke degildir. Türkiye küresel, büyük bir aktördür. Bu herkes tarafindan kabul görmektedir. Cumhuriyetimizin yeni yüzyilina bu özgüvenle, içi ve alti dolu özgüvenle girecek sekilde bu seneyi karsilamis olduk” diye konustu.



“Türkiye’nin ortaya koydugu diplomatik denge ve performansin Güney Kafkasya’dan Kuzey Afrika, Ortadogu’dan Balkanlar’a kadar ne kadar kiymetli oldugu bir kez daha görülmüstür”

Rusya-Ukrayna savasina iliskin açiklamalarda bulunan Çelik, “Karsi karsiya kaldigimiz en büyük problemlerden bir tanesi Rusya-Ukrayna savasiyla ortaya çikan bölgesel ve küresel tablo. Atatürk’ün ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ ilkesine siki siki bagli bir sekilde etrafimizda savas istemedigimizi her defasinda vurguluyoruz. Cumhurbaskanimizin ‘sahada ve masada güçlü Türkiye’ olarak adlandirdigi sekilde Türkiye kendisine masada müzakere etmek isteyenler için güvenilir bir ortaktir. En son tahil krizi meselesiyle ortaya çikan, daha sonra esir takasi, enerji kriziyle birlikte ortaya çikan savasin olumsuz etkileri Cumhurbaskanimizin dirayetli yönetimiyle usta bir sekilde yönetilmis, Türkiye güvenli bir liman olarak yoluna devam edebilmistir. Rusya’nin ilhak ettigi bölgelerden çekilme iradesinin olmamasi, Ukrayna’nin ise o bölgeleri yeniden alma siyasetinin devam etmesi, bütün bunlar kalici bir ateskesin ufukta görülmedigini gösteriyor. Önümüzde uzun bir soguk savasin belirmeye basladigini söyleyebiliriz. Eski dünyanin dikislerinin çözüldügünü ama yeni dünyanin dogamadigini, bütün kaos içerisinde ilkesizliklerin, güçlülerin zayiflari ezdigi tablonun devam ettigini görüyoruz. Bütün bu soguk savas tablosu içerisinde Türkiye’nin ortaya koydugu diplomatik denge ve performansin Güney Kafkasya’dan Kuzey Afrika, Ortadogu’dan Balkanlar’a kadar ne kadar kiymetli oldugu bir kez daha görülmüstür” degerlendirmesinde bulundu.

“Türkiye olmadan Rusya-Ukrayna savasinin konusulmasi egzersiz düzeyinde kalir”

Avrupa Birligi diplomasisinin Rusya-Ukrayna savasinda etkisiz kaldigini belirten Çelik, “Cumhurbaskanimizin ortaya koydugu siyasi inisiyatiflerine destekte ciddi bir performans ortaya koyamadilar. Bütün bu savas tablosu içerisinde barisi mümkün kilabilecek yegane performans Cumhurbaskanimizin siyasetiyle Türkiye’den gelmisti. AB toplantilarinda Cumhurbaskanimiz olmadan, Türkiye olmadan Rusya-Ukrayna meselesini konusabilecekleri gibi bir yanilgi içerisine girebiliyorlar. Türkiye olmadan Rusya-Ukrayna savasinin konusulmasi egzersiz düzeyinde kalir” dedi.



“Bugüne kadar 346 ailemizden 39’u çocuklarina kavusmustur”

Bin 218 gündür eylem yapan Diyarbakir annelerinin bütün dünyanin en büyük vicdan nöbetine imza attigini aktaran Çelik, “Bugüne kadar 346 ailemizden 39’u çocuklarina kavusmustur. Teröre karsi insan haklari temelinde, çocuklarina kavusma temelinde yapilmis dünyadaki en büyük eylemlerden biridir. Onlara destek vermeyenler utansin. Türkiye ile ilgili raporlarinda en ufak ayrintilara, yalan yanlis bilgilere yer verenlerin Diyarbakir annelerini zikretmemelerinden onlar utansin. Halen terörü mazur göstermek için TBMM üyesi sifatiyla bütün bu vicdansizliklari bir siyasi konjonktür gibi görenler utansinlar” diye konustu.

2022’de terörle mücadeleye iliskin konusan Çelik, sunlari söyledi:

“2022’de terörle mücadelemiz içeride emniyet ve jandarmanin, sinir ötesinde Türk Silahli Kuvvetleri ve Milli Istihbarat Baskanligi’nin tam koordinasyonuyla cumhuriyetimizi korumak için en mesru mücadeledir. Dünyada hiçbir devlet hukukun içinde kalarak bu kadar uzun süre ve etkili bir mücadele yürütememistir. Bazen örnek veriyorum Avrupali dostlarimiza, ’Sizin parlamentonuz bombalansaydi, sizin ülkenizin önemli meydanlarina birtakim tanklar çiksaydi, sizin vatandaslarinizi öldürmeye kalksalardi nasil bir tepki verirdiniz?’ Basit soru soralim; bu terörle mücadele verilmeseydi ne olurdu? Bugün Türkiye kendi sehirlerinde her gün terör örgütlerinin can aldigi, bombali saldiri gerçeklestirdigi tablolarla haftada birkaç kez karsi karsiya kalirdi. Hemen sinirimizin ötesinde, dibinde, Suriye ve Irak topraklarinda PKK/PYD/YPG’den DEAS’a kadar birtakim unsurlar devlet türü yapilar kurmus olurdu. Bu mücadele verilmeseydi FETÖ en sinsi yollarla tekrar sahne almak için her türlü yolu denerdi. Su nettir; bu bir cumhuriyetimizi, demokrasimizi, hukuk devletimizi koruma iradesidir. Hiç kimse siyasi retorikler kullanarak teröre hafifletici sebepler üretmeye kalkmasin. Bütün bu tablonun içerisinde ayni zamanda hizmet siyasetinin devam etmesi, Türkiye’nin pozitif bir sekilde dünyadaki birçok ülkeden ayrismasi, dogru siyaset ve yaklasimlar yürütüldügünü göstermektedir.”

Bu sene ilk kez oy kullanacak gençlerin bir ayricaliga sahip olduklarini belirten Çelik, “Onlar 100. yilinda cumhuriyetin daha ileriye gitmesi, Türkiye Yüzyili’nin hayata geçmesi için büyük imkana sahipler. Nesiller boyunca devlet hayatimizda yasanan meydan okumalara hep milletin iradesiyle cevap verilmistir. Türkiye’de siyasete ve devlet hayatina yön vermeye çalisan provokasyonlar bertaraf edilmistir. Bu sebeple gururla, onurla, sanla cumhuriyetimizin 100. yilini kutlayacagiz ve yeni yüzyila, Türkiye Yüzyili’na, bu ufka hep beraber dayanisma içerisinde ulasacagiz” diye konustu.

Çelik, Balkanlar’da yasanan gerginlige iliskin ise, “Dis politika açisindan Balkanlar’daki gelismeleri, Kosova ve Sirbistan arasindaki gerginligi yakindan takip ediyoruz. Bosna Hersek’teki hükümet kurma çalismalarini yakindan takip ediyoruz. Balkanlar’daki vekalet çatismalarina müsaade etmeyecek tek ülke Türkiye’dir” dedi.

Kaynak: İHA