Yön Bulduran 'Obo' Geleneginin Yasatilmasi Için Yarisma Düzenlendi
Elazig’in Keban ilçesinde ’kulluk’ olarak adlandirilan ve yön bulmaya yardimci olan ’Obo’ gelenegi yasatilmaya çalisiliyor. Bu çerçevede düzenlenen
’Nimri Kulluklari Çagdas Plastik Yorumlar Proje Yarismasi’ sonucunda dereceye girenlere ödülleri verildi.
Elazig’in Keban ilçesinin Nimri köyünde yön bulduran gelenegin yasatilmasi için ’Obo’lar yapildi. 43 yil öncesine kadar yolcularin ya da çobanlarin sert kis mevsiminde veya sisli havada yön bulmasi için kullandigi, taslarin üst üste konulmasiyla yapilan 2-3 metre yüksekliginde, tepe noktasina genelde ölmüs bir hayvanin bas iskeleti yer alan dik yapilardan olusan ’Obo’ geleneginin yasatilmasi için Nimri Kulluklari Çagdas Plastik Yorumlar Proje Yarismasi düzenlendi.
Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölüm Baskanligi, Karagöz Sanat Evi ve Nimri Köyü Muhtarligi is birliginde çalisma yürütüldü. Türkiye’deki üniversitelerde heykel alaninda lisans, yüksek lisans ve sanatta yeterlik asamalarinda ögrenim gören tüm ögrencilere açik olan yarismaya, 5 farkli üniversiteden 14 basvuru yapildi. Yarisma jürisinin oy birligi ile aldigi karar dogrultusunda projeler arasindan 3 adet basari ödülü ve 3 adet mansiyon ödülü seçildi. Yarismada dereceye giren adaylar Nimri köyünde heykellerini hayata geçirerek sergiledi.
Yarisma hakkinda bilgi veren Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü Arastirma Görevlisi Tolga Yurtözveri, “Nimri kulluklari adina bir yarisma düzenlendi.
Bu yarismadaki heykelleri biz de uygulamak için Nimri köyüne geldik. Bizim daha önce kulluklar hakkinda hiçbir fikrimiz ve bilgimiz yoktu. Bu yarismayi düsünen ve bu programi yapan Kenan Bey bize kulluklar hakkinda kisa bir bilgi verdi. Bilgilerde kulluklarin insanlara yön gösteren, insanin insana yansimasi seklinde bir mesaj tasiyan önemli parçalar oldugunu ve tabiati da içeren parçalar oldugunun farkina vardik. Bizde kendi heykellerimize dönüstürmeye gayret ettik. Tabi ki eski dönemlerdeki zamanla simdiki zaman arasinda fark oldugu için bu eserleri dagin basina degil de daha köy merkezlerine veya daha yogun giris çikisin oldugu yerlere yerlestirdik. Estetik olarak bu eserleri köylüler ve vatandaslarin gelip görmesini isteriz. Bu baglamda sunu söyleyebilirim ki kulluk kültürel bir öge ancak bu kültürel bir ögeyi evrensel plastik degerlere tasiyarak bunlardan bir sanat eseri üretmeye çalistik. Biz burada çalisirken çok keyif aldik. Bölge insani da inanilmaz keyifli ve sicakkanli insanlardir” dedi.
Kaynak: İHA
Elazig’in Keban ilçesinin Nimri köyünde yön bulduran gelenegin yasatilmasi için ’Obo’lar yapildi. 43 yil öncesine kadar yolcularin ya da çobanlarin sert kis mevsiminde veya sisli havada yön bulmasi için kullandigi, taslarin üst üste konulmasiyla yapilan 2-3 metre yüksekliginde, tepe noktasina genelde ölmüs bir hayvanin bas iskeleti yer alan dik yapilardan olusan ’Obo’ geleneginin yasatilmasi için Nimri Kulluklari Çagdas Plastik Yorumlar Proje Yarismasi düzenlendi.
Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölüm Baskanligi, Karagöz Sanat Evi ve Nimri Köyü Muhtarligi is birliginde çalisma yürütüldü. Türkiye’deki üniversitelerde heykel alaninda lisans, yüksek lisans ve sanatta yeterlik asamalarinda ögrenim gören tüm ögrencilere açik olan yarismaya, 5 farkli üniversiteden 14 basvuru yapildi. Yarisma jürisinin oy birligi ile aldigi karar dogrultusunda projeler arasindan 3 adet basari ödülü ve 3 adet mansiyon ödülü seçildi. Yarismada dereceye giren adaylar Nimri köyünde heykellerini hayata geçirerek sergiledi.
Yarisma hakkinda bilgi veren Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü Arastirma Görevlisi Tolga Yurtözveri, “Nimri kulluklari adina bir yarisma düzenlendi.
Bu yarismadaki heykelleri biz de uygulamak için Nimri köyüne geldik. Bizim daha önce kulluklar hakkinda hiçbir fikrimiz ve bilgimiz yoktu. Bu yarismayi düsünen ve bu programi yapan Kenan Bey bize kulluklar hakkinda kisa bir bilgi verdi. Bilgilerde kulluklarin insanlara yön gösteren, insanin insana yansimasi seklinde bir mesaj tasiyan önemli parçalar oldugunu ve tabiati da içeren parçalar oldugunun farkina vardik. Bizde kendi heykellerimize dönüstürmeye gayret ettik. Tabi ki eski dönemlerdeki zamanla simdiki zaman arasinda fark oldugu için bu eserleri dagin basina degil de daha köy merkezlerine veya daha yogun giris çikisin oldugu yerlere yerlestirdik. Estetik olarak bu eserleri köylüler ve vatandaslarin gelip görmesini isteriz. Bu baglamda sunu söyleyebilirim ki kulluk kültürel bir öge ancak bu kültürel bir ögeyi evrensel plastik degerlere tasiyarak bunlardan bir sanat eseri üretmeye çalistik. Biz burada çalisirken çok keyif aldik. Bölge insani da inanilmaz keyifli ve sicakkanli insanlardir” dedi.