Cumhurbaskani Erdogan Müjdeleri Ardi Ardina Siraladi
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, pes pese müjdeler vererek, sayilari 550 bini bulan yoklama kaçagi ve bakaya gençlere bedelli askerlikten faydalanabilme yolunun açilacagini ve açik cezaevlerindeki hükümlülerin Covid-19 izinlerinin 31 Temmuz 2023 tarihine kadar uzatilacagini açikladi. Cumhurbaskani Erdogan ayrica, "Milli Uzay Programimiz çerçevesinde bir Türk vatandasinin uluslararasi uzay istasyonuna gönderilmesi sürecini resmen baslatiyoruz" dedi.
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, Kabine Toplantisi’nin ardindan açiklamalarda bulundu. Cumhurbaskani Erdogan, "3 tane gencimizi Hakk’a ugurladik. Kendilerine Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine, milletimize bassagligi temennilerinde bulunuyorum. Geçtigimiz hafta Dünya Kadinlar Boks Sampiyonasi’nda 5 altin, 2 bronz madalyayla tarih yazarak dünya sampiyonu olan boksörlerimize sahsim, milletim adina tebriklerimi özellikle ifade etmek istiyorum. Türkiye’ye bu gururlari yasatan sporcularimizin her birinin alinlarindan öpüyorum. Ülkemize 20 yildir kazandirdigimiz altyapi tesisleri ve kurdugumuz sporcu yetistirme sisteminin meyveleri olarak gördügümüz bu sistemin basarilarinin artacagina inaniyorum" dedi.
Sayilari 550 bini bulan yoklama kaçagi ve bakaya gençlere bedelli askerlikten faydalanabilmenin yolunun açildigi müjdesini paylasan Erdogan, "Bakaya gençlerimizin sikintisina çözüm getiren bu uygulamanin hayirli olmasini diliyorum. Kaçak yilina göre degisen oranlarda bir rakam ilavesi ile askerligini bedelli yapmak isteyen gençlerimiz askerlik subelerine basvurabilirler. Kabine toplantimizda açik cezaevlerindeki hükümlüler için belli sartlarda uygulanan, 31 Mayis’ta süresi sona eren Covid-19 izinleriyle ilgili de bir degerlendirme yaptik. Buna göre açik cezaevlerindeki hükümlülerin Covid-19 izinlerini 31 Temmuz 2023 tarihine kadar uzatiyoruz. Meclisimizin bu hususta gereken yasal düzenlemeyi en kisa sürede hayata geçirecegine inaniyorum" diye konustu.
Cumhuriyetin 100. yilini kazanim ve hedeflerinin muhasebe vesilesi olarak gördüklerini ve hazirliklarin ona göre yapildigini ifade den Erdogan, "Bu tür muhasebelere ve vites büyütmelere daha çok ihtiyacimiz oldugu açiktir. Selçuklu/dan Osmanli’ya. oradan Cumhuriyet/e miras kalan Anadolu’daki varligimizi sürekli kilmak için kendimizi hep bu cografya üzerinde konumlandirmaliyiz. Bu topraklarin hakimiyetimizde olmasini hala hazmedemeyenler oldugu gerçegini biz degil karsimizdakiler sürekli hatirlatiyorlar. Tüm yorgunluga, yipranmisliga, ödedigi onca bedele ragmen insanimizin millî mücadeleye dört elle sarilmasinin gerisinde ayni bilinç vardir. Cumhuriyet dönemi boyunca hem geçmisten gelen yüklerin agirligi hem yeni devletimizin kurulus sancilari sebebi ile demokratik ve ekonomik gelisim adimlarimizi epeyce yavas atabildik. Önce çok partili siyasi hayata geçerek, ardindan darbeler, siyasi istikrarsizlik ve terörle kesintiye ugrasa da kalkinma hamlelerini baslatarak kendimize yeni bir yol seçtik. Bu arka plandan hareketle Cumhuriyetimizin 100. yilini büyük atilimin sembolü haline getirmek istiyoruz. 2 asirlik demokrasi tarihimizin en köklü yönetim sistemi reformlarindan olan Cumhurbaskanligi Hükümet Sistemi’ni Türkiye yüzyilinin girizgahi ve garantisi olarak addediyoruz" ifadelerini kullandi.
"2023 hedefleri bizim için kisa vadeli atimlilarimizin ilk istasyonudur"
Cumhurbaskanligi ve Iletisim Baskanligi koordinasyonunda detayli bir 100. yil kutlama programi olusturuldugunu söyleyen Erdogan, "Yasadigimiz kazanimlari ve kayiplari hatirlatacak, ülkemize son 20 yilda nasil çag atlattigimizi gösterecek, Türkiye 100 yili iddiamizi tüm boyutlariyla ortaya koyacak programi, yüz yilin isini 20 yila sigdirdik siariyla hayata geçirecegiz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyilina yeni bir dinamizmle baslamayi umut ediyoruz. 2023 hedefleri bizim için kisa vadeli atimlilarimizin ilk istasyonudur. Ardindan fethin 600. yilina adagimiz 2053 vizyonumuz geliyor. Bu vizyonu teknolojiden savunmaya, çevreden ulastirmaya kadar tüm unsurlariyla simdiden sekillendirmeye basladik. Gençlerimize emanet edecegimiz 2053 vizyonundan sonraki hayallerimizi 2071 vizyonumuzla taçlandiracagiz. 2071 vizyonunu da bizden sonraki nesiller ete kemige büründürecek, hedeflerini olusturacaktir" dedi.
"Biz Türkiye’yi 2023‘te hedefleriyle bulusturmanin, 2053 vizyonuna hazirlamanin 2071 hayallerini sekillendirme pesindeyiz" diyen Erdogan, "Muhalefet ise maalesef 1908’in bir adim ötesine geçememis bir ruh haliyle istemezükçülük disinda herhangi bir hedefe ve vizyona sahip degildir. Bizim ülkemizde gerçeklestirdigimiz büyük demokrasi ve kalkinma devrimi eksikleri hatta hatalari olabilir. Bunlari açik yüreklilikle ortaya koyacak kazanimlari kabul edip eksikleri tamamlayacak bir muhalefetle her seyi konusmaya haziriz. Sorumlulugumuzun milletimize oldugu suuruyla hayirda yarisan eser ve hizmet siyasetini merkeze alan bir yönetim anlayisi gerekligini yerine getirmek için gece gündüz çalisiyoruz. Buna mukabil karsimizda Türk milletinin bu cografyada yasadigi en büyük felaketlerden birini sahiplenmek ötesinde siyaset ortaya koyamayan bir muhalefetimiz var" ifadelerini kullandi.
Muhalefeti elestiren Erdogan, "Yapilan her yatirima bir kulp takan, getirilen her hizmete, gerçeklestirilen her projeye karsi çikan, ortaya kayda deger bir program, hazirlik, ortaya niyet dahi koyamayan sig bir muhalefetle karsi karsiyayiz. Bizim referansimiz 20 yilda ülkemize kazandirdigimiz eser ve hizmetlerdir. Muhalefetin referansi ise ülkemizi yüzyilimizin basinda felakete, koskoca bir imparatorlugu felaket sürükleyen söylem zihniyetidir. Gerçi henüz kendi yakin tarihini dogru okumayi basaramayanlarin dünyayi aktör ve iliskileriyle kavramasini, ona göre politika gelistirmesini beklemenin biraz bos hayal oldugunun farkindayiz. Buna ragmen siyaset sahnesinde varlik gösterme, söz söyleme, destek talep etme niyetiyle ortaya çikanlardan azicik da olsa feraset, azicik da olsa onurlu durus beklemenin bir vatandas sifatiyla hakkimiz oldugunu düsünüyoruz. Bu ülkede siz hele bir oy verin gerisini sonra hallederiz diye ortada salinan, düsün arkama deyip milleti uçuruma sürükleyen siyaset tarzinin devri kapanali çok oldu. Muhalefete bu cesareti, dünyada ve bölgemizde yasanan krizlerin, çatismalarin, sikintilarin, ülkemize olan yansimalarinin verdigi anlasiliyor" açiklamasinda bulundu.
"Muhalefeti kendi kisir dünyasiyla, iç çekismeleri ve ayak oyunlariyla bas basa birakiyoruz"
Erdogan, "Biz, bu tabloyu onlarin el yordamiyla fark ettiginin çok ötesinde tüm boyutlariyla biliyoruz, takip ediyoruz. Kendi hamlelerimizi planliyoruz ve adim adim hayata geçiriyoruz. Türkiye’nin küresel ekonomik çalkantilardan, güvenlik kaygilarindan, yipratici siyasi çekismelerden en az hasarla çikmasi için her türlü çabayi gösteriyoruz. Buna ragmen hayat pahaliligi basta olmak üzere çesitli sikintilara maruz kaldigimiz bir gerçektir. Türkiye, bugün yasadigi sikintilari elbette hak etmiyor. Fakat bu millet asil böyle arkaik, gerici, habis bir muhalefeti de hak etmiyor. Ülkemizin bugüne kadarki her meselesini nasil biz çözdüysek Allah’in yardimi ve milletimizin destegi ile mevcut sikintilarin üstesinden de yine biz gelecegiz. Muhalefeti de kendi kisir dünyasiyla, kendi iç çekismeleri ve ayak oyunlariyla, kendi kiyafetsiz gündemleriyle bas basa birakiyoruz. Türkiye ve Türk milleti tarihte genis bir cografyaya yayilan varligini da, bugünkü genis etki alanini da kendini sürekli yenileyebilme kabiliyetine borçludur" dedi.
Kendini yenilemenin baskalasmak olmadigini ifade eden Erdogan, "Kendini yenilemek ayni mayayla varligini devam ettirmek, büyümek, çogalmak demektir. Degerlerimizi koruyarak kendimizi yeniledigimiz sürece hiçbir fikir, teknik, farklilik bize tehdit teskil etmez. Dünya yeni bir dönüsümün esigindedir. Bu kritik süreçte en büyük gücümüz ve avantajimiz milletimizin en kadim özelligidir. Ülkemizin demokrasi ve kalkinmada ulastigi ileri seviye bize yeniden yapilanan küresel sistemde hak ettigimiz yeri alabilme firsati vermistir. Küresel sistemde hak ettigimiz yeri alabilme firsati vermistir. Küresel güvenlik ve ekonomi krizine bu gözle baktigimiz için geçici sorunlar karsisinda panige kapilmiyoruz. Pek çok ülke yasanan belirsizlikler karsisinda yalpalarken biz içimize kapanmak ve kazanimlarimizdan taviz vermek yerine hedeflerimize dogru daha hizli yol almayi tercih ediyoruz. Bu arada 85 milyon vatandasimizin her biri için konjonktürün getirdigi sikintilarin yükünü azaltacak tedbirleri almaktan da geri durmuyoruz. Bilhassa ücretli, dar gelirli, destege ihtiyaç duyan vatandaslarimizi koruyacak bütün mekanizmalari kuruyor ve isletiyoruz" diye konustu.
Bundan sonraki önceliklerinin insanlarin refah seviyesini artiracak uygulamalar olacagini belirten Erdogan, "Asgari ücret artisi, memur ve emekli maaslarina yapilan yüksek oranli zamlar, sosyal yardim yelpazesinin genisletilmesi, destek ve sübvansiyon paketleri gibi uygulamalar bu yaklasimimizin ifadesidir. Sagliktan egitime, ulasimdan enerjiye her alanda altyapi yatirimlarindan ülkemizin ihtiyaçlarini önemli ölçüde karsiladigimiz için bundan sonraki önceligimiz insanimizin refah seviyesini artiracak politikalar olacaktir. Önümüzdeki aylarda bu dogrultuda yeni adimlar atarak hayat pahaliliginin insanlarimiz üzerindeki yükünü azaltmayi sürdürecegiz. Bir de bu gelismelerin uluslararasi serencami var. Küresel ekonominin temellerinden sarsildigi, küresel güvenlik mimarisinde ciddi çatlaklarin olustugu bir dönemden geçiyoruz. Böyle bir süreçte dahi geçmisten beri Türkiye’nin önünü kesmeyi temel politikalari haline getirenlerin ayni tutumlarinda israr etmesi sasirtici degilse de üzüntü vericidir. Geçmiste ülkemizi vesayet güçleri, darbeciler, siyasi ve ekonomik tetikçiler vasitasiyla istedikleri gibi yönlendirenler, kendi içlerindeki çürümeye bakmadan hala ülkemizi hedefte tutmayi sürdürüyor. Kendi güvenlikleri ve refahlari disinda hiçbir seyi önemsemeyenler, Türkiye’nin bagimsiz durusuna tahammül edemiyor. Bu konuda sergilenen tavirlar ve edilen sözler karsimizdakilerin hak, özgürlük ve ekonominin kurallari hususundaki hassasiyetlerinden degil, çikarlarinin müdafaa endiselerinden kaynaklaniyor" ifadelerini kullandi.
"Bizim, NATO’nun genislemesi konusundaki yaklasimimiz bagnazliktan veya düsmanliktan degil, terörle mücadele konusundaki ilkeli tutumuzdan kaynaklaniyor"
"Güney sinirlarimiz boyunca olusturdugumuz güvenlik bölgelerinin mesru gayesini sinirlarimiz içinde ve hemen ötesinde yillardir korudugumuz her türlü ihtiyaçlarini karsiladigimiz, milyonlarca insanin sikintisini umursamayanlarin bize verecekleri ne müttefiklik ne de insan haklari dersi olabilir" diyen Erdogan, "Lafa gelince herkesin büyük laflar ettigi, Karadeniz’in kuzeyindeki savasta bile toprak bütünlügü ve egemenlik haklarina yapilan saldiriyi asla kabul etmedigimizi açikça belirttigimiz Ukrayna’ya en ciddi, somut ve ise yarar destegi biz verdik. Rusya ile iletisim kurdugumuz her platformda ve her seviyede bu tutumumuzu kendilerine mertçe söyledik. Krizin çözümüne hiçbir katkisi olmayacak sovlara katilmak yerine Rusya ile siyasi ve insani iliskilerimizi sürdürerek bölgede önce ateskesin saglanmasi, ardindan kalici bir baris anlasmasinin yapilmasi hususunda da en samimi çabalari yine biz sergiledik" dedi.
Türkiye’nin NATO’nun genislemesiyle ilgili bir probleminin olmadigina vurgu yapan Erdogan, "NATO’ya üyelik basvurusunda bulunan ülkeler tarihlerine bakarlarsa bizim dogudan gelen tehditlere karsi kendilerine de çok büyük katkilar sagladigimizi göreceklerdir. Bizim, NATO’nun genislemesi konusundaki yaklasimimiz bagnazliktan veya düsmanliktan degil, terörle mücadele konusundaki ilkeli tutumuzdan kaynaklaniyor" dedi.
Bu çerçevede oldukça yogun telefon diplomasisi yürüttügünü ifade eden Erdogan, "Muhataplarimizin tamamina Türkiye’nin NATO’nun genislemesi konusundaki yaklasimini, terörle mücadele ve müttefiklik dayanismasi vurgulariyla açikça paylastim. Her seyden önce terör örgütlerinin insanligin güvenligi için ortada olan bir NATO’da yer almasini biz kabullenemeyiz dedim. Bu yanlisi Türkiye, Yunanistan ve Fransa’nin NATO’dan çikisi döneminde, biliyorsunuz Türkiye o zaman onlara destegi vermisti. Ve ne oldugunu su anda bu Yunanistan, bizimle nasil bir uyum içinde" ifadelerini kullandi.
"Artik benim için Miçotakis diye birisi yok"
Yunanistan’in tutumunu sert sözlerle elestiren Erdogan, "FETÖ terör örgütünün Avrupa’ya gidis güzergahi su anda Yunanistan degil mi? Içindeki terör örgütlerini besleyen o degil mi? Hepsinden öte su anda 10’a yakin üs var Yunanistan’da ve bu üslerle acaba Yunanistan kimi tehdit ediyor. Bu üsler Yunanistan‘da niye kuruluyor. Su anda AB ülkelerine 400 milyar avro borcu olan bir Yunanistan var. Kendisi ile yaptigimiz görüsmelerde aramiza üçüncü ülkeleri sokmayalim diye mutabik kaldik. Buna ragmen bir Amerika seyahati oldu. Senatoda Türkiye aleyhine ne gerekiyorsa bu konusmalari yaptigi gibi F16’lari sakin Türkiye’ye vermeyin demek suretiyle Amerika’ya bu sekilde adeta telkinlerde bulundu. Stratejik Konsey Toplantisi yapacaktik. Artik benim için Miçotakis diye birisi yok. Kendisiyle böyle bir görüsmeyi yapmayi asla kabul etmiyorum. Çünkü biz sözünde duracak sahsiyetli, onurlu siyasetçilerle yola gideriz. Bundan sonrasini Miçotakis kendisi düsünsün, kimlerle görüsecekse, kimlere nasil üsler kurduracaksa buyursun kurdursun. Biz bize yeteriz, biz kendimize yeteriz. F16’lar konusunda öyle zannediyorum ki herhalde Miçotakis’in agzina bakarak kararini vermeyecektir. Özellikle Isveç, Finlandiya meselesi bu konuda kötü sicili ile her iki ülkede halen devam eden Türkiye karsiti yaklasimlari kabul edilemez buldugumuzu ifade ettik" dedi.
Isveç ve Finlandiya’nin NATO üyeligi
Isveç ve Finlandiya’nin NATO üyeligine iliskin konusan Erdogan, "Surada daha dün birkaç gün önce Stockholm sokaklarinda terör örgütleri, terör örgütünün liderlerinin posterleriyle yürüyüs yaptilar. Ben simdi sesleniyorum; Sayin Anderson bak bana neler söylüyordun ama buyur, bak Stockholm’ün caddelerinde teröristler bagirarak çagirarak yürüyorlar. Senin polisin onlari koruma altina aliyor. Almanya caddelerinde de yine bu gösterileri yapmiyorlar mi? Yine Alman polisi korumasinda yapiyor. Bizim vatandaslarimizdan herhangi biri bir yanlis yaptigi zaman adeta yere bastiriyor Alman polisi, dayanilmaz sekilde acilar çektiriyor. Hatta hatta 15-16 yasindaki Türk gencine bunu yapiyorlar. Bütün bu olaylardan sonra bizden bazilari hala baris, dostluk. Olmaz böyle bir dostluk, olmaz böyle bir baris. Siz anca terör örgütleriyle el ele kol kola yürümeyi basariyorsunuz, ancak bunu basariyorsunuz. Biz isimizi biliyoruz. Atilmasi gereken adimlari nasil atacagimizi da biliyoruz. Bu ülkelerin terör örgütlerine fiili ve siyasi destek vermekle Türkiye’den NATO üyeligine evet demesini beklemek arasinda bir tercih yapmalari ve bunun somut emarelerini ortaya koymalari gerektigini söyledik. Buradan bir kez daha altini çizerek ifade etmek istiyorum. Türkiye için tehdit olusturan terör örgütlerine her türlü destegi vererek teröristleri koruyup koruyanlar önce bize geçmisten bu yana sergiledikleri hukuksuz, ciddiyetsiz kibirli tavirlarindan vazgeçmeleri gerekir. Somut uygulamalariyla bu degisimi gördügümüzde Türkiye olarak üzerimize düsenleri yerine getirecegimizden kimsenin süphesi olmasin" dedi.
"Güney sinirlar boyunca güvenli bölgeler olusturmak için baslatilan çalismalarin eksik kalan kisimlariyla ilgili yeni adimlari görüsecegiz"
Güney sinirlar boyunca 30 kilometre derinliginde güvenli bölgeler olusturmak için baslatilan çalismalarin eksik kalan kisimlariyla ilgili yeni adimlarin da atilmaya baslanacagini duyuran Erdogan, "Persembe günü yapilacak Milli Güvenlik Kurulu’nda bu hususlar enine boyuna degerlendirilecek ve kararimizi alacagiz. Gereken görüsmeleri yaparak sürecin saglikli yürümesini temin edecegiz. Ülkemizin güvenlik hassasiyetlerine saygi gösterenler ile kendi çikarlari disinda hiçbir derdi olmayanlarin ayrimini bu süreçte bir kez daha görecek, gelecekteki politikalarimizin referansi yapacagiz" dedi.
"Milli Uzay Programi’miz çerçevesinde bir Türk vatandasinin uluslararasi uzay istasyonuna gönderilmesi sürecini resmen baslatiyoruz"
Yaklasik bir yil önce duyurdugu Milli Uzay Programi ile ilgili bir müjdeyi paylasan Erdogan, "Ülkemizin uzay alanindaki hak ve menfaatlerimizi korumak için belirledigimiz Türkiye ve medeniyetimize yarasir iddiali ama ayaklari yere basan tam 0 hedefi sizlerle paylasmistim. Genis bir yelpazedeki hedef basliklarimizla adim adim ilerliyoruz. Bugün hedeflerimizden birine yönelik önemli bir duyuruyu paylasmak istiyorum. Artik dünyada siyasi bagimsizligin teknolojik bagimsizliktan geçtigini biliyoruz" dedi.
Türkiye olarak bu alanda farkindalik olusturmak için çalisildigini ifade eden Erdogan, “Dünya düzeninin belirleyicisi konumundaki teknolojilerin her alaninda proaktif bir Türkiye insa ediyoruz. Türkiye için uzay yarisinda yer almak lüks degil bir mecburiyettir. Öncü olabilmek için uzay alanindaki edinilen tecrübelerden dogacak kazanimlardan hak ettigimiz payi almamiz gerekiyor. Türkiye’de bir nesil ülkelerin uzay yarisini siyah beyaz televizyonlardan izledik, izlediler. Milli teknoloji hamlesi vizyonuyla Türk gençleri uzay yarisinin öncü aktörleri olsun istiyoruz. Bu salondaki basin mensuplari araciligiyla tüm bakan arkadaslarim araciligiyla birçok insan küçük yaslarindan itibaren uzaya gitme hayali kurmustur. Hala kuranlar da vardir. Evet artik o vakit geldi. Milli Uzay Programi’miz çerçevesinde bir Türk vatandasinin uluslararasi uzay istasyonuna gönderilmesi sürecini resmen baslatiyoruz. Hiç süphesiz bu milli bir görev olacak. Uzaya gönderecegimiz vatandasimiz yerçekimsiz uzay ortaminda yapmak istedikleri bilimsel test ve deneyleri gerçeklestirme imkanina sahip olacak. Bu milli göreve basvuru için Uzayagov.tr adresini olusturduk. Belirlenen egitim sartlarini saglayan 45 yasindan genç Türkiye Cumhuriyeti vatandaslari bu görev için basvurabilirler. Basvurular arasindan seçilecek iki aday, bilim elçimiz olarak uzaya çikis süreci için gerekli tüm egitimleri alacaklar. Egitimlerin sonunda bu iki adaydan biri üstlendikleri tarihi görev için 2023 yilinda Uluslararasi Uzay Istasyonu’na gönderilecekler. Süphesiz göklere en çok yakisan bayrak ay yildizli al bayragimizdir. Bayragimizi uzayda gururla tasiyacak olan arkadasimiz inaniyorum ki bilgisi, tecrübesiyle gelecek nesillere rol modellik yapacaktir. Türkiye’nin tecrübe ettigi diger ilkler gibi bu tarihi adimin onurunu milletimize yasatmak yine hükümetimize nasip olacaktir. Gelecekteki milli kahramanimiza basarilar diliyorum. Bu büyük adimin ülkemize, özellikle gençlerimize hayirli olmasini diliyorum" ifadelerini kullandi.
Kaynak: İHA
Sayilari 550 bini bulan yoklama kaçagi ve bakaya gençlere bedelli askerlikten faydalanabilmenin yolunun açildigi müjdesini paylasan Erdogan, "Bakaya gençlerimizin sikintisina çözüm getiren bu uygulamanin hayirli olmasini diliyorum. Kaçak yilina göre degisen oranlarda bir rakam ilavesi ile askerligini bedelli yapmak isteyen gençlerimiz askerlik subelerine basvurabilirler. Kabine toplantimizda açik cezaevlerindeki hükümlüler için belli sartlarda uygulanan, 31 Mayis’ta süresi sona eren Covid-19 izinleriyle ilgili de bir degerlendirme yaptik. Buna göre açik cezaevlerindeki hükümlülerin Covid-19 izinlerini 31 Temmuz 2023 tarihine kadar uzatiyoruz. Meclisimizin bu hususta gereken yasal düzenlemeyi en kisa sürede hayata geçirecegine inaniyorum" diye konustu.
Cumhuriyetin 100. yilini kazanim ve hedeflerinin muhasebe vesilesi olarak gördüklerini ve hazirliklarin ona göre yapildigini ifade den Erdogan, "Bu tür muhasebelere ve vites büyütmelere daha çok ihtiyacimiz oldugu açiktir. Selçuklu/dan Osmanli’ya. oradan Cumhuriyet/e miras kalan Anadolu’daki varligimizi sürekli kilmak için kendimizi hep bu cografya üzerinde konumlandirmaliyiz. Bu topraklarin hakimiyetimizde olmasini hala hazmedemeyenler oldugu gerçegini biz degil karsimizdakiler sürekli hatirlatiyorlar. Tüm yorgunluga, yipranmisliga, ödedigi onca bedele ragmen insanimizin millî mücadeleye dört elle sarilmasinin gerisinde ayni bilinç vardir. Cumhuriyet dönemi boyunca hem geçmisten gelen yüklerin agirligi hem yeni devletimizin kurulus sancilari sebebi ile demokratik ve ekonomik gelisim adimlarimizi epeyce yavas atabildik. Önce çok partili siyasi hayata geçerek, ardindan darbeler, siyasi istikrarsizlik ve terörle kesintiye ugrasa da kalkinma hamlelerini baslatarak kendimize yeni bir yol seçtik. Bu arka plandan hareketle Cumhuriyetimizin 100. yilini büyük atilimin sembolü haline getirmek istiyoruz. 2 asirlik demokrasi tarihimizin en köklü yönetim sistemi reformlarindan olan Cumhurbaskanligi Hükümet Sistemi’ni Türkiye yüzyilinin girizgahi ve garantisi olarak addediyoruz" ifadelerini kullandi.
"2023 hedefleri bizim için kisa vadeli atimlilarimizin ilk istasyonudur"
Cumhurbaskanligi ve Iletisim Baskanligi koordinasyonunda detayli bir 100. yil kutlama programi olusturuldugunu söyleyen Erdogan, "Yasadigimiz kazanimlari ve kayiplari hatirlatacak, ülkemize son 20 yilda nasil çag atlattigimizi gösterecek, Türkiye 100 yili iddiamizi tüm boyutlariyla ortaya koyacak programi, yüz yilin isini 20 yila sigdirdik siariyla hayata geçirecegiz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyilina yeni bir dinamizmle baslamayi umut ediyoruz. 2023 hedefleri bizim için kisa vadeli atimlilarimizin ilk istasyonudur. Ardindan fethin 600. yilina adagimiz 2053 vizyonumuz geliyor. Bu vizyonu teknolojiden savunmaya, çevreden ulastirmaya kadar tüm unsurlariyla simdiden sekillendirmeye basladik. Gençlerimize emanet edecegimiz 2053 vizyonundan sonraki hayallerimizi 2071 vizyonumuzla taçlandiracagiz. 2071 vizyonunu da bizden sonraki nesiller ete kemige büründürecek, hedeflerini olusturacaktir" dedi.
"Biz Türkiye’yi 2023‘te hedefleriyle bulusturmanin, 2053 vizyonuna hazirlamanin 2071 hayallerini sekillendirme pesindeyiz" diyen Erdogan, "Muhalefet ise maalesef 1908’in bir adim ötesine geçememis bir ruh haliyle istemezükçülük disinda herhangi bir hedefe ve vizyona sahip degildir. Bizim ülkemizde gerçeklestirdigimiz büyük demokrasi ve kalkinma devrimi eksikleri hatta hatalari olabilir. Bunlari açik yüreklilikle ortaya koyacak kazanimlari kabul edip eksikleri tamamlayacak bir muhalefetle her seyi konusmaya haziriz. Sorumlulugumuzun milletimize oldugu suuruyla hayirda yarisan eser ve hizmet siyasetini merkeze alan bir yönetim anlayisi gerekligini yerine getirmek için gece gündüz çalisiyoruz. Buna mukabil karsimizda Türk milletinin bu cografyada yasadigi en büyük felaketlerden birini sahiplenmek ötesinde siyaset ortaya koyamayan bir muhalefetimiz var" ifadelerini kullandi.
Muhalefeti elestiren Erdogan, "Yapilan her yatirima bir kulp takan, getirilen her hizmete, gerçeklestirilen her projeye karsi çikan, ortaya kayda deger bir program, hazirlik, ortaya niyet dahi koyamayan sig bir muhalefetle karsi karsiyayiz. Bizim referansimiz 20 yilda ülkemize kazandirdigimiz eser ve hizmetlerdir. Muhalefetin referansi ise ülkemizi yüzyilimizin basinda felakete, koskoca bir imparatorlugu felaket sürükleyen söylem zihniyetidir. Gerçi henüz kendi yakin tarihini dogru okumayi basaramayanlarin dünyayi aktör ve iliskileriyle kavramasini, ona göre politika gelistirmesini beklemenin biraz bos hayal oldugunun farkindayiz. Buna ragmen siyaset sahnesinde varlik gösterme, söz söyleme, destek talep etme niyetiyle ortaya çikanlardan azicik da olsa feraset, azicik da olsa onurlu durus beklemenin bir vatandas sifatiyla hakkimiz oldugunu düsünüyoruz. Bu ülkede siz hele bir oy verin gerisini sonra hallederiz diye ortada salinan, düsün arkama deyip milleti uçuruma sürükleyen siyaset tarzinin devri kapanali çok oldu. Muhalefete bu cesareti, dünyada ve bölgemizde yasanan krizlerin, çatismalarin, sikintilarin, ülkemize olan yansimalarinin verdigi anlasiliyor" açiklamasinda bulundu.
"Muhalefeti kendi kisir dünyasiyla, iç çekismeleri ve ayak oyunlariyla bas basa birakiyoruz"
Erdogan, "Biz, bu tabloyu onlarin el yordamiyla fark ettiginin çok ötesinde tüm boyutlariyla biliyoruz, takip ediyoruz. Kendi hamlelerimizi planliyoruz ve adim adim hayata geçiriyoruz. Türkiye’nin küresel ekonomik çalkantilardan, güvenlik kaygilarindan, yipratici siyasi çekismelerden en az hasarla çikmasi için her türlü çabayi gösteriyoruz. Buna ragmen hayat pahaliligi basta olmak üzere çesitli sikintilara maruz kaldigimiz bir gerçektir. Türkiye, bugün yasadigi sikintilari elbette hak etmiyor. Fakat bu millet asil böyle arkaik, gerici, habis bir muhalefeti de hak etmiyor. Ülkemizin bugüne kadarki her meselesini nasil biz çözdüysek Allah’in yardimi ve milletimizin destegi ile mevcut sikintilarin üstesinden de yine biz gelecegiz. Muhalefeti de kendi kisir dünyasiyla, kendi iç çekismeleri ve ayak oyunlariyla, kendi kiyafetsiz gündemleriyle bas basa birakiyoruz. Türkiye ve Türk milleti tarihte genis bir cografyaya yayilan varligini da, bugünkü genis etki alanini da kendini sürekli yenileyebilme kabiliyetine borçludur" dedi.
Kendini yenilemenin baskalasmak olmadigini ifade eden Erdogan, "Kendini yenilemek ayni mayayla varligini devam ettirmek, büyümek, çogalmak demektir. Degerlerimizi koruyarak kendimizi yeniledigimiz sürece hiçbir fikir, teknik, farklilik bize tehdit teskil etmez. Dünya yeni bir dönüsümün esigindedir. Bu kritik süreçte en büyük gücümüz ve avantajimiz milletimizin en kadim özelligidir. Ülkemizin demokrasi ve kalkinmada ulastigi ileri seviye bize yeniden yapilanan küresel sistemde hak ettigimiz yeri alabilme firsati vermistir. Küresel sistemde hak ettigimiz yeri alabilme firsati vermistir. Küresel güvenlik ve ekonomi krizine bu gözle baktigimiz için geçici sorunlar karsisinda panige kapilmiyoruz. Pek çok ülke yasanan belirsizlikler karsisinda yalpalarken biz içimize kapanmak ve kazanimlarimizdan taviz vermek yerine hedeflerimize dogru daha hizli yol almayi tercih ediyoruz. Bu arada 85 milyon vatandasimizin her biri için konjonktürün getirdigi sikintilarin yükünü azaltacak tedbirleri almaktan da geri durmuyoruz. Bilhassa ücretli, dar gelirli, destege ihtiyaç duyan vatandaslarimizi koruyacak bütün mekanizmalari kuruyor ve isletiyoruz" diye konustu.
Bundan sonraki önceliklerinin insanlarin refah seviyesini artiracak uygulamalar olacagini belirten Erdogan, "Asgari ücret artisi, memur ve emekli maaslarina yapilan yüksek oranli zamlar, sosyal yardim yelpazesinin genisletilmesi, destek ve sübvansiyon paketleri gibi uygulamalar bu yaklasimimizin ifadesidir. Sagliktan egitime, ulasimdan enerjiye her alanda altyapi yatirimlarindan ülkemizin ihtiyaçlarini önemli ölçüde karsiladigimiz için bundan sonraki önceligimiz insanimizin refah seviyesini artiracak politikalar olacaktir. Önümüzdeki aylarda bu dogrultuda yeni adimlar atarak hayat pahaliliginin insanlarimiz üzerindeki yükünü azaltmayi sürdürecegiz. Bir de bu gelismelerin uluslararasi serencami var. Küresel ekonominin temellerinden sarsildigi, küresel güvenlik mimarisinde ciddi çatlaklarin olustugu bir dönemden geçiyoruz. Böyle bir süreçte dahi geçmisten beri Türkiye’nin önünü kesmeyi temel politikalari haline getirenlerin ayni tutumlarinda israr etmesi sasirtici degilse de üzüntü vericidir. Geçmiste ülkemizi vesayet güçleri, darbeciler, siyasi ve ekonomik tetikçiler vasitasiyla istedikleri gibi yönlendirenler, kendi içlerindeki çürümeye bakmadan hala ülkemizi hedefte tutmayi sürdürüyor. Kendi güvenlikleri ve refahlari disinda hiçbir seyi önemsemeyenler, Türkiye’nin bagimsiz durusuna tahammül edemiyor. Bu konuda sergilenen tavirlar ve edilen sözler karsimizdakilerin hak, özgürlük ve ekonominin kurallari hususundaki hassasiyetlerinden degil, çikarlarinin müdafaa endiselerinden kaynaklaniyor" ifadelerini kullandi.
"Bizim, NATO’nun genislemesi konusundaki yaklasimimiz bagnazliktan veya düsmanliktan degil, terörle mücadele konusundaki ilkeli tutumuzdan kaynaklaniyor"
"Güney sinirlarimiz boyunca olusturdugumuz güvenlik bölgelerinin mesru gayesini sinirlarimiz içinde ve hemen ötesinde yillardir korudugumuz her türlü ihtiyaçlarini karsiladigimiz, milyonlarca insanin sikintisini umursamayanlarin bize verecekleri ne müttefiklik ne de insan haklari dersi olabilir" diyen Erdogan, "Lafa gelince herkesin büyük laflar ettigi, Karadeniz’in kuzeyindeki savasta bile toprak bütünlügü ve egemenlik haklarina yapilan saldiriyi asla kabul etmedigimizi açikça belirttigimiz Ukrayna’ya en ciddi, somut ve ise yarar destegi biz verdik. Rusya ile iletisim kurdugumuz her platformda ve her seviyede bu tutumumuzu kendilerine mertçe söyledik. Krizin çözümüne hiçbir katkisi olmayacak sovlara katilmak yerine Rusya ile siyasi ve insani iliskilerimizi sürdürerek bölgede önce ateskesin saglanmasi, ardindan kalici bir baris anlasmasinin yapilmasi hususunda da en samimi çabalari yine biz sergiledik" dedi.
Türkiye’nin NATO’nun genislemesiyle ilgili bir probleminin olmadigina vurgu yapan Erdogan, "NATO’ya üyelik basvurusunda bulunan ülkeler tarihlerine bakarlarsa bizim dogudan gelen tehditlere karsi kendilerine de çok büyük katkilar sagladigimizi göreceklerdir. Bizim, NATO’nun genislemesi konusundaki yaklasimimiz bagnazliktan veya düsmanliktan degil, terörle mücadele konusundaki ilkeli tutumuzdan kaynaklaniyor" dedi.
Bu çerçevede oldukça yogun telefon diplomasisi yürüttügünü ifade eden Erdogan, "Muhataplarimizin tamamina Türkiye’nin NATO’nun genislemesi konusundaki yaklasimini, terörle mücadele ve müttefiklik dayanismasi vurgulariyla açikça paylastim. Her seyden önce terör örgütlerinin insanligin güvenligi için ortada olan bir NATO’da yer almasini biz kabullenemeyiz dedim. Bu yanlisi Türkiye, Yunanistan ve Fransa’nin NATO’dan çikisi döneminde, biliyorsunuz Türkiye o zaman onlara destegi vermisti. Ve ne oldugunu su anda bu Yunanistan, bizimle nasil bir uyum içinde" ifadelerini kullandi.
"Artik benim için Miçotakis diye birisi yok"
Yunanistan’in tutumunu sert sözlerle elestiren Erdogan, "FETÖ terör örgütünün Avrupa’ya gidis güzergahi su anda Yunanistan degil mi? Içindeki terör örgütlerini besleyen o degil mi? Hepsinden öte su anda 10’a yakin üs var Yunanistan’da ve bu üslerle acaba Yunanistan kimi tehdit ediyor. Bu üsler Yunanistan‘da niye kuruluyor. Su anda AB ülkelerine 400 milyar avro borcu olan bir Yunanistan var. Kendisi ile yaptigimiz görüsmelerde aramiza üçüncü ülkeleri sokmayalim diye mutabik kaldik. Buna ragmen bir Amerika seyahati oldu. Senatoda Türkiye aleyhine ne gerekiyorsa bu konusmalari yaptigi gibi F16’lari sakin Türkiye’ye vermeyin demek suretiyle Amerika’ya bu sekilde adeta telkinlerde bulundu. Stratejik Konsey Toplantisi yapacaktik. Artik benim için Miçotakis diye birisi yok. Kendisiyle böyle bir görüsmeyi yapmayi asla kabul etmiyorum. Çünkü biz sözünde duracak sahsiyetli, onurlu siyasetçilerle yola gideriz. Bundan sonrasini Miçotakis kendisi düsünsün, kimlerle görüsecekse, kimlere nasil üsler kurduracaksa buyursun kurdursun. Biz bize yeteriz, biz kendimize yeteriz. F16’lar konusunda öyle zannediyorum ki herhalde Miçotakis’in agzina bakarak kararini vermeyecektir. Özellikle Isveç, Finlandiya meselesi bu konuda kötü sicili ile her iki ülkede halen devam eden Türkiye karsiti yaklasimlari kabul edilemez buldugumuzu ifade ettik" dedi.
Isveç ve Finlandiya’nin NATO üyeligi
Isveç ve Finlandiya’nin NATO üyeligine iliskin konusan Erdogan, "Surada daha dün birkaç gün önce Stockholm sokaklarinda terör örgütleri, terör örgütünün liderlerinin posterleriyle yürüyüs yaptilar. Ben simdi sesleniyorum; Sayin Anderson bak bana neler söylüyordun ama buyur, bak Stockholm’ün caddelerinde teröristler bagirarak çagirarak yürüyorlar. Senin polisin onlari koruma altina aliyor. Almanya caddelerinde de yine bu gösterileri yapmiyorlar mi? Yine Alman polisi korumasinda yapiyor. Bizim vatandaslarimizdan herhangi biri bir yanlis yaptigi zaman adeta yere bastiriyor Alman polisi, dayanilmaz sekilde acilar çektiriyor. Hatta hatta 15-16 yasindaki Türk gencine bunu yapiyorlar. Bütün bu olaylardan sonra bizden bazilari hala baris, dostluk. Olmaz böyle bir dostluk, olmaz böyle bir baris. Siz anca terör örgütleriyle el ele kol kola yürümeyi basariyorsunuz, ancak bunu basariyorsunuz. Biz isimizi biliyoruz. Atilmasi gereken adimlari nasil atacagimizi da biliyoruz. Bu ülkelerin terör örgütlerine fiili ve siyasi destek vermekle Türkiye’den NATO üyeligine evet demesini beklemek arasinda bir tercih yapmalari ve bunun somut emarelerini ortaya koymalari gerektigini söyledik. Buradan bir kez daha altini çizerek ifade etmek istiyorum. Türkiye için tehdit olusturan terör örgütlerine her türlü destegi vererek teröristleri koruyup koruyanlar önce bize geçmisten bu yana sergiledikleri hukuksuz, ciddiyetsiz kibirli tavirlarindan vazgeçmeleri gerekir. Somut uygulamalariyla bu degisimi gördügümüzde Türkiye olarak üzerimize düsenleri yerine getirecegimizden kimsenin süphesi olmasin" dedi.
"Güney sinirlar boyunca güvenli bölgeler olusturmak için baslatilan çalismalarin eksik kalan kisimlariyla ilgili yeni adimlari görüsecegiz"
Güney sinirlar boyunca 30 kilometre derinliginde güvenli bölgeler olusturmak için baslatilan çalismalarin eksik kalan kisimlariyla ilgili yeni adimlarin da atilmaya baslanacagini duyuran Erdogan, "Persembe günü yapilacak Milli Güvenlik Kurulu’nda bu hususlar enine boyuna degerlendirilecek ve kararimizi alacagiz. Gereken görüsmeleri yaparak sürecin saglikli yürümesini temin edecegiz. Ülkemizin güvenlik hassasiyetlerine saygi gösterenler ile kendi çikarlari disinda hiçbir derdi olmayanlarin ayrimini bu süreçte bir kez daha görecek, gelecekteki politikalarimizin referansi yapacagiz" dedi.
"Milli Uzay Programi’miz çerçevesinde bir Türk vatandasinin uluslararasi uzay istasyonuna gönderilmesi sürecini resmen baslatiyoruz"
Yaklasik bir yil önce duyurdugu Milli Uzay Programi ile ilgili bir müjdeyi paylasan Erdogan, "Ülkemizin uzay alanindaki hak ve menfaatlerimizi korumak için belirledigimiz Türkiye ve medeniyetimize yarasir iddiali ama ayaklari yere basan tam 0 hedefi sizlerle paylasmistim. Genis bir yelpazedeki hedef basliklarimizla adim adim ilerliyoruz. Bugün hedeflerimizden birine yönelik önemli bir duyuruyu paylasmak istiyorum. Artik dünyada siyasi bagimsizligin teknolojik bagimsizliktan geçtigini biliyoruz" dedi.
Türkiye olarak bu alanda farkindalik olusturmak için çalisildigini ifade eden Erdogan, “Dünya düzeninin belirleyicisi konumundaki teknolojilerin her alaninda proaktif bir Türkiye insa ediyoruz. Türkiye için uzay yarisinda yer almak lüks degil bir mecburiyettir. Öncü olabilmek için uzay alanindaki edinilen tecrübelerden dogacak kazanimlardan hak ettigimiz payi almamiz gerekiyor. Türkiye’de bir nesil ülkelerin uzay yarisini siyah beyaz televizyonlardan izledik, izlediler. Milli teknoloji hamlesi vizyonuyla Türk gençleri uzay yarisinin öncü aktörleri olsun istiyoruz. Bu salondaki basin mensuplari araciligiyla tüm bakan arkadaslarim araciligiyla birçok insan küçük yaslarindan itibaren uzaya gitme hayali kurmustur. Hala kuranlar da vardir. Evet artik o vakit geldi. Milli Uzay Programi’miz çerçevesinde bir Türk vatandasinin uluslararasi uzay istasyonuna gönderilmesi sürecini resmen baslatiyoruz. Hiç süphesiz bu milli bir görev olacak. Uzaya gönderecegimiz vatandasimiz yerçekimsiz uzay ortaminda yapmak istedikleri bilimsel test ve deneyleri gerçeklestirme imkanina sahip olacak. Bu milli göreve basvuru için Uzayagov.tr adresini olusturduk. Belirlenen egitim sartlarini saglayan 45 yasindan genç Türkiye Cumhuriyeti vatandaslari bu görev için basvurabilirler. Basvurular arasindan seçilecek iki aday, bilim elçimiz olarak uzaya çikis süreci için gerekli tüm egitimleri alacaklar. Egitimlerin sonunda bu iki adaydan biri üstlendikleri tarihi görev için 2023 yilinda Uluslararasi Uzay Istasyonu’na gönderilecekler. Süphesiz göklere en çok yakisan bayrak ay yildizli al bayragimizdir. Bayragimizi uzayda gururla tasiyacak olan arkadasimiz inaniyorum ki bilgisi, tecrübesiyle gelecek nesillere rol modellik yapacaktir. Türkiye’nin tecrübe ettigi diger ilkler gibi bu tarihi adimin onurunu milletimize yasatmak yine hükümetimize nasip olacaktir. Gelecekteki milli kahramanimiza basarilar diliyorum. Bu büyük adimin ülkemize, özellikle gençlerimize hayirli olmasini diliyorum" ifadelerini kullandi.