Ameliyat Gerektirmeyen Bel Agrisina 15 Dakikada Çözüm
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmani Op.Dr. Cenk Ermol, ameliyat gerektirmeyen bel agrilarini, "Eklem noktalarina yaptigimiz igneyle enjeksiyon veya radyofrekans tedavisi yöntemiyle buralardaki agri duyu liflerini bloke edip, hastanin bel agrisinin ortadan kalkmasini sagliyoruz. 15 dakika süren islemin ardindan hasta 45 dakika sonra evine gidebiliyor"dedi.

Bel omurgasinin arasinda disk denilen kikirdak yapinin disari dogru tasmasi sonucu bel fitigi denilen tablonun ortaya çiktigini ile getiren Ermol, “ Bel fitiklari erken dönemlerde hastalarda bel agrisi olarak ortaya çikar. Ama bunun disinda bel fitigi olmayip beldeki omurga kemik eklemlerinin birlesme noktasinda agri duyu lifleri vardir. Bu eklemlerin zorlanmasina bagli agri olusur. Buna bagli bel agrisi ortaya çikar. Bunun sonucu hastalar kronik bel agrisi çekmeye baslarlar. Ama her bel agrisi bel fitigi, her bel fitigi, bel agrisi degildir” diye konustu.
Agir kaldirma veya ani bir hareketle bel agrisi yasanabilecegine dikkat çeken Ermol, kisa ilaç tedavisi ve istirahatle bu agriyi geçirme noktasinda da yanit alinabilecegini bildirdi.
"Enjeksiyon ve radyofrekans tedavileri"
Ilaç ve istirahat tedavisine yanitsiz bel agrili hastalarda artik ameliyatsiz tedavi yöntemleri sunabildiklerini dile getiren Ermol, “Hastalarin islem sonrasi konforu ve sonuçlarinin iyi olmasi açisindan bir takim güncel tedavi seçenekleri var. Belden enjeksiyon yoluyla eklem noktalarina yapilan enjeksiyonlar var, bir de kisa sürede yapilabilen radyoferekans tedavisi var. Bunlarin her ikisi de daha çok bel agrilarini tedavi etmeye yönelik yapilan islemlerdir. Islem lokal anesteziyle yapiliyor. Arkadaki eklem noktalarina yaptigimiz igneyle enjeksiyon veya radyofrekans tedavisi yöntemiyle buralardaki agri duyu liflerini bloke ederek, hastanin bel agrisinin ortadan kalmasini sagliyoruz. Islem 10 ile 15 dakika sürüyor. Hasta anestezi almiyor, 45 dakika sonrada hasta evine gidebiliyor. Günlük yasamina aynen devam edebiliyor” dedi.
"Etkili sonucu var"
Cenk Ermol, hastanin sürekli agizdan agri kesici veya kas gevsetici ilaç almasina gerek kalmadigini uzun etkili sonucu olan bir tedavi yöntemi oldugunu belirtti.
Ortalama 40-60 yas grubuna bu tedavileri daha çok uyguladiklarini belirten Ermol, aktif çalisma hayati olan hastalar için de etkili bir tedavi oldugunu vurguladi.
"Ameliyat gerektirmeyen hastalar"
Bu iki tedavinin kimlere uygulanabilecegi hakkinda bilgiler paylasan Ermol, “ Özellikle ameliyat gerektirmeyen hastalari bu iki tedaviyi yapiyoruz. Toplumda ameliyat gerektirmeyen bel agrisi yakinmasi olan çok sayida hasta olabiliyor. Bu tedavideki hedef kitle ameliyat gerektirmeyen kisiler, ameliyat gerektiriyorsa zaten bu iki tedaviyi yapamiyoruz” diye konustu.
"Fitigin durumuna göre ameliyat belirlenir"
Bel fitiklarinda ameliyat olmasi gerekecek durumlardan bahseden Ermol, “Daha çok bacaga vuran bir agri olabilir, fitigin boyutlari büyük olabilir, ciddi muayeneye bulgulari olabilir. Bu durumda hastalara ameliyat önermek daha dogru olabilir” dedi.
"Mesleklerin etkisi"
Kendilerine basvuran hastalarin profili hakkinda bilgiler veren Ermol, “ Hastalarimizin büyük çogunlugunu oturarak veya uzun süre ayakta çalisan, sürekli araç kullanarak çalismak zorunda kalan hastalar oldugu için, bu gruptaki mesleklerde çalisanlarin bel agrisi yakinmalari oldukça fazla. Günümüzde oldukça artmis durumda” dedi.
" Sorumlu olmali"
Bel agrisina yakalanmamak için kisinin omurgasina karsi sorumlu ve bilinçli davranmasi gerektiginin altini çizen Ermol, “ Kontrolsüz hareketlerden kaçinmaliyiz, uzun süre oturarak çalisanlarin birkaç saat sonra kisa mesafeli yürüyüs yapmalari gerekir. Oturarak çalisan kisilerin bel destegi kullanmalari yada uygun sandalyede oturmalari gerekir. Omurga çevreleyen kaslari güçlendirmek için egzersiz hareketleri yapilabilir. Özellikle kuru soguk havalarda beli sicak tutmak oldukça önemlidir” degerlendirmelerinde bulundu.
