Bakan Güler'den Açıklama !
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Terörsüz Türkiye sürecinin sağlıklı bir şekilde işlemesi ve devam etmesi için terör örgütü PKK ve iltisaklı tüm grupların fesih kararına uygun olarak başta Suriye olmak üzere bulundukları tüm bölgelerde derhâl terör faaliyetlerine son vermesi ve koşulsuz olarak silahlarını teslim etmesi gerektiğini vurguladı. Güler, ‘’Ülkemiz, hangi isim altında olursa olsun güvenliğimizi ve bölgedeki huzuru tehlikeye atacak hiçbir terör yapılanmasının devamına izin vermeyecek. Sahadaki gelişmeleri dikkatle izliyor, tüm tedbirlerimizi her zamanki hassasiyetimizle almaya devam ediyoruz’’ diye konuştu.

'TARİHİ BİR EŞİKTEYİZ'
Kırk yılı aşkın süredir ülkemizin enerjisini tüketen, kalkınmamızı yavaşlatan ve milletimizin huzuruna kasteden terörle mücadelemizde tarihî bir eşikteyiz. Cumhurbaşkanımızın vizyoner liderliği başta Sayın Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı'nın ve Terörsüz Türkiye vizyonumuza katkı sunan tüm siyasi partilerin destekleri ile bu konudaki hedefimize güçlü ve kararlı adımlarla ilerlemekteyiz. Bu yürüyüş, evlatlarımızın geleceğini karartan senaryoları boşa çıkarmayı, milletimizin önüne kurulan tüm tuzakları yok etmeyi ve ülkemizin yüksek potansiyelini ortaya koyacak bir huzur iklimini tesis etmeyi amaçlayan köklü devlet aklının stratejik bir hamlesidir.
'KOŞULSUZ OLARAK SİLAH BIRAKMALI'
Sürecin ilk aşaması, şubat ayında yayımlanan bildiriyle terör örgütünün silahlarını bırakma ve kendisini lağvetme talimatı almasıdır. Bu doğrultuda mayıs ayında fesih kararı alınmış devamında sembolik bir silah bırakma gerçekleştirilmiş en nihayetinde 26 Ekim'de ülkemizden tamamen çekilme kararı açıklanmıştır. Sürecin sağlıklı bir şekilde işlemesi ve devam etmesi için terör örgütü PKK ve iltisaklı tüm gruplar fesih kararına uygun olarak başta Suriye olmak üzere bulundukları tüm bölgelerde derhâl terör faaliyetlerine son vermeli ve koşulsuz olarak silahlarını teslim etmelidirler.
'TÜRKİYE'YE DOĞRUDAN TEHDİT'
Son dönemde yapılan bazı açıklamalar ve uluslararası medyada yer alan analizler YPG-SDG terör örgütünün bölgesel aktörler tarafından bir aparat olarak kullanılmaya çalışılarak yeni jeopolitik mühendisliklere zemin hazırlanmak istendiğini de göstermektedir. Bu durum yalnızca Suriye için değil Türkiye'nin millî güvenliğine yönelik de doğrudan bir tehdittir. 'Terörsüz Türkiye' hedefimizin kalıcı biçimde tesis edilmesi için Suriye'deki silahlı unsurların merkezi yönetime hızlı bir şekilde entegre olması zorunludur. Örgütün de kendi içinden gelen silah bırakma ve entegrasyon çağrılarını dikkate alarak dış müdahaleleri engelleyecek şekilde bu dönüşümü geciktirmeden tamamlamasını bekliyoruz.
Suriye ve Irak ile de bu konudaki yakın iş birliği ve koordinasyonumuzu sürdürüyoruz. Ülkemiz, hangi isim altında olursa olsun güvenliğimizi ve bölgedeki huzuru tehlikeye atacak hiçbir terör yapılanmasının devamına izin vermeyecek. Sahadaki gelişmeleri dikkatle izliyor, tüm tedbirlerimizi her zamanki hassasiyetimizle almaya devam ediyoruz.
ŞEHİTLERİMİZ ÖNCELİĞİMİZ
Süreçte atılan her adımın şehitlerimizin aziz hatırasına gazilerimizin fedakârlığına zarar vermeyecek şekilde olması ve değerli ailelerini incitmemesi en büyük önceliğimizdir.
EGE VE DOĞU AKDENİZ
Diplomasi ve iyi niyet kapısını açık tutarken bölgede tek taraflı oldubittiler oluşturma gayretlerine ve ülkemizin hak ve menfaatlerini yok sayan girişimlere hiçbir şekilde müsamaha göstermiyoruz, göstermeyeceğiz. Kıbrıs'ta da eşit, egemen ve iki devletli, kalıcı bir çözümü savunuyor, Kıbrıslı soydaşlarımızın haklarını görmezden gelen hiçbir anlaşma ve girişimi kabul etmiyoruz. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin siyasi etkinliğini artırma ve dış desteklerle askerî kapasitesini geliştirme adımlarını da yakından takip ediyor, millî güvenliğimiz açısından değerlendirerek gerekli tedbirleri alıyoruz.
TARAFLARA İKAZDA BULUNDUK
Müttefiklerimiz Romanya ve Bulgaristan'la oluşturduğumuz Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu Karadeniz'deki güvenliğe odaklanan faaliyetlerine başarıyla devam etmektedir. Son dönemde kendi münhasır ekonomik bölgemizde seyir can ve çevre emniyetini tehdit eden saldırıların sonlandırılması için tüm taraflara gerekli ikaz ve uyarılarda bulunduk, bulunuyoruz.
SORUMLULUK ALMAYA HAZIRIZ
Türkiye, Gazze Deklarasyonu'nun imzalanmasında yapıcı rol oynayan aktörlerden biri olarak hem insani yardımların bölgeye kesintisiz ulaştırılması hem de ateşkesin sahada denetlenmesi ile barış ve istikrarı temin edecek her adımda sorumluluk almaya hazırdır.
ÇELİK KUBBE'NİN DENİZDEKİ BİLEŞENİ
TF-2000 Hava Savunma Harbi Muhribimiz gelişmiş radar ve sensörleriyle Çelik Kubbemizin, denizdeki bileşeni olacak ve Mavi Vatanımızın hava savunmasında başat rol üstlenecek.
EUROFIGHTER MALİYETİ
Eurofighter tedariki hızlı temin avantajı sayesinde hava üstünlüğü kabiliyetimizi ve müşterek harekât etkinliğimizi kısa sürede daha da artırmamıza imkân tanıyacak. Bu uçakların birim maliyetlerinin diğer Eurofighter üretim konsorsiyumuna dâhil ülkelerle aynı seviyelerde olduğunu, sözleşme bedelinin önemli bir bölümünü de mühimmat ve görev ekipmanlarınınoluşturduğunu vurgulamak isterim.
ASKERİ HASTANELER YENİDEN AÇILACAK
Harekâtın aktif safhasındaki sağlık hizmet desteği Bakanlığımız bünyesinde bulunan 248 muvazzaf pratisyen hekim 99 muvazzaf uzman hekim 1.805 sağlık astsubayı ve 2.332 muharip sıhhiye ve muharebe cankurtaran uzman çavuş ile icra edilmektedir. Sağlık Bakanlığına bağlı sivil tabipler ise harekât tamamlanıp üs bölgeleri kurulduktan sonra görevlendirilmektedir. Hâlihazırda askerî hastanelerin açılması için çalışmalar da devam etmektedir.
F- 35 SÜRECİ
F-16 Blok 70 uçaklarının tedarikine ilişkin süreç ABD'li muhataplarımızla koordineli biçimde devam ediyor. F-35 dâhil ülkemizin çıkarları ve savunma ihtiyaçları doğrultusunda ilgili süreç yeniden değerlendiriliyor.
