Uzmandan Ailelere Ergenlik Dönemi Uyarisi

Psikolog Dogancan Dursun, anne babalarin “Bizim zamanimizda böyle seyler yoktu” diyerek ergenlik dönemindeki çocuklarinin tutum ve davranislariyla basa çikamadiklarini söyledi. Ergenlik dönemini yasamadigini düsünen bir kusagin bu durumu algilayamadigini belirten Dursun, “Dolayisiyla da ebeveynler çocuklarinin ergenlik sürecini yönetemiyor. Yönetebilmeleri için ergenlik konusunda egitilmeliler” dedi.

Uzmandan Ailelere Ergenlik Dönemi Uyarisi
Kent Alsancak ve Kent Bayrakli Tip Merkezleri’nde görev yapan Uzman Klinik Psikolog Dogancan Dursun, ergenligin çocuk için birey olma yolunda firtinali bir süreç oldugunu belirtti.

Aileler içinse ergenlik kelimesinin korkutucu oldugunu kaydeden Dursun, “Ülkemizde birey olmak yeni yeni kabullenilen bir süreç oldugundan zorlanmalara sasirmamak gerek. Ergenlik için ataerkil, baskici ailelerde yok sayilan, arsizlik olarak nitelendirilen sadece erkeklere özgü delikanlilik, kani deli olma durumlari gerçegi yansitmiyor. Efendilik, toplumun her dedigini yapan, gik demeyen çocuklar olsun üzerine baskici bir sistem, ergenligi birey olmayi yok sayiyordu. Sonuç olarak sorgulamayan, girisimci olmayan, hakkini savunamayan, boyun egmis kisilerden olusan bir toplum olustu. Günümüz aileleri ise durumdan sikayetçi olup aksi yönde bir tutum sergilediler ama bu da aileleri terapiye kadar götüren sonuçlara yol açti” diye konustu.



"Ne dersek tersini yapiyor"

Terapiye gelen anne babalarin ‘‘Hocam ne desek tersini yapiyor, lafimizi dinlemiyor. Varsa yoksa kendi bildigi. Begenmez oldu bizi. Odasindan çikmiyor, çikinca sürekli kavga çikiyor. Hata yapiyor, kizmiyoruz. Tersliyor bizi, alttan aliyoruz. Biraktik, ’Ne yapsin istiyorsa’ dedik ama yok sabredemiyoruz. Kizip bagirdik, o da ise yaramiyor. Sürekli mutsuz. Bizim zamanimizda yoktu bunlar. Ne istiyor bu çocuk?’’ diye yakinmalarda bulunduklarini belirten Dursun, sözlerini söyle sürdürdü:

“Cevap oldukça basit; çocuk birey olmak istiyor ama o da bilmiyor bunu. Tüm bu karsi gelmeler kendini taniyabilme girisimleri. Ergenlik dönemini yasamadigini düsünen bir kusagin böyle bir durumu algilayamadigini düsünüyorum. Yasamadigi, görmedigi, bilmedigi bir süreci nasil yönetecekler? Ben bu konuda ailelerin egitilmesi gerektigini düsünüyorum. Çünkü tutumlar hâlâ ayni ya hep ya hiç yaklasimlari, asiri baskici ya da hiç kurali olmayan ebeveynler. Aileler ilk olarak ergenligin çocuklar için eglenceli, oyunlu, çocuklugun bittigi, hayatlarinda tasimasi zor olan birçok sorumlulugun karsilarina çikmaya basladigi evre oldugunu görmeliler. Bu evrede çocuklarinin davranislarinda neyin normal oldugunu, neyin olmadigini bilmeleri gerekiyor. Fiziksel degisimler konusunda çocuklariyla konusmaya baslayarak, bu dönemde yanlarinda olduklarini belirterek ise baslamalari önemlidir.”

"Beden ergenlikte ama beyin çocuk"

Dursun, “bedenin ergen, beynin çocuk” oldugu bu süreçte duygusal dalgalanmalar, ani çikislar yasanacagini, duygularin sinanip sinirlar konusunda çatisilacagini, gerilimin artip mutlaka sorun çikacagini söyledi.

Yönetmeyi bilen ailelerde bu durumun daha kisa sürede geçecegini belirten Dursun, su önerilerde bulundu:

“Yönetmek için açik iletisim kurulmasi önemlidir. Sinirlari ve beklentileri çok net ifade ederek ortak bir uzlasma saglanmali, sorun görülen kisimlarla ilgili kaygilar açikça ifade edilmelidir. Anne baba ve çocuk arasinda kontrat yapar gibi maddeler yazip imzalayabildigimiz ve uyulmayinca ne gibi yaptirimlarin oldugunu bile ifade eden yazili belgeler çok islevsel olabiliyor ama bu kontrat iki tarafi da kapsamali ve iki tarafin da onayiyla olmalidir. Bu yapildiktan sonra tekrar tekrar revize için görüsmeler talep edilebilir, müzakere süreci gibi. Çocugunuzu anlamak için dinleyin. Ögüt vermek, nasihat edebilmek için degil. ’Neden tekrar bu güncellemeye ihtiyaç duyuyor?’ sorusuna yanit arayin. Bu dönemde sevilmeye, dinlenilmeye ihtiyaçlari var. Bu sebepten kosulsuz sevdiginizi ifade ederek kendi konusmanizdan daha çok onlari dinleyin. Genelde bu danstan ergenler vazgeçer gibi düsünsek de ailelerin genelde bu dansi sonlandirip kendi dogrularini ögretmek için direttikleri ve sonunda iki tarafin da kaybettigini görüyoruz.”
Kaynak: İHA