Kiliçdaroglu Açiklamasi 'Amerika'da Dünyanin Bir Numarali Üniversitesinde Bilim Ve Teknolojiyi Gördüm'

CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu, "Bana diyorlar ya ’Vay sen Amerika’ya niye gittin?’ Dünyanin bir numarali üniversitesinde bilimi, teknolojiyi gördüm. Milimetrenin milyonda birini analiz eden insanlarini gördüm" dedi.

Kiliçdaroglu Açiklamasi 'Amerika'da Dünyanin Bir Numarali Üniversitesinde Bilim Ve Teknolojiyi Gördüm'
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu, Tokat’ta muhtarlarla bir araya geldi. Kiliçdaroglu, burada yaptigi konusmada Amerika’ya neden gittigi sorularina yanit vererek, “Çiftçinin, üreticinin güçlenmesi lazim. Sanayicinin güçlenmesi lazim. Katma degeri yüksek ürünü üretmek zorundayiz. Insanoglu tekerlegi bir milyon yilda kesfetmis, bir milyon. Simdi her saniyede birden fazla bulusacagiz. Bana diyorlar ya ’Vay sen Amerika’ya niye gittin?’ Dünyanin bir numarali üniversitesinde bilimi, teknolojiyi gördüm. Milimetrenin milyonda birini analiz eden insanlarini gördüm. Ya Türkiye bunun neresinde? Türkiye’nin üniversiteleri hangi halde? Eger üniversite bilgi üretmezse Türkiye büyüyemez. 21. yüzyil bilim yüzyili, bilim ve teknoloji üzerine. Bilim ve teknolojide büyümezseniz Türkiye sinifta kalir” dedi.



“Her muhtarin bütçesi olmasi lazim”

Kiliçdaroglu, emlak vergilerinden ayrilacak paylarla muhtarlara bütçe olusturulmasi gerektigini söyleyerek, “Her muhtarin bir bütçesi olmasi lazim. ‘Muhtarin bütçesi nasil olacak’ diyorlar. Ben eski maliyeciyim. 27.5 yilimi bütçe nasil yapilir, bütçe nasil sunulur, geliri nedir, gideri nedir, 27.5 yilimi ben buna harcadim. Belediye var mi? Evet. Bu belediyede muhtarlik var mi? Evet. Belediyeye oy veren muhtara da oy veriyor mu? Evet veriyor. Evi olup emlak vergisi verenlerde oy kullaniyor. Emlak vergisinin yüzde 1’ini muhtarlara verseniz ne olur? Ayip mi olur? Olmaz. Muhtara bütçe verilmesi sosyal yardimlasma açisindan çok önemlidir. Bir mahallede kimin fakir kiminde zengin oldugunu en iyi o mahallenin muhtari ve bakkali bilir. Dolayisiyla sosyal yardimlarinda muhtarlar araciligi ile dagitilmasi lazim” ifadelerini kullandi.

“Muhtarlar belediye meclislerinde söz sahibi olmali”

Kiliçdaroglu, muhtarlarin belediye meclislerinde söz sahibi olmasi gerektigini savunarak, “Belediye bir karar almis mahalleyle ilgili muhtarin haberi yok. Mahalleli gelir muhtara ‘bu nedir’ der. Siz derseniz ‘vallahi benimde haberim yok, belediye meclisi bu karari aldi.’ Olmaz. Sizin mahallenizle ilgili belediye meclisi bir karar alacaksa mahalle muhtari mutlaka o toplantiya katilmali, hem söz sahibi hem de karar sahibi olmali. Oy da kullanabilmeli. Muhtar o zaman mahallesine sahip çikmis olur” dedi.



“Muhtarliklar kamu kurumu olarak kabul edilmeli”

Kiliçdaroglu, muhtarliklarin kamu kurulu olarak kabul edilmesi fikrini de ortaya atarak, “Muhtarlik bir kamu kurumu olarak kabul edilmiyor. Seçimle gelen biri nasil kamu kurumu olmaz. Bu nedenle muhtarlarla belediyeler is birligi yapamazlar. Yaptiklari is birligi sadece göstermelik bir is birligi olur. Sizinle birlikte ortak proje gelistiremezler. Muhtarligin bir kamu kurumu olarak tanimlanmasi lazim. Muhtarlik bir kamu kurumudur. Seçimle gelmistir, topluma hizmet veriyor” dedi.



“Muhtarlar birligi kurulmali”

Kiliçdaroglu, belediye birligi gibi muhtarlar birligi kurulmasi gerektigini söyleyerek, “Türkiye Belediyeler Birligi var, Türkiye Muhtarlar Birligi de olmasi lazim. Türkiye Muhtarlar Birligi olmali ki muhtarlar tek bir noktadan ses çikartabilsinler. Her muhtarin siyasi görüsü farkli olabilir. Bizim görevimiz onlara saygi göstermektir. Ama muhtarlar genel olarak kendilerini temsil edecek bir genel birimin olmasi gerekir” seklinde konustu.



“Rüsvet alandan büyükelçi olmaz”

Kiliçdaroglu, atamalarda liyakatsizlik oldugunu öne sürerek, “Bugün üzülerek ifade edeyim, çürümenin içerisindeyiz. Büyükelçi atiyorsunuz. Büyükelçinin görevi nedir. Büyükelçi Türkiye Cumhuriyeti Devletini temsil eder. Arabasinda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bayragini tasir. Üç kisi aracinda bayragimizi tasir. Cumhurbaskani, vali ve büyükelçi. Bakanlar, digerleri ve biz tasiyamayiz. Çünkü biz devleti temsil etmiyoruz. Devleti bunlar temsil ederler. Eger rüsvet alan birisini büyükelçi atarsaniz o devlette çürüme baslamis demektir. Rüsvet alan birisi bizim bayragimizi temsil edemez. Bayram sadece benim bayragim degil, hepimizin bayragi. Vatan da sadece benim vatanim degil, hepinizin vatani. O nedenle böyle bakmamiz lazim. Rüsvet alan adamdan olmaz. Siz bir arkeologu getirip Merkez Bankasina atarsaniz bu is olmaz. Merkez Bankasi ile arkeologun ne isi var. Ekonomi konusunda egitimi olan insanlari getireceksiniz oraya. Eger oraya bir güresçiyi tayin ederseniz güresçi orada ne yapacak. Benim güresçilere saygim var. Basimin üstünde yerleri var. Altin madalya alirlar, gideriz kucaklariz onlari, basimizin üstünde yeri vardir onlarin. Tas yerinde agirdir. Sen güresçiysen Spor Bakanligina git, bir maas degil, üç maas versinler. Hiç itirazim yok. Ama banka yönetim kuruluna atanirsan o is olmaz, orada çürüme baslar” dedi.

Kaynak: İHA