Gölyazi'da 2500 Yillik Tarih Gün Yüzüne Çikiyor

Nilüfer Belediyesi’nin destegiyle 2500 yillik tarihiyle Türkiye’de önemli kültür varliklarina sahip alanlardan biri olan Gölyazi’da gerçeklestirilen “Apollonia ad Rhyndacum Antik Kenti” kazi çalismalarinda, Helenistik Dönem’e ait kalintilar gün yüzüne çikmaya devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanligi izni, Bursa Müze Müdürlügü ve Bursa Uludag Üniversitesi Arkeoloji Bölümü is birligiyle 2016 yilindan bu yana nekropol ve kutsal alandaki kazi çalismalari sonucunda “Apollonia Nekropol Arkeoparki”nin kente kazandirilmasinda önemli katkilari bulunan Nilüfer Belediyesi, iki ayri noktada daha kazi çalismalari yürütüyor.

Gölyazi’daki Zambaktepe mevkiinde 5 bin kisilik oldugu düsünülen antik tiyatro ve Apollon Tapinagi’nin yer aldigi Kiz Ada’daki kurtarma kazilarinda, önemli bulgular elde edildi.

2021 yilinda baslayan antik tiyatro ve 2016 yilindan günümüze devam eden Kiz Ada’daki kazi çalismalarinda önemli bulgular ortaya çikarken, Nilüfer Belediye Baskani Turgay Erdem de, Baskan Yardimcilari Zafer Yildiz ve Remzi Çinar ile birlikte Bursa Uludag Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Derya Sahin’in baskanligindaki çalismalari yerinde inceledi. Baskan Erdem, antik tiyatro alani ve Kiz Ada’ya giderek, Prof. Dr. Derya Sahin’den detayli bilgi aldi.

Antik tiyatroyu kente kazandirmak için büyük çaba gösterdiklerini belirten Baskan Erdem, çalismalarda gelinen noktada önemli buluntular ortaya çiktigini belirtti.

Bu konudaki heyecanini da dile getiren Baskan Erdem, “Gelecek yil imkanlarimiz dogrultusunda kazi çalismalarini daha da genisletmek istiyoruz. Antik çagda yapilmis tiyatroda, tekrar kültürel faaliyetlerde bulunmasina yönelik çalismalarimizi sürdürecegiz. Bunun için heyecanliyiz” diye konustu.

Kazi çalismalari ve süreç hakkinda konusan Bursa Uludag Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Derya Sahin de, kisa sürede tiyatronun giris duvarini bulduklarini, tiyatronun dis duvarlarinin uzun bir bölümünü ortaya çikardiklarini vurguladi. Hizli bir sekilde tiyatro alanindaki mimari buluntulari ortaya çikararak alanin, fonksiyonuna uygun sekilde yeniden kullanilmasini amaçladiklarini belirten Prof. Dr. Sahin, “Bu yil yapilan çalismalarda tiyatronun güney alaninda önemli yol kat ettik. Altyapi konstrüksiyonunu tespit etme sansimiz oldu. Orkestra bölümünde küçük sondaj çalismasi yaptik ve kisa bir alana indigimizde harçli zeminle karsilastik. Bütçe, çalisan sayisi ve hava sartlari, çalismalarin hizini etkiliyor. Tahmini 5 yil içinde tiyatronun tamamini gün yüzüne çikaracagimizi düsünüyorum” seklinde konustu.

Gölyazi’nin tarihi ve Kiz Ada’da ortaya çikan buluntular hakkinda da bilgiler veren Prof. Dr. Derya Sahin, bu noktada arkeolojik kazilarin büyük önem kazandigini belirtti.

Prof. Dr. Sahin, “Apollonia ad Rhyndacum kentinin M.Ö. 3. yüzyilda bir Milet kolonisi olarak kuruldugu düsünülüyor. Ancak Kiz Ada’da arkaik döneme ait buluntular, bize daha erken dönem kuruldugunu göstermekte. Kiz Ada’daki alan, Apollon tapinaginin bulundugu kutsal bir alan. Insanlar antik dönemde buraya özellikle bir takim ritüelleri gerçeklestirmek için geliyorlardi. Burada dört evreli tapinak oldugu görülmekte. Ihtiyaç halinde tapinagin büyütüldügü, temel yapilarinda açikça görülmekte. Tapinagin arka bölümünde temizliklere basladik. 1880’li yillarda eski seyyahlarin yaptigi arastirmalarda, adanin ortasinda Apollon Tapinagi, etrafinda ise stoalarin oldugu tespit edilmis. Stoalarin disinda da üzeri tonozlu yapilardan bahsediliyor. Bu tonozlu yapilara dair henüz buluntu elimize geçmedi. Opisthodomos denilen tapinagin arka kismini kismen açiga çikardik. Ortaya çikan bütün buluntular, alanin Tanri Apollon için kutsal bir alan oldugunu gösteriyor” dedi.