Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan (4)
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, “Vatandaslarima sesleniyorum; diyorum ki kamu bankalarina gidin. Kamu bankalarina gitmek suretiyle de böyle bir sömürü çarki içerisine girmeyin. Kamu bankalari bu konuda hassas. Vatandasini kesinlikle yüksek faizle sömürme gibi bir gayretin içerisine giremez. Bundan rahatsiz olacak özel sektör bankalari biliyorum. Ama bunu söylemeye mecburum” dedi.
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, katildigi televizyon programinda basin mensuplarinin sorularini yanitladi. Elektrik faturalarindaki kademeli fiyatlandirma konusunun sorulmasi üzerine cevap veren Cumhurbaskani Erdogan, sunlari kaydetti:
“Salgin kosullari nedeniyle alinmis tedbir. Dünyada elektrik üretiminin ana hammaddelerinden olan kömür fiyatlarinda 5 kat, dogalgaz fiyatlarinda 10 kat artislar söz konusu. Enerji piyasalarinin sürdürebilirligi için zorunlu miktar kadar bir düzenleme yapilmis olmakla birlikte fiyatlarda sübvansiyon hala mevcuttur. 2021 yilinda vatandaslarimizin elektrik faturalarinda yüzde 50, dogalgaz faturalarinda ise yüzde 75 oranda devletimiz sübvansiyona gitmistir. Böylece toplamda 100 milyar lirayi bulan maliyeti devletimiz sübvanse ederek karsiladi ve tarifelere de bunu yansitmadi. 2022 yilinda benzer sübvansiyonlar yine devam edecektir. Ayrica bir konut abonesinin aylik elektrik ve dogalgaz faturasi için ödedigi toplam tutar 2002 yilinda net asgari ücretin yüzde 47’sini olusturuyordu. Ayni miktardaki tüketim için bu oran 2022’de yüzde 12,9 seviyelerine düstü. Kademeli tarife Türkiye’deki hanelerin ortalama elektrik tüketimleri hesaplanarak 150 kilovat saat olarak belirlendi. 2021 yili verilerine göre ülkemizdeki konutlarda ortalama tüketim aylik 134 kilovat saat olarak gerçeklesti. Aylik 150 kilovat saatlik tüketim düsük tarifeden, 150 kilovat saati asan tüketimler daha yüksek faturalandiriliyor. Aylik 150 kilovat saat miktari; 1 ay 30 gün varsayilarak günlük 5 kilovat saatin 30 güne tekabül eden miktarindan hareketle olusuyor. Kademeli tarifenin amaci su; elektrigin verimli kullanimini tesvik etmek. Dar gelirli vatandaslarin kullandigi elektrigin sübvanse edilmesini saglamak, uygulama yeni basladi.
Önümüzdeki günlerde kullanim verileri de takip edilecek.”
“Bu model ile birlikte ülkemiz daha güçlü hale gelecek, ekonomimiz olasi spekülatif ve manipülatif müdahalelerden daha az etkilenecektir”
Faiz politikasi hakkinda atilacak adimlarin ve yol haritasinin sorulmasi üzerine cevap veren Erdogan, “Uyguladigimiz akilci politikalarla kamu maliyesi, bankacilik sektöründe ciddi kazanimlar ve güçlü bir durus elde ettik. Bunun yaninda faiz oranlarinda tarihi düsük seviyeleri yakalama basarisini göstermistik. Türkiye 2013 yilinda tarihinin en düsük faiz ortamini yakaladi. Bir dizi iç ve dis olumsuz gelismeyle bu süreç kesintiye ugradi. Son 20 yilda altyapi yatirimlarinda önemli mesafeler kat ettik. Dogrudan yatirimlari destekleyen güçlü bir tesvik sistemine sahibiz. Ülkemizde is yapma ortaminin gelistirilmesi için devrim niteliginde adimlar atildi. Üretim odakli ihracat ve istihdami arttirmak hep önceligimiz oldu. Bütün bunlar yeni modelimizin uygulanmasina yönelik uygun zemini hazirladi. Nihai amacimiz olan dengeli ve sürdürülebilir büyümeye kesinlikle ulasacagiz. Dengeli büyüme, büyüme kompozisyonunun dis talep lehine iyilestirildigine dair bir görünümü ifade ediyor. Sürdürebilir büyüme ise makro dengelerin korundugu büyüme çerçevesine isaret ediyor. Yüksek faiz ortaminin orta-uzun vadede kirilganlik olusturdugu asikar. Bu ortamda kaynaklarimiz üretime gitmiyor. Bu da ekonomik olarak güçlenmek isteyen ülkemizin gelismesine ket vuruyor. Biz bu sebeple düsük faiz ortaminda kaynaklarimizi üretim, istihdam, ihracat ve büyüme olarak kullanmak istiyoruz. Biz önümüzdeki döneme çok iyimser bakiyoruz. Son dönemde döviz kurlarindaki istikrarli seyir, bu iyimser bakisimizi da destekliyor. Kamusal kaynaklari ve banka kredilerini etkin ve verimli sekilde üretimin arttirilmasi için kullanarak bu mücadelede basarili olacagimiza inaniyorum. Bu model ile birlikte ülkemiz daha güçlü hale gelecek, ekonomimiz olasi spekülatif ve manipülatif müdahalelerden daha az etkilenecektir. Bundan eminiz” seklinde konustu.
“Vatandaslarima sesleniyorum; diyorum ki kamu bankalarina gidin”
Merkez Bankasi politika faizi ile bankalarin uyguladigi faiz arasindaki makasin açikliginin sorulmasi üzerine cevap veren Cumhurbaskani Erdogan sunlari kaydetti:
“Bu makas özellikle de özel bankalarin bu konuda hala sömürü çarkini devam ettirme gayretinin oldugunu görüyoruz. Vatandaslarima sesleniyorum; diyorum ki kamu bankalarina gidin. Kamu bankalarina gitmek suretiyle de böyle bir sömürü çarki içerisine girmeyin. Kamu bankalari bu konuda hassas. Vatandasini kesinlikle yüksek faizle sömürme gibi bir gayretin içerisine giremez. Bundan rahatsiz olacak özel sektör bankalari biliyorum. Ama bunu söylemeye mecburum. Biz bu ülkede tüketim ekonomisine destek vereceksek, sömürü yoluyla degil vatandas temin ettigi kredisini gelsin sizinle de kullansin. Ama siz böyle yaparsaniz gidecegi yer neresidir? Uygun krediyi veren kamu bankasidir. Oralar vasitasiyla, konut kredisi mi, araç kredisi mi, onlari da buradan temin edecek. Faizden medet umulmasini kesinlikle dogru bulmuyoruz. Yatirim, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla ile büyüme kararimizi her zaman açikliyorum. Bankalarimizin bu yaklasimi benimsemeleri çok önemli. Benimsemedikleri takdirde bizim de mücadelemiz devam edecektir.”
“Enflasyon görünümündeki bozulmayi sinirlamak, enflasyonun olumsuz etkilerini vatandaslarimiza asgari düzeyde yansitmak amaciyla gerekli adimlar atiliyor”
Enflasyon ile mücadele kapsaminda atilacak adimlarin atilmasi üzerine cevap veren Erdogan, “Küresel enerji ve emtia fiyatlarinda ciddi bir artis yasandi. Uluslararasi tasimacilik faaliyetlerinde, navlun fiyatlarinda yükselisler oldu. Küresel tedarik zincirindeki bozulmalar açik ve net ortada. Bütün bunlar ile beraber girdi maliyetlerinde yine önemli artislar oldu. Bu durum tüm dünyada enflasyonist baskilari artirdi. Maliyet enflasyonuna yol açan bu gelismeler diger ülkelerde oldugu gibi ülkemizde de etkili oldu. Çogunlukla dissal ve geçici olan faktörlerin normallesmesi ile birlikte yurt içi finansal piyasalarda bir dengelenme söz konusu. Dünyanin ekonomide en büyügü Amerika, eger enflasyonla mücadelede bu isi basaramiyorsa, bati ülkeleri bu isi basaramiyorsa, kendi ülkemizdeki sartlara da buna göre bakmamiz lazim. Bu dengelenme 2022 enflasyon görünümüne, olumlu katki saglayacaktir. Enflasyonla mücadele önceligimizdir. Enflasyon görünümündeki bozulmayi sinirlamak, enflasyonun olumsuz etkilerini vatandaslarimiza asgari düzeyde yansitmak amaciyla gerekli adimlar atiliyor. Bu adimlari kararli sekilde atarken de para ve maliye politikalarinda güçlü bir koordinasyonumuz var. Rekabeti ve verimliligi arttirici yapisal politikalari da hayata geçiriyoruz. Bu yolla enflasyonun düsürülmesini hedefliyoruz. Bu kapsamda Fiyat Istikrari Komitesi düzenli toplaniyor, fiyat hareketleri yakindan izleniyor. Para politikasi etkinliginin sinirli kaldigi arz soklari durumlarinda da alinacak tedbirler bütüncül bir bakis açisiyla gözden geçiriliyor. Neticesini de bu sekilde alacagimiza inaniyorum” diye konustu.
Kaynak: İHA
“Salgin kosullari nedeniyle alinmis tedbir. Dünyada elektrik üretiminin ana hammaddelerinden olan kömür fiyatlarinda 5 kat, dogalgaz fiyatlarinda 10 kat artislar söz konusu. Enerji piyasalarinin sürdürebilirligi için zorunlu miktar kadar bir düzenleme yapilmis olmakla birlikte fiyatlarda sübvansiyon hala mevcuttur. 2021 yilinda vatandaslarimizin elektrik faturalarinda yüzde 50, dogalgaz faturalarinda ise yüzde 75 oranda devletimiz sübvansiyona gitmistir. Böylece toplamda 100 milyar lirayi bulan maliyeti devletimiz sübvanse ederek karsiladi ve tarifelere de bunu yansitmadi. 2022 yilinda benzer sübvansiyonlar yine devam edecektir. Ayrica bir konut abonesinin aylik elektrik ve dogalgaz faturasi için ödedigi toplam tutar 2002 yilinda net asgari ücretin yüzde 47’sini olusturuyordu. Ayni miktardaki tüketim için bu oran 2022’de yüzde 12,9 seviyelerine düstü. Kademeli tarife Türkiye’deki hanelerin ortalama elektrik tüketimleri hesaplanarak 150 kilovat saat olarak belirlendi. 2021 yili verilerine göre ülkemizdeki konutlarda ortalama tüketim aylik 134 kilovat saat olarak gerçeklesti. Aylik 150 kilovat saatlik tüketim düsük tarifeden, 150 kilovat saati asan tüketimler daha yüksek faturalandiriliyor. Aylik 150 kilovat saat miktari; 1 ay 30 gün varsayilarak günlük 5 kilovat saatin 30 güne tekabül eden miktarindan hareketle olusuyor. Kademeli tarifenin amaci su; elektrigin verimli kullanimini tesvik etmek. Dar gelirli vatandaslarin kullandigi elektrigin sübvanse edilmesini saglamak, uygulama yeni basladi.
Önümüzdeki günlerde kullanim verileri de takip edilecek.”
“Bu model ile birlikte ülkemiz daha güçlü hale gelecek, ekonomimiz olasi spekülatif ve manipülatif müdahalelerden daha az etkilenecektir”
Faiz politikasi hakkinda atilacak adimlarin ve yol haritasinin sorulmasi üzerine cevap veren Erdogan, “Uyguladigimiz akilci politikalarla kamu maliyesi, bankacilik sektöründe ciddi kazanimlar ve güçlü bir durus elde ettik. Bunun yaninda faiz oranlarinda tarihi düsük seviyeleri yakalama basarisini göstermistik. Türkiye 2013 yilinda tarihinin en düsük faiz ortamini yakaladi. Bir dizi iç ve dis olumsuz gelismeyle bu süreç kesintiye ugradi. Son 20 yilda altyapi yatirimlarinda önemli mesafeler kat ettik. Dogrudan yatirimlari destekleyen güçlü bir tesvik sistemine sahibiz. Ülkemizde is yapma ortaminin gelistirilmesi için devrim niteliginde adimlar atildi. Üretim odakli ihracat ve istihdami arttirmak hep önceligimiz oldu. Bütün bunlar yeni modelimizin uygulanmasina yönelik uygun zemini hazirladi. Nihai amacimiz olan dengeli ve sürdürülebilir büyümeye kesinlikle ulasacagiz. Dengeli büyüme, büyüme kompozisyonunun dis talep lehine iyilestirildigine dair bir görünümü ifade ediyor. Sürdürebilir büyüme ise makro dengelerin korundugu büyüme çerçevesine isaret ediyor. Yüksek faiz ortaminin orta-uzun vadede kirilganlik olusturdugu asikar. Bu ortamda kaynaklarimiz üretime gitmiyor. Bu da ekonomik olarak güçlenmek isteyen ülkemizin gelismesine ket vuruyor. Biz bu sebeple düsük faiz ortaminda kaynaklarimizi üretim, istihdam, ihracat ve büyüme olarak kullanmak istiyoruz. Biz önümüzdeki döneme çok iyimser bakiyoruz. Son dönemde döviz kurlarindaki istikrarli seyir, bu iyimser bakisimizi da destekliyor. Kamusal kaynaklari ve banka kredilerini etkin ve verimli sekilde üretimin arttirilmasi için kullanarak bu mücadelede basarili olacagimiza inaniyorum. Bu model ile birlikte ülkemiz daha güçlü hale gelecek, ekonomimiz olasi spekülatif ve manipülatif müdahalelerden daha az etkilenecektir. Bundan eminiz” seklinde konustu.
“Vatandaslarima sesleniyorum; diyorum ki kamu bankalarina gidin”
Merkez Bankasi politika faizi ile bankalarin uyguladigi faiz arasindaki makasin açikliginin sorulmasi üzerine cevap veren Cumhurbaskani Erdogan sunlari kaydetti:
“Bu makas özellikle de özel bankalarin bu konuda hala sömürü çarkini devam ettirme gayretinin oldugunu görüyoruz. Vatandaslarima sesleniyorum; diyorum ki kamu bankalarina gidin. Kamu bankalarina gitmek suretiyle de böyle bir sömürü çarki içerisine girmeyin. Kamu bankalari bu konuda hassas. Vatandasini kesinlikle yüksek faizle sömürme gibi bir gayretin içerisine giremez. Bundan rahatsiz olacak özel sektör bankalari biliyorum. Ama bunu söylemeye mecburum. Biz bu ülkede tüketim ekonomisine destek vereceksek, sömürü yoluyla degil vatandas temin ettigi kredisini gelsin sizinle de kullansin. Ama siz böyle yaparsaniz gidecegi yer neresidir? Uygun krediyi veren kamu bankasidir. Oralar vasitasiyla, konut kredisi mi, araç kredisi mi, onlari da buradan temin edecek. Faizden medet umulmasini kesinlikle dogru bulmuyoruz. Yatirim, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla ile büyüme kararimizi her zaman açikliyorum. Bankalarimizin bu yaklasimi benimsemeleri çok önemli. Benimsemedikleri takdirde bizim de mücadelemiz devam edecektir.”
“Enflasyon görünümündeki bozulmayi sinirlamak, enflasyonun olumsuz etkilerini vatandaslarimiza asgari düzeyde yansitmak amaciyla gerekli adimlar atiliyor”
Enflasyon ile mücadele kapsaminda atilacak adimlarin atilmasi üzerine cevap veren Erdogan, “Küresel enerji ve emtia fiyatlarinda ciddi bir artis yasandi. Uluslararasi tasimacilik faaliyetlerinde, navlun fiyatlarinda yükselisler oldu. Küresel tedarik zincirindeki bozulmalar açik ve net ortada. Bütün bunlar ile beraber girdi maliyetlerinde yine önemli artislar oldu. Bu durum tüm dünyada enflasyonist baskilari artirdi. Maliyet enflasyonuna yol açan bu gelismeler diger ülkelerde oldugu gibi ülkemizde de etkili oldu. Çogunlukla dissal ve geçici olan faktörlerin normallesmesi ile birlikte yurt içi finansal piyasalarda bir dengelenme söz konusu. Dünyanin ekonomide en büyügü Amerika, eger enflasyonla mücadelede bu isi basaramiyorsa, bati ülkeleri bu isi basaramiyorsa, kendi ülkemizdeki sartlara da buna göre bakmamiz lazim. Bu dengelenme 2022 enflasyon görünümüne, olumlu katki saglayacaktir. Enflasyonla mücadele önceligimizdir. Enflasyon görünümündeki bozulmayi sinirlamak, enflasyonun olumsuz etkilerini vatandaslarimiza asgari düzeyde yansitmak amaciyla gerekli adimlar atiliyor. Bu adimlari kararli sekilde atarken de para ve maliye politikalarinda güçlü bir koordinasyonumuz var. Rekabeti ve verimliligi arttirici yapisal politikalari da hayata geçiriyoruz. Bu yolla enflasyonun düsürülmesini hedefliyoruz. Bu kapsamda Fiyat Istikrari Komitesi düzenli toplaniyor, fiyat hareketleri yakindan izleniyor. Para politikasi etkinliginin sinirli kaldigi arz soklari durumlarinda da alinacak tedbirler bütüncül bir bakis açisiyla gözden geçiriliyor. Neticesini de bu sekilde alacagimiza inaniyorum” diye konustu.