'Derelere Yakin Evlerin Zemin Ve Birinci Katlari Bos Birakilmali' Uyarisi

ODTÜ Insaat Mühendisligi Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Zuhal Akyürek: 'Özellikle Karadeniz Bölgesi'ndeki derelerin etrafinda olasi taskin ihtimaline karsi tampon alan olusturulmasi, derelere yakin olan ve sel sularindan etkilenebilecek evlerin su basma katlarinin kesinlikle bos birakilmasi olasi sel olaylarinda en azindan can kaybini önleyecektir' 'Yagmur suyu sebekelerinin tasarimi yapilirken geçmis en az 30 yilin verisi dikkate alinarak tasarim debileri istatistiksel yöntemlerle hesaplanir. Bu hesaplama yöntemlerinde iklim degisikligi faktörünü dikkate almak zorundayiz'

YILDIZ NEVIN GÜNDOGMUS - ODTÜ Insaat Mühendisligi Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Zuhal Akyürek, Karadeniz Bölgesi'ndeki derelerin etrafinda olasi taskin ihtimaline karsi derelere yakin olan ve sel sularindan etkilenebilecek evlerin zemin ve birinci katlarinin bos birakilmasinin olasi sel olaylarinda can kaybini önleyebilecegini bildirdi.

ODTÜ Insaat Mühendisligi Bölümü Su Kaynaklari Mühendisligi Laboratuvari'nda kentlerde meydana gelen taskinlara iliskin çalismalar yürüten Akyürek, Birlesmis Milletler bünyesindeki Hükümetler Arasi Iklim Degisikligi Paneli'nin açikladigi son rapora göre dünyanin hem iyi hem de kötü senaryolara göre her geçen gün isindigina dikkati çekti.

Sicakliklarin artis göstermesinin ortalama yagista mekansal degisiklige neden oldugunu, bu nedenle asiri siddetli yagis, yüksek yagis miktarinin kisa sürede olusmasi, siddetli ve uzun süren kurakliklar gibi olaylarin daha fazla yasamaya baslandigini anlatan Akyürek, "Son günlerde ülkemizde Karadeniz Bölgesi'nde gelisen sel olaylari da küresel isinma nedeniyle olusan yüksek siddetli yagislar sonucu olusmustur. Meteoroloji Genel Müdürlügünün degerlerine göre, 12 Agustos'ta Kastamonu Bozkurt ilçesinde 294,2 milimetre, 11 Agustos'ta Bartin Ulus ilçesinde 302,4 milimetre yagisin gerçeklestigi belirlenmistir. Bu degerler her iki yerde de son 50-60 yilda gözlenen en yüksek degerlerden 2-3 kat daha fazladir." dedi.

Akyürek, yüksek yagis miktarinin kisa sürede olusmasi sonucu derelerin tasip, betonlasan sehirlerde taskinlar olusturduguna degenirken, "Yagmur suyu sebekelerinin tasarimi yapilirken geçmis en az 30 yilin verisi dikkate alinarak tasarim debileri istatistiksel yöntemlerle hesaplanir. Bu hesaplama yöntemlerinde iklim degisikligi faktörünü dikkate almak zorundayiz. Bu nedenle gerek yagis ve sicaklik gibi meteorolojik parametrelerin gerekse akim degerlerinin daha saglikli ve sürekli ölçülmesi gerekmektedir." ifadelerini kullandi.

Gelisen teknolojiyle her türlü yagis sonucu olusabilecek sellenme simülasyonlarinin modellenebildigine isaret eden Akyürek, sözlerini söyle sürdürdü:

"ODTÜ Insaat Mühendisligi Bölümü Su Kaynaklari Laboratuvari'nda sürdürdügümüz arastirmalarda gördük ki sehir içinden geçen bir derenin etrafinda mutlaka derenin tasmasi sonucu olusabilecek suyun geçici olarak depolanacagi alanlarin 'yesil alan' olarak birakilmasi gerekir. Özellikle Karadeniz Bölgesi'ndeki derelerin etrafinda olasi taskin ihtimaline karsi tampon alan olusturulmasi, derelere yakin olan ve sel sularindan etkilenebilecek evlerin su basma katlarinin (zemin ve birinci katlar) kesinlikle bos birakilmasi olasi sel olaylarinda en azindan can kaybini önleyecektir. Sehir içinden geçen derelerin islah edilmesi, iklim degisikligi sonucu olusan yüksek siddetli yagislarin etkilerini azaltmaya yetmeyecektir. Özellikle derelerin üzerinde insa edilen köprüler, derenin tasima kapasitesini azaltmaktadir, derenin tasidigi malzemenin köprü ayaklarinda birikmesi sonucu bu alanlarda derelerin tastigi veya köprülerin yikildigi bilinmektedir. Yapilan simülasyonlarla uygun köprü açikliginin ve köprü sayisinin belirlenmesi mümkündür. Taskin modellemesi yapilan ve riskli bulunan yasam alanlarinda gerekli önlemlerin bir an önce alinmasi gerekmektedir."

- "Yasam alanlarimizda daha çok yesil alan, daha çok agaçlandirilmis alana ihtiyaç duymaktayiz"

Akyürek, selden etkilenen kisilerin 5-10 dakika gibi kisa sürede sularin yükseldigini söylediklerini belirterek, "Bu durum betonlasan yasam alanlarina yagan yagmurun toprakla bulusamadan akisa geçtigini, topraga sizmanin yeterince gerçeklesmemesi sonucu yagan yagmurun sele sebep oldugunu göstermektedir. Betonlasma sonucu yüzde 75 geçirimsizlesen alanda olusacak akimi yüzde 55 oraninda artirdigi bilinmektedir. Bu da sehir taskinlarinin daha fazla olmasina neden olmaktadir. Yasam alanlarimizda daha çok yesil alan, daha çok agaçlandirilmis alana ihtiyaç duymaktayiz. Ani olusan siddetli yagislarin en azindan bir kisminin depolanabildigi küçük gölcükler tasarlayarak, daha fazla park alanlari ile sellere karsi dayanikli sehirler olusturmaliyiz." diye konustu.

Avrupa Birligi projesi olan "Ponderful" da bu kapsamda arastirmalar yaptigini dile getiren Akyürek, "Iklim degisikligini sebep olarak gören politikalara degil, bunu dikkate alan, yasamin her alaninda iklim degisikliginin farkindaligini artiran, uyum stratejilerini gelistiren etkili politikalara ihtiyaç duymaktayiz." degerlendirmesini yapti.
Kaynak: AA