KTÜ'lü Prof. Dr. Cansu'dan Sorunlu Internet Kullanimi Ve Internet Bagimliligi Arastirmasi Açiklamasi
'Trabzon'da yaklasik 5 bin ögrenci ile yaptigimiz çalismamizda sorunlu internet kullanimi oranini yüzde 17,1 bulduk. Bu oran oldukça yüksek bir rakam. Internet bagimligini ise yüzde 2,6 bulduk. Verilere göre erkeklerde her 5 kisiden 1'i, kizlarda ise 10 kisiden 1'i sorunlu internet kullanmaktadir' 'Ayni agir bir sigara, içki ve madde bagimligi gibi bir bagimlilik bu da. Oyun bagimliliklari, beyindeki dopamin salinimini artirarak çocuklarda bunu engelleme mekanizmasini kirmaktadir' 'Oyun bagimligi olan çocuklarin anne ve babalarinda da çok fazla oyun oynama istegi var'
GAZI NOGAY - Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tip Fakültesi Çocuk Nörolojisi Ana Bilim Dali Baskani Prof. Dr. Ali Cansu, Trabzon'daki yaklasik 5 bin ögrenci ile yaptiklari çalismalarinda sorunlu internet kullanimi oranini yüzde 17,1 bulduklarini belirterek, "Bu oran oldukça yüksek bir rakam. Internet bagimligini ise yüzde 2,6 bulduk. Verilere göre erkeklerde her 5 kisiden 1'i, kizlarda ise 10 kisiden 1'i sorunlu internet kullanmaktadir." dedi.
Cansu, AA muhabirine, "Kovid-19 salgini döneminde 8-17 yas arasindaki çocuklarda degisen tutum ve davranislarin incelenmesi ve internet bagimliliginin degerlendirilmesi" konulu bir çalisma yürüttügünü söyledi.
Çocuklarin internet bagimliligi ve sorunlu internet kullanimini ortaya çikarmak amaciyla yaptigi çalismayi, Il Milli Egitim ve Saglik müdürlüklerinin katkisiyla yürüttügünü belirten Cansu, kapsamli sonuçlar elde ettikleri çalismayi, Trabzon'daki ilkokul, ortaokul ve liselerde okuyan 4 bin 892 ögrenci ve ailelerinin katilimiyla anket usulüyle gerçeklestirdiklerini anlatti.
Ankete katilan ögrencilerin yüzde 51,6'sinin kiz, yüzde 48,4'ünün de erkek, yas ortalamalarinin da 13 oldugunu kaydeden Cansu, ögrencilerin yüzde 90,8'inin anne ve babasiyla yasadigini ve yüzde 77,9'unun en az bir kardesinin bulundugunu ifade etti.
Ali Cansu, ögrencilerden yüzde 90,4'ünün devlet okullarinda, geri kalan kismin da özel okulda egitim gördügünü aktararak, 4 bin 892 ögrenciden 4 bin 622'sinin evinde internet bulundugunu, bir evde en az 3 akilli telefon oldugunu belirlediklerini dile getirdi.
Cansu, Trabzon'da yaklasik 5 bin ögrenci ile yaptiklari çalismalarinda, sorunlu internet kullanimi oranini yüzde 17,1 bulduklarina isaret ederek, bu oranin oldukça yüksek bir rakam oldugunu belirtti.
Internet bagimligi oraninin ise yüzde 2,6 oldugunu vurgulayan Cansu, sözlerini söyle sürdürdü:
"Verilere göre erkeklerde her 5 kisiden 1'i, kizlarda ise 10 kisiden 1'i sorunlu internet kullanmaktadir. Sorunlu internet kullanimini, kisilerin yasaminin olumsuz etkilenmesi, gereginden fazla internette vakit geçirme ve sosyallesmeyi sanal ortamda aramak olarak tanimlayabiliriz. Internet bagimligi dedigimiz olay ise çocugun bütün gün internette oyun oynama istegi. Kendisini oyundan alindigi zaman sinirli, öfkeli bir hale sokar, hatta aileye bile saldirabilir. Bütün gününü oyun oynamanin üzerine kurmustur. Hatta öz bakim becerilerini bile aksatir. Banyo yapma, uyku, lavaboya gitme, yemek yeme gibi becerilerini bile istemezler, onun yerine oyun oynamak isterler. Yalan söylemeye baslarlar, derslerde basarisiz olmaya baslarlar, aile ile sosyal iliskileri bozulur. Daha fazla oyun oynamak için yalan söylemeyi aliskanlik haline getirir. Her seyi oyun oynamak üzerine kurmustur. Bu çocuklarimizin orani yüzde 2,6. Bu önemli bir sorundur. Aslinda sorunlu internet kullanimi da önemli bir sorundur ama internet bagimliliginin ayri bir baslik altinda incelenmesi lazim."
- "Çocuk psikiyatrisi ve psikologu esliginde bunlarin tedavi olmalari gerekiyor"
Cansu, internette oyun bagimlisi olan çocuklarin mutlaka tedavi edilmesi gerektigini vurgulayarak, "Çocuk psikiyatrisi ve psikologu esliginde bunlarin tedavi olmalari gerekiyor. Kisilerin bunu, evde kendilerinin halletme sansi yok. Ayni agir bir sigara, içki bagimligi ve madde bagimligi gibi bir bagimlilik bu da. Oyun bagimliliklari, beyindeki dopamin salinimini arttirarak, çocuklarda bunu engelleme mekanizmasini kirmaktadir." diye konustu.
Ali Cansu, salgin sürecinin çocuklari olumsuz etkiledigini, uyku ve daha fazla kilo alma sorunlarina yol açtigini da söyledi.
Bu süreçte çocuklarin daha da içe kapandigini belirlediklerini dile getiren Cansu, "Çalismamizda anneler, 'Çocugum yüzde 17 oraninda sinirli' derken, pandemi döneminde bu oranin yüzde 50'nin üstünde oldugunu tarif ediyorlar. Çocuklar daha içe kapanik. Daha önceden yüzde 10-20 oraninda içe kapanik iken çocuklarimiz simdi yüzde 40-50 oraninda içe kapaniklar. Önceden daha umutluyken simdi daha umutsuz ifadeleri var çocuklarin. Pandemi, çocugun içe kapanmasina da yol açmis." degerlendirmesinde bulundu.
- "Yeni bir rehabilitasyon dönemi geçirmemiz lazim"
Cansu, oyun bagimlisi çocuklarin aileleriyle ilgili sonuçlara da deginerek, "Bu çalismayla çikan en önemli sonuçlardan bir tanesi. Oyun bagimligi olan çocuklarin anne ve babalarinda da çok fazla oyun oynama istegi var. 2 saatin üzerinde. Normal telefon disinda internet kullanimi veya oyun oynama orani eriskenlerde de yüzde 20. Bu da bir nevi ailelerin de internet bagimlisi oldugunu gösteriyor." dedi.
Herkesin bu konuda üzerine düsen sorumlulugu yerine getirmesi gerektiginin altini çizen Cansu, sunlari kaydetti:
"Çocuklari bu noktaya getirmemek lazim. Mutlaka sinirli internet kullanimi olmasi lazim. Anne ve baba olarak çalisiyoruz ve para sagliyoruz ama bunlara zaman ayirmamiz lazim. Kendimize de dikkat etmemiz gerekir. Çünkü bu dönem içerisinde kitap okuma aliskanligi belirgin olarak azalmis, sosyal iliskiler azalmis, çocuklardaki mutluluk seviyesi düsmüs ve bu dönem içerisinde çocuklar tamamen içe kapanmis ve sosyal izolasyon gerçeklesmis. O yüzden yeni bir rehabilitasyon dönemi geçirmemiz lazim."
Kaynak: AA
Cansu, AA muhabirine, "Kovid-19 salgini döneminde 8-17 yas arasindaki çocuklarda degisen tutum ve davranislarin incelenmesi ve internet bagimliliginin degerlendirilmesi" konulu bir çalisma yürüttügünü söyledi.
Çocuklarin internet bagimliligi ve sorunlu internet kullanimini ortaya çikarmak amaciyla yaptigi çalismayi, Il Milli Egitim ve Saglik müdürlüklerinin katkisiyla yürüttügünü belirten Cansu, kapsamli sonuçlar elde ettikleri çalismayi, Trabzon'daki ilkokul, ortaokul ve liselerde okuyan 4 bin 892 ögrenci ve ailelerinin katilimiyla anket usulüyle gerçeklestirdiklerini anlatti.
Ankete katilan ögrencilerin yüzde 51,6'sinin kiz, yüzde 48,4'ünün de erkek, yas ortalamalarinin da 13 oldugunu kaydeden Cansu, ögrencilerin yüzde 90,8'inin anne ve babasiyla yasadigini ve yüzde 77,9'unun en az bir kardesinin bulundugunu ifade etti.
Ali Cansu, ögrencilerden yüzde 90,4'ünün devlet okullarinda, geri kalan kismin da özel okulda egitim gördügünü aktararak, 4 bin 892 ögrenciden 4 bin 622'sinin evinde internet bulundugunu, bir evde en az 3 akilli telefon oldugunu belirlediklerini dile getirdi.
Cansu, Trabzon'da yaklasik 5 bin ögrenci ile yaptiklari çalismalarinda, sorunlu internet kullanimi oranini yüzde 17,1 bulduklarina isaret ederek, bu oranin oldukça yüksek bir rakam oldugunu belirtti.
Internet bagimligi oraninin ise yüzde 2,6 oldugunu vurgulayan Cansu, sözlerini söyle sürdürdü:
"Verilere göre erkeklerde her 5 kisiden 1'i, kizlarda ise 10 kisiden 1'i sorunlu internet kullanmaktadir. Sorunlu internet kullanimini, kisilerin yasaminin olumsuz etkilenmesi, gereginden fazla internette vakit geçirme ve sosyallesmeyi sanal ortamda aramak olarak tanimlayabiliriz. Internet bagimligi dedigimiz olay ise çocugun bütün gün internette oyun oynama istegi. Kendisini oyundan alindigi zaman sinirli, öfkeli bir hale sokar, hatta aileye bile saldirabilir. Bütün gününü oyun oynamanin üzerine kurmustur. Hatta öz bakim becerilerini bile aksatir. Banyo yapma, uyku, lavaboya gitme, yemek yeme gibi becerilerini bile istemezler, onun yerine oyun oynamak isterler. Yalan söylemeye baslarlar, derslerde basarisiz olmaya baslarlar, aile ile sosyal iliskileri bozulur. Daha fazla oyun oynamak için yalan söylemeyi aliskanlik haline getirir. Her seyi oyun oynamak üzerine kurmustur. Bu çocuklarimizin orani yüzde 2,6. Bu önemli bir sorundur. Aslinda sorunlu internet kullanimi da önemli bir sorundur ama internet bagimliliginin ayri bir baslik altinda incelenmesi lazim."
- "Çocuk psikiyatrisi ve psikologu esliginde bunlarin tedavi olmalari gerekiyor"
Cansu, internette oyun bagimlisi olan çocuklarin mutlaka tedavi edilmesi gerektigini vurgulayarak, "Çocuk psikiyatrisi ve psikologu esliginde bunlarin tedavi olmalari gerekiyor. Kisilerin bunu, evde kendilerinin halletme sansi yok. Ayni agir bir sigara, içki bagimligi ve madde bagimligi gibi bir bagimlilik bu da. Oyun bagimliliklari, beyindeki dopamin salinimini arttirarak, çocuklarda bunu engelleme mekanizmasini kirmaktadir." diye konustu.
Ali Cansu, salgin sürecinin çocuklari olumsuz etkiledigini, uyku ve daha fazla kilo alma sorunlarina yol açtigini da söyledi.
Bu süreçte çocuklarin daha da içe kapandigini belirlediklerini dile getiren Cansu, "Çalismamizda anneler, 'Çocugum yüzde 17 oraninda sinirli' derken, pandemi döneminde bu oranin yüzde 50'nin üstünde oldugunu tarif ediyorlar. Çocuklar daha içe kapanik. Daha önceden yüzde 10-20 oraninda içe kapanik iken çocuklarimiz simdi yüzde 40-50 oraninda içe kapaniklar. Önceden daha umutluyken simdi daha umutsuz ifadeleri var çocuklarin. Pandemi, çocugun içe kapanmasina da yol açmis." degerlendirmesinde bulundu.
- "Yeni bir rehabilitasyon dönemi geçirmemiz lazim"
Cansu, oyun bagimlisi çocuklarin aileleriyle ilgili sonuçlara da deginerek, "Bu çalismayla çikan en önemli sonuçlardan bir tanesi. Oyun bagimligi olan çocuklarin anne ve babalarinda da çok fazla oyun oynama istegi var. 2 saatin üzerinde. Normal telefon disinda internet kullanimi veya oyun oynama orani eriskenlerde de yüzde 20. Bu da bir nevi ailelerin de internet bagimlisi oldugunu gösteriyor." dedi.
Herkesin bu konuda üzerine düsen sorumlulugu yerine getirmesi gerektiginin altini çizen Cansu, sunlari kaydetti:
"Çocuklari bu noktaya getirmemek lazim. Mutlaka sinirli internet kullanimi olmasi lazim. Anne ve baba olarak çalisiyoruz ve para sagliyoruz ama bunlara zaman ayirmamiz lazim. Kendimize de dikkat etmemiz gerekir. Çünkü bu dönem içerisinde kitap okuma aliskanligi belirgin olarak azalmis, sosyal iliskiler azalmis, çocuklardaki mutluluk seviyesi düsmüs ve bu dönem içerisinde çocuklar tamamen içe kapanmis ve sosyal izolasyon gerçeklesmis. O yüzden yeni bir rehabilitasyon dönemi geçirmemiz lazim."