Ruberu Sanat Galerisi, 'Yüzyüze' Sergisiyle Açildi
Sanatseverleri agirlamaya baslayan Ruberu Sanat Galerisi'nin açilis sergisi, farkli alanlardan 32 sanatçinin eserini bir araya getirdi Sanat tarihçisi Ismail Erdogan: 'Pandemi süreci bizi tamamen onlinea itti, ruberu görüsmeler, konusmalar, muhabbetler de rafa kaldirildi. Ben de tam bir ruberu insaniyim. Insanlari gerçekten bir araya getirmek istiyordum. O yüzden de galerinin ismi Ruberu oldu' Sanatçi Ömer Faruk Boyaci: 'Simgelere, baglayici ve birlestirici güçlere ihtiyacimiz var diye düsünüyoruz. Ruberu Galeriyi de bu vizyonla hayata geçirdik'
Ruberu Sanat Galerisi, 32 sanatçinin eserlerinin yer aldigi "Yüzyüze" sergisiyle sanatseverleri agirlamaya basladi.
Beyoglu'nun Galata semtinde hayata geçirilen galerinin açilis sergisi, kültür ve sanat dünyasindan pek çok önemli sanatçiyi bir araya getirdi.
Beyoglu Belediye Baskani Haydar Ali Yildiz, ebru sanatçisi Hikmet Barutçugil, Ressam Cemal Toy, Islam Tarih, Sanat ve Kültür Arastirma Merkezi (IRCICA) Genel Direktörü Prof. Dr. Mahmut Erol Kiliç ile sergide eseri bulunan bazi sanatçilarin yani sira kültür ve sanat camiasindan isimler de açilisa katilarak sergiyi gezdi.
- "Sanat insanin dünyayi güzellestirme görevinin bir parçasi"
Galerinin kurucusu, sanat tarihçisi Ismail Erdogan, açilis öncesinde AA muhabirine yaptigi açiklamada, "Sanat, insanin dünyayi güzellestirme görevinin bir parçasi olarak var olan bir sey. Yani insanin bir seyi yapip da baskalarinin ona muhatap oldugu bir seyden çikip hayatin tamamina egemen olan aslinda hakim olan bir sey sanat." dedi.
Sanatla ilgili bugüne kadar pek çok çalisma yaptigini ve bu alanda mekana ihtiyaç duyuldugunu dile getiren Erdogan, "Bu süreçte bütün bu tecrübeler üzerinden bir mekana ihtiyaç var. Bir adrese, bir odak noktasina yani insanlarin gelecekleri, kendilerini orada iyi hissedecekleri, oradan ilham alacaklari ve ilhamlarini oraya birakacaklari, o biraktigi ilhamlardan baskalarinin beslenecegi ve gerçekten böyle bir armoninin söz konusu olacagi, herkesin bundan istifade edebilecegi odak noktalarina ve adreslere ihtiyaç olduguna kanaat getirdim." seklinde konustu.
Galeri açma fikrinin ortaya çikmasinin ardindan arastirma sürecinin ve çesitli çalismalarin sonucunda mekanin ortaya çiktigini anlatan Erdogan, "6-7 aydir üzerinde çalistigim bir proje bu, Ruberu Art Gallery. Bu noktaya geldik artik açma noktasina, dolayisiyla bunun arkasinda büyük bir yolculukla beraber ayni zamanda büyük bir dert var yani bu sanat meselesini mesele edinmek bunun hakikaten hakkini vermek, aslina esasina dair bir seyler söylemek ve yapmak bunlar var." dedi.
- "Insanlari gerçekten bir araya getirmek istiyordum"
Galerinin ismi olan "Ruberu" kelimesinin Farsça "yüz yüze" anlamina geldigini aktaran Erdogan, "Pandemi süreci bizi tamamen onlinea itti, ruberu görüsmeler, konusmalar, muhabbetler de rafa kaldirildi. Ben de tam bir ruberu insaniyim. Insanlari gerçekten bir araya getirmek istiyordum. O yüzden de galerinin ismi Ruberu oldu." degerlendirmesini yapti.
Ismail Erdogan, ziyaretçilerin çevreyle ve mekanla yüzlesmesini istedikleri için sergiye "Yüzyüze" ismini verdiklerini belirterek, sunlari ekledi:
"Pandemi bizi kendi aslimizdan ve kendi gerçeklerimizden çok fazla uzaklastirdi. Aslinda bu yüz yüze ismi o kendi gerçekligimize de bir davet, bir geri dönüs olarak kurgulandi. Bunun neticesi olarak da bu güzel eserler ortaya çikti."
- "Ayasofya üç medeniyeti birbirine baglayan bir temeldir"
Sanatçi Ömer Faruk Boyaci, güzel sanatlar lisesi ve üniversitede endüstriyel tasarim bölümünde egitim aldigini bu ikisini birlestirerek çalismalarina devam ettigini söyledi.
Boyaci, Cemal Toy'un 5 sene asistanligini yaptigini, çesitli sergilere ve bu sergiye de eserleriyle katkida bulundugunu kaydetti.
Sergide Türk sanatindaki büyük isimlerle yeni yeteneklilerin ve gelecek vadeden sanatçilarin bir araya geldigini vurgulayan Boyaci, söyle devam etti:
"Ben de burada hem sanatçi olarak hem stratejik planlama kisminda yer alarak hem kendi kisisel gelisimim, hem de Türk sanatinin kümülatif kalitesinin artmasi için burada çalismalarimiza devam ediyoruz. Burada Istanbul'un 3 kurucusu isimli bir eserim var. Istanbul'un güzel yani, bizim Türk toplumunun da güzel yani, çok farkli kültürleri birbirini çok güzelce baglayabilip, bunlari bir arada yasatan bir kültürdür bütünüyle."
Tarihten bugüne Istanbul'un çesitli medeniyetlere ev sahipligi yaptigini animsatan Boyaci, "Eserimde Ayasofya en üst noktada ortak bir sembol olarak aslinda bu üç medeniyeti birbirine baglayan bir temeldir. Böyle simgelere, baglayici ve birlestirici güçlere ihtiyacimiz var diye düsünüyoruz. Ruberu Galeriyi de bu vizyonla hayata geçirdik." seklinde konustu.
- "Galata'nin böyle bir galeriye ihtiyaci vardi"
Hattat Levent Karaduman ise "Galata'da çok güzel bir galeri açildi aslinda Galata'nin kendi o tarihi dokusunu ve bizim kendi kültürümüzle yogrulmus bir turizmine ve kültürüne gerçekten böyle bir galeriye ihtiyaci vardi." dedi.
Karaduman, galeri için özenli bir çaba sarf edildigini, elif harfinin yer aldigi eserinin de sergide bulundugunu belirterek, "Buranin benim için en güzel noktasi girisindeki o duvar. Farkli eserlerin bir kolaj olusturdugu tek bir esere dönüstügü bir bölüm var giriste, benim eserim de orada küçük bir eser. Klasik hat degil de daha çok çagdas bir tablo yapip buraya koyduk." degerlendirmesini yapti.
Sergiye gelmek isteyen sanatseverlere seslenen Karaduman, "Burayi hiçbir zaman kaçirmasinlar ve özel olarak takip etsinler. Açilisina tamam gelsinler mutlaka görsünler ama bundan sonraki süreçlerini de kendi gezi rehberlerine listelerine burayi kesinlikle yazsinlar. Mütemadiyen gelip baksinlar çünkü buradaki eserler sürekli degisken olacak." ifadesini kullandi.
Ahmet Ögreten, Aslihan Kütükoglu, Betül Çorak, Büsra Taspinar, Büsra Yurtseven, Cemal Toy, Dagistan Çetinkaya, Emine Geçtan, Engin Beyaz, Erol Kiliç, Hikmet Barutçugil, Hira Erdogan, Hüseyin Ünlü, Ilhami Atalay, Levent Karaduman, M. Bilgehan Atalay, Mehlika Hilal Kirci, Memdt, Murat Kösemen, Onur Simsek, Ömer Atilla Atalay, Ömer Faruk Boyaci, Özden Aydin, Özlem Özer Tugal, Ramazan Dasdelen, Resul Ertas, Senol Altun, Seyma Balci, Seyma Özcan, Seyma Sevim, Ubada Muti ve Zafer Örs'ün eserlerinin yer aldigi "Yüzyüze" sergisi temmuz sonuna kadar ziyarete açik olacak.
Kaynak: AA
Beyoglu'nun Galata semtinde hayata geçirilen galerinin açilis sergisi, kültür ve sanat dünyasindan pek çok önemli sanatçiyi bir araya getirdi.
Beyoglu Belediye Baskani Haydar Ali Yildiz, ebru sanatçisi Hikmet Barutçugil, Ressam Cemal Toy, Islam Tarih, Sanat ve Kültür Arastirma Merkezi (IRCICA) Genel Direktörü Prof. Dr. Mahmut Erol Kiliç ile sergide eseri bulunan bazi sanatçilarin yani sira kültür ve sanat camiasindan isimler de açilisa katilarak sergiyi gezdi.
- "Sanat insanin dünyayi güzellestirme görevinin bir parçasi"
Galerinin kurucusu, sanat tarihçisi Ismail Erdogan, açilis öncesinde AA muhabirine yaptigi açiklamada, "Sanat, insanin dünyayi güzellestirme görevinin bir parçasi olarak var olan bir sey. Yani insanin bir seyi yapip da baskalarinin ona muhatap oldugu bir seyden çikip hayatin tamamina egemen olan aslinda hakim olan bir sey sanat." dedi.
Sanatla ilgili bugüne kadar pek çok çalisma yaptigini ve bu alanda mekana ihtiyaç duyuldugunu dile getiren Erdogan, "Bu süreçte bütün bu tecrübeler üzerinden bir mekana ihtiyaç var. Bir adrese, bir odak noktasina yani insanlarin gelecekleri, kendilerini orada iyi hissedecekleri, oradan ilham alacaklari ve ilhamlarini oraya birakacaklari, o biraktigi ilhamlardan baskalarinin beslenecegi ve gerçekten böyle bir armoninin söz konusu olacagi, herkesin bundan istifade edebilecegi odak noktalarina ve adreslere ihtiyaç olduguna kanaat getirdim." seklinde konustu.
Galeri açma fikrinin ortaya çikmasinin ardindan arastirma sürecinin ve çesitli çalismalarin sonucunda mekanin ortaya çiktigini anlatan Erdogan, "6-7 aydir üzerinde çalistigim bir proje bu, Ruberu Art Gallery. Bu noktaya geldik artik açma noktasina, dolayisiyla bunun arkasinda büyük bir yolculukla beraber ayni zamanda büyük bir dert var yani bu sanat meselesini mesele edinmek bunun hakikaten hakkini vermek, aslina esasina dair bir seyler söylemek ve yapmak bunlar var." dedi.
- "Insanlari gerçekten bir araya getirmek istiyordum"
Galerinin ismi olan "Ruberu" kelimesinin Farsça "yüz yüze" anlamina geldigini aktaran Erdogan, "Pandemi süreci bizi tamamen onlinea itti, ruberu görüsmeler, konusmalar, muhabbetler de rafa kaldirildi. Ben de tam bir ruberu insaniyim. Insanlari gerçekten bir araya getirmek istiyordum. O yüzden de galerinin ismi Ruberu oldu." degerlendirmesini yapti.
Ismail Erdogan, ziyaretçilerin çevreyle ve mekanla yüzlesmesini istedikleri için sergiye "Yüzyüze" ismini verdiklerini belirterek, sunlari ekledi:
"Pandemi bizi kendi aslimizdan ve kendi gerçeklerimizden çok fazla uzaklastirdi. Aslinda bu yüz yüze ismi o kendi gerçekligimize de bir davet, bir geri dönüs olarak kurgulandi. Bunun neticesi olarak da bu güzel eserler ortaya çikti."
- "Ayasofya üç medeniyeti birbirine baglayan bir temeldir"
Sanatçi Ömer Faruk Boyaci, güzel sanatlar lisesi ve üniversitede endüstriyel tasarim bölümünde egitim aldigini bu ikisini birlestirerek çalismalarina devam ettigini söyledi.
Boyaci, Cemal Toy'un 5 sene asistanligini yaptigini, çesitli sergilere ve bu sergiye de eserleriyle katkida bulundugunu kaydetti.
Sergide Türk sanatindaki büyük isimlerle yeni yeteneklilerin ve gelecek vadeden sanatçilarin bir araya geldigini vurgulayan Boyaci, söyle devam etti:
"Ben de burada hem sanatçi olarak hem stratejik planlama kisminda yer alarak hem kendi kisisel gelisimim, hem de Türk sanatinin kümülatif kalitesinin artmasi için burada çalismalarimiza devam ediyoruz. Burada Istanbul'un 3 kurucusu isimli bir eserim var. Istanbul'un güzel yani, bizim Türk toplumunun da güzel yani, çok farkli kültürleri birbirini çok güzelce baglayabilip, bunlari bir arada yasatan bir kültürdür bütünüyle."
Tarihten bugüne Istanbul'un çesitli medeniyetlere ev sahipligi yaptigini animsatan Boyaci, "Eserimde Ayasofya en üst noktada ortak bir sembol olarak aslinda bu üç medeniyeti birbirine baglayan bir temeldir. Böyle simgelere, baglayici ve birlestirici güçlere ihtiyacimiz var diye düsünüyoruz. Ruberu Galeriyi de bu vizyonla hayata geçirdik." seklinde konustu.
- "Galata'nin böyle bir galeriye ihtiyaci vardi"
Hattat Levent Karaduman ise "Galata'da çok güzel bir galeri açildi aslinda Galata'nin kendi o tarihi dokusunu ve bizim kendi kültürümüzle yogrulmus bir turizmine ve kültürüne gerçekten böyle bir galeriye ihtiyaci vardi." dedi.
Karaduman, galeri için özenli bir çaba sarf edildigini, elif harfinin yer aldigi eserinin de sergide bulundugunu belirterek, "Buranin benim için en güzel noktasi girisindeki o duvar. Farkli eserlerin bir kolaj olusturdugu tek bir esere dönüstügü bir bölüm var giriste, benim eserim de orada küçük bir eser. Klasik hat degil de daha çok çagdas bir tablo yapip buraya koyduk." degerlendirmesini yapti.
Sergiye gelmek isteyen sanatseverlere seslenen Karaduman, "Burayi hiçbir zaman kaçirmasinlar ve özel olarak takip etsinler. Açilisina tamam gelsinler mutlaka görsünler ama bundan sonraki süreçlerini de kendi gezi rehberlerine listelerine burayi kesinlikle yazsinlar. Mütemadiyen gelip baksinlar çünkü buradaki eserler sürekli degisken olacak." ifadesini kullandi.
Ahmet Ögreten, Aslihan Kütükoglu, Betül Çorak, Büsra Taspinar, Büsra Yurtseven, Cemal Toy, Dagistan Çetinkaya, Emine Geçtan, Engin Beyaz, Erol Kiliç, Hikmet Barutçugil, Hira Erdogan, Hüseyin Ünlü, Ilhami Atalay, Levent Karaduman, M. Bilgehan Atalay, Mehlika Hilal Kirci, Memdt, Murat Kösemen, Onur Simsek, Ömer Atilla Atalay, Ömer Faruk Boyaci, Özden Aydin, Özlem Özer Tugal, Ramazan Dasdelen, Resul Ertas, Senol Altun, Seyma Balci, Seyma Özcan, Seyma Sevim, Ubada Muti ve Zafer Örs'ün eserlerinin yer aldigi "Yüzyüze" sergisi temmuz sonuna kadar ziyarete açik olacak.