Çevre Ve Sehircilik Bakani Kurum, Küresel Iklim Degisikligi Arastirma Komisyonu'nda Konustu Açiklamasi (2)
'Marmara Denizi'ni ve kiyilarimizi denizden, havadan 7 gün 24 saat yürüttügümüz çalismalarla anlik takip ediyoruz. Bugün itibariyla 500 bölgede yapilan çalismalar neticesinde toplam 8 bin 405 metreküp müsilaj topladik' '7 ilde toplamda bugüne kadar 7 bin 293 denetim gerçeklestirdik. Denetimler neticesinde 112 tesise yaklasik 15 milyon lira idari para cezasi uyguladik. Yalova'da 3, Balikesir'de 5, Tekirdag'da 12, Kocaeli'nde 1, Istanbul'da 5 olmak üzere 26 isletmenin faaliyetini durdurduk' 'Korunan alan ilan edecegimiz Marmara Denizi için yürüttügümüz bilimsel çalismalari temmuz ayinin sonuna kadar tamamlayacagiz. Alacagimiz kararla denizdeki biyoçesitliligi koruma altina aliyoruz' 'Dünyadaki tüm iklim kanunlarini inceledik. Yasal ve kurumsal altyapimizi hazirliyoruz. Yaptigimiz bu çalisma, Meclisimizin çikaracagi kanun için çok faydali olacak. Çalismalarimizi tamamladiktan sonra hazirladigimiz raporu ve taslak metnimizi Meclisimize sunacagiz'
TBMM Küresel Iklim Degisikligi Arastirma Komisyonu'nda sunum yapan Kurum, Türkiye'nin çevreci üretimde, yesil yatirimlarda, yenilenebilir enerji kaynaklarini artirmada Avrupa’nin en basarili ülkelerinden biri oldugunu söyledi.
Türkiye'nin, benzer basariyi çevre politikalari üretme ve mevzuat gelistirme açisindan da gösterdigini ifade eden Kurum, 2007 yilinda Avrupa Birligi ile baslatilan çevre müzakereleriyle kanunlari, 55'in üzerinde yönetmeligi AB ile uyumlu hale getirdiklerini, çevre konularini içeren 27'nci basligi kapatma noktasinda son asamaya geldiklerini kaydetti.
Uluslararasi her platformda, bütün müzakerelerde, ikili görüsmelerde Türkiye'nin Birlesmis Milletler Iklim Degisikligi Çerçeve Sözlesmesi EK-1 listesinden çikarilmasi hususundaki hakli talebini gündeme getirdiklerini anlatan Kurum, "En son 26. Taraflar Konferansi Baskani Alok Sharma'nin Türkiye ziyaretinde de bu talebimizi kendisine bizzat illettik ve destegini de aldik." diye konustu.
Türkiye'nin Paris Anlasmasi'ni 22 Nisan 2016'da imzaladigini ve anlasmaya taraf olmaya iliskin müzakerelerin devam ettigini anlatan Kurum, "Biz, iklim degisikligiyle mücadelede Türkiye'nin adil ve esit firsatlara sahip olmasini istiyoruz. Özellikle finans, teknoloji mekanizmalari, kapasite gelistirme konularinda uluslararasi fonlardan yararlanmak istiyoruz. Türkiye'nin emisyon azaltimi noktasinda çok ciddi bir potansiyeli var. Iste bu fonlardan faydalanarak iklim degisikligi mücadele çalismalarimizi arttirmak istiyoruz. Iklim degisikligiyle çok daha etkin ve güçlü bir sekilde mücadele etmek istiyoruz." ifadelerini kullandi.
- "1 milyar 920 milyon ton sera gazi emisyonu azaltimi hedefini de basaracagiz"
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'in açikladigi insan haklari eylem planinda, iklim degisikligiyle mücadeleye özel bir yer ayrildigina dikkati çeken Kurum, "Ülkemizin tarihi bir sorumlulugu olmasa da iklim degisikligi konusunda üzerimize düsen vazifeyi fazlasiyla yerine getirmektedir. Bu mücadeleyi insani bir ödev, uyumu ise insani bir hak olarak görüyoruz." dedi.
Murat Kurum, sera gazi emisyonlarini, 2030 yilinda yüzde 21'e kadar artistan azaltma hedeflerinin oldugunu dile getirerek 2019 yilinda bir önceki yila göre yüzde 3'lük bir azaltimi basardiklarini, 2012-2030 yillarinda toplam 1 milyar 920 milyon ton sera gazi emisyonu azaltimi hedefini de basaracaklarini vurguladi.
- "Avrupa Yesil Mutabakati'na odaklanmis durumdayiz"
Avrupa Birligi'nin 2019'da Yesil Mutabakat ile ilgili kendi hedeflerini belirledigini ve 2050 yilinda karbon nötr bir kita olacagini ve bu yolda Paris Anlasmasi'ni da olmazsa olmaz bir sart olarak gördügünü, kendilerine mal satan ülkelere sinirda karbon vergisi uygulayacagini açikladiklarini hatirlatan Kurum, "Avrupa Birligi ortaya koydugu bu yeni hedefle; sadece karbon nötr bir Avrupa olusturmayacak. Bu mücadeleyi sadece kendi cografyasiyla sinirli tutmayacak. Konuyu küresel ölçekte bir eylem haline dönüstürecek. Biz de Bakanlik olarak Avrupa Yesil Mutabakati'na odaklanmis durumdayiz. Ticaret Bakanligimiz koordinasyonunda kurulan Çalisma Grubu'nun üyesiyiz ekibimizle. Ülkemizin menfaatleri dogrultusunda bu süreci yakindan takip ediyoruz." degerlendirmesinde bulundu.
Iklim Degisikligiyle Mücadele Sonuç Bildirgesi'ni açikladiklarini belirten Kurum, sonuç bildirgesiyle, Türkiye Ulusal Iklim Degisikligi Stratejisi ve Ulusal Iklim Degisikligi Eylem Planini 2050 hedefi ile güncellediklerini, çalismalarin 2022 yilinda tamamlanacagini ve yerelde uygulamaya alinacagini açikladi.
Yerel Iklim Degisikligi Eylem Planlarini 2023 yili sonuna kadar tamamlayacaklarini belirten Kurum, Avrupa Birligi IPA 2 programiyla 9 Ekim 2019'da Türkiye'de Iklim Degisikligine Uyum Eyleminin Güçlendirilmesi Projesi'ni baslattiklarini hatirlatti.
Iklim Degisikligi Platformu ve Arastirma Merkezini kuracaklarini dile getiren Kurum, Emisyon Ticaret Sistemi'ni kurmak için mevzuat çalismalari yaptiklarini söyledi.
Kurum, 2023 yilina kadar binalarda kullanilan fosil yakitlari yüzde 25 azaltacaklarini, 2030 yilina kadar tüm binalarin enerji kimlik belgesine sahip olacagini belirterek "Elektrik üretiminin yüzde 52'sini yenilenebilir enerji kaynaklarindan sagliyoruz. 2030 yilina kadar elektrik üretimimizi günes enerjisinden 10 gigavat, rüzgar enerjisinden 16 gigavat kapasitesine çikariyoruz. Bu kapsamda da Avrupa'nin 6'nci, dünyanin 12'nci ülkesi konumundayiz." dedi.
Bakanligin çalismalari ve Meclis'in atacagi adimlarin, Iklim Kanunu'nun altyapisini olusturacagini dile getiren Kurum, Komisyonun yapacagi çalismalarin da ciddi bir hazirlik olacagini ifade etti.
Dünya Bankasi ile Iklim Kanunu ile ilgili bir proje yürüttüklerini anlatan Bakan Kurum, "Dünyadaki tüm iklim kanunlarini inceledik. Yasal ve kurumsal altyapimizi hazirliyoruz. Yaptigimiz bu çalisma, Meclisimizin çikaracagi kanun için çok faydali olacak. Çalismalarimizi tamamladiktan sonra hazirladigimiz raporu ve taslak metnimizi Meclis'imize sunacagiz." diye konustu.
- Marmara Denizi'ndeki müsilajla mücadele
Kurum, iklim degisikligi nedeniyle denizde artan sicakligin, Marmara'da müsilajin daha yogun görülmesine sebep oldugunu ifade etti.
"Marmara Denizi'nin durgunluk nedeniyle göl gibi davranmaya basladigini" belirten Kurum, "Bu iki faktöre kirlilik de eklenince ne yazik ki; bugünkü manzarayla karsi karsiya kaldik. Bu kirliligin yüzde 70'ini de karasal kökenli kirleticiler olusturmakta." dedi.
Müsilaja yol açan sicakligin artmasi, kirlilik ve deniz duraganligi faktörlerinden biri ortadan kalktigi zaman bu olumsuz görüntünün de ortadan kalkacagini söyleyen Kurum, bunun, tek bir ülkenin yapabilecegi bir sey olmadigini, tüm ülkelerin mücadele vermek zorunda oldugunu vurguladi.
Çevre ve Sehircilik Bakani Kurum, Marmara Denizi Eylem Plani hazirladiklarini animsatarak sunlari kaydetti:
"Marmara Denizi'ni ve kiyilarimizi denizden, havadan 7 gün 24 saat yürüttügümüz çalismalarla anlik takip ediyoruz. Bugün itibariyla 500 bölgede yapilan çalismalar neticesinde toplam 8 bin 405 metreküp müsilaj topladik. Marmara Denizi'ndeki kirliligi kontrol altina almak üzere de yönetmeliklerimizde degisiklikler yapiyoruz. 7 ilde toplamda bugüne kadar 7 bin 293 denetim gerçeklestirdik. Denetimler neticesinde 112 tesise yaklasik 15 milyon lira idari para cezasi uyguladik. Yalova'da 3, Balikesir'de 5, Tekirdag'da 12, Kocaeli'nde 1, Istanbul'da 5 olmak üzere 26 isletmenin faaliyetini durduk. Korunan alan ilan edecegimiz Marmara Denizi için yürüttügümüz bilimsel çalismalari temmuz ayinin sonuna kadar tamamlayacagiz. Alacagimiz kararla birlikte denizdeki biyoçesitliligi koruma altina aliyoruz."
- "Eski haline kavusturacagiz"
Marmara Denizi Koruma Alani'nin Türkiye'nin en büyük denizel koruma alani, yine dünyada sayili büyüklükte ve etrafinda 7 sehrin oldugu ilk koruma alani olacagini dile getiren Kurum, çalismalarda takvime uyulmadigi takdirde gerekeni Bakanlik olarak resen yapmaya iliskin düzenlemeyi Meclis'e sunacaklarini belirtti.
Marmara Denizi'nin ekolojik dengesinin korunmasi için oksijen miktarinin artirilmasina yönelik de çalismalar yaptiklarini kaydeden Kurum, Kocaeli'de 4, Pendik Marina'da bir olmak üzere 5 noktada ekipmanlari denize yerlestirdiklerini bildirdi.
Tüm Anadolu'daki ekipleri Marmara'ya yönlendirdiklerini dile getiren Kurum, yogun bir denetim faaliyeti yürüttüklerini, 90 olan izleme noktasini 150'ye çikardiklarini, 7 gün 24 saat anlik izlenecek sistemleri hayata geçirdiklerini söyledi.
Bugün Marmara Denizi'nin 10 gün öncesinden daha temiz durumda oldugunu dile getiren Kurum, atilacak adimlarla Marmara Denizi'ni eski haline kavusturacaklarini vurguladi.
- "Türkiye hiçbir zaman çöp ithalati yapmamistir"
Murat Kurum, 2023 sonuna kadar tüm sehirlerde Sifir Atik uygulamasina geçmek istediklerini ifade ederek "Yapilan düzenlemelerle, ülkemizdeki plastik poset kullanimini yüzde 75 oraninda azalttik. Böylece poset kaynakli 290 bin ton plastik atigin olusumunu ve 12 bin ton sera gazi salimini engelledik." dedi.
Sifir Atik Hareketi'yle 97 bin kamu kurum ve kurulus binasinda sifir atik sistemini kurduklarini kaydeden Kurum, yayimladiklari yönetmelik uyarinca yil sonuna kadar OSB'ler, havalimanlari, limanlar, terminaller, akaryakit istasyonlari, AVM ve zincir marketlerin tamaminin sifir atik sistemi kuracagini aktardi.
Kurum, yüzde 13 olan geri kazanim oranini yüzde 22,4'e çikardiklarini; hedeflerinin 2035 yilinda yüzde 60'a ulasmak oldugunu belirterek "Toplam 24 milyon ton atigi ekonomiye kazandirdik. Dünyada sayili ülkenin ulastigi bir oranla 3 milyon ton sera gazi salimini önledik. Ülkemize 30 milyar liralik ekonomik kazanç sagladik. Cumhuriyet tarihinde görülmemis bir doga koruma seferberligi baslattik ve 265 milyon agacimizi kurtardik." diye konustu.
Kurum, 2021 yilinin hemen basinda karisik plastik atik ithalatini tamamen yasakladiklarinin altini çizerek "Ticaret Bakanligi ile birlikte plastik atik ithalatinda en büyük paya sahip olan etilen polimer grubundaki plastik ambalaj atiklarinin ithalatini da tamamen durdurduk. Türkiye hiçbir zaman çöp ithalati yapmamistir." dedi.
(Bitti)