HÜDA PAR Genel Baskani Yapicioglu, Kobani Davasini Degerlendirdi Açiklamasi

'Öyle bir vahset ki tarihte esi benzeri görülmemis. Biz buna inaniyoruz, HDP Genel Merkezi'nin yaptigi çagrinin olaylarda çok büyük bir etkisi vardir ve o olaylarda kimin ne kadar kusuru varsa, kimin ne kadar payi varsa mutlaka herkes kendi hesabini vermelidir'

Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Baskani Zekeriya Yapicioglu, Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim 2014'te düzenlenen saldirilar nedeniyle aralarinda terör örgütü PKK'nin sözde üst düzey yöneticilerinin yani sira eski HDP Es Genel Baskanlari Selahattin Demirtas ve Figen Yüksekdag'in da bulundugu 108 sanigin yargilanmasina iliskin, kimin kusuru varsa hesabini vermesi gerektigini söyledi.

Partisinin 4. Olagan Büyük Kongresi'nde genel baskan seçilen Yapicioglu, 6-8 Ekim olaylari ile ilgili 108 sanigin, agir ceza mahkemesinde yargilandigini, HÜDA PAR olarak olaylarin magduru sifatiyla iddianamede isimlerinin geçtigini animsatti.

Dogrudan dogruya 6-8 Ekim saldirilari magduru olduklarini belirten Yapicioglu, olaylara karisan herkesin hak ettigi cezayi almasi gerektigini dile getirdi.

Zekeriya Yapicioglu, sözlerini söyle sürdürdü:

"Sehit Yasin Börü ve arkadaslarinin vahsice katledildigi olaylara iliskin görüntüler ortaya çikmasaydi, sadece olaylarin sonuçlari üzerinden, yani olay anina iliskin bir sey olmasaydi elimizde, bugün bu meseleleri konusmuyor olsaydik, çok büyük bir ihtimalle birileri bunu baska taraflara yönelik manipüle edecekti. Bazi seylerin üstünü örtmeye çalisacakti. Su anda hala üstünü örtmeye çalisiyor ama dedigim gibi mizrak çuvala sigmiyor. Öyle bir vahset ki tarihte esi benzeri görülmemis. Biz buna inaniyoruz, HDP Genel Merkezi'nin yaptigi çagrinin olaylarda çok büyük bir etkisi vardir ve o olaylarda kimin ne kadar kusuru varsa, kimin ne kadar payi varsa mutlaka herkes kendi hesabini vermelidir. Cezayi hak etmemis, o suça bulasmamis, o masumlarin kaninda herhangi bir etkisi, katkisi olmayan hiç kimse en küçük bir cezaya bile çarptirilmasin. Ama o olaylarda en küçük bir sorumlulugu olan kisi her kimse onun sifatina, sosyal ve siyasi konumuna, ekonomik durumuna ya da konustugu dile bakmaksizin mutlaka ama mutlaka hak ettigi cezayi bulmasi gerekiyor."

- "Herkes sagduyulu olmali ve kullandigi dile dikkat etmeli"

Izmir'de HDP Il binasi ile Diyarbakir'da AK Parti'ye yönelik saldirilari da degerlendiren Yapicioglu, bu saldirilari amasiz ve fakatsiz kinadiklarini vurguladi.

Bu saldirilarin en ince ayrintisina kadar arastirilip net bir sekilde açiga çikarilmasi gerektigini dile getiren Yapicioglu, sunlari kaydetti:

"Benzer saldirilardan en fazla cani yanan bir parti olarak bunun ne demek oldugunu en iyi biz anliyoruz. Çünkü daha önce bizim de siyaset yapma hakkimiza yönelik fiili müdahale anlaminda benzer saldirilara maruz kaldigimizi tüm kamuoyu biliyor. Su anda da o saldirilarin bir kismi ile ilgili yargilama devam ediyor. Bu saldirilar farkli kesimler tarafindan yapilmis gibi görünse de aslinda bize göre ayni odaklar tarafindan veya benzer zihniyetler tarafindan ayni amaçla yapilmis olan saldirilardir. Insallah bu saldirilari tertip edenler amaçladiklari seye ulasamayacaklardir. Hiç kimse bir baskasinin siyasi fikrinden dolayi hedef haline getirilmemeli. Hiç kimse kimseye saldirmamali ve herkes siyaseti mesru sinirlar içerisinde ülkenin her tarafinda rahat bir sekilde yapabilmelidir. Biz birbirimizin siyasi görüsüne katilmasak, birbirimize tahammül edemesek dahi siyaseti susturup baska seyleri konusturmaya baslarsak, bundan ülke olarak ve farkli siyasi çizgilerdeki insanlar ile siyasi partiler olarak zarar görürüz. Herkesin sagduyulu olmasi ve kullandigi dile azami derecede dikkat etmesi gerekiyor."

- "PKK demek silah, kan, katliam ve saldiri demektir"

Yapicioglu, terör örgütü PKK'nin, son dönemde Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) Pesmerge gücü, polis ve memurlara yönelik suikast ve saldirilarini, sivillerin kaçirilmasi, diplomatik misyonlarin hedef alinmasi ve barisçil protestolarin siddete kiskirtilmasi gibi çok yönlü terör eylemlerini kinadi.

HÜDA PAR Genel Baskani Yapicioglu, su görüsleri paylasti:

"PKK demek silah, kan, katliam ve saldiri demektir. Zayif oldugu veya yeterince güçlü olmadigi yerlerde sik sik demokrasi, diyalog çagrisi yaparlar ama nerede güçlenirlerse silaha basvurmakta bir an bile tereddüt etmezler. Gittikleri her yerde de sadece kendilerini hak, onlarin disindaki herkesi de hain olarak isimlendirmekte herhangi bir sakinca görmüyorlar. PKK asla sözünde durmaz, çünkü onlar firsat buldugunda akrep gibi mutlaka sokar. Irak Kürdistan Bölgesi'nde olan da budur, Suriye'de hakimiyet kurduklari alanda yaptiklari sey de budur. Bundan sonra da böyle olmaya devam edecekler, asla onlarin çizgisi degismeyecektir."

- "Misir'daki idamlara sessiz kalanlar kendilerini sorgulamak zorunda kalacak"

Misir'da aralarinda Müslüman Kardesler Teskilati (Ihvan) üyelerinin de bulundugu darbe karsiti 12 kisi hakkinda verilen idam kararina tepki gösteren Yapicioglu, bu kararlarin mahkeme karari gibi göründügünü, ancak aslinda siparis edilen "intikam operasyonlari" oldugunu belirtti.

Sadece Islam dünyasini degil, insanligini kaybetmemis tüm insanlari bu idamlara karsi durmaya çagiran Yapicioglu, söyle devam etti:

"Eger ciddi tepkiler gelmezse ki Bati dünyasindan bunlara ciddi bir tepki geldigini maalesef görmüyoruz. Baska bir yerdeki bir idama bile çok ciddi manada tepki gösteren kurum ve kuruluslar Misir'da maalesef tamamen siyasi nedenlerle verilmis olan onlarca idam kararinin infazina sadece seyirci kaliyor ve belki çok ciliz ve bir sekilde kinama karari ile geçistiriyorlar. Böyle devam ederse korkarim ki bu idamlar gerçeklesecek. Bu idamlar gerçeklesirse o idam edilen kisiler aslinda kaybetmis olmayacak. O idamlara sessiz kalanlar insanliklarini kaybetme noktasinda kendilerini sorgulamak zorunda kalacaklar."

- "Bati su anda ciddi bir insanlik krizi yasiyor"

Bati'daki Islam karsitligi ile ilgili degerlendirmelerde de bulunan Yapicioglu, bu düsmanligin daima körüklendigini ve yükseltildigini ifade etti. Zekeriya Yapicioglu, sunlari söyledi:

"Bati, degerlerini tüketmistir. Daha önce pazarladigi Fransiz Devrimi'nde 3 slogani öne çikariyorlar özgürlük, esitlik ve kardeslik. Özgürlügü sadece kendilerine istiyorlar. Kendi nefsi duygularini tatmin etmek için sinirsiz bir özgürlük istiyorlar ama farkli bir inanca sahip bir kisiye özgürlügü çok görüyorlar. Hatta o dine mensup oldugu için hayat hakkini dahi çok görüyorlar, elinden almaya çalisiyorlar. Esitlik dediler ama Bati uygarligi hiçbir zaman medeniyet olamadi. Batililarin disinda hiç kimseyi kendisine esit ve denk görmedi ve kendilerini üstün bir irk, üst mertebede yasayan kisiler olarak gördü. Digerlerini sürekli asagiladilar ve az gelismis ülkeler, gelismekte olan ülkeler, gelismesini tamamlamayan ülkeler ve ilkeller gibi söylemlerle kendileri disindakileri sürekli asagiladilar. Kardeslik dediler ama kendi aralarinda dahi kardes degiller. Tüm degerlerini yitirdiler, tükettiler. Hepsini metalastirdilar, paraya dönüstürdüler. Bati su anda ciddi bir insanlik krizi yasiyor."

Kaynak: AA