Marmara Denizi'nin Müsilajdan Kurtarilmasi Için 'Acil Eylem Plani'nin Uygulanmasi Önemli

Bandirma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekani Prof. Dr. Mustafa Sari: 'Bu deniz 40 yilda bu hale geldi, 40 günde de temizlenmeyecek ama atik aritma tesislerini yapmadigimiz, adim atmadigimiz sürece sebepler ortadan kalkmayacagi için müsilajda kalici, köklü bir çözüme dogru yol alamayiz' Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Deniz Teknolojileri Mühendisligi Ana Bilim Dali Baskani Prof. Dr. Murat Yigit: 'Koskoca Marmara Denizi'nin endüstriyel yükünün bu yöne (Çanakkale Bogazi) dogru gelmesiyle bunu sadece mekanik temizlemeyle bertaraf etmemiz mümkün olmayacaktir. O nedenle acil eylem plani çok önemli bir hareket olacaktir'

MIRAÇ KAYA / BURAK AKAY - Bilim insanlari, Marmara Denizi'nde yayilan ve zaman zaman yogunlugu artan müsilaj (deniz salyasi) sorununun kalici çözümü için Çevre ve Sehircilik Bakanliginin açikladigi "acil eylem plani"nin önemini vurguladi.

Bandirma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekani Prof. Dr. Mustafa Sari ile Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Deniz Teknolojileri Mühendisligi Ana Bilim Dali Baskani Prof. Dr. Murat Yigit, 22 maddelik "Marmara Denizi Koruma Eylem Plani"ni AA muhabirine degerlendirdi.

Sari, denize kiyisi bulunan illerin yöneticileri tarafindan imzalanan planin memnuniyet verici oldugunu söyledi.

Marmara'yi müsilajdan temizleme isinin uzun soluklu bir süreç oldugunu belirten Sari, "Müsilajin esas olustugu alan 0 ila 30 metre arasindadir. Oraya ne yazik ki müdahale edemiyoruz. Orada bir temizlik çalismasi yapmak mümkün degil. Onun sebeplerini ortadan kaldirmamiz gerekiyor. Bunu da atik aritma tesislerini yaparak asabiliriz." dedi.

Sari, deniz yüzeyinde ve kiyilarda yapilan temizlik çalismasini, ilgili kurum ve kuruluslarda farkindaligin artirilmasi, birlikte çalisma ruhunun gelistirilmesi ve kamuoyuna farkindalik kazandirilmasi için bir iyi niyetli baslangiç olarak degerlendirilebilecegini dile getirdi.

Denizin dibinde de bir yasam alani oldugunun unutulmamasi gerektigini ifade eden Sari, buraya müdahale ederken havuz veya küveti temizler gibi davranilamayacagini anlatti.

Dibe çöken müsilaj kümelerinin kaldirilmasini, bir sekilde oraya müdahale edilmesini canli yasaminin korunmasi bakimindan dogru bulmadiklarina isaret eden Sari, "Orada mecburen bekleyecegiz. Zaman içinde mikroorganizma faaliyeti sonucunda parçalanmalar olusacak ve zaman içinde ortadan kalkacak." ifadelerini kullandi.

- "Müsilaj bogaz akintisiyla Ege Denizi'ne dogru tasiniyor"

Prof. Dr. Sari, müsilajin bogaz akintisi araciligiyla Marmara Denizi'nden Ege Denizi'ne dogru tasindigi bilgisini verdi.

Bu maddenin köpük formunda ve çok hafif bir yapida olduguna dikkati çeken Sari, "Rüzgarla, akintiyla ve dalgayla parçalanarak aslinda yayiliyor. Dogal sartlarda Ege Denizi'nde de müsilaj olusabilir ama Marmara Denizi gibi bir yogunlukta görmeyi beklemiyoruz." degerlendirmesinde bulundu.

Bandirma ve Erdek körfezlerinde suyun içinde müsilaji gözlemledigini hatirlatan Sari, son dalisini iki gün önce yaptigini ve bir öncekine göre deniz salyasinin arttigini tespit ettigini bildirdi.

Yüzeydeki birikme ya da dagilmanin aldatici olabildigi uyarisinda bulunan Sari, söyle devam etti:

"Suyun üstünde gördügümüz belki de binde biri. Rüzgar, yagmur gelir dagitir, bakarsiniz deniz tertemiz olmus ama diger gün sabah yine ortaya çikar. Müsilajin etkisi esas suyun altinda ve deniz dibindedir. Bundan sonraki asamada da hizla artik atik aritma tesislerinden ya da kanalizasyonlari toplayip derin desarjlarla deniz dibine pompaladiklarimizin azaltilmasi ve acilen atik aritma tesislerinin yapilmasiyla ilgili adimlari atmamiz gerekiyor. Evet bu bugünden yarina olmaz. Bu deniz 40 yilda bu hale geldi, 40 günde de temizlenmeyecek ama atik aritma tesislerini yapmadigimiz, adim atmadigimiz sürece sebepler ortadan kalkmayacagi için müsilajda kalici, köklü bir çözüme dogru yol alamayiz."

- "Filtrasyon sistemleri ve bunlarin temizliklerinin durumu çok önemli"

Prof. Dr. Yigit ise sorunun çözümü için her seyden önce ivedi olarak tüm kurum ve kuruluslarin elini tasin altina koymasi gerektigini kaydetti.

Bakanligin girisimleriyle mekanik temizlige belli oranda baslandigini animsatan Yigit, "Tabii bu bizim acil önlem olarak uyguladigimiz bir yöntem. Bunun ötesinde, bu soruna sebebiyet vermis olan, arka plandaki konulari çok dikkate almamiz gerekiyor." açiklamasinda bulundu.

Yigit, özellikle evsel atiklar ve kanalizasyon konusunun bu asamada çok önemli oldugu vurgusunu yapti.

Denize yapilan desarjin mutlaka kontrol altina alinmasi gerektigine dikkati çeken Yigit, söyle konustu:

"Denizlerimizin temizligi için filtrasyon sistemleri ve bunlarin temizliklerinin durumu çok önemli. Iki gündür Marmara Denizi'nde emis yoluyla bir kontrol saglamaya, su yüzeyindeki malzemeyi çekmeye çalisiyoruz. Bir hesaplayalim, acaba 4 saatte ne kadar kaç ton su çekebildik? Ama desarj noktasinda dügmeye bastigimiz an kaç ton suyu desarj ediyoruz? Sadece Çanakkale'nin bile suyunu geri çekebilmemiz mümkün degilken koskoca Marmara Denizi'nin endüstriyel yükünün bu yöne (Çanakkale Bogazi) dogru gelmesiyle bunu sadece mekanik temizlemeyle bertaraf etmemiz mümkün olmayacaktir. O nedenle acil eylem plani çok önemli bir hareket olacaktir."
Kaynak: AA