İkizdere'de Açılması Planlanan Taş Ocağı İle İlgili Bilgilendirme Toplantısı Yapıldı
Rize’nin İyidere ilçesinde yapımına başlanan lojistik merkezi için İkizdere’nin Gürdere ve Cevizlik köyü sınırları içinde bulunan İşkencedere bölgesinde açılacak taş ocağına yönelik bilgilendirme toplantısı düzenlendi.
Yeni tip Korona virüs (Covid-19) salgınıyla mücadele tedbirleri dikkate alınarak gerçekleştirilen toplantıya Rize Valisi Kemal Çeber, Gümrük ve Ticaret Eski Bakanı Rize Milletvekili Hayati Yazıcı, Gençlik ve Spor Eski Bakanı ve Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak, İkizdere Kaymakamı Cafer Kaymakçı, İkizdere Belediye Başkanı Hakan Karagöz ile ilgili kurum yetkilileri ve vatandaşlar katıldı.
Gerçekleştirilen toplantıda taş ocağının ruhsat alanının 97 hektar, nitelikli taşın bulunduğu alan 13,5 hektar olduğu ve yüklenici firma 13,5 hektar alan içinde çalışıp en fazla 20 milyon metreküp taşı alındıktan sonra iş biteceği ve bölgenin ağaçlandırılacağı ifade edildi. Toplantıya katılan vatandaşlar, yetkililere çekincelerini ifade etti.
Vatandaşların taş ocağı hakkındaki kaygılarını dinleyen Yazıcı ve beraberindekiler her türlü kontrolün sağlanacağını dile getirerek ve vatandaşlara süreç hakkında bilgi verdi.
Vali Kemal Çeber, toplantıda yaptığı konuşmada “Projeyle ilgili tüm bilgiler ilgili Bakanlık ve Müdürlük websitelerinde olmakla beraber, yerinde de hemşehrilerimize başlama tarihi ile ilgili bilgilendirme yapılmış olsaydı, daha önce toplanıp hemşehrilerimizi bilgilendirmiş olsaydık bu olaylar olmazdı diye düşünüyorum. En azından iyi niyetli hemşehrilerimin böyle davranacağı kanısındayım" ifadelerini kullandı.
Rize Milletvekili Hayati Yazıcı ise taş ocağı bölgesindeki incelemeleri sonrası yaptığı açıklamada, İyidere Lojistik Merkezi’nin Türkiye’nin büyük ve özellikle Karadeniz’in önemli projelerinden biri olduğunu hatırlattı. Yazıcı "Denizde dolgu olarak yapılacağından bu imar, bazalt olarak nitelendirilen taşa ihtiyaç var. Hem deniz suyuna karşı dayanıklı hem de özgül ağırlığının daha fazla olması itibarıyla. Bunun için gözlem ve araştırma yapılmış. Bu gelişi güzel yapılan bir araştırma değil. Türkiye’de kamu yönetiminde devletin yönetim şeması içinde görevli yetkili birimler var. ÇED düzenlemesi, rezerv alanları ve ulaşım dikkate alınmak suretiyle yapılan çalışmalar sonucu en uygun yer şu anda belirlenen yer. Cevizlik ile Gürdere arasında bulunduğumuz bu vadideki yer. Burada bilgi eksikliği var. Hemşehrilerimize başlama tarihinde bilgilendirme olsaydı, daha önce toplanıp hemşehrilerimizi bilgilendirmiş olsaydık bu olaylar olmazdı diye düşünüyorum. En azından iyi niyetli hemşehrilerimin böyle davranacağı kanısındayım" şeklinde konuştu.
"Yüklenici firma çalışmalarını yürütürken çevreye mümkün ölçüde zarar vermeyecek önlemleri alacak"
Yanlış ve eksik bilgilerle, dezenformasyon amaçlı yönlendirmelerle tepkilerin ortaya konulduğunu vurgulayan Yazıcı, "Buradan taş alınacak, hendekler, dehlizler, gürültü oluşacak, buranın flora özellikleri, bal yetiştiriciliği, organik çay yetiştirmeye zarar verebileceği kaygısı doğmuş. Bu da çok doğal. Bununla ilgili ne tür önlemler alındı? Çalışmanın ne biçimde olduğuna ilişkin daha önce valilikle bilgilendirme yapılmıştı. Biz de bugün tekrar Vali Kemal Çeber, Osman Aşkın Bak Bakanım ve il genel meclisi üyelerinin iştirakiyle gelip Gürdere ve Cevizlik köyünden gelen arkadaşları dinledik. Yeşil konusunda bizlerden daha fazla hassasiyeti olduğunu söylemeyeyim ama biz de yeşil konusunda hassasiyet sahibiyiz. Bunun için Orman Bakanlığımızın ne kadar ağaçlandırma yaptığını, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın yaptıklarını anlatacak değilim. Yeşil ve doğa bizim simgesel özelliğimizdir. Onu öne sürmekle buraya gelip vatandaşı tahrik etme ve provokatif amaçlı girişimlerde bulunmanın doğru olmadığını, bunun vatandaşlık hukukuyla bağdaşmadığını, Türkiye sevgisiyle de örtüşmediğini ifade etmek istiyorum. Burada haksızlık varsa herkes görür. Elbette muhtarlarımız, komşularımız kanaatlerini bizlerle paylaştılar ve dinledik. Vatandaş ’Burası toz toprak olur. Organik çay üretemezsem ne olur?’ diyor. Bu tür kaygıları var. Yüklenici firma da çalışmalarını yürütürken çevreye mümkün ölçüde zarar vermeyecek önlemleri alacak. Hemşerilerimizin bu konuda haksızlığa uğramayacakları kanaatini edindim" ifadelerini kullandı.
Taş ocağının yerinde değişiklik olması için buradan daha kaliteli veya eş değerde bir alan bulunması gerektiğini söyleyen Yazıcı, "Bir alternatif alan yok. Rastgele bir taş değil. Deniz dolgusunda kullanılacak teknik özellikleri belirlenmiş en uygun rezerv alan burası bulundu. Bilgi kirliliği var. Buradaki ruhsat alanı 97 hektar. Nitelikli taşın bulunduğu alan 13,5 hektardır. Yüklenici firma 13,5 hektar alan içinde çalışıp en fazla 20 milyon metreküp taşı aldıktan sonra iş bitecek. 2023 yılının ortasında bitecek, sonra kapanacak ve eski haline getirilecek" diye konuştu.
Kaynak: İHA
Gerçekleştirilen toplantıda taş ocağının ruhsat alanının 97 hektar, nitelikli taşın bulunduğu alan 13,5 hektar olduğu ve yüklenici firma 13,5 hektar alan içinde çalışıp en fazla 20 milyon metreküp taşı alındıktan sonra iş biteceği ve bölgenin ağaçlandırılacağı ifade edildi. Toplantıya katılan vatandaşlar, yetkililere çekincelerini ifade etti.
Vatandaşların taş ocağı hakkındaki kaygılarını dinleyen Yazıcı ve beraberindekiler her türlü kontrolün sağlanacağını dile getirerek ve vatandaşlara süreç hakkında bilgi verdi.
Vali Kemal Çeber, toplantıda yaptığı konuşmada “Projeyle ilgili tüm bilgiler ilgili Bakanlık ve Müdürlük websitelerinde olmakla beraber, yerinde de hemşehrilerimize başlama tarihi ile ilgili bilgilendirme yapılmış olsaydı, daha önce toplanıp hemşehrilerimizi bilgilendirmiş olsaydık bu olaylar olmazdı diye düşünüyorum. En azından iyi niyetli hemşehrilerimin böyle davranacağı kanısındayım" ifadelerini kullandı.
Rize Milletvekili Hayati Yazıcı ise taş ocağı bölgesindeki incelemeleri sonrası yaptığı açıklamada, İyidere Lojistik Merkezi’nin Türkiye’nin büyük ve özellikle Karadeniz’in önemli projelerinden biri olduğunu hatırlattı. Yazıcı "Denizde dolgu olarak yapılacağından bu imar, bazalt olarak nitelendirilen taşa ihtiyaç var. Hem deniz suyuna karşı dayanıklı hem de özgül ağırlığının daha fazla olması itibarıyla. Bunun için gözlem ve araştırma yapılmış. Bu gelişi güzel yapılan bir araştırma değil. Türkiye’de kamu yönetiminde devletin yönetim şeması içinde görevli yetkili birimler var. ÇED düzenlemesi, rezerv alanları ve ulaşım dikkate alınmak suretiyle yapılan çalışmalar sonucu en uygun yer şu anda belirlenen yer. Cevizlik ile Gürdere arasında bulunduğumuz bu vadideki yer. Burada bilgi eksikliği var. Hemşehrilerimize başlama tarihinde bilgilendirme olsaydı, daha önce toplanıp hemşehrilerimizi bilgilendirmiş olsaydık bu olaylar olmazdı diye düşünüyorum. En azından iyi niyetli hemşehrilerimin böyle davranacağı kanısındayım" şeklinde konuştu.
"Yüklenici firma çalışmalarını yürütürken çevreye mümkün ölçüde zarar vermeyecek önlemleri alacak"
Yanlış ve eksik bilgilerle, dezenformasyon amaçlı yönlendirmelerle tepkilerin ortaya konulduğunu vurgulayan Yazıcı, "Buradan taş alınacak, hendekler, dehlizler, gürültü oluşacak, buranın flora özellikleri, bal yetiştiriciliği, organik çay yetiştirmeye zarar verebileceği kaygısı doğmuş. Bu da çok doğal. Bununla ilgili ne tür önlemler alındı? Çalışmanın ne biçimde olduğuna ilişkin daha önce valilikle bilgilendirme yapılmıştı. Biz de bugün tekrar Vali Kemal Çeber, Osman Aşkın Bak Bakanım ve il genel meclisi üyelerinin iştirakiyle gelip Gürdere ve Cevizlik köyünden gelen arkadaşları dinledik. Yeşil konusunda bizlerden daha fazla hassasiyeti olduğunu söylemeyeyim ama biz de yeşil konusunda hassasiyet sahibiyiz. Bunun için Orman Bakanlığımızın ne kadar ağaçlandırma yaptığını, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın yaptıklarını anlatacak değilim. Yeşil ve doğa bizim simgesel özelliğimizdir. Onu öne sürmekle buraya gelip vatandaşı tahrik etme ve provokatif amaçlı girişimlerde bulunmanın doğru olmadığını, bunun vatandaşlık hukukuyla bağdaşmadığını, Türkiye sevgisiyle de örtüşmediğini ifade etmek istiyorum. Burada haksızlık varsa herkes görür. Elbette muhtarlarımız, komşularımız kanaatlerini bizlerle paylaştılar ve dinledik. Vatandaş ’Burası toz toprak olur. Organik çay üretemezsem ne olur?’ diyor. Bu tür kaygıları var. Yüklenici firma da çalışmalarını yürütürken çevreye mümkün ölçüde zarar vermeyecek önlemleri alacak. Hemşerilerimizin bu konuda haksızlığa uğramayacakları kanaatini edindim" ifadelerini kullandı.
Taş ocağının yerinde değişiklik olması için buradan daha kaliteli veya eş değerde bir alan bulunması gerektiğini söyleyen Yazıcı, "Bir alternatif alan yok. Rastgele bir taş değil. Deniz dolgusunda kullanılacak teknik özellikleri belirlenmiş en uygun rezerv alan burası bulundu. Bilgi kirliliği var. Buradaki ruhsat alanı 97 hektar. Nitelikli taşın bulunduğu alan 13,5 hektardır. Yüklenici firma 13,5 hektar alan içinde çalışıp en fazla 20 milyon metreküp taşı aldıktan sonra iş bitecek. 2023 yılının ortasında bitecek, sonra kapanacak ve eski haline getirilecek" diye konuştu.