Başkan Bahar'dan Okul Öncesi Eğitim Sektörü İçin Destek Çağrısı
Antalya OSB Başkanı Ali Bahar, okul öncesi eğitim sektörünün yaşadığı büyük kayba dikkat çekerek sektörün 2 yıl ödemesiz-5 yıl vadeli krediler ile desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Çoğunlukla Antalya Organize Sanayi Bölgesindeki fabrikalarda çalışanların çocuklarına hizmet veren Antalya Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü Gündüz Bakımevi de pandemiden önemli ölçüde etkilendi. Gündüz bakımevindeki öğrenci sayısının yüzde 75 oranında azaldığını aktaran Antalya OSB Başkanı Ali Bahar, “Pandemi ile birlikte çok sayıda kreşin kapanma noktasına geldiğini, devren satılık kreş sayısında ciddi artışlar olduğunu üzülerek öğrendim. Okul öncesi eğitim kurumlarımızın pandemiye kurban gitmesine seyirci kalmamalıyız. Sektöre gereken desteğin sağlanması için elimizden geleni yapmalıyız” dedi.
2 yıl ödemesiz 5 yıl vade
Sektördeki KDV oranının yüzde 1’e düşürülmesinin olumlu bir gelişme olduğunu ancak yetersiz kaldığını ifade eden Başkan Bahar, “Okul öncesi eğitim kurumlarımızı pandemi sona erinceye kadar ayakta tutacak bir yol haritası oluşturulmalı ve her işletmeye kapasitesine göre destek sağlanmalıdır. Destek paketleri düşük faizli, en az 2 yıl ödemesiz ve 5 yıl vadeli olacak şekilde planlanmalıdır. Bu 2 senelik süre boyunca da vergi ve pirim ödemelerinden muaf tutulup 5 seneye varan ödeme seçenekleri ile yapılandırılmalıdır. Aksi takdirde sektörün pandemiyi kayıpsız atlatması pek mümkün gözükmemektedir” dedi.
Maliyetler yüksek
Kreş işletmeciliğinin oldukça yüksek maliyetli olduğuna dikkat çeken Başkan Bahar, “Pandemi nedeniyle sınıfların kapasitesi yüzde 50 oranında azaltıldı. Bu kayba, pandemi nedeniyle çocuğunu kreşe göndermekten vazgeçen aileler de eklenince sektörün kaybı yüzde 70’lere ulaştı. Şu an sadece anne-babası çalışan çocuklar, birazda başka alternatif olmadığı için kreşe gönderiliyor. Bu kapasite, kreş gibi yüksek maliyetleri bulunan bir işletmenin ayakta kalmasını sağlayamaz. Kreşler geniş alanlara ve yüksek sayıda kaliteli personele ihtiyaç duyduğundan çok ciddi bir kira ve personel gideri ile karşı karşıyadır. Yüze 30’luk potansiyel, bu gideri sübvanse edemez. Ayrıca kısa çalışma ödeneğinden yararlanan kıymetli öğretmenlerimiz de durumlarından pek memnun değildir. Onlara canımızın bir parçasını emanet ettiğimizi düşünürsek daha iyi şartlara sahip olmaları için çaba sarf etmeliyiz” şeklinde konuştu.
Çocukların hatırına
Ekonomik kaygıların halk sağlığını olumsuz yönde etkileyebileceğine dikkat çeken Başkan Bahar, “Kapanma korkusu nedeniyle bünyesindeki pozitif vakaları gizlemeye kalkan, izolasyon ve karantina süreçlerini gerektiği şekilde uygulamayan bir işletme, hem ailelerin hem de çalışanlarının sağlığını tehlikeye atacaktır. Buna çok dikkat edilmesi gerekir. Ayrıca kreşler kapanma noktasına gelir ise bu domino taşı etkisi oluşturacak, özellikle çalışan anneler zor durumda kalacağı için, hemen her sektör bu durumdan olumsuz yönde etkilenecektir. İstihdamı, çalışan anne ve babaları ama özellikle de çocuklarımızı düşünmek zorunayız. Onların kendilerini değerli hissetmelerini sağlamakla mükellefiz. Çalışmak zorunda olan anne-babanın yaşayacağı stres ve zorlukların, çocuklarımızda üzüntü ya da travmalara neden olmasını engellemeliyiz. Okul öncesi eğitim, çocukların gelecekteki başarılarında önemli bir rol oynamaktadır. Ekonomik kaygılar nedeniyle onları kaliteli eğitimden mahrum bırakamayız. Pandemi ilk bakışta, okul öncesi eğitim sektöründe ekonomik krize neden oldu gibi algılansa da bu alanda yaşanacak her olumsuzluk hem iş hayatında hem sosyal hayatta, hem geleceğimiz açısından çok ciddi sorunlara gebedir. Sektörün ihtiyaç duyduğu destekler, çocuklarımızın hatırına ivedilikle sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
2 yıl ödemesiz 5 yıl vade
Sektördeki KDV oranının yüzde 1’e düşürülmesinin olumlu bir gelişme olduğunu ancak yetersiz kaldığını ifade eden Başkan Bahar, “Okul öncesi eğitim kurumlarımızı pandemi sona erinceye kadar ayakta tutacak bir yol haritası oluşturulmalı ve her işletmeye kapasitesine göre destek sağlanmalıdır. Destek paketleri düşük faizli, en az 2 yıl ödemesiz ve 5 yıl vadeli olacak şekilde planlanmalıdır. Bu 2 senelik süre boyunca da vergi ve pirim ödemelerinden muaf tutulup 5 seneye varan ödeme seçenekleri ile yapılandırılmalıdır. Aksi takdirde sektörün pandemiyi kayıpsız atlatması pek mümkün gözükmemektedir” dedi.
Maliyetler yüksek
Kreş işletmeciliğinin oldukça yüksek maliyetli olduğuna dikkat çeken Başkan Bahar, “Pandemi nedeniyle sınıfların kapasitesi yüzde 50 oranında azaltıldı. Bu kayba, pandemi nedeniyle çocuğunu kreşe göndermekten vazgeçen aileler de eklenince sektörün kaybı yüzde 70’lere ulaştı. Şu an sadece anne-babası çalışan çocuklar, birazda başka alternatif olmadığı için kreşe gönderiliyor. Bu kapasite, kreş gibi yüksek maliyetleri bulunan bir işletmenin ayakta kalmasını sağlayamaz. Kreşler geniş alanlara ve yüksek sayıda kaliteli personele ihtiyaç duyduğundan çok ciddi bir kira ve personel gideri ile karşı karşıyadır. Yüze 30’luk potansiyel, bu gideri sübvanse edemez. Ayrıca kısa çalışma ödeneğinden yararlanan kıymetli öğretmenlerimiz de durumlarından pek memnun değildir. Onlara canımızın bir parçasını emanet ettiğimizi düşünürsek daha iyi şartlara sahip olmaları için çaba sarf etmeliyiz” şeklinde konuştu.
Çocukların hatırına
Ekonomik kaygıların halk sağlığını olumsuz yönde etkileyebileceğine dikkat çeken Başkan Bahar, “Kapanma korkusu nedeniyle bünyesindeki pozitif vakaları gizlemeye kalkan, izolasyon ve karantina süreçlerini gerektiği şekilde uygulamayan bir işletme, hem ailelerin hem de çalışanlarının sağlığını tehlikeye atacaktır. Buna çok dikkat edilmesi gerekir. Ayrıca kreşler kapanma noktasına gelir ise bu domino taşı etkisi oluşturacak, özellikle çalışan anneler zor durumda kalacağı için, hemen her sektör bu durumdan olumsuz yönde etkilenecektir. İstihdamı, çalışan anne ve babaları ama özellikle de çocuklarımızı düşünmek zorunayız. Onların kendilerini değerli hissetmelerini sağlamakla mükellefiz. Çalışmak zorunda olan anne-babanın yaşayacağı stres ve zorlukların, çocuklarımızda üzüntü ya da travmalara neden olmasını engellemeliyiz. Okul öncesi eğitim, çocukların gelecekteki başarılarında önemli bir rol oynamaktadır. Ekonomik kaygılar nedeniyle onları kaliteli eğitimden mahrum bırakamayız. Pandemi ilk bakışta, okul öncesi eğitim sektöründe ekonomik krize neden oldu gibi algılansa da bu alanda yaşanacak her olumsuzluk hem iş hayatında hem sosyal hayatta, hem geleceğimiz açısından çok ciddi sorunlara gebedir. Sektörün ihtiyaç duyduğu destekler, çocuklarımızın hatırına ivedilikle sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.