Bunu Tarih Yazmadı, Yavuz'un Sivas'ta İnşa Ettirdiği Türbe
Tarih sayfalarında önemli yer tutan Çaldıran seferinde tarihin yazmadığı ilginç bir olay, Sivas’ın Gölova ilçesinde tarihte yerini almayı bekliyor.
Sivas’ın Gölova ilçesi Çobanlı köyünde bulunan Çobanbaba türbesi, tarih sayfalarında yer almasa da hafızalara kazınan ve kuşaktan kuşağa aktarılan yaşanmış bir tarihe ev sahipliği yapmakta.
Osmanlı padişahlarından Yavuz Sultan Selim tarafından Yavuz Sultan Belim tarafından acem diyarına düzenlenen Çaldıran seferi dönüşünde yaptırdığı türbenin hikayesi bir hayli ilginç.
Üç koçla tüm orduyu doyurdu
Rivayetlere göre Yavuz Sultan Selim Çaldıran seferinde ordusu ile bugünkü Sivas ilinin Suşehri vadisinden geçerken bir çoban ile tanışır. Çoban ordusu ile birlikte padişahı ağırlamak ister. Çoban kestiği üç koç ile tüm ordunun karnını doyurur. Burada çobanın kerametine şahit olan Yavuz Sultan Selim, seref dönüşü çobanın vefat ettiğini öğrenince bulunduğu köye onun adına bir türbe inşa ettirir. Ogun bugündür türbe, Çobanbaba türbesi olarak anılır ve ziyaret edilir.
Definecilerin tahrip ettiği türbe son yıllarda ilgisiz ve bakımsız kalsa da üç yıl önce Binali Yıldırım’ın girişimleri ile onarılarak restore edildi. Ziyaretlere açık olan türbede Çobanbaba’ya ait sandukanın bulunduğu kısım ise definecilere karşı kapalı tutuluyor.
Padişahın gizlediği kemik parçası
Bugün Çobanbaba türbesinin yanında bulunan camide görev yapan imam hatip Ömer Çakmaz, türbeyle ilgili rivayeti şu şekilde anlattı:
"Bizim bilgimiz de kısıtlı ama anlatılana göre Yavuz Sultan Selim Çaldıran Savaşına giderken ordusuyla bu güzergahtan geçiyor. Geçerken malum zat, Allah dostu onları karşılıyor ve diyor ki ‘Sultanım müsaadeniz olursa sizi burada ağırlamak istiyorum.’Tabi Yavuz Sulta Selim neticede çoban olduğunu görünce bizim askerlerimiz çoktur. Sen garip bir çobansın,bizi burada ağırlayabilecek misin? demiş. Çoban baba ise Allah kerim siz hele bir misafirimiz olun diyor.Daha sonra 3- 4 tane koç kesip askere ziyafet çekiyor.Tabi yetiyor, artıyor bile. Ama şartı şu oluyor. Askerlerinize tembih edin etleri yedikten sonra kemiklerini atmamasını tembih ediyor. Yavuz Sultan Selim’de şüphelenip koyunun bir tanesinin kemiğini koynuna saklıyor. Yemek bittikten sonra Çoban Baba kemikleri tekrardan koçların ve koyunların postuna doluyor.Daha sonra dua edip hayvanları tekrar ayaklandırıyor.Yalnız koçlardan bir tanesi yürüyemiyor, aksıyor. Diyor ki herhalde e askerlerden birisi kemiği yanlışlıkla attı. O sırada Yavuz Sultan Selim koynundan hayvanın kaval kemiğini çıkarıyor ve diyor ki ’senin o sözünden sonra ben şüphelendim ve kemiği koynuma sakladım. Anlaşıla sen Allah dostusun. Bizde Allah için cihada gidiyoruz. Duanızı bizim üzerimizden eksik etme’ diye duasını da talep ediyor.O da ’inşallah Allah’ın izniyle seferden galip geleceksiniz lakin döndüğünüzde beni burada bulamayacaksınız’ diyor. Öyle de oluyor."
Yavuz Sultan Selim türbesini inşa ettirdi
Çakmaz, rivayete göre Çobanbaba türbesinin Osmanlı askerlerinin kilo metrelerce uzaktıktan elden ele taşınan taşlarla inşa edildiğini belirterek, "Yavuz Sultan Selim İran’da Şah İsmail seferinde zaferle döndüğünde tekrardan köyümüze geldiğinde Çoban Babayı yerinde bulamıyor. Çoban Baba vefat etmiş oluyor. Onunda isteği üzerine türbesini buraya yaptırıyor.Türbenin taşlarında askerleri elden ele dizerek ip gibi. Rivayete göre yine Şebinkarahisar’dan taşları elden ele taşıyarak türbemizi yapıyor.Türbemiz yakın zamanda İl Özel İdaresinin de desteğiyle şu anki halini alıyor.Çevre düzenlemesi ve köy içi düzenlemesi mevcut son halini alıyor. Tabi restorasyondan sonra bir takım değişiklikle oluyor ama ana hali bozulmamış olarak günümüze kadar geliyor" dedi.
Köy Muhtarı Hüseyin Sağlam ise türbenin 3 yıl önce restore edildiğini kaydederek, "Burası Sivas’ın en son köyü. Türbemiz yaklaşık bundan 3 yıl önce Özel İdare’nin katkılarıyla restore edildi. Çoban Babamız her tarafta bilinen bir zat. Devamlı ziyaretçilerimiz geliyor.Aslında çok önemli ancak fazla bilinmiyor. Ben geleli 6 -7 yıl oldu. 7 yıldan beri bayağı düzenledik. Restorasyon ve çevre düzenlemesinin üstüne düştük" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Osmanlı padişahlarından Yavuz Sultan Selim tarafından Yavuz Sultan Belim tarafından acem diyarına düzenlenen Çaldıran seferi dönüşünde yaptırdığı türbenin hikayesi bir hayli ilginç.
Üç koçla tüm orduyu doyurdu
Rivayetlere göre Yavuz Sultan Selim Çaldıran seferinde ordusu ile bugünkü Sivas ilinin Suşehri vadisinden geçerken bir çoban ile tanışır. Çoban ordusu ile birlikte padişahı ağırlamak ister. Çoban kestiği üç koç ile tüm ordunun karnını doyurur. Burada çobanın kerametine şahit olan Yavuz Sultan Selim, seref dönüşü çobanın vefat ettiğini öğrenince bulunduğu köye onun adına bir türbe inşa ettirir. Ogun bugündür türbe, Çobanbaba türbesi olarak anılır ve ziyaret edilir.
Definecilerin tahrip ettiği türbe son yıllarda ilgisiz ve bakımsız kalsa da üç yıl önce Binali Yıldırım’ın girişimleri ile onarılarak restore edildi. Ziyaretlere açık olan türbede Çobanbaba’ya ait sandukanın bulunduğu kısım ise definecilere karşı kapalı tutuluyor.
Padişahın gizlediği kemik parçası
Bugün Çobanbaba türbesinin yanında bulunan camide görev yapan imam hatip Ömer Çakmaz, türbeyle ilgili rivayeti şu şekilde anlattı:
"Bizim bilgimiz de kısıtlı ama anlatılana göre Yavuz Sultan Selim Çaldıran Savaşına giderken ordusuyla bu güzergahtan geçiyor. Geçerken malum zat, Allah dostu onları karşılıyor ve diyor ki ‘Sultanım müsaadeniz olursa sizi burada ağırlamak istiyorum.’Tabi Yavuz Sulta Selim neticede çoban olduğunu görünce bizim askerlerimiz çoktur. Sen garip bir çobansın,bizi burada ağırlayabilecek misin? demiş. Çoban baba ise Allah kerim siz hele bir misafirimiz olun diyor.Daha sonra 3- 4 tane koç kesip askere ziyafet çekiyor.Tabi yetiyor, artıyor bile. Ama şartı şu oluyor. Askerlerinize tembih edin etleri yedikten sonra kemiklerini atmamasını tembih ediyor. Yavuz Sultan Selim’de şüphelenip koyunun bir tanesinin kemiğini koynuna saklıyor. Yemek bittikten sonra Çoban Baba kemikleri tekrardan koçların ve koyunların postuna doluyor.Daha sonra dua edip hayvanları tekrar ayaklandırıyor.Yalnız koçlardan bir tanesi yürüyemiyor, aksıyor. Diyor ki herhalde e askerlerden birisi kemiği yanlışlıkla attı. O sırada Yavuz Sultan Selim koynundan hayvanın kaval kemiğini çıkarıyor ve diyor ki ’senin o sözünden sonra ben şüphelendim ve kemiği koynuma sakladım. Anlaşıla sen Allah dostusun. Bizde Allah için cihada gidiyoruz. Duanızı bizim üzerimizden eksik etme’ diye duasını da talep ediyor.O da ’inşallah Allah’ın izniyle seferden galip geleceksiniz lakin döndüğünüzde beni burada bulamayacaksınız’ diyor. Öyle de oluyor."
Yavuz Sultan Selim türbesini inşa ettirdi
Çakmaz, rivayete göre Çobanbaba türbesinin Osmanlı askerlerinin kilo metrelerce uzaktıktan elden ele taşınan taşlarla inşa edildiğini belirterek, "Yavuz Sultan Selim İran’da Şah İsmail seferinde zaferle döndüğünde tekrardan köyümüze geldiğinde Çoban Babayı yerinde bulamıyor. Çoban Baba vefat etmiş oluyor. Onunda isteği üzerine türbesini buraya yaptırıyor.Türbenin taşlarında askerleri elden ele dizerek ip gibi. Rivayete göre yine Şebinkarahisar’dan taşları elden ele taşıyarak türbemizi yapıyor.Türbemiz yakın zamanda İl Özel İdaresinin de desteğiyle şu anki halini alıyor.Çevre düzenlemesi ve köy içi düzenlemesi mevcut son halini alıyor. Tabi restorasyondan sonra bir takım değişiklikle oluyor ama ana hali bozulmamış olarak günümüze kadar geliyor" dedi.
Köy Muhtarı Hüseyin Sağlam ise türbenin 3 yıl önce restore edildiğini kaydederek, "Burası Sivas’ın en son köyü. Türbemiz yaklaşık bundan 3 yıl önce Özel İdare’nin katkılarıyla restore edildi. Çoban Babamız her tarafta bilinen bir zat. Devamlı ziyaretçilerimiz geliyor.Aslında çok önemli ancak fazla bilinmiyor. Ben geleli 6 -7 yıl oldu. 7 yıldan beri bayağı düzenledik. Restorasyon ve çevre düzenlemesinin üstüne düştük" şeklinde konuştu.