30 İle 50 Yaş Arası Kadınlar Haşimatoya Dikkat
Dahiliye Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Gökhan Erbağ, 30 ila 50 yaş arası kadınların haşimato hastalığına karşı risk altında olduğunu söyledi.

Haşimatonun teşhisinde iki yolun izlendiğini söyleyen Erbağ, "Haşimato teşhisi iki parametreyle konuluyor, ilk parametremiz kandan baktığımız otoimmum belirtiler. İki tane testimiz var, anti TPU ve anti TG dediğimiz iki kan testi ve tiroit ultrasonu. Bunlar bize hastanın haşimato olup olmadığı hakkında büyük oranda cevap veriyor. Bazı durumlarda bu sonucun negatif olduğu hastalarla birlikte bakılan iki parametre ile kişinin haşimato hastalığına sahip olup olmadığını anlayabiliriz. Halsizlik, yorgunluk, unutkanlık, yaygın kas ağrıları, eklem ağrıları olan kişiler haşimato açısından risk altında. Özellikle kadın hastalar bu hastalık açısından önemli risk altında. Özellikle de şehir hayatında bulunan çalışan kadın hastalarda bu hastalık oldukça sık görülüyor. Bu semptomlara sahip kadın hastaların haşimato açısından mutlaka değerlendirilmesi gerekir" diye konuştu.
"30 ile 50 yaş arası kadınlar risk altında"
Haşimatonun tedavisi hakkında da bilgiler veren Erbağ, "Tedavinin iki yönü var. Birinci yönü en basit olan hastaya tiroit hormon ilacı vermek; ama tedavi sadece bundan ibaret değil. Mutlaka hastanın hayat tarzını değiştirmesi, bazı önemli vitamin takviyeleri uygulaması, hastalığın geri dönmesini sağlayabiliyor. Maalesef ülkemizde yapılan en sık yapılan yanlışlardan bir tanesi hastalara tiroit hormon ilacı verip ömür boyunca bu hormon ilacına mahrum bırakmaktır. Genellikle kadınlarda sık görülen bir hastalık. 9 kadına 1 erkek sıklığında karşımıza çıkıyor. Yaş aralığı ise 30 ile 50 yaş arası kadınlar hastalık açısından risk altında. Tabii ki erkeklerde de görebiliyoruz, ama daha fazla kadınlarda görülen bir hastalıktır" ifadesinde bulundu.
