Bakan Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısının Ardından Açıklamada Bulundu Açıklaması (2)

'(Aşılamaya) Aralık sonu itibarıyla sağlık çalışanlarımızdan başlamış olacağız' 'Türkiye'nin ilk 23 ay içinde dünyanın birçok ülkesinden daha fazla aşıya sahip olduğunu sipariş veren ülkelere bakın görmüş olursunuz' 'Aşının zorunlu olmasını şimdilik düşünmüyoruz. Daha çok, vatandaşımızı ikna ederek kitlesel aşılamayı yaygın yapma hedefindeyiz' '(İnaktif aşı) Ucuz olduğu için değil, bu anlamda güvenilir olduğu için geleneksel, doğal, bilinen aşı yöntemi olduğu için tercih ettik' 'Pfizer'dan nisan dahil olmak üzere ne kadar aşı verebilirlerse talepte bulunduk. Bir rakam ifade ettiler ama bunun artırılmasını istiyoruz' 'Aşı, yapılan kişinin HES koduna işlenmiş olacak. Bazı yerlere girişçıkış için şu an düşünmüyoruz. Fakat süreçte bu dünyada gündeme gelecek' 'Türkiye'de birçok ülkeden farklı bir şekilde daha yaygın bu aşıyı yapabileceğimizi söylemek istiyorum. Biz, çocukluk çağı aşılarımızda şu an pandemi yılı olmasına rağmen yüzde 98'lere varan oranda aşılamayı becerebilmiş bir ülkeyiz' '(Kovid19 aşısı) Önümüzdeki günlerde 20 milyon dozun ilk 3 milyon dozu gelmiş olacak' 'Bir hafta, 10 gün içerisinde ara değerlendirmesini bileceğiz, şu anda 3 bin 700 kişiye 5 bin civarında doz yapıldı, ciddi bir yan etki olmadı'

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, aşılama çalışmalarına aralık sonu itibarıyla sağlık çalışanlarından başlanacağını bildirdi.

Koca, Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi'ndeki Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından basın mensuplarına açıklamada bulundu, soruları yanıtladı.

Marttan sonra istedikleri takdirde Sinovac dahil olmak üzere pek çok aşıyı alabileceklerini, (2021) şubat ve mart ayı dahil aşının teslim edilebilmesi çabası içinde olduklarını belirten Koca, "Türkiye'nin ilk 2-3 üç ay içinde dünyanın birçok ülkesinden daha fazla aşıya sahip olduğunu sipariş veren ülkelere bakın görmüş olursunuz." ifadesini kullandı.

Bakan Koca, Almanya'nın kendi ülkesinde üretilen Pfizer aşısını mart sonuna kadar ancak 11 milyon alabildiğini, Türkiye'nin şubat ayı sonuna kadar 50 milyona erişebildiğini ve bundan sonrası için miktarı artırma çabası ve gayreti içinde olduklarını söyledi.

Koca, Moderna aşısının dışarıya verilmediğini ve uzun vadeli sonuçlarını bilmediklerini belirterek "Pfizer'dan nisan dahil olmak üzere ne kadar aşı verebilirlerse ilk günden itibaren talepte bulunduk. Nisan ayı sonrası verilebilecek aşının bizim için önemli olmadığını söyledik. Bununla ilgili bir rakam ifade ettiler ama biz bu rakamın artırılmasını istiyoruz çünkü bizim 3 aylık zaman diliminde 100 milyona yakın aşıya ihtiyacımız var. Ne kadar erken dönemde vatandaşımızı aşıyla buluşturabilirsek kitlesel bağışıklamayı o kadar erken dönemde yapıp başarılı olacağımıza inanıyoruz." diye konuştu.

AstraZeneca aşısı için Dünya Sağlık Örgütünün çekinceleri olduğunu bildiklerini, bunu, süreç içerisinde aşabileceklerine inandıklarını aktaran Koca, şirketle irtibat halinde olduklarını gerektiğinde sipariş verebileceklerini söyledi.

Koca, Rusya'da üretilen aşıda da toksikolojinin Türkiye'de CLP şartlarında yapılmasının önemli olduğunu, ülkede bunu başlattıklarını, eğer o da başarılı olursa Rusya'da üretilen aşıyı da temin etme noktasına bir sorun olmadığını vurguladı. Bakan Koca şunları kaydetti:

"Özellikle üzerinde durduğumuz vatandaşımıza güvenilir olduğunu bildiğimiz etkinliğini iyi olduğunu ortaya konduğu inaktif aşıyı daha önemsiyoruz. Çünkü diğer aşıların uzun vadeli ilk defa uygulanıyor mRNA aşıları, uzun vade sonuçlarını daha bilmiyoruz. O nedenle biz öncelikle inaktif aşıda ısrar ettik. Bunu açıkça söylüyorum. Ucuz olduğu için değil, bu anlamda güvenilir bulduğumuz için, geleneksel, doğal, bilinen aşı yöntemi olduğu için. İstediğimiz kadar aşıyı alamadık, daha fazla alma gayreti içindeyiz. Bu ilişkilerimiz de halen devam ediyor." diye konuştu.

- "Aşının zorunlu olmasını şimdilik düşünmüyoruz"

Bakan Koca, aşıların zorunlu olup olmayacağı sorusu ve Türkiye'de Faz 3 çalışmaları devam eden aşılarının sonuçlarının sorulması üzerine şunları kaydetti:

"Aşının zorunlu olmasını şimdilik düşünmüyoruz. Daha çok, vatandaşımızı ikna ederek kitlesel aşılamayı yaygın yapma hedefindeyiz. Süreçte vatandaşımıza aşının güvenilirliği ve etkinliği, net izah edilirse ben birçok kimsenin bu noktada farklı yaklaşacağını inanmıyorum. Birçok kimsenin özellikle yaptıracağını inanıyorum. Çünkü biz inaktif aşının ölü virüs aşısı, bu ölü virüs aşısının yıllar boyu geçmişte bilinen bir yöntem. Uzun vadeli yan etkilerinin ne olduğunu bildiğimiz ve bu anlamda daha güvenli bulduğumuz bir aşı olduğu için vatandaşımıza etkinliği de ortaya konarak Çin Sinovac zannediyorum bir hafta içerisinde Faz 3 sonuçlarını açıklamış olacak. Biz ülkemizde bu aşının vatandaşımız üzerindeki etkinliğini görmek ve gerektiğinde aksiyon almak üzere Faz 3 çalışmasına biliyorsunuz hem Pfizer hem Sinovac aşısına izin vermiştik. Bizim kendi sonuçlarımız da zannediyorum bir hafta, on gün içerisinde açıklanmış olacak ara sonuçları. Bütün bunlar vatandaşımıza olumlu bir şekilde anlatılır, sonuçlar gerçekten olumlu olursa, ben farklı bir yaklaşım içinde olacağını düşünmüyorum. Aşıyı, yapılan kişinin HES koduna işlemiş olacağız, e-Nabız'a işlemiş olacağız. Bazı yerlere giriş-çıkış için şu an düşünmüyoruz. Fakat süreçte bu dünyada gündeme gelecek."

Bakan Koca, gelecekte aşının yaygın uygulanmasıyla birçok yapı, kuruluş ve şirketin aşı yapılmasını önemseyebileceğini, Türkiye'nin bunu düşünmediğini ama aşının yaygın uygulanması sonrasında uçağa binmek, otobüse binmek ve ulaşım için istenebileceğini, bu durumun bugünün konusu olmadığını, yaygın yapıldıktan sonra bunun doğal olarak güvenilirliğinin daha çok sağlamak için gündeme gelebileceğini vurguladı.

Sinovac ve Pfizer aşılarının Faz 3 denemelerinin sonuçlarının sorulması üzerine Bakan Koca, 3 bin 700'e yakın gönüllüye 5 bin civarında doz yapıldığını, önemli bir yan etkisinin olmadığını, etkinliği ile ilgili de ara değerlendirmenin bir hafta 10 gün içerisinde paylaşılacağını söyledi.

Aşıya sağlık çalışanlardan başlanarak yapmaya başlayacaklarını, daha sonra kademeli 65 yaş üstü kronik hasta ve benzeri şekilde 4 basamağı ayırdıklarını aktaran Koca, "İnaktif aşıların 2 ile 8 derece arası korunabilirliği, grip aşısı, influenza aşısı gibi olduğu için ve alt yapımız da çok müsait olduğu için, birini basamak sağlık hizmetlerinin çok güçlü olması ile Türkiye'de birçok ülkeden farklı bir şekilde daha yaygın bu aşıyı yapabileceğimizi söylemek istiyorum. Biz, çocukluk çağı aşılarımızda şu an pandemi yılı olmasına rağmen yüzde 98'lere varan oranda aşılamayı becerebilmiş bir ülkeyiz. Birinci basamak Sağlık Hizmetleri dahil olmak üzere aile sağlığı merkezlerimiz, toplum sağlığı merkezlerimiz, eczanelerimiz, sağlık kuruluşlarımız, hastanelerimiz dahil olmak üzere bütün yapılarımızı değerlendirmek istiyoruz, bununla ilgili bir strateji belirliyoruz yani kimlere ne zaman, nerede, nasıl yapılması gerektiği ile ilgili, bunu da zaten açıklamış olacağız." değerlendirmesinde bulundu.

Aşının 11 Aralık'tan sonra Türkiye'ye geleceğini söylediklerini anımsatan Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:

"3-4 gün içerisinde aşı ülkemize gelebilir. Öyle düşünüyoruz bütün izinleri alınmış oldu ve geldikten sonra iki hafta Halk Sağlığı ile Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumumuzun Laboratuvarlarında 2 hafta güvenli testleri yapıldıktan sonra kullanıma geçilmiş olacak. Bu sadece için Sinovac için geçerli değil, Pfizer için de geçerli, yarın olabilecek diğer aşılar için de geçerli Türkiye'de uyguladığımız bütün aşılarda bu güvenlik testi dediğimiz 2 haftalık laboratuvar incelemesinden geçmedikçe biz herhangi bir kullanıma izin vermiyoruz. Muhtemelen bu durumda aralık sonu itibarıyla, ay sonu itibarıyla sağlık çalışanlarımızdan başlayarak başlamış olacağız. İlk gelecek parti aralık ve ocak ayı için 20'şer milyon toplam 40 milyondu. Şubat ayı için 10 milyon. 20 milyonun ilk 3 milyonu gelmiş olacak önümüzdeki günlerde..."

(Sürecek)

Kaynak: AA