Eskişehir Gastronomi Platformu İlk Etkinliğini Yaptı
Eskişehir’in unutulmaya yüz tutmuş yöresel yemeklerimizi tekrar gün yüzüne çıkarmak için “Eskişehir’de yenilecek çok şey var” sloganı ile oluşturulan Eskişehir Gastronomi Platformu ilk etkinliğini Seyitgazi’de gerçekleşti
Platformda, Eskişehir Lokantacılar Odası, Anadolu Üniversitesi, Osmangazi Üniversitesi, Büyükşehir Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi, Tepebaşı Belediyesi, Eskişehir SKAL Derneği temsilcileri yer alıyor. Oluşumda öncelikli olarak Eskişehir’e özgü yerel mutfak kültürü değerlerini yiyecek içecek işletmelerine ve haliyle turizm sektörüne kazandırmayı amaçlıyor. Bu doğrultuda Eskişehir kültürüne özgü standart menü çalışmaları yürütüyor ve faydalı olabilecek etkinlikler planlaması hedefleniyor.
Etkinliğin ilki Seyitgazi ilçesi İdrisyayla mahallesi Çimen Harmanı mevkiinde gerçekleştirildi.
Süt çorbası, bölgede yetişen kuru fasulye ve mercimek yemekleri, kırma, salatalık ve biber turşuları, köy sebzelerinden salata, keçi yoğurdu, ekşi mayalı somun ekmeği, orman aşı, kuşburnu şerbeti ve erik hoşafından oluşan geleneksel yemekler kır sofrasında yenilerek gastronomi odaklı toplantı yapıldı.
Toplantıya; Eskişehir Lokantacılar Odası Başkanı Bahar Bilen, Eskişehir Skal Derneği Başkanı Emin Sarper, Anadolu Üniversitesi’nden Doç. Dr. Cem Işık, Doç. Dr. Rafet Yüncü, Dr. Öğretim Üyesi Sibel Önçel ve Öğretim Gör. Dr. Osman Güldemir, Osmangazi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Rahman Temizkan ve Dr. Öğretim Üyesi Duran Cankül, Büyükşehir Belediyesi’nden Oğuzhan Macit, Tepebaşı Belediyesi Mutfak Atölyesi’nden Aslı Atik, Seyitgazi Belediye Başkanı Ugur Tepe ve yöre sakinleri bir araya geldiler.
Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe, konuyla ilgili açıklamasında, “Seyit Battal Gazi, Yunus Emre ve Nasrettin Hoca’nın diyarı olarak bilinen şehrimizde şifa olan sıcak yeraltı suları tarihi yerleri, anıtları, müzeleri ile taşından, suyundan, toprağından enerji akan, bir bölgede yaşıyoruz. Eskişehir Gastronomi Platformuna ev sahipliği yapmaktan çok mutluyuz. Seyitgazi Belediyesi olarak projeye tam destek vereceğiz. Gerekirse yöresel tatların üretilmesi, Türkiye’ye hatta dünyaya tanıtılması ve pazarlanması için yer bile tahsis edebileceğiz” dedi.
Eskişehir Lokantacılar Odası Başkanı, Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu Denetim Kurulu Üyesi Bahar Bilen ise, “Eskişehir son zamanların en gelişen şehirleri arasında olarak turizmde hak ettiği yeri adım adım almak için büyük atılımlar yapmaktadır. Mutfak kültürü bir ülkenin en önemli miraslarından biridir. Doğal güzellik ve kültürel çekicilik açısından zengin bir yapıya sahip olan Eskişehir de kendine has zengin bir mutfağı bünyesinde barındırmaktadır” diye belirtti.
Anadolu üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Osman Güldemir ise, “Tarihi geçmişi ve ‘beyaz altın’ lüle taşı kadar Balkan, Kırım ve Kafkasya’dan gelen göçlerle zenginleşmiş yöresel yemekleriyle de ünlü olan şehrimizde unutulmaya yüz tutmuş yöresel yemeklerimizi tekrar gün yüzüne çıkarmak için öncelikle bir literatür incelemesi yapılmış ve elde edilen bilgilerden yola çıkarak bir alan araştırması gerçekleştirilmiştir” dedi.
Osmangazi Üniversitesi Gastronomi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hilmi Rafet Yüncü ise yaptığı açıklamada Türk mutfağının öneminden bahsederek “İki bin 500 çeşidi aşkın yemek türü ile dünyanın en zengin üç mutfağından birisiyiz. Fakat bugün geldiğimiz noktada fastfood kültürüne yenik düşmüş bulunmaktayız. Platformumuzdaki paydaşlarımızla unutulmaya yüz tutmuş yöresel yemeklerimizi tekrar gün yüzüne çıkarmak için elimizi taşın altına koyup projemizi gün yüzüne çıkarmak için birlik içinde el ele vereceğiz” diye kaydetti.
Katılımcılardan Eskişehir Skal Derneği Başkanı Emin Sarper, “Eskişehir denilince ilk akla gelen yemek Çibörek ve Balaban köftedir. Ama bu şehrin mutfağı öyle zengindir ki bugün Seyitgazi’de yapmış olduğumuz toplantıda Balkan göçmeni mutfağı, Çerkez mutfağı, Tatar mutfağı ve Anadolu’nun birçok yöresel yemekleri ile daha birçoğuna şehrimizin değerleridir diyerek bu mutfağa sahip çıkmamız gerekmektedir” dedi.
Eskişehir’deki yöresel yemek sunan restoranlar, dört ve beş yıldızlı oteller, butik oteller, seyahat acenteleri ve kamu kuruluşlarının orta ve üst düzey yöneticileri olmak üzere turizm paydaşları ile görüşmeler yapıldı ve bir sonraki toplantıyı farklı bir yörede gerçekleştirmek üzere karar verildi.
Kaynak: İHA
Etkinliğin ilki Seyitgazi ilçesi İdrisyayla mahallesi Çimen Harmanı mevkiinde gerçekleştirildi.
Süt çorbası, bölgede yetişen kuru fasulye ve mercimek yemekleri, kırma, salatalık ve biber turşuları, köy sebzelerinden salata, keçi yoğurdu, ekşi mayalı somun ekmeği, orman aşı, kuşburnu şerbeti ve erik hoşafından oluşan geleneksel yemekler kır sofrasında yenilerek gastronomi odaklı toplantı yapıldı.
Toplantıya; Eskişehir Lokantacılar Odası Başkanı Bahar Bilen, Eskişehir Skal Derneği Başkanı Emin Sarper, Anadolu Üniversitesi’nden Doç. Dr. Cem Işık, Doç. Dr. Rafet Yüncü, Dr. Öğretim Üyesi Sibel Önçel ve Öğretim Gör. Dr. Osman Güldemir, Osmangazi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Rahman Temizkan ve Dr. Öğretim Üyesi Duran Cankül, Büyükşehir Belediyesi’nden Oğuzhan Macit, Tepebaşı Belediyesi Mutfak Atölyesi’nden Aslı Atik, Seyitgazi Belediye Başkanı Ugur Tepe ve yöre sakinleri bir araya geldiler.
Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe, konuyla ilgili açıklamasında, “Seyit Battal Gazi, Yunus Emre ve Nasrettin Hoca’nın diyarı olarak bilinen şehrimizde şifa olan sıcak yeraltı suları tarihi yerleri, anıtları, müzeleri ile taşından, suyundan, toprağından enerji akan, bir bölgede yaşıyoruz. Eskişehir Gastronomi Platformuna ev sahipliği yapmaktan çok mutluyuz. Seyitgazi Belediyesi olarak projeye tam destek vereceğiz. Gerekirse yöresel tatların üretilmesi, Türkiye’ye hatta dünyaya tanıtılması ve pazarlanması için yer bile tahsis edebileceğiz” dedi.
Eskişehir Lokantacılar Odası Başkanı, Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu Denetim Kurulu Üyesi Bahar Bilen ise, “Eskişehir son zamanların en gelişen şehirleri arasında olarak turizmde hak ettiği yeri adım adım almak için büyük atılımlar yapmaktadır. Mutfak kültürü bir ülkenin en önemli miraslarından biridir. Doğal güzellik ve kültürel çekicilik açısından zengin bir yapıya sahip olan Eskişehir de kendine has zengin bir mutfağı bünyesinde barındırmaktadır” diye belirtti.
Anadolu üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Osman Güldemir ise, “Tarihi geçmişi ve ‘beyaz altın’ lüle taşı kadar Balkan, Kırım ve Kafkasya’dan gelen göçlerle zenginleşmiş yöresel yemekleriyle de ünlü olan şehrimizde unutulmaya yüz tutmuş yöresel yemeklerimizi tekrar gün yüzüne çıkarmak için öncelikle bir literatür incelemesi yapılmış ve elde edilen bilgilerden yola çıkarak bir alan araştırması gerçekleştirilmiştir” dedi.
Osmangazi Üniversitesi Gastronomi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hilmi Rafet Yüncü ise yaptığı açıklamada Türk mutfağının öneminden bahsederek “İki bin 500 çeşidi aşkın yemek türü ile dünyanın en zengin üç mutfağından birisiyiz. Fakat bugün geldiğimiz noktada fastfood kültürüne yenik düşmüş bulunmaktayız. Platformumuzdaki paydaşlarımızla unutulmaya yüz tutmuş yöresel yemeklerimizi tekrar gün yüzüne çıkarmak için elimizi taşın altına koyup projemizi gün yüzüne çıkarmak için birlik içinde el ele vereceğiz” diye kaydetti.
Katılımcılardan Eskişehir Skal Derneği Başkanı Emin Sarper, “Eskişehir denilince ilk akla gelen yemek Çibörek ve Balaban köftedir. Ama bu şehrin mutfağı öyle zengindir ki bugün Seyitgazi’de yapmış olduğumuz toplantıda Balkan göçmeni mutfağı, Çerkez mutfağı, Tatar mutfağı ve Anadolu’nun birçok yöresel yemekleri ile daha birçoğuna şehrimizin değerleridir diyerek bu mutfağa sahip çıkmamız gerekmektedir” dedi.
Eskişehir’deki yöresel yemek sunan restoranlar, dört ve beş yıldızlı oteller, butik oteller, seyahat acenteleri ve kamu kuruluşlarının orta ve üst düzey yöneticileri olmak üzere turizm paydaşları ile görüşmeler yapıldı ve bir sonraki toplantıyı farklı bir yörede gerçekleştirmek üzere karar verildi.