Katalonya'da 'Bağımsızlıktan Vazgeçmedik' Gösterisi
Katalonya Ulusal Günü etkinlikleri, yargılanan Katalan siyasetçilerle ilgili beklenen mahkeme kararının gölgesinde yapıldı Katalonya Özerk Hükümet Başkanı Quim Torra: 'Bağımsızlık henüz kaybedilmedi. Eğer henüz özgür değilsek, bu, yolumuzun bitmemiş olmasındandır'
İspanya'nın doğusundaki Katalonya özerk yönetiminde her 11 Eylül'de kutlanan "Diada" adlı Katalonya Ulusal Günü etkinliklerinde bu yıl da bağımsızlık talepleri öne çıktı.
Diada etkinlikleri, devlete karşı ayaklanma iddiasıyla yargılanan Katalan siyasetçilerle ilgili beklenen mahkeme kararı ve devletin kurumlarına itaatsizlikten 25-26 Eylül'de davası görülecek Katalonya Özerk Hükümet Başkanı Quim Torra ile ilgili gelişmelerin gölgesi altında yapıldı.
Diada dolayısıyla ayrılıkçı Katalan siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri tarafından yapılan açıklamalarda "bağımsızlık hedefinden vazgeçilmediğine" vurgu yapıldı.
Katalan halkına yönelik bir televizyon konuşması yapan Katalonya Özerk Hükümet Başkanı Torra, "Bağımsızlık henüz kaybedilmedi. Eğer henüz özgür değilsek, bu, yolumuzun bitmemiş olmasındandır." ifadesini kullandı.
"Katalonya'nın yaşadığı uzun ve acı veren kuşatmadan kurtulmasının tek cevabının demokrasi" olduğunu savunan Torra, Katalanlara "kendi geleceklerine karar verme taleplerinden asla vazgeçmemeleri" çağrısında bulundu.
- Bağımsızlık yanlıları bir kez daha Barselona'da sokaklara döküldü
Katalonya'daki bağımsızlık yanlısı sivil girişimlere öncülük eden Katalonya Ulusal Asamblesi (ANC) adlı sivil toplum örgütü de son yıllarda olduğu gibi bu sene de Diada'da bağımsızlık yanlısı bir gösteri organize etti.
Katalonya'da 1 Ekim 2017'de yapılan yasa dışı bağımsızlık referandumundan dolayı yargılanan Katalan siyasetçiler için "özgürlük" talepleri bu yılki gösterilerin ana temasını oluşturdu.
ANC Başkanı Elisenda Paluzie, gösteriye katılım için 450 bin kişinin kayıt olduğunu ve Barselona dışından gelenlere bin 300 otobüs tahsis edildiğini açıkladı.
Paluize, Katalan siyasetçilerin yargılanmalarını kabul etmemelerinden dolayı "her türlü mahkeme kararının adaletsiz olacağını" savunarak, bugünkü yürüyüşün "mahkeme kararına karşı bağımsızlık yanlılarının bir güç gösterisi olduğunu" öne sürdü.
Barselona'nın kent merkezinde yapılan gösteride, "bağımsızlık" ve yargılanan Katalan siyasetçiler için "özgürlük" sloganları atıldı.
Bu yılki gösteriye katılımın önceki yıllara nazaran daha az olması dikkati çekti.
- Diada'da polemik yaratan eylemler
Bu arada Diada etkinlikleri sırasında bazı polemikler de yaşandı.
Katalonya Başkanı Torra'nın, Diada dolayısıyla katıldığı resmi törende bir anıta çelenk bırakması sırasında meydandaki bir evin balkonuna konulan hoparlörden İspanya milli marşı çalındı.
Güvenlik görevlileri ve ayrılıkçı siyasi partilerden yetkililer, milli marş sesinin nereden geldiğini bulmak için çaba gösterse de sonuç alınamadı.
Bağımsızlık yanlısı ve aşırı sol görüşlü Halk Birliği Adaylığı (CUP) partisinin gençlik kollarının Barselona'nın Arran mahallesinde organize ettiği gösteride ise Kral 6. Felipe ile Katalan siyasetçilerin yargılandığı davaya bakan hakimlerin fotoğrafları yakıldı.
Ayrıca Katalonya özerk parlamentosunda muhalefette olan ve İspanya'nın birliğini savunan siyasi partiler, Katalan hükümetinin "Diada'yı siyasete alet ettiği" gerekçesiyle resmi törenlere katılmadı.
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez de meclisteki bir oturumda yaptığı konuşmada, "Katalonya'da en kısa zamanda, tüm Katalanların birlikte kutlayacağı bir Diada için çalıştıklarını" söyledi.
Katalonya'nın en önemli şehri Barselona'nın 11 Eylül 1714'te İspanyol askerlerinin kontrolüne geçmesine atfen 1980 yılından bu yana resmi olarak gerçekleşen Diada etkinlikleri, özellikle son 7 yıldır Katalanların bağımsızlık taleplerinin dile getirildiği bir gün olarak öne çıkıyor.
- Katalonya sorunu
İspanya'nın doğusundaki Katalonya bölgesinde bağımsızlık yanlısı girişimlerde son yıllarda görülen artışın en önemli sebebi, 2006 yılında dönemin sosyalist hükümetinin girişimleriyle Katalonya'ya tanınan genişletilmiş özerlik haklarının 2010 yılında Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi oldu.
Katalanlar, Anayasa Mahkemesinin iptal kararını protesto etmek için ilk büyük gösteriyi 2010 Haziran ayında Barselona'da yaparken, daha sonraki tarihlerde bu gösteriler Diada ile birlikte organize edildi.
Ayrılıkçı Katalan siyasetçiler, bağımsızlık referandumuna yönelik ilk girişimini 9 Kasım 2014'de yapmıştı. Anayasa Mahkemesinin iptal kararına rağmen gerçekleştirilen ve katılımın yüzde 37'de kaldığı halk oylamasında yüzde 80 "bağımsız bir Katalonya'ya" "evet" demişti.
Söz konusu halk oylamasının yasa dışı olmasına rağmen gerçekleştirilmesinden dolayı dönemin Katalonya Özerk Hükümet Başkanı Artur Mas ve iki Katalan bakana 2 yıla kadar kamu görevinden men cezası verilmişti.
Ayrılıkçı siyasi partilerin koalisyonundan oluşan Katalan hükümetinin İspanyol devletine meydan okuyan ikinci bağımsızlık yanlısı girişimi ise 1 Ekim 2017'de oldu.
İspanya Anayasa Mahkemesi tarafından yasa dışı ilan edilmesine rağmen 1 Ekim 2017 tarihinde Katalonya'da yapılan bağımsızlık referandumuna katılım yüzde 43 olurken, oy kullananların yüzde 90'ı bağımsızlığa "evet" dedi.
Yasa dışı olan referandumu organize etmekten ise 12 Katalan siyasetçi ve sivil toplum örgütü lideri 12 Şubat-12 Haziran tarihlerinde Madrid'deki Yüksek Mahkemede yargılandı.
Davada yargılanan tutuklu 9 ve serbest 3 sanık hakkında "anayasal düzeni kısmen ya da tamamen şiddet yoluyla yıkmak", "kanunun uygulanmasına engel olmak", "devlet kurumlarına itaatsizlik" ve "kamu malını kötüye kullanmak" suçlarından 7 ila 25 yıl hapis cezaları isteniyor.
Yüksek Mahkemenin en geç ekim ayı sonuna kadar kararını açıklaması bekleniyor.
İspanya'da 28 Nisan erken genel seçimi ve 26 Mayıs yerel seçimlerinde, tutuklu sanıklardan 4'ü milletvekili, 1'i senatör, 1'i de belediye meclis üyesi seçilse de davadan dolayı bu hakları dondurulmuştu.
Ayrıca İspanya'da haklarında arama ve tutuklama emri bulunan eski Katalonya özerk yönetim hükümeti başkanı Carles Puigdemont'un da aralarında olduğu 5 Katalan siyasetçi, iki yıldır ülke dışında yaşıyor.
Puigdemont ve Antoni Comin 26 Mayıs'taki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde parlamenter seçilmesine rağmen haklarındaki tutuklama kararından dolayı İspanya'ya gelerek mazbatalarını almamışlar ve Avrupa parlamenteri olamamışlardı.
İspanya'nın mevcut durumda en büyük sorunu olan Katalonya meselesi, ülkedeki siyasi belirsizliğin ve hükümet kurulamamasının nedenlerinden biri olarak gösteriliyor.
Kaynak: AA
Diada etkinlikleri, devlete karşı ayaklanma iddiasıyla yargılanan Katalan siyasetçilerle ilgili beklenen mahkeme kararı ve devletin kurumlarına itaatsizlikten 25-26 Eylül'de davası görülecek Katalonya Özerk Hükümet Başkanı Quim Torra ile ilgili gelişmelerin gölgesi altında yapıldı.
Diada dolayısıyla ayrılıkçı Katalan siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri tarafından yapılan açıklamalarda "bağımsızlık hedefinden vazgeçilmediğine" vurgu yapıldı.
Katalan halkına yönelik bir televizyon konuşması yapan Katalonya Özerk Hükümet Başkanı Torra, "Bağımsızlık henüz kaybedilmedi. Eğer henüz özgür değilsek, bu, yolumuzun bitmemiş olmasındandır." ifadesini kullandı.
"Katalonya'nın yaşadığı uzun ve acı veren kuşatmadan kurtulmasının tek cevabının demokrasi" olduğunu savunan Torra, Katalanlara "kendi geleceklerine karar verme taleplerinden asla vazgeçmemeleri" çağrısında bulundu.
- Bağımsızlık yanlıları bir kez daha Barselona'da sokaklara döküldü
Katalonya'daki bağımsızlık yanlısı sivil girişimlere öncülük eden Katalonya Ulusal Asamblesi (ANC) adlı sivil toplum örgütü de son yıllarda olduğu gibi bu sene de Diada'da bağımsızlık yanlısı bir gösteri organize etti.
Katalonya'da 1 Ekim 2017'de yapılan yasa dışı bağımsızlık referandumundan dolayı yargılanan Katalan siyasetçiler için "özgürlük" talepleri bu yılki gösterilerin ana temasını oluşturdu.
ANC Başkanı Elisenda Paluzie, gösteriye katılım için 450 bin kişinin kayıt olduğunu ve Barselona dışından gelenlere bin 300 otobüs tahsis edildiğini açıkladı.
Paluize, Katalan siyasetçilerin yargılanmalarını kabul etmemelerinden dolayı "her türlü mahkeme kararının adaletsiz olacağını" savunarak, bugünkü yürüyüşün "mahkeme kararına karşı bağımsızlık yanlılarının bir güç gösterisi olduğunu" öne sürdü.
Barselona'nın kent merkezinde yapılan gösteride, "bağımsızlık" ve yargılanan Katalan siyasetçiler için "özgürlük" sloganları atıldı.
Bu yılki gösteriye katılımın önceki yıllara nazaran daha az olması dikkati çekti.
- Diada'da polemik yaratan eylemler
Bu arada Diada etkinlikleri sırasında bazı polemikler de yaşandı.
Katalonya Başkanı Torra'nın, Diada dolayısıyla katıldığı resmi törende bir anıta çelenk bırakması sırasında meydandaki bir evin balkonuna konulan hoparlörden İspanya milli marşı çalındı.
Güvenlik görevlileri ve ayrılıkçı siyasi partilerden yetkililer, milli marş sesinin nereden geldiğini bulmak için çaba gösterse de sonuç alınamadı.
Bağımsızlık yanlısı ve aşırı sol görüşlü Halk Birliği Adaylığı (CUP) partisinin gençlik kollarının Barselona'nın Arran mahallesinde organize ettiği gösteride ise Kral 6. Felipe ile Katalan siyasetçilerin yargılandığı davaya bakan hakimlerin fotoğrafları yakıldı.
Ayrıca Katalonya özerk parlamentosunda muhalefette olan ve İspanya'nın birliğini savunan siyasi partiler, Katalan hükümetinin "Diada'yı siyasete alet ettiği" gerekçesiyle resmi törenlere katılmadı.
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez de meclisteki bir oturumda yaptığı konuşmada, "Katalonya'da en kısa zamanda, tüm Katalanların birlikte kutlayacağı bir Diada için çalıştıklarını" söyledi.
Katalonya'nın en önemli şehri Barselona'nın 11 Eylül 1714'te İspanyol askerlerinin kontrolüne geçmesine atfen 1980 yılından bu yana resmi olarak gerçekleşen Diada etkinlikleri, özellikle son 7 yıldır Katalanların bağımsızlık taleplerinin dile getirildiği bir gün olarak öne çıkıyor.
- Katalonya sorunu
İspanya'nın doğusundaki Katalonya bölgesinde bağımsızlık yanlısı girişimlerde son yıllarda görülen artışın en önemli sebebi, 2006 yılında dönemin sosyalist hükümetinin girişimleriyle Katalonya'ya tanınan genişletilmiş özerlik haklarının 2010 yılında Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi oldu.
Katalanlar, Anayasa Mahkemesinin iptal kararını protesto etmek için ilk büyük gösteriyi 2010 Haziran ayında Barselona'da yaparken, daha sonraki tarihlerde bu gösteriler Diada ile birlikte organize edildi.
Ayrılıkçı Katalan siyasetçiler, bağımsızlık referandumuna yönelik ilk girişimini 9 Kasım 2014'de yapmıştı. Anayasa Mahkemesinin iptal kararına rağmen gerçekleştirilen ve katılımın yüzde 37'de kaldığı halk oylamasında yüzde 80 "bağımsız bir Katalonya'ya" "evet" demişti.
Söz konusu halk oylamasının yasa dışı olmasına rağmen gerçekleştirilmesinden dolayı dönemin Katalonya Özerk Hükümet Başkanı Artur Mas ve iki Katalan bakana 2 yıla kadar kamu görevinden men cezası verilmişti.
Ayrılıkçı siyasi partilerin koalisyonundan oluşan Katalan hükümetinin İspanyol devletine meydan okuyan ikinci bağımsızlık yanlısı girişimi ise 1 Ekim 2017'de oldu.
İspanya Anayasa Mahkemesi tarafından yasa dışı ilan edilmesine rağmen 1 Ekim 2017 tarihinde Katalonya'da yapılan bağımsızlık referandumuna katılım yüzde 43 olurken, oy kullananların yüzde 90'ı bağımsızlığa "evet" dedi.
Yasa dışı olan referandumu organize etmekten ise 12 Katalan siyasetçi ve sivil toplum örgütü lideri 12 Şubat-12 Haziran tarihlerinde Madrid'deki Yüksek Mahkemede yargılandı.
Davada yargılanan tutuklu 9 ve serbest 3 sanık hakkında "anayasal düzeni kısmen ya da tamamen şiddet yoluyla yıkmak", "kanunun uygulanmasına engel olmak", "devlet kurumlarına itaatsizlik" ve "kamu malını kötüye kullanmak" suçlarından 7 ila 25 yıl hapis cezaları isteniyor.
Yüksek Mahkemenin en geç ekim ayı sonuna kadar kararını açıklaması bekleniyor.
İspanya'da 28 Nisan erken genel seçimi ve 26 Mayıs yerel seçimlerinde, tutuklu sanıklardan 4'ü milletvekili, 1'i senatör, 1'i de belediye meclis üyesi seçilse de davadan dolayı bu hakları dondurulmuştu.
Ayrıca İspanya'da haklarında arama ve tutuklama emri bulunan eski Katalonya özerk yönetim hükümeti başkanı Carles Puigdemont'un da aralarında olduğu 5 Katalan siyasetçi, iki yıldır ülke dışında yaşıyor.
Puigdemont ve Antoni Comin 26 Mayıs'taki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde parlamenter seçilmesine rağmen haklarındaki tutuklama kararından dolayı İspanya'ya gelerek mazbatalarını almamışlar ve Avrupa parlamenteri olamamışlardı.
İspanya'nın mevcut durumda en büyük sorunu olan Katalonya meselesi, ülkedeki siyasi belirsizliğin ve hükümet kurulamamasının nedenlerinden biri olarak gösteriliyor.