Torosların Eteklerinde Asırlık Bayram Geleneği Açıklaması Külçe Tatlısı
Toros Dağlarının eteklerinde yer alan Konya'nın Hadim ilçesinde, yöre kadınları tarafından yüzyıllardır her bayram hazırlanan ve genç, yaşlı herkes tarafından sevilerek tüketilen külçe tatlısı, bayram ikramlıklarının vazgeçilmezleri arasında yer alıyor Kurban Bayramı için külçe tatlısı hazırlığı yapan Perihan Şeker: 'Külçe tatlısını konu komşu toplanarak yapıyoruz. Çocukluğumuzda köy yerinde çikolata olmadığı için biz bunlarla büyüdük'
MELİKE KINACI - Konya'nın yüksek rakımlı ilçesi Hadim'de yüzyıllardır yöre kadınlarınca yapılan "külçe tatlısı" bayram sofralarındaki yerini koruyor.
Toros Dağlarının eteklerinde yer alan, yeşil bitki örtüsü, engebeli arazileri ve doğal güzellikleriyle öne çıkan Hadim'de, yöre halkı tarafından imece usulü bir günlük uğraş sonucu hazırlanan tatlı, her bayram sevilerek tüketiliyor.
Atalardan miras kalan ve bölgedeki her hane tarafından bayram ikramlığı olarak kabul gören yöresel külçe tatlısı, arife sabahı pişiriliyor, bayram süresince ziyaretçilere ikram ediliyor.
Külçe tatlısı, bir gece önceden yoğrularak dinlendirilen hamurun, arife sabahı sac üzerinde pişirildikten sonra içine çörek otu, susam ve unla kıvamlandırılmış pekmezin sürülmesiyle yapılıyor.
İlçeye bağlı Korualan Mahallesi'nde yaşayan, külçe tatlısı yapımını annesi ve anneannesinden öğrenen 55 yaşındaki Meryem Sevinç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülke genelinde bayramlarda genellikle baklava ve benzeri tatlılar ikram edildiğini ancak Hadim bölgesinde külçe tatlısının daha çok sevildiğini söyledi.
Külçe tatlısının bölgede her evde yapıldığını anlatan Sevinç, "Bizim adetimiz de külçe tatlısıdır. Ben küçükken rahmetli annemle yapardık. Annem de çocukluğundan beri anneannemle yaparmış. Annem, ölünceye kadar bu adetimizi sürdürdü. Tek seferde yarım çuval undan külçe tatlısı yapar, bütün köye ikram ederdi." ifadelerini kullandı.
Bayramlarda ikramda bulunmanın evlerde bereketi arttırdığına inandıklarını dile getiren Sevinç, "Yaptıklarımızı bütün komşulara dağıtırdık. Ev ayrımı yapmaz, sıradan her kapıyı çalar herkese sunardık. Şimdi annem öldü ama ölmeden önce bana, 'Kızım ben ölürüm, sen kalırsın. Geçmişlerimizin ruhu için benim arkamdan bu adeti sen sürdür' demişti. Ben de annemin sözlerini üzerime aldım. Şimdi bu tatlıyı her bayram yaparım, yeğenlerime, kardeşlerime ikram ederim." diye konuştu.
- "Büyüklerimizden öğrendik, çocuklarımıza aktarıyoruz"
Külçe tatlısı yaparak geleneği devam ettirmeye çalışan 30 yaşındaki Perihan Şeker de tatlıyı hem çok severek yaptıklarını hem de çok severek tükettiklerini söyledi.
Konya'ya yolu düşenleri Hadim'de külçe lezzeti denemeye davet eden Şeker, şöyle konuştu:
"Külçe tatlısı bizde anneanneden toruna geçen bir tatlı. Buralarda eskiden bayramlarda baklava yerine külçe tatlısı yapılırdı ve arife sabahı yapıldıktan sonra herkese ikram edilirdi. Biz de külçe tatlısı var, baklava yoktur. Ninelerimizden gördüğümüz gibi kendi köyümüzün pekmezinden yapmış olduğumuz külçe tatlısını her bayram yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Büyüklerimizden öğrendik, çocuklarımıza aktararak devam edeceğiz. Artık bu gelenekler yavaş yavaş unutulmaya başlandığı için unutulmaması adına her bayram yapacağız."
Tatlının yapımına ilişkin bilgi de veren Şeker, şunları kaydetti:
"Hamurumuzu arifeden bir gün önce mayalıyoruz. Bizde hayat sabah ezanıyla başlar. Arife günü sabah ezanından sonra ocakları yakıyoruz. Pekmezimizi su, un, çörek otu ve susamla koyulaşana kadar pişiriyoruz. Bir yandan çayımız demlenirken hep birlikte hamurumuzu açar pişiririz. Pişen hamurun üzerine hazırladığımız kıvamlı pekmezi sürer, tatlımızı ikrama hazır hale getiririz. İlk işimiz tadına bakmak olur. İlk pişenleri ocağın başındakiler yer. Külçe tatlısını konu komşu toplanarak yapıyoruz. Çocukluğumuzda köy yerinde çikolata olmadığı için biz bunlarla büyüdük. Dedemiz ninemiz, genci, yaşlısı, çoluğu çocuğu herkes çok sever bu tatlıyı."
Kaynak: AA
Toros Dağlarının eteklerinde yer alan, yeşil bitki örtüsü, engebeli arazileri ve doğal güzellikleriyle öne çıkan Hadim'de, yöre halkı tarafından imece usulü bir günlük uğraş sonucu hazırlanan tatlı, her bayram sevilerek tüketiliyor.
Atalardan miras kalan ve bölgedeki her hane tarafından bayram ikramlığı olarak kabul gören yöresel külçe tatlısı, arife sabahı pişiriliyor, bayram süresince ziyaretçilere ikram ediliyor.
Külçe tatlısı, bir gece önceden yoğrularak dinlendirilen hamurun, arife sabahı sac üzerinde pişirildikten sonra içine çörek otu, susam ve unla kıvamlandırılmış pekmezin sürülmesiyle yapılıyor.
İlçeye bağlı Korualan Mahallesi'nde yaşayan, külçe tatlısı yapımını annesi ve anneannesinden öğrenen 55 yaşındaki Meryem Sevinç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülke genelinde bayramlarda genellikle baklava ve benzeri tatlılar ikram edildiğini ancak Hadim bölgesinde külçe tatlısının daha çok sevildiğini söyledi.
Külçe tatlısının bölgede her evde yapıldığını anlatan Sevinç, "Bizim adetimiz de külçe tatlısıdır. Ben küçükken rahmetli annemle yapardık. Annem de çocukluğundan beri anneannemle yaparmış. Annem, ölünceye kadar bu adetimizi sürdürdü. Tek seferde yarım çuval undan külçe tatlısı yapar, bütün köye ikram ederdi." ifadelerini kullandı.
Bayramlarda ikramda bulunmanın evlerde bereketi arttırdığına inandıklarını dile getiren Sevinç, "Yaptıklarımızı bütün komşulara dağıtırdık. Ev ayrımı yapmaz, sıradan her kapıyı çalar herkese sunardık. Şimdi annem öldü ama ölmeden önce bana, 'Kızım ben ölürüm, sen kalırsın. Geçmişlerimizin ruhu için benim arkamdan bu adeti sen sürdür' demişti. Ben de annemin sözlerini üzerime aldım. Şimdi bu tatlıyı her bayram yaparım, yeğenlerime, kardeşlerime ikram ederim." diye konuştu.
- "Büyüklerimizden öğrendik, çocuklarımıza aktarıyoruz"
Külçe tatlısı yaparak geleneği devam ettirmeye çalışan 30 yaşındaki Perihan Şeker de tatlıyı hem çok severek yaptıklarını hem de çok severek tükettiklerini söyledi.
Konya'ya yolu düşenleri Hadim'de külçe lezzeti denemeye davet eden Şeker, şöyle konuştu:
"Külçe tatlısı bizde anneanneden toruna geçen bir tatlı. Buralarda eskiden bayramlarda baklava yerine külçe tatlısı yapılırdı ve arife sabahı yapıldıktan sonra herkese ikram edilirdi. Biz de külçe tatlısı var, baklava yoktur. Ninelerimizden gördüğümüz gibi kendi köyümüzün pekmezinden yapmış olduğumuz külçe tatlısını her bayram yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Büyüklerimizden öğrendik, çocuklarımıza aktararak devam edeceğiz. Artık bu gelenekler yavaş yavaş unutulmaya başlandığı için unutulmaması adına her bayram yapacağız."
Tatlının yapımına ilişkin bilgi de veren Şeker, şunları kaydetti:
"Hamurumuzu arifeden bir gün önce mayalıyoruz. Bizde hayat sabah ezanıyla başlar. Arife günü sabah ezanından sonra ocakları yakıyoruz. Pekmezimizi su, un, çörek otu ve susamla koyulaşana kadar pişiriyoruz. Bir yandan çayımız demlenirken hep birlikte hamurumuzu açar pişiririz. Pişen hamurun üzerine hazırladığımız kıvamlı pekmezi sürer, tatlımızı ikrama hazır hale getiririz. İlk işimiz tadına bakmak olur. İlk pişenleri ocağın başındakiler yer. Külçe tatlısını konu komşu toplanarak yapıyoruz. Çocukluğumuzda köy yerinde çikolata olmadığı için biz bunlarla büyüdük. Dedemiz ninemiz, genci, yaşlısı, çoluğu çocuğu herkes çok sever bu tatlıyı."