Cami Tasarımı Fikir Yarışması Ödül Töreni
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum: 'Cumhurbaşkanımızın talimatıyla yapacağımız yeni projelerde medeniyetimizin bize tarif ettiği gibi camiyi merkeze aldık. Camilerin etrafında şekillenen bir sosyal hayat tasavvur ediyoruz' Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: 'Cami planlama ve tasarımı ile camilerimizin, toplumun her kesimine hitap edecek nitelikte, kadın, genç, çocuk, engelli, yaşlı bireyler için bütün ihtiyaçlar açısından her yönüyle planlanmasını, herkesin rahat ve huzur içinde ibadetini yapabileceği şekilde tanzim edilmesini sağlamaya çalışıyoruz'
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, "Cumhurbaşkanımızın talimatıyla yapacağımız yeni projelerde medeniyetimizin bize tarif ettiği gibi camiyi merkeze aldık. Camilerin etrafında şekillenen bir sosyal hayat tasavvur ediyoruz." dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İller Bankası (İLBANK) ve Diyanet İşleri Başkanlığınca düzenlenen "Cami Tasarımı Fikir Yarışması"nın ödül töreni Bakanlığın konferans salonunda yapıldı.
Bakan Kurum ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, ödül töreni öncesi yarışmacıların cami tasarımlarının yer aldığı sergiyi gezdi.
Kurum, törende yaptığı konuşmada, yeni fikirler sunmak, yeni projeler ve yeni eserler ortaya koymak için gençleri cesaretlendirmek ve yollarını açmak gerektiğini söyledi.
Kültürleri, medeniyetleri ortak yapan, çağlar ötesine taşıyan en önemli etkenlerden birisinin de ibadethaneler olduğunu belirten Kurum, "Bizim medeniyet anlayışımızda evler, ticarethaneler asırlarca dayanacak şekilde yapılmamıştır. Böylece insanın faniliği ve ölümü hatırlatılmıştır. Ancak camilerimize baktığımızda yüzyıllarca ayakta kalacak şekilde tasarlanıp, inşa edilmiştir. Çünkü inanç ebedidir ve bu inanç da bu topraklarda inşallah ebediyete kadar kalıcıdır. Minareler, İslam beldelerine vurulmuş bir mühürdür. Bu anlayışla hareket edilir." diye konuştu.
Camilerin sadece namaz kılma mekanları olmadığını, insanların buluştuğu yerler olduğunu ifade eden Kurum, tasarım yarışmasının konseptinin bu anlayış üzerine yapıldığını dile getirdi.
Ecdadın camileri şehrin merkezine yaptığını, böylece inanç ve birlik duygusunun hayatın merkezine taşındığını aktaran Kurum, "Günümüzdeyse camileri şehir planlarımızın merkezine alma ötesinde bazı ihmallerimiz oldu. Bu süreçte estetikten uzak, mimari özelliği bulunmayan yapılar ortaya çıktı. Son yıllarda bu gidişata dur demek için çok önemli adımlar attık. Aslında bu adımlardan biri de bu fikir yarışmasıdır. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla yapacağımız yeni projelerde medeniyetimizin bize tarif ettiği gibi camiyi merkeze aldık. Camilerin etrafında şekillenen bir sosyal hayat tasavvur ediyoruz." ifadesini kullandı.
Yeni projelerin önemli ayaklarından birinin, kentsel dönüşüm çalışmalarıyla yeni çehresine kavuşan ilçe ve şehirlerin cami merkezli hale getirilmesi olduğunu dile getiren Kurum, Üsküdar Büyük Çamlıca Camisi'nin bu anlayışın en önemli örnekleri arasında yer aldığını söyledi.
- "İhtiyacı karşılayacak hacim ve büyüklükte camiler inşa etmeliyiz"
Kurum, Türkiye'de 1970 yılından bugüne kadar yılda ortalama 500 ile bin arasında cami inşa edildiğini, bunların pek çoğunun projesinin bulunmadığını, depreme dayanıklılık bakımından mühendislik hizmetlerinden uzak olduğunu aktardı.
Bu sorunun aşılması gerektiğini belirten Kurum, gelecek kuşaklara bırakılacak yeni camiler yapmanın gerekliliği üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları çerçevesinde bu yarışma projesini düzenlendiklerini vurguladı.
Ahmet Hamdi Akseki Camisi ve Melike Hatun Camisi'nin son yıllarda yapılan ve gelecek nesillere örnek teşkil edecek yapılar olduğunu anlatan Kurum, bu kapsamda Diyanet İşleri Başkanlığı iş birliği ile nice güzel eserlere imza atacaklarını dile getirdi.
Camileri çevre, kentsel büyüklük, mekan, nüfus ilişkileri açısından yeni bir bakış açısıyla ele almak gerektiğini vurgulayan Kurum, "Nüfusun kalabalık olduğu yerlerde ihtiyacı karşılayacak hacim ve büyüklükte camiler inşa etmeli ve buna imkan sağlamak için de gerekli imar planlamalarını yapmalıyız. Cami gibi sembol yapıtları inşa eden mühendisler, mimarlar ve ihya edenler bir araya gelerek ortak karar vermelidir. Ancak o zaman mekanın ruhunu yakalamış ve bu ruhu projeye yansıtmış oluruz." ifadesini kullandı.
İstanbul'da bu yıl açılışı yapılan Büyük Çamlıca Camisi'nin evladiyelik bir eser olduğuna vurgu yapan Kurum, Çamlıca Camisi'nin tıpkı Sultan Ahmet, Süleymaniye, Selimiye ve Fatih camileri gibi gelecek nesillere bırakılacak bir miras olacağını dile getirdi.
Kurum, "Dünya genelinde yaptırmış olduğumuz camilerin dünyada bir endüstri haline gelmiş olan İslamofobi ile mücadele için önemli bir rol oynadığını düşünüyoruz." ifadesini kullandı.
Cami Tasarımı Fikir Yarışması'nın bölgesel olarak hayata geçirildiğini anlatan Kurum, ilkinin Güneydoğu Anadolu Bölgesi bazında yapıldığını belirtti.
Yarışmayı diğer 6 bölgede de yaparak tüm bölgeler için bir envanter elde etmiş olacaklarını ifade eden Kurum, "O envanterle, yapacağımız yeni kentsel dönüşüm projelerinde bu yarışmadan aldığımız projeleri kullanma fırsatı bulacağız." dedi.
- "Camilerimizi yeniden ve köklü şekilde ele almamız gerekiyor"
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da İslam'da hayatın, şehrin ve medeniyetin merkezinde camilerin olduğunu söyledi.
Camilerin bireyin inanç dünyasından toplumsal ilişkilere, kulluk ve sorumluluk bilincinin oluşmasından hukukun inşasına, eğitimden sanata, aileden çevreyle ilişkilere, hayatın bütün alanlarına yönelik değerlerin ruh köklerinin birleştiği mekanlar olduğunu belirten Erbaş, Müslümanların asırlar boyu farklı mimari ve sanatsal özelliklere sahip muhteşem camilerle yeryüzünü donattığını dile getirdi.
Bugün camileri estetik ve fonksiyonellik açısından yeniden ele almak gerektiğinin altını çizen Erbaş, şöyle konuştu:
"Gecekonduyu andıran, plansız, projesiz camiler üzücü bir gerçeklik olarak karşımızdadır. Camilerin nüfus oranına göre dağılımında ciddi dengesizlikler ortaya çıkmıştır. Pek çok kalabalık mahalle ve toplu konut bölgelerinde ihtiyaca cevap verecek sayıda ve büyüklükte cami yoktur. Dolayısıyla bugün camilerimizi hem şehirleşme düşüncesi, cami, çevre, şehir, mekan, estetik, nüfus gibi açılardan hem de özellikle mevzuat açısından yeniden ve köklü şekilde ele almamız gerekmektedir. Bunun için de ortak bir toplumsal bilinçle Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, yerel yönetimlerimiz, üniversitelerimiz ve sivil toplum kuruluşlarımız ile çalışmamızın gerekliliği açıktır. Cami planlama ve tasarımı ile camilerimizin, toplumun her kesimine hitap edecek nitelikte, kadın, genç, çocuk, engelli, yaşlı bireyler için bütün ihtiyaçlar açısından her yönüyle tam donanımlı şekilde planlanmasını, herkesin rahat ve huzur içinde ibadetini yapabileceği şekilde tanzim edilmesini sağlamaya çalışıyoruz."
- "Özgün tasarımlar ortaya koymalarını istedik"
İLBANK Genel Müdürü Yusuf Büyük de Türkiye'de ilk defa düzenlenen yarışmayla camilerin tasarlanması, projelendirilmesi, estetiği ve sağlamlığı gibi hususlara dikkati çekmek istediklerini belirterek, katılımcılardan bölgenin coğrafi ve fiziki özellikleri göz önünde bulundurularak özgün tasarımlar ortaya koymalarını istediklerini dile getirdi.
Konuşmaların ardından, Bakan Kurum ve Erbaş, jüri üyeleri ile yarışmanın düzenlenmesinde emeği geçenlere plaket takdim etti.
Daha sonra Kurum, Erbaş ve protokol üyeleri tarafından yarışmada dereceye giren proje sahiplerine ödülleri verildi.
Kaynak: AA
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İller Bankası (İLBANK) ve Diyanet İşleri Başkanlığınca düzenlenen "Cami Tasarımı Fikir Yarışması"nın ödül töreni Bakanlığın konferans salonunda yapıldı.
Bakan Kurum ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, ödül töreni öncesi yarışmacıların cami tasarımlarının yer aldığı sergiyi gezdi.
Kurum, törende yaptığı konuşmada, yeni fikirler sunmak, yeni projeler ve yeni eserler ortaya koymak için gençleri cesaretlendirmek ve yollarını açmak gerektiğini söyledi.
Kültürleri, medeniyetleri ortak yapan, çağlar ötesine taşıyan en önemli etkenlerden birisinin de ibadethaneler olduğunu belirten Kurum, "Bizim medeniyet anlayışımızda evler, ticarethaneler asırlarca dayanacak şekilde yapılmamıştır. Böylece insanın faniliği ve ölümü hatırlatılmıştır. Ancak camilerimize baktığımızda yüzyıllarca ayakta kalacak şekilde tasarlanıp, inşa edilmiştir. Çünkü inanç ebedidir ve bu inanç da bu topraklarda inşallah ebediyete kadar kalıcıdır. Minareler, İslam beldelerine vurulmuş bir mühürdür. Bu anlayışla hareket edilir." diye konuştu.
Camilerin sadece namaz kılma mekanları olmadığını, insanların buluştuğu yerler olduğunu ifade eden Kurum, tasarım yarışmasının konseptinin bu anlayış üzerine yapıldığını dile getirdi.
Ecdadın camileri şehrin merkezine yaptığını, böylece inanç ve birlik duygusunun hayatın merkezine taşındığını aktaran Kurum, "Günümüzdeyse camileri şehir planlarımızın merkezine alma ötesinde bazı ihmallerimiz oldu. Bu süreçte estetikten uzak, mimari özelliği bulunmayan yapılar ortaya çıktı. Son yıllarda bu gidişata dur demek için çok önemli adımlar attık. Aslında bu adımlardan biri de bu fikir yarışmasıdır. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla yapacağımız yeni projelerde medeniyetimizin bize tarif ettiği gibi camiyi merkeze aldık. Camilerin etrafında şekillenen bir sosyal hayat tasavvur ediyoruz." ifadesini kullandı.
Yeni projelerin önemli ayaklarından birinin, kentsel dönüşüm çalışmalarıyla yeni çehresine kavuşan ilçe ve şehirlerin cami merkezli hale getirilmesi olduğunu dile getiren Kurum, Üsküdar Büyük Çamlıca Camisi'nin bu anlayışın en önemli örnekleri arasında yer aldığını söyledi.
- "İhtiyacı karşılayacak hacim ve büyüklükte camiler inşa etmeliyiz"
Kurum, Türkiye'de 1970 yılından bugüne kadar yılda ortalama 500 ile bin arasında cami inşa edildiğini, bunların pek çoğunun projesinin bulunmadığını, depreme dayanıklılık bakımından mühendislik hizmetlerinden uzak olduğunu aktardı.
Bu sorunun aşılması gerektiğini belirten Kurum, gelecek kuşaklara bırakılacak yeni camiler yapmanın gerekliliği üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları çerçevesinde bu yarışma projesini düzenlendiklerini vurguladı.
Ahmet Hamdi Akseki Camisi ve Melike Hatun Camisi'nin son yıllarda yapılan ve gelecek nesillere örnek teşkil edecek yapılar olduğunu anlatan Kurum, bu kapsamda Diyanet İşleri Başkanlığı iş birliği ile nice güzel eserlere imza atacaklarını dile getirdi.
Camileri çevre, kentsel büyüklük, mekan, nüfus ilişkileri açısından yeni bir bakış açısıyla ele almak gerektiğini vurgulayan Kurum, "Nüfusun kalabalık olduğu yerlerde ihtiyacı karşılayacak hacim ve büyüklükte camiler inşa etmeli ve buna imkan sağlamak için de gerekli imar planlamalarını yapmalıyız. Cami gibi sembol yapıtları inşa eden mühendisler, mimarlar ve ihya edenler bir araya gelerek ortak karar vermelidir. Ancak o zaman mekanın ruhunu yakalamış ve bu ruhu projeye yansıtmış oluruz." ifadesini kullandı.
İstanbul'da bu yıl açılışı yapılan Büyük Çamlıca Camisi'nin evladiyelik bir eser olduğuna vurgu yapan Kurum, Çamlıca Camisi'nin tıpkı Sultan Ahmet, Süleymaniye, Selimiye ve Fatih camileri gibi gelecek nesillere bırakılacak bir miras olacağını dile getirdi.
Kurum, "Dünya genelinde yaptırmış olduğumuz camilerin dünyada bir endüstri haline gelmiş olan İslamofobi ile mücadele için önemli bir rol oynadığını düşünüyoruz." ifadesini kullandı.
Cami Tasarımı Fikir Yarışması'nın bölgesel olarak hayata geçirildiğini anlatan Kurum, ilkinin Güneydoğu Anadolu Bölgesi bazında yapıldığını belirtti.
Yarışmayı diğer 6 bölgede de yaparak tüm bölgeler için bir envanter elde etmiş olacaklarını ifade eden Kurum, "O envanterle, yapacağımız yeni kentsel dönüşüm projelerinde bu yarışmadan aldığımız projeleri kullanma fırsatı bulacağız." dedi.
- "Camilerimizi yeniden ve köklü şekilde ele almamız gerekiyor"
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da İslam'da hayatın, şehrin ve medeniyetin merkezinde camilerin olduğunu söyledi.
Camilerin bireyin inanç dünyasından toplumsal ilişkilere, kulluk ve sorumluluk bilincinin oluşmasından hukukun inşasına, eğitimden sanata, aileden çevreyle ilişkilere, hayatın bütün alanlarına yönelik değerlerin ruh köklerinin birleştiği mekanlar olduğunu belirten Erbaş, Müslümanların asırlar boyu farklı mimari ve sanatsal özelliklere sahip muhteşem camilerle yeryüzünü donattığını dile getirdi.
Bugün camileri estetik ve fonksiyonellik açısından yeniden ele almak gerektiğinin altını çizen Erbaş, şöyle konuştu:
"Gecekonduyu andıran, plansız, projesiz camiler üzücü bir gerçeklik olarak karşımızdadır. Camilerin nüfus oranına göre dağılımında ciddi dengesizlikler ortaya çıkmıştır. Pek çok kalabalık mahalle ve toplu konut bölgelerinde ihtiyaca cevap verecek sayıda ve büyüklükte cami yoktur. Dolayısıyla bugün camilerimizi hem şehirleşme düşüncesi, cami, çevre, şehir, mekan, estetik, nüfus gibi açılardan hem de özellikle mevzuat açısından yeniden ve köklü şekilde ele almamız gerekmektedir. Bunun için de ortak bir toplumsal bilinçle Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, yerel yönetimlerimiz, üniversitelerimiz ve sivil toplum kuruluşlarımız ile çalışmamızın gerekliliği açıktır. Cami planlama ve tasarımı ile camilerimizin, toplumun her kesimine hitap edecek nitelikte, kadın, genç, çocuk, engelli, yaşlı bireyler için bütün ihtiyaçlar açısından her yönüyle tam donanımlı şekilde planlanmasını, herkesin rahat ve huzur içinde ibadetini yapabileceği şekilde tanzim edilmesini sağlamaya çalışıyoruz."
- "Özgün tasarımlar ortaya koymalarını istedik"
İLBANK Genel Müdürü Yusuf Büyük de Türkiye'de ilk defa düzenlenen yarışmayla camilerin tasarlanması, projelendirilmesi, estetiği ve sağlamlığı gibi hususlara dikkati çekmek istediklerini belirterek, katılımcılardan bölgenin coğrafi ve fiziki özellikleri göz önünde bulundurularak özgün tasarımlar ortaya koymalarını istediklerini dile getirdi.
Konuşmaların ardından, Bakan Kurum ve Erbaş, jüri üyeleri ile yarışmanın düzenlenmesinde emeği geçenlere plaket takdim etti.
Daha sonra Kurum, Erbaş ve protokol üyeleri tarafından yarışmada dereceye giren proje sahiplerine ödülleri verildi.